NEDEN KENT MÜZESİ?
Gökbelen Yaylasında geçirdiğim bu ilk yaz mevsiminde fark ettim ki; kilit vurulmuş ahşap kepenkli dükkânlar hakkında yaşları 50’nin üzerinde olanların güzel hatıraları var. Kimi “çocukluğumda” diye başlıyor bu dükkânları anlatmaya, kimi daha somut örneklerle “buralarda terziler, berberler, kunduracılar… vardı.” diyor. Bilmeyen biri olarak bu anlatılanları ilgi ve merakla dinlerken, en fazla 50 yıl önceki yaşantıyı gözümde canlandırmaya, “bu yaylanın kimliği buymuş” diyerek geçmişin izlerini sürmeye çalışıyorum.
Oysa özel mülkiyete ait bu dükkânlar kamulaştırılarak küçük bir müzeye dönüştürülebilse, yaylanın geçmişi somut örneklerle gözler önüne serilir ve bu güzel yaylamıza ilgi daha da artabilir.

Şehir Belleğinin Sessiz Tanıkları
Şehirlerimizin de kendi hafızasını oluşturmaya, gündelik yaşamını ve kültürel mirasını öne çıkarmaya tarihi geçmişini, kendisine değer katanları, hatıralarını günümüze taşımaya ihtiyaçları var. Bu da ancak “kent müzeleri” aracılığıyla olabilir. Çünkü kent müzeleri, şehirlerin belleğini geleceğe taşıyan sessiz tanıklardır. Tarih, kültür, gelenek, gündelik hayat ve kentin kimliğini taşıma görevi gibi bir işlevi üstlenirler.
Bu müzeler, yerel halkın ve ziyaretçilerin kentin geçmişiyle bağ kurmasını kolaylaştırdıkları gibi tanıtım merkezi işlevine de sahiptirler.
Kent müzeleri, şehrin esnafını, pazarını, mahalle yaşamını, geleneklerini anlamamızı sağlar. Yaşayan halk mutlaka bu müzelerde sergilenen objelerde, belgelerde ya da hikâyelerde kendilerini bulur.
Çocuklar İçin Büyük Fırsat
Buralar, çocuklar içinse iyi bir öğrenme ortamıdır. Bilindiği gibi gözümüzle görmediğimiz şeyleri zihnimizde canlandırmamız zordur; örneğin eskiden gaz lambası ile aydınlanıldığını okuyan ya da duyan bir çocuğun bu somut nesneyi görmeden aydınlanmayı kavraması zorlaşır. Bu tür somut örnekler aracılığı ile eski kuşakların tanıklıklarıyla bağ kurulur.
Kent Müzeleri turistler için de şehri tanımanın en doğrudan yollarından biridir. İlçemize gelen yabancılar sadece zengin tarihi yapılarımız, arkeolojik değerlerimizle tanışmayacak, kentimizin ruhunu yansıtan hikâyelerle de karşılaşacak ve buradaki yaşamı daha iyi anlayacaklardır.
Silifke’de Mutlaka Kurulmalı!
Bu kadar girişten sonra ilçemizde en kısa zamanda bir kent müzesi kurulmasının ne kadar önemli ve acil olduğunu belirtmeliyim. Bu vesileyle, 2015 yılında böyle bir çalışmamın olduğunu, bu konuda bir başlangıç yaptığımın da bilinmesini isterim.
Kent Müzesi kurulurken mutlaka halkın katılımı da sağlanmalıdır. İnsanlar kendi evlerinden getirdikleri eşya, fotoğraf ve belgelerle müzenin bir parçası olur ve buraya aidiyet hissederler. Çarşı esnafının terazisi, mahalle çocuklarının oyuncağı/oyunları, eski fotoğraflar… Bunlar kentimizin ruhunu anlatacak, böylece yeni kuşaklar köklerini tanıyacaktır. İlçemizde kentin geçmiş kültürünü bilen, bu konuda araştırma, yayın ve koleksiyonları bulunan tanıdık isimler bu oluşuma zaten gönülden katılacaklardır.
Sonuç olarak; kentin geçmişten günümüze sosyal, kültürel, demografik ve ekonomik yapısının gelecek nesillere aktarılması, kültür tarihi bilincinin oluşturulması, turizm hareketliliğinin sağlanması ve sürdürülebilir bir toplum için uluslararası müzecilik standartlarına uygun bir “Kent Tarihi Tanıtım Merkezi/Kent Müzesi” Silifke’de büyük bir ihtiyaç hatta zorunluluktur.
Öyleyse hep birlikte kolları sıvayıp zaman kaybetmeden Silifke’nin hafızasına sahip çıkalım, anılarımızı koruyalım ve geleceğe aktararak silinip gitmesini önleyelim.
2015’te Başlattığım Çalışmanın Detayları
Silifke tarihine bir not düşmek ve “kent müzesi” kurmak isteyenlere yardımcı olabilmek amacıyla, 2015 yılında neler yaptığımızı da izninizle hatırlatmak istiyorum;
-Kent tarihinin Tanıtımı Merkezi fonksiyonu verilecek, restore edilmiş bir bina mekân olarak belirlendi.
-Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öneriye olumlu görüş verdi.
- Kent Müzesi’nde Silifke'nin en erken dönemlerden günümüze kadar tarih ve kültürü ile ilgili bilgilerin yanı sıra bölgeye dair her türlü görsel materyaller, bilgi, belge, gravür ve çizimlerle yazılı metinlerin ziyaretçilere aktarılmasının sağlanması, modern teknolojik olanakların kullanılması, çocuklar için eğitim odası ve ziyaretçiler için kafe gibi dinlenme mekânlarının açılması şeklinde planlama yapıldı.
Ayrıca; bölgeye dair her türlü temin edilen envanterin değerlendirilmesi, sergileme senaryosunun, sergi tasarım projesinin, sergi bilgi metinlerinin ve görseller ile grafik tasarımların hazırlanması “yapılacak işler” kapsamına alındı.
Ve nihayet sergilemeyi ziyaretçi açısından ilgi çekici hale getirmek amacıyla bölgeye dair yazılı ve görsel bilginin kullanıcı aktif sergileme birimleri aracılığıyla, dokunulabilir, eğlenceli, zaman geçirilebilir şekilde ziyaretçiye sunulması gerekliliği sergileme birimlerinin özellikleri olarak benimsendi.
