Türkiye’de Eğitim, Bir Ayrıcalık mı?
Bir hayalin fiyatı olur mu?
İşte Türkiye'de eğitim sisteminde her sınav döneminde yeniden sorulan, fakat cevabı hep paraya çıkan bir soru bu.
Lisede de eşitsizlik başlıyor
Ortaokulda okuyan iki öğrenci düşünün.
Biri özel okulda. Notları pırıl pırıl, çünkü şişirme serbest.
Bir diğeri devlet okulunda. Gerçek sınav, gerçek mücadele.
Ama LGS sıralamasında aynı kulvarda yarışıyorlar.
Bu adalet mi?
Ve sonra geliyor lise sonrası…
Lise ya da üniversite fark etmiyor. Türkiye'de eğitim bir yarış değil, açık artırmadır.
Paran varsa hayallerini yaşarsın, paran yoksa başkasının hayaline uzaktan bakarsın.
Diyelim ki bir öğrenci doktor olmak istiyor. Türkiye de tıp okuma barajı 50 bin.
Çalıştı, çabaladı, ama 30 bin içerisine girmeyi birkaç bin farkla kaçırdı.
Devlette kazanamadı. Özele bakıyor.
Orada sıralama düşük, evet giriyor ama bu kez fakir.
Parası yok.
Yani aynı sıralamaya yakın biri okula giriyor, diğeri dışarıda kalıyor.
Peki bu adil mi?
Birinin alın teriyle kurduğu hayali, diğerinin cüzdanı mı satın almalı?
Bir başka örnek: Bazı bölümlerde baraj bile yok. Örneğin pilotaj.
Ama mezunları kolayca iş bulabiliyor. Sıralaması 400-500 bin.
Ama özel üniversitelerde bir yıllık ücret tahmini olarak en az 300 bin lira.
Paran varsa giriyorsun, diploman hazır.
Paran yoksa devlette bölüm bile 1 ya da hiç yok.
Lafı fazla dolandırmadan sorularımızı soralım:
Eğitim bir haktır diyorsak, neden parası olanın hakkı daha geniş?
Hayalleri sınav belirliyor diyorsak, neden kasaya uğramadan geçemiyoruz?
Mezuna kalıp yeniden denemek istiyor diyelim çocuk.
Silifke gibi bir ilçedeyse?
Buyurun fiyatlara: Etüt merkezleri, kurslar… 100 binden başlayan fiyatlar.
Bir kurum neden bu kadar pahalı? Dediğinizde ise alacağınız cevap şu olur:
Çevre piyasasına göre şartlarımız şu şekilde öndedir. Bakın İstanbul’da da böyle… İstanbul’da sürümden kazanılır… Burada ise müşteri az diye fiyat katlanır.
Arz-talep yasası değil bu, bu işine nasıl gelirse ekonomisidir.
Eğitimde etik fiyat olmaz, emek fiyatı olur.
Biraz da velilere soru soralım!
Veliler bilinçli mi peki?
Sözleşme okuyorlar mı?
Materyal içeriğine bakıyorlar mı?
Ayda kaç saate kadar ücretsiz birebir özel ders var?
Öğretmene verilen ücretle, sizden alınan ücret arasında uçurum var mı?
Evet de enflasyon var diyorlar.
Ama çocuğa ayrılan zaman ne kadar?
Verilen materyalin ederi nedir?
Öğretmenin hakkı ne kadar?
Son Söz: Eşitlik Yatırımsız Olmaz
Adalet, herkesin aynı yarışa girmesi değil; aynı ayakkabıya sahip olmasıdır.
Türkiye’de eğitim bir yatırım değil, bir sektör.
Ve hayalleri satın alınabilir kıldığımız sürece, gelecek gerçekten herkesin olmayacak.
Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadıkça, sınavlar değil servetler kazandırmaya devam edecek.
