GÜLNAR VE MEYDANCIKKALE
Sekizinci Gülnar Bilim ve Kültür Etkinlikleri kapsamında “Yerelden Evrensele Kültürel Miras” isimli uluslararası sempozyum, 28-30 Ağustos 2025 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu etkinlikte aldığım sunum yapma daveti ise, benim için sadece bir konuşma fırsatından ibaret değil aynı zamanda büyük bir onur ve mutluluk kaynağı oldu.

2020 yılında emekli olduktan sonra, böylesine anlamlı bir programda yer almak, meslek hayatıma devam ediyormuşum hissi uyandırdı. Bilim ve kültüre hizmet veren insanlarla bir araya gelmek, düşüncelerimi paylaşmak ve ardından katılım belgesini almak bana gurur ve sevinç yaşattı.
Gülnar’da uluslararası bilim ve kültürle uğraşan katılımcılarla bir aradaydık. Üç günlük program, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konuşması ile son buldu. Genel olarak etkinliğe halkın ilgisinin az olmasının ise duyuru eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Gelecek yılda da düzenlenecek bu etkinliği halkın kaçırmamasını şiddetle öneriyorum. Çünkü bu tür toplantıların toplumun her kesimi için önemli olduğunu düşünüyorum.

Gülnar’da Bilim ve Kültürün Işığı: Meydancıkkale
Sunumumun konusu, dönemin Gülnar Kaymakamlığınca hazırlanarak Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından 2012‘de mali destek sağlanan, yürütücülüğünü yaptığım “Meydancık Kalesi Hayat Buluyor Projesi”ydi.
Gülnar’ın Emirhacı ve Tırnak Mahalleleri sınırlarında, denizden 700 metre yükseklikteki bir platoda yer alan kale, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Bilimsel arkeolojik kazılarda ortaya çıkan veriler, kalenin MÖ.7. yüzyıldan MS. 12. yüzyıla kadar iskân gördüğünü gösteriyor.
Ortaya çıkan buluntular, bölgenin tarih boyunca ne kadar önemli bir merkez olduğunu gösteriyor. Hitit Kralı Muvattali’ye ait mühürden, Pers saray kıyafetleriyle betimlenmiş kabartmalara, Büyük İskender dönemine ait 5.215 sikke buluntusuna ve Ptolemaiosların varlığına kadar uzanan zenginlik, bu toprakların ne denli köklü bir geçmişe sahip olduğunu ispatlıyor.
Askeri ve idari merkez konumundaki Meydancıkkale’de saray yapısı, anıtsal yapılar ve sarnıçlar görülebilir.
Bugün 1. derece arkeolojik sit alanı olarak koruma altında bulunan kale, hazırlanan restorasyon ve çevre düzenleme projeleriyle hayat bulmuş durumda. Gözlemlerimize göre projenin somut ve soyut faydalarını şöyle sıralayabiliriz;

Projenin Somut Faydaları
-Kaleye getirilen düzenlemeden sonra yerel kurumlar tarafından sahiplenilmesi,
-Kurulan güvenlik sistemi ile kaçak kazı ve tahribatın önlenmesi,
-Kalenin ziyaret için elverişli hale getirilmesiyle ziyaretlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması,
-Tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların geliştirilmesine katkı sağlanmış olması.

Projenin Soyut Faydaları
-Bölgede Meydancıkkale’nin bilinir hale gelmesi,
-Yeni nesillerin kalenin varlığından haberdar olması,
-Tarihi yapılara halkın ilgisinin artması,
-Yerli ve yabancı turistlere yörede gezilecek bir yerin sağlanması ile bölgenin turist kapasitesinin artarak ekonomik kazancın yükseltilmesi.
Geçmişten Geleceğe
Bu tür bilimsel ve kültürel toplantılar, yalnızca akademik çevrelere değil, yöre halkının da belleğine ışık tutuyor. Gülnar’da gerçekleşen bu buluşma; geçmişimizi bilmenin ve kültürel mirasımıza sahip çıkmanın, geleceğe bırakacağımız en değerli armağanlardan biri olduğunu bir kez daha göstermiştir.
