Silifke'de Sosyalleşme Yokluğu Silifke, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan köklü kültürel mirasıyla, Torosların eteklerine serpilmiş güzide bir Anadolu kentidir. Ancak bu toprakların kadim sesi artık yalnızlığı fısıldıyor. Çünkü bugün Silifke’de ne çocuklar için ne gençler ne de yetişkinler için yeterli sosyalleşme alanı kalmadı. Bu sessizlik, sadece caddelerde değil; zihinlerde, ruhlarda da çınlıyor.   Öğrenciler İçin Sessizlik Silifke’de okuyan gençlerin çoğu ya ev-okul arasında sıkışıp kalıyor ya da günü telefon ekranlarında tüketiyor. Ne oyun merkezleri ne atölye ne de kulüp düzeyinde sürdürülebilir sosyal programlar var. Oysa gençlik sadece akademik başarıyla değil, sosyal becerilerle de olgunlaşır.   Çocuklar Oyunu Unutuyor Mahalle kültürünün yerini sessiz beton duvarlar aldı. Çocuklar sokakta ne ip atlıyor ne birdirbir oynuyor. Modern kentlerde oyun alanları, sanat atölyeleri, drama kulüpleri çocuklar için artık bir gereklilik değil, birer temel haktır. Silifke’de bu hak göz ardı edilmiş durumda.   Büyükler Yalnızlaşıyor Emekliler, çalışan yetişkinler veya ev hanımları... Hepsi sosyal bağlarını günbegün yitiriyor. Halk eğitim kurslarının dahi sınırlı kaldığı bir kentte, yaşlılar için sohbet meclisleri, sanatsal uğraşlar ya da gönüllülük programları neredeyse yok denecek kadar az.   Sorun Nerede? Aslında sorun sadece fiziki mekân eksikliği değil. Asıl mesele, sosyalleşmenin bir ihtiyaç olduğunun hâlâ yeterince anlaşılmaması. Belediyelerin, kaymakamlıkların ve sivil toplum kuruluşlarının bu alana yeterince öncelik vermemesi bir gelecek krizine zemin hazırlıyor.   Peki Ne Yapmalı? Mahalle Kültür Evleri kurulmalı: Her yaş grubuna hitap edecek şekilde atölyeler, sohbetler, film günleri düzenlenmeli. Gençlik ve Çocuk Kulüpleri yeniden yapılandırılmalı: Müzik, tiyatro, halk oyunları gibi faaliyetler profesyonel destekle yürütülmeli. Açık Alanlar Canlandırılmalı: Parklar sadece salıncaklarla değil, açık hava kitap kafeleriyle, mini sahnelerle, spor alanlarıyla donatılmalı. Sivil Toplum Desteklenmeli: Gönüllülük temelli sosyal sorumluluk projeleri hem gençleri hem yetişkinleri harekete geçirebilir.   Sessizliğe Razı Olmayalım Silifke, potansiyeli olan bir şehirdir ama bu potansiyel yalnızca tarih kitaplarında kalırsa yazık olur. Bizler, geleceğin inşasında sosyal bağları, toplumsal dayanışmayı ve ortak üretimi merkeze almalıyız. Çünkü sessiz şehirler, gelecekte sadece yıkık şehirler olarak anılır.