Tevfik OVACIK
Köşe Yazarı
Tevfik OVACIK
 

Kürtler Ülkücü Olabilir Mi?

Kürtler Ülkücü Olabilir Mi? Bu yazımı zihnimde yirmi yıldır yaşadığım düşünsel tartışmaların sonucu olarak yazıyorum. Aslında yazımın başlığı en son sorduğum sorulardan birisi. Bundan yirmi yıl önce MHP’li Devlet Bakanımız Sayın Faruk Bal, Arnavutluk’ta yöneticiliğini yaptığım fabrika ziyaretinde sohbet esnasında, ‘’ülkücülük neden sadece birkaç simge, birkaç slogandan ibaret gözüküyor? Daha aktif değerler üretilemez mi diye sormuştum?’’ Eğitimi arttırmalıyız demişti. Zaman ilerledi siyasete biraz zoom yapınca fark ettim;  simgeler savunuluyor içi doldurulmuyor. Yazılarımda zaman zaman; Ülküsüz ülkücülerden, Takvasız dindarlardan, yenilik bile yapamayan devrimcilerden bahsettim, ederim. Siyasete daha yakından baktıkça gerçekten çok vahim bir durum vardı. Vah ülkemin haline vah… Ülkücülerin ülküleri, vatan millet Sakarya sloganından öte geçmiyor. Dindarlar anlamadan, algılamadan öğrendikleri dini içselleştirmeden hatta geleneklerine göre yaşayarak takvasız din savunucularına dönmüşler. Devrimciler; yenilik yapamadıkları gibi her türlü yeniliğe karşılar. Oysa en ileri yenilik projeleri onların olmalıydı. İşin tuhaf tarafı bu yüzeysel inanç ve fikirlerle yıllarca birbirlerini kırıp geçirdiler. 1970’li yıllarda bu sığ ideolojik yapılarla binlerce gencimiz öldü, ülkemiz savaş alanına döndü gelişmemiz gecikti. Tam bağımsız Türkiye diyen Deniz Gezmiş’le ülkücülerin çatışmasına hiç anlam verememiştim. Uzun yılların süzgecinden geçen fikirlerimde taşlar yerli yerine oturmaya başladı. Çoktandır yazmak istiyordum. Sahi ülkücülük nedir? Ülkü tanımı doğru yapılmadan ülkücülük nasıl izah edilebilir? Ülkücüyüm deyip de ülkü kelimesinin manasını tanımlayamayan onlarca insanla karşılaşınca merakım daha da arttı. Bunlar hiç okumamış insanlar değildi. Hukukçu, mühendis, öğretim üyesi, doktor birçok meslekten insan ülkü tanımını yapamıyordu ama ülkücülük hakkında çok şey söylüyorlardı. Yani söylemeye çalışıyorlardı. Gerçekten ülkü kelime manası nedir? 1. Ardından koşulan, uğruna çalışılan, ulaşılmak istenen yüce erek… 2. Gerçekte olmayıp ancak düşüncede tasarım olarak var olan ve yalnızca düşünceyle kavranabilen şey Yani amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey… Sadece ülkü Irk savunmasına indirilemeyecek kadar çok daha geniş, derin ve ulvi hedefleri içerebilir. Mesela; Vatanın ve milletin İstikbal ve istiklalini birlikte hedef olarak seçmiş, bu uğurda yatırım girişim yapan, fikir ve proje üreten bütün farklı gruplar o vatanın ülkücüleridir. Peki, tam bağımsızlığı bugün ve istikbalde de birlikte yürütme kararlılığı bu daha derin bir anlam içermez mi? Elbette içerir ama bu kuru bir hedef olur. Teknolojisi olmayan, stratejik markaları olmayan, kalifiye insan kaynakları olmayan, birlikte organize olamayan, muasır medeniyetin bütün unsurlarını birlikte amaç edinemeyen hiç kimse bağımsız da olamaz. Hatta belki birlikte ölebilir ama birlikte yaşatamadıkları için hiçbir zaman gelişemezler. Gerçekten de öyle olmuyor mu? Neden şu ana kadar gelişemediğimizi düşünürsek böyle bir sonuç çıkmaz mı? O zaman, eğitim sağlık, stratejik markalar, stratejik yatırımları, gelişme projeleri ortak paydalar yaparak aynı vatan içinde bunları ülkü haline getirmek gerçek ülkücülük değil mi? Öyleyse şöyle bir soru sorsam; Bu ülkenin geleceğine güvenen, bu ülkeye inan bu ülkenin insanları ile beraber yatırım yapan bir Kürt iş adamı bu ülkenin istiklal ve istikbaline hizmet etmez mi? Yani iyi bir ülkücü değil mi? Bence çok iyi bir ülkücü, üstelik ideallerini gerçeğe dönüştüren, kararlı ülkücü.. Eğer  siz de eder, iyi bir ülkücüdür,  diyorsanız bu iş adamının ülküsü sorgulanabilir mi? Daha doğrusu gerçek ülkücülük bu değil mi? Peki, bu devletten ihale almaya çalışan, bunun için yasadışı ilişkiler geliştiren sadece kendi faydalarına ve yandaşlarına göre hareket eden bir iş insanı ne kadar ülkü sahibidir? Ne kadar ülkücüdür? Sadece vatan millet Sakarya sloganı ile aslında bu milleti kandırmıyor mudur.? Ortak paydalar etrafından ortak amaçları gerçekleştirme ideali taşıyan insanlar Kürt, Türk, Arnavut, Boşnak, Gürcü ne fark eder hepsi bu vatanın ülküsünün peşinde koşunca bu vatanın ve milletin ülkücüleri olmuyor mu? Peki, bunun gerçekten bilincine varırsak bağımsızlığımız gerçek olmaz mı? Yani dayanışma ve imece ile aynı ülküler etrafında idealleri olan milletler bağımsızlığa daha yakın değil mi? Peki, bunu böyle tanımlamaz da sadece ırkçılık ve ırkçılığın bağımsızlığı üzerinden tanımlarsak? Daha doğrusu bu tanımı yapanların aklıyla yaşarsak gerçekte kimin ülkücüsü oluruz? O zaman bir birimizle ayrışıp kavga ederken aslında kimin bağımsızlığına hizmet etmiş oluruz? Başka bir soru: O zaman dünyayı küçük parçalara bölüp, kendi güdümünde kantonlar halinde kimi bağımsız yaparlar? Sığ inanç, ideoloji ve fikir savunmaları ile inançlar, milli değerler, düşünceler un ufak olup onu savunanları başka güçlerin fedaileri haline getirmez mi? İşte bu sebeplerden dolayı eğer uğrunda gelecek inşa edebileceğimiz ülkülerimizi ideal haline getirip, bu ülkülerin ülkücüsü olunca kimler ne zarar görür? O zaman bu bakış açısı ile bakarsak Kürtler ülkücü olabilir. Ülkü edinmek ve ülküyü amaç edinen ülkücü olmak bir ırk meselesi değil ortak akıl ve kalp meselesidir. Ezelden birlikten gelip ebede birlikte yol almak ortak kalbin lokomotif olduğu bir yaşam biçimidir. Eğer böyle düşünebilirsek; Dünyadaki bütün ülkeler de ülkücü olabilir. Mesela gerçekten refahı paylaşma, adaleti tesis etme, barışı samimi bir şekilde kurma ülküsü etrafında toplanabilirse bütün milletler; insanlığı yüceltme ülküsünden daha değerli ne olabilir. Hem şimdiki dünya düzeni gibi dünya kaynaklarının % 90’nını %10 gibi bir azınlık kullanmamış olur. İnsanlık bugün ayaklar altında kalıyorsa insanlık ülküsü etrafında insanlar buluşamadığı içindir.  
Ekleme Tarihi: 22 Mayıs 2023 - Pazartesi

Kürtler Ülkücü Olabilir Mi?

Kürtler Ülkücü Olabilir Mi?

Bu yazımı zihnimde yirmi yıldır yaşadığım düşünsel tartışmaların sonucu olarak yazıyorum.

Aslında yazımın başlığı en son sorduğum sorulardan birisi.

Bundan yirmi yıl önce MHP’li Devlet Bakanımız Sayın Faruk Bal, Arnavutluk’ta yöneticiliğini yaptığım fabrika ziyaretinde sohbet esnasında, ‘’ülkücülük neden sadece birkaç simge, birkaç slogandan ibaret gözüküyor? Daha aktif değerler üretilemez mi diye sormuştum?’’

Eğitimi arttırmalıyız demişti.

Zaman ilerledi siyasete biraz zoom yapınca fark ettim;  simgeler savunuluyor içi doldurulmuyor.

Yazılarımda zaman zaman; Ülküsüz ülkücülerden, Takvasız dindarlardan, yenilik bile yapamayan devrimcilerden bahsettim, ederim.

Siyasete daha yakından baktıkça gerçekten çok vahim bir durum vardı.
Vah ülkemin haline vah…

Ülkücülerin ülküleri, vatan millet Sakarya sloganından öte geçmiyor.

Dindarlar anlamadan, algılamadan öğrendikleri dini içselleştirmeden hatta geleneklerine göre yaşayarak takvasız din savunucularına dönmüşler.

Devrimciler; yenilik yapamadıkları gibi her türlü yeniliğe karşılar. Oysa en ileri yenilik projeleri onların olmalıydı.

İşin tuhaf tarafı bu yüzeysel inanç ve fikirlerle yıllarca birbirlerini kırıp geçirdiler.

1970’li yıllarda bu sığ ideolojik yapılarla binlerce gencimiz öldü, ülkemiz savaş alanına döndü gelişmemiz gecikti.

Tam bağımsız Türkiye diyen Deniz Gezmiş’le ülkücülerin çatışmasına hiç anlam verememiştim.

Uzun yılların süzgecinden geçen fikirlerimde taşlar yerli yerine oturmaya başladı.

Çoktandır yazmak istiyordum.

Sahi ülkücülük nedir? Ülkü tanımı doğru yapılmadan ülkücülük nasıl izah edilebilir?

Ülkücüyüm deyip de ülkü kelimesinin manasını tanımlayamayan onlarca insanla karşılaşınca merakım daha da arttı.
Bunlar hiç okumamış insanlar değildi. Hukukçu, mühendis, öğretim üyesi, doktor birçok meslekten insan ülkü tanımını yapamıyordu ama ülkücülük hakkında çok şey söylüyorlardı. Yani söylemeye çalışıyorlardı.

Gerçekten ülkü kelime manası nedir?

1. Ardından koşulan, uğruna çalışılan, ulaşılmak istenen yüce erek…

2. Gerçekte olmayıp ancak düşüncede tasarım olarak var olan ve yalnızca düşünceyle kavranabilen şey

Yani amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey…

Sadece ülkü Irk savunmasına indirilemeyecek kadar çok daha geniş, derin ve ulvi hedefleri içerebilir.

Mesela;

Vatanın ve milletin İstikbal ve istiklalini birlikte hedef olarak seçmiş, bu uğurda yatırım girişim yapan, fikir ve proje üreten bütün farklı gruplar o vatanın ülkücüleridir.

Peki, tam bağımsızlığı bugün ve istikbalde de birlikte yürütme kararlılığı bu daha derin bir anlam içermez mi? Elbette içerir ama bu kuru bir hedef olur.

Teknolojisi olmayan, stratejik markaları olmayan, kalifiye insan kaynakları olmayan, birlikte organize olamayan, muasır medeniyetin bütün unsurlarını birlikte amaç edinemeyen hiç kimse bağımsız da olamaz.

Hatta belki birlikte ölebilir ama birlikte yaşatamadıkları için hiçbir zaman gelişemezler.

Gerçekten de öyle olmuyor mu?

Neden şu ana kadar gelişemediğimizi düşünürsek böyle bir sonuç çıkmaz mı?

O zaman, eğitim sağlık, stratejik markalar, stratejik yatırımları, gelişme projeleri ortak paydalar yaparak aynı vatan içinde bunları ülkü haline getirmek gerçek ülkücülük değil mi?

Öyleyse şöyle bir soru sorsam;

Bu ülkenin geleceğine güvenen, bu ülkeye inan bu ülkenin insanları ile beraber yatırım yapan bir Kürt iş adamı bu ülkenin istiklal ve istikbaline hizmet etmez mi?

Yani iyi bir ülkücü değil mi?

Bence çok iyi bir ülkücü, üstelik ideallerini gerçeğe dönüştüren, kararlı ülkücü..

Eğer  siz de eder, iyi bir ülkücüdür,  diyorsanız bu iş adamının ülküsü sorgulanabilir mi?

Daha doğrusu gerçek ülkücülük bu değil mi?

Peki, bu devletten ihale almaya çalışan, bunun için yasadışı ilişkiler geliştiren sadece kendi faydalarına ve yandaşlarına göre hareket eden bir iş insanı ne kadar ülkü sahibidir? Ne kadar ülkücüdür?

Sadece vatan millet Sakarya sloganı ile aslında bu milleti kandırmıyor mudur.?

Ortak paydalar etrafından ortak amaçları gerçekleştirme ideali taşıyan insanlar Kürt, Türk, Arnavut, Boşnak, Gürcü ne fark eder hepsi bu vatanın ülküsünün peşinde koşunca bu vatanın ve milletin ülkücüleri olmuyor mu?

Peki, bunun gerçekten bilincine varırsak bağımsızlığımız gerçek olmaz mı?

Yani dayanışma ve imece ile aynı ülküler etrafında idealleri olan milletler bağımsızlığa daha yakın değil mi?

Peki, bunu böyle tanımlamaz da sadece ırkçılık ve ırkçılığın bağımsızlığı üzerinden tanımlarsak?

Daha doğrusu bu tanımı yapanların aklıyla yaşarsak gerçekte kimin ülkücüsü oluruz?

O zaman bir birimizle ayrışıp kavga ederken aslında kimin bağımsızlığına hizmet etmiş oluruz?

Başka bir soru:

O zaman dünyayı küçük parçalara bölüp, kendi güdümünde kantonlar halinde kimi bağımsız yaparlar?

Sığ inanç, ideoloji ve fikir savunmaları ile inançlar, milli değerler, düşünceler un ufak olup onu savunanları başka güçlerin fedaileri haline getirmez mi?

İşte bu sebeplerden dolayı eğer uğrunda gelecek inşa edebileceğimiz ülkülerimizi ideal haline getirip, bu ülkülerin ülkücüsü olunca kimler ne zarar görür?

O zaman bu bakış açısı ile bakarsak Kürtler ülkücü olabilir.

Ülkü edinmek ve ülküyü amaç edinen ülkücü olmak bir ırk meselesi değil ortak akıl ve kalp meselesidir.

Ezelden birlikten gelip ebede birlikte yol almak ortak kalbin lokomotif olduğu bir yaşam biçimidir.

Eğer böyle düşünebilirsek;

Dünyadaki bütün ülkeler de ülkücü olabilir.

Mesela gerçekten refahı paylaşma, adaleti tesis etme, barışı samimi bir şekilde kurma ülküsü etrafında toplanabilirse bütün milletler; insanlığı yüceltme ülküsünden daha değerli ne olabilir.

Hem şimdiki dünya düzeni gibi dünya kaynaklarının % 90’nını %10 gibi bir azınlık kullanmamış olur.

İnsanlık bugün ayaklar altında kalıyorsa insanlık ülküsü etrafında insanlar buluşamadığı içindir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Tahsin Yılmaz
(21.05.2023 19:08 - #627)
Harika bir yazı. Tebrik ederim.
Tevfik Ovacık Teşekkür ediyorum, değerlendirmenizde değer bulmak ayrıca güzel
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Okuyucu
(21.05.2023 19:12 - #629)
Bu kadar net ve anlaşılabilir bir anlatımla herşeyi yerli yerine oturtmuşsunuz Tevfik bey. Emeğinize, düşüncenize sağlık. İnsanlar artık gerçekleri görebilmeli...
Tevfik Ovacık Kıymetli katkılarınız ve değerlendirmeniz için teşekkür ediyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emin Güleç.
(21.05.2023 21:16 - #633)
Türk Tarihinde; yaşadığımız coğrafyada bunun yaşam örneklerini, Anadolu'nun Türkleşmesinde Horasanlı Ahmet Yesevi, Mevlana, Hacıbektaş Veli, Çanakkale Savaşına katılan Ermeni Gençlerinin şehit olmalarında, ayrı cenaze defin işlemini istememelerini, Kurtuluş Savaşında Dersim Mebusu Diyap Ağanın, Meclis'in Kayseri'ye taşınmasına "Biz, Ankara'ya savaşmaya geldik, kaçmaya gelmedik." çıkışında, Afyon, Sakarya Savaşları'nda yan yana yatan şehitlerimizin, Ülkü Birliği anlayışının yansımalarından da biliriz.
Tevfik Ovacık Başkanım katkılarınız için teşekkür ediyorum Ortak beka, ortak kaygı,ortak sevgi ortak çözümler üretiyor. Ortak ülküler inşa ediyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
ahmet atay
(22.05.2023 11:10 - #634)
Atatürk ve Cumhuriyet değerlerinin ilerleyen aşamalarda böl parçala yönet sistemi ile dağıtılmasında bir parantez olarak, BOP projesinde KÜRTÇÜLÜĞE de bir yol açılması için BAYRAK AÇTIRILAN TÜRKÇÜLÜğün aşamalarına da bakmak lazım. BOP aparatı olarak kullanılan sahne elemanlarının yıllar içinde savruluşunu ve sadece önlerine konulan küçük sloganların arkasını anlamadan sahiplenildiği yılların canlı şahidiyiz. Sağ Sol ile başlayan ABD Marshall planı, bugün bol malzemeli bir çorbaya döndürdü ülkeyi. BOP koşar adım oldu artık. Güdümlü siyasetin geldiği seviye, Türk Halkının bir aynası artık.. Algıda yönetilen, çok bağıranın haklı göründüğü, içinde dürüstlük, Türklük, Atatürkçülüğün olmadığı... Yalan, talan ve KENDİ YAPTIKLARI HERŞEYİ SUÇ OLARAK KARŞIYA YANSITMAYI SIRITKAN BİR YÜZSÜZLÜKLE SAVUNAN siyasi kariyerin, YAPTIĞI BUNCA ÇİRKİNLİK, KAYBETME KORKUSUNUN BÜYÜKLÜĞÜNÜN BİR İŞARETİ zannımca. Ez cümle, akıcı ve TEMEL İNSANLIK ÇATISINDA SADECE BİR DAMAR OLABİLECEK, BOP tasnifinin yarattığı bir kelime ve düşünce akımı olan ÜLKÜCÜLÜĞÜN, olması gereken en doğru sosyalojik tasnifle, BOP kürtçülüğünü ıskalayarak, çekim merkezi olabileceği fazla iyimser zannımca.. Hele ki, hüdapar/ümmet kürtçülüğü meclise sokulmuşken.. ATATÜRK ilkelerinin ve Cumhuriyetin bizlere verdiği vatandaşlık ve dürüstlük kavramının değerini daha iyi anlıyorum artık. Emeğinize sağlık..
Tevfik Ovacık Ahmet Bey değerlendirmeleriniz için teşekkür ediyorum. Keşke Atatürk'ten sonra ilkeleri manlarına göre içselleştirebilseydik. Atatürk'ün bize anlatmak istediği, yaşamamız gereken manaları ile yaşamımızı donatabilseydik. Atatürk solu, sağı bilmiyor muydu. Yaşamı dünyayı araştırdı, analiz etti bize 6 ilke bıraktı. Binlerce düşünce ve fikir ile rotamızı nakış gibi işledi. Biz solculuk, sağcılık , sosyal demokratlık, sosyalistlikle ilkeleri anlamlandırmaya çalıştık. Batı bakış açısını içini doldurman kopyala yapıştır ile uygulamaya çalıltık. Oysa Atatürk ilkeleri sadece milletimiz için deği bütün insanlık için ülkü olabilecek değerler. Doğru yaşayıp uygulasaydık belki indanlık bu ülkülerin ülkücüsü olacaktı.
Emmim "Ortadoğu ülkelerinin, sınırları değişecek." diyen ABD Dışişleri Bakanı, etnisite söylemleriyle ulusal birliğimizin bozulmasının tarihini göz önünde bulundurmanın öneminin altının çizilmesine de teşekkür ederiz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3