Alpyaren KARAMAN
Köşe Yazarı
Alpyaren KARAMAN
 

Küçük Bir Hükümet

Küçük Bir Hükümet Okul... Çoğu zaman sadece dört duvar arasında geçen ders saatlerinden ibaret sanılır. Oysa gerçek, çok daha derindir. Okul, aslında küçük bir hükümettir. İçinde görev bilinciyle yetişen her birey, ileride büyük vatan hükümetine, yani gerçek hayata atıldığında ülkesine hizmet edebilecek donanıma kavuşur. Bugünün öğrencisi, yarının lideridir. Bu yüzden her öğrenci, gelecekteki büyük sorumluluklara hazırlanırken, kendisine bu vatanı miras bırakan, alın teriyle yükselten o yüce insanlara gönülden minnet duymalıdır. Çocuklukta kazanılan sadakat duygusu, insanı büyüdüğünde dürüst bir birey yapar. Disipline alışmak ise iç disiplini ve becerikliliği beraberinde getirir. Ancak unutulmamalı! Yapılan işler sadece gösterişli sonuçlarıyla değerlendirilmemeli. Asıl değer, işin özüyle, hakkıyla yapılmasında saklıdır. Hayat yolunda kimseye körü körüne boyun eğmemeli insan. Kendi değerini, potansiyelini bilmeli ve bu bilinçle ilerlemelidir. Yalan ise insanı esir eden görünmez zincirler gibidir. Bu yüzden doğruluğa her daim sımsıkı sarılmak gerekir. Ne iki yüzlülerin oyunlarına kapılmalı ne de başkalarının sözlerini çalıp kendine mal eden sahtekarlar gibi davranmalı. Ailene karşı uslu görünürken öğretmenlerine veya arkadaşlarına karşı saygısızlık yapma. Gerçek dostluk, vicdanlı ve sadık olmayı gerektirir. Kötü arkadaşların tahakkümüne boyun eğmeden, başkalarını ezmeden, yalnızca kendi gücü ve kabiliyeti kadar ilerlemek olgunluğun göstergesidir. Unutmamak gerekir ki güç, zayıflara üstünlük kurmak için değil, onları koruyacak bir siper olmak için vardır. Küçük yaşlarda da büyük bir yürek sergilemek mümkündür. Gençlik yıllarında becerikli olmak, oyunlarda atik ve şen kalmak hayat enerjisini canlı tutar. Doğayı sevmek, her fırsatta dışarıda vakit geçirmek, ruhu daima diri tutar. Ne aşırı çekingen olunmalı ne de ölçüsüz cesaret gösterileri peşinde koşulmalıdır. Hayatta her zaman hatalar olacak, cezalar alınacaktır. Önemli olan, yılmadan yeniden başlama cesaretini gösterebilmektir. Öğretmenlerin verdiği her görev bir kötülük değildir; bazen gelişmenin tek yolu, hoşumuza gitmeyen işlerle uğraşmaktan geçer. Hatta görev listesine kendi gönlümüzden bir şeyler ekleyebilmek, bizi gerçekten olgunlaştırır. Önüne sadece sunulanı yapanlar, yarım kalmış insanlardır. Oysa hayat, inisiyatif alabilenlerin omzunda yükselir. Son sözümüz şu olsun: Okulda öğrendiğin görev bilinci, doğruluk ve çalışkanlık… Yarının dünyası senin ellerinde şekillendirecek. O yüzden küçük bir hükümet olan okulunda iyi bir görev adamı ol ki, büyük vatan hükümetinde onurla yer alabilesin.  
Ekleme Tarihi: 29 Nisan 2025 -Salı

Küçük Bir Hükümet

Küçük Bir Hükümet

Okul... Çoğu zaman sadece dört duvar arasında geçen ders saatlerinden ibaret sanılır. Oysa gerçek, çok daha derindir. Okul, aslında küçük bir hükümettir. İçinde görev bilinciyle yetişen her birey, ileride büyük vatan hükümetine, yani gerçek hayata atıldığında ülkesine hizmet edebilecek donanıma kavuşur.

Bugünün öğrencisi, yarının lideridir. Bu yüzden her öğrenci, gelecekteki büyük sorumluluklara hazırlanırken, kendisine bu vatanı miras bırakan, alın teriyle yükselten o yüce insanlara gönülden minnet duymalıdır.

Çocuklukta kazanılan sadakat duygusu, insanı büyüdüğünde dürüst bir birey yapar. Disipline alışmak ise iç disiplini ve becerikliliği beraberinde getirir. Ancak unutulmamalı! Yapılan işler sadece gösterişli sonuçlarıyla değerlendirilmemeli. Asıl değer, işin özüyle, hakkıyla yapılmasında saklıdır.

Hayat yolunda kimseye körü körüne boyun eğmemeli insan. Kendi değerini, potansiyelini bilmeli ve bu bilinçle ilerlemelidir. Yalan ise insanı esir eden görünmez zincirler gibidir. Bu yüzden doğruluğa her daim sımsıkı sarılmak gerekir. Ne iki yüzlülerin oyunlarına kapılmalı ne de başkalarının sözlerini çalıp kendine mal eden sahtekarlar gibi davranmalı.

Ailene karşı uslu görünürken öğretmenlerine veya arkadaşlarına karşı saygısızlık yapma. Gerçek dostluk, vicdanlı ve sadık olmayı gerektirir. Kötü arkadaşların tahakkümüne boyun eğmeden, başkalarını ezmeden, yalnızca kendi gücü ve kabiliyeti kadar ilerlemek olgunluğun göstergesidir.

Unutmamak gerekir ki güç, zayıflara üstünlük kurmak için değil, onları koruyacak bir siper olmak için vardır. Küçük yaşlarda da büyük bir yürek sergilemek mümkündür.

Gençlik yıllarında becerikli olmak, oyunlarda atik ve şen kalmak hayat enerjisini canlı tutar. Doğayı sevmek, her fırsatta dışarıda vakit geçirmek, ruhu daima diri tutar. Ne aşırı çekingen olunmalı ne de ölçüsüz cesaret gösterileri peşinde koşulmalıdır. Hayatta her zaman hatalar olacak, cezalar alınacaktır. Önemli olan, yılmadan yeniden başlama cesaretini gösterebilmektir.

Öğretmenlerin verdiği her görev bir kötülük değildir; bazen gelişmenin tek yolu, hoşumuza gitmeyen işlerle uğraşmaktan geçer. Hatta görev listesine kendi gönlümüzden bir şeyler ekleyebilmek, bizi gerçekten olgunlaştırır. Önüne sadece sunulanı yapanlar, yarım kalmış insanlardır. Oysa hayat, inisiyatif alabilenlerin omzunda yükselir.

Son sözümüz şu olsun:

Okulda öğrendiğin görev bilinci, doğruluk ve çalışkanlık… Yarının dünyası senin ellerinde şekillendirecek. O yüzden küçük bir hükümet olan okulunda iyi bir görev adamı ol ki, büyük vatan hükümetinde onurla yer alabilesin.

 


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Aytaç Kurtuba
(02.05.2025 02:04 - #2085)
Güzel sözlerden oluşan değerli bir öğreti dizisi... Öğrenmeden öğretmeye kalkan arkası boş özgüven duygusu, bildiğini susan ürettiği düşünceyi söyleyemeyen çekingenlik duygusu, önündeki işi yapmaya eğilmeyen adım atmaya erinen üşengeçlik duygusu, sorumluluk almaktan kaçıp sorumsuzların yönetimi altında inlemeye neden olan tembellik duygusu, konuşarak çözüm üretecekken küserek çözüme olanak tanımayan suçlama duygusu, gerektiğinde karşı koymak yerine gereksizce gülerek yanlışa ortak olup bana ne neme gerekçi korkaklık duygusu gibi çok sayıda var olabilecek sayrı yanımızı görmeden, onları onarmadan büyüdüysek, kendimizi de olayları da yönetemez durumda erişkin ancak yetişkin olmamış kişilere dönüşmüşüz demektir... Evlerimizdeki eğitim açıklarımız, okullarımızdaki öğretim ile giderilirse biz bizi, biz de ülkemizi sağlıklı yönetebiliriz...
Alpyaren KARAMAN Derinlikli ve yerinde bir tespit... İnsan ancak kendi içindeki eksiklerini fark edip yüzleştiğinde hem kendini hem de çevresini sağlıklı şekilde yönetebilir. Eğitimin sadece bilgi değil, karakter inşası olduğuna dair bu bakış açısı çok kıymetli.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/