Hangi Güce Veya Güçlere Sahip Olalım Güç bize göre nedir? Neye sahip olursak güçlü oluruz? Gerçekten hangi güce veya güçlere sahip olmalıyız? Ya da olmak için çalışmalıyız? Sahip olduğumuz güç veya güçler bize neler kazandırır? Bizi nasıl gösterir? Biz gerçekte ne oluruz? Günümüzde dayatılan güç; zenginlik; Hakikaten zenginlik insanı istediği gibi gösterebilir mi? Mesela yanlış insan doğru görünebilir mi? Algı dünyasının hakim olduğu bir dünya düzeninde ki bugün bu geçerli zenginlik sanki esas güç gibi pazarlanıyor. Para insanı akıllı yapar düşüncesi hâkim… Güç her şeyi satın alabilir gibi bir algı var. Sorgu sula olmadan, sadece duyduğuna ve gördüğüne göre değerlendirme yapılan bir yaşamda görünen yüzü olumlu gösterdin mi yetiyor gibi. Ya da iyi bir makamı güç olarak görenlerin oranı da bir hayli büyük… İyi bir makamım olursa istediğim imkânı ve kazancı elde edebilirim psikolojisi hâkim oluyor. Zenginlik ve kariyer gerçekten bir güç olmaya güç de tek başına yeterli mi? Bugün zengin olup da itibarı olmayanlar ya da sadece belirli kesimlerin yanında itibarı olanlar güç müdür? Ya da onlardan faydalananlar onlara güçlü gibi mi davranıyorlar? Ya makam sahiplerinin güce makamda oturduğu sürece güçlü olan o kadar çok insan var ki; o makamı terk ettikten sonra esamisi bile okunmuyor. Bir köpek çınar ağacının altında kırk gün gölgelenirmiş de gölgeyi kendi gölgesi görmeye başlarmış… Eğer güç gerçekse makam olmasa da güçlü olabilmek lazım. Çok güçlü şirketler var çok zengin ama batıyorlar. Anlı şanlı şirketler.  Hatta ülkenin yıldızı olan şirketler bile neden çünkü güçlü ilkeleri yok. Yani sadece parasal güç, güç olmuyor. Çok güçlü ilkelere sahip insanlar kurumlar gerçekten güçtür. Çünkü altı doludur. Sağlam ilişkiler güç kaynağıdır, güçtür. Mesela deneyimli insanlar, adabı muaşereti bilen insanlar yaşayan insanlar sultanları kıskandıracak güçlere sahiptir. Mesela güven inşa etmiş insanlar, çevresine güven telkin eden insanlar yaşamı kale gibidir. Saygınlık olmazsa olmaz bir güçtür. Çoğu insan sayılmak ister de saygınlığı becermediği için değeri olmaz. Topluma deniz feneri misali yol gösteren insanlar güçlü insanlardır. Onların maddi güçleri olmasa da güçlüdürler. Tevazu gücün en nazik halidir. Bütün zenginliklere sahipken bile sırdan insan gibi yaşayabilme kabiliyetine sahiptir. Serinkanlı olmak yaşamın en güçlü irade halidir. En zor olaylarda bile soğukkanlı davranabilmek her babayiğidin harcı değildir. Empati yapabilmek muhteşem bir güçtür. Anlayabilme ve algılama kabiliyetine sahip olmak demektir. Güç bir duruşu olmak, karakteri olmak demektir. İradeyi kullanabilmek hatta iradenin her anına hâkim olabilmek onu yönlendirebilmek insan olmanın en güçlü halidir. Vicdan sahibi olabilmek güçlerin efendisi, adaleti yaşam biçimi yapmak, her şeye rağmen adaleti yaşayabilmek belki de yaşamın en hassas gücüdür. Terazinin kefelerinin sağlam olmasıdır. Sevebilmek insan olduğunun farkına varmanın en zarif gücüdür. Yaşamın içerisinde yaratılan her şeyin içinde yerini bilmek, başka varlıkların yaşamına saygılı olmak yaşamın en estetik hali. Yaşamı öğrenmek tarihten geleceğe bağ kurabilmek bilgi ve becerinin değerini kıymetlendirebilmek kültürün en sağlam dayandığı bir güçtür. Bütün bunlar insanın çabası ile kazanılabilecek kabiliyetlerdir. Gücümüzü oluştururken her birinden bir terkip yapabilirsek o zaman o zaman güç boş bir varlık olmaktan çıkar. İnsanı zehirlemez. İnsanı güçlendirir. İnsanlığı tekamül ettirir.