Alpyaren KARAMAN
Köşe Yazarı
Alpyaren KARAMAN
 

Hayatta Nasıl Kalınır -3

Hayatta Nasıl Kalınır -3 Ortaokul Eğitimi Gerçek Yaşamla İlişkisi ve Gelişim Üzerindeki Etkisi Ortaokul dönemi, bireyin soyut düşünceden somut yaşama adım attığı en kritik eşiktir. Bu süreçte verilen eğitimin pratiğe nasıl yansıdığı açıkça gösterilmelidir. Öğrenciye yalnızca bilgi verilmekle yetinilmemeli; öğrendiği bilginin yaşamına nasıl katkı sunduğu da somut örneklerle anlatılmalıdır. Örneğin, matematiğin neden öğrenildiği, tarihin ve coğrafyanın günlük hayattaki yeri, hayatla birebir ilişkilendirilerek öğretilmelidir. Bu bağ, bilginin soyut bir yük olmaktan çıkarak yaşamla bütünleşmesini ve öğrenmenin amacının netleşmesini sağlar. Ne yazık ki, günümüzde hala ortaokul eğitimi bir çöküş dönemine girmiştir. Bu gerilemeyi en açık biçimde sürekli değişen sınav sistemlerinde görmekteyiz. Eğitim politikalarındaki bu istikrarsızlık, öğrencilerde güven duygusunun kaybolmasına ve eğitim süreçlerinin anlamsızlaşmasına yol açmaktadır. Dahası, ÖABT (Öğretmen Alan Bilgisi Testi) kapsamında ileri düzey konuların ortaokul çağında çocuklara verilmesi, yaş grubu ile uyumsuz bir akademik baskı oluşturarak eğitimin doğasını bozmuştur.  Paulo Freire’in Ezilenlerin Pedagojisi adlı eserinde vurguladığı gibi, öğrenciler pasif bilgi alıcıları değil, aktif katılımcılar olarak öğrenme sürecine dahil edilmelidir. Oysa bugünkü sistem, çocukları edilgen bireyler haline getirip özgür düşünce ve yaratıcılığı baskılamaktadır. Ortaokul çağındaki çocuklar için eğitim yalnızca ders çalışmak veya ödev yapmak değildir. Bu yaşta oyun oynamak, motor becerilerini geliştirmek, keşfetmek, hata yaparak öğrenmek de en az akademik bilgi kadar önemlidir. Ancak sabah 06:00-07:00 gibi erken saatlerde okula gitmek ve akşam 17:00-18:00 saatlerinde yorgun bir şekilde eve dönmek, çocuklarda üretkenlikten ziyade tükenmişlik hissi yaratmaktadır. Okul, onların gözünde bir gelişim alanı değil, bir hapishane gibi algılanmaya başlamaktadır. Bu algı ise çocukların düşünsel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun yanında, ortaokul eğitiminde birçok temel yaşam becerisinin eksik bırakıldığı da gözlemlenmektedir. Motor becerilerin geliştirilmesi gereken bir yaşta, çocuklara beden koordinasyonu ve el-göz uyumu gibi temel yeteneklerin kazandırılması ihmal edilmektedir. Trafik kuralları eğitimi yeterince verilmemekte, çocuklar şehir hayatının getirdiği tehlikeleri yönetmekte yetersiz kalmaktadır. Sağlık bilgisi eğitimi, bedenlerini tanımaları, sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmeleri açısından büyük önem taşırken, ya hiç öğretilmemekte ya da yüzeysel geçilmektedir. Vatandaşlık hukuku bilgisi gibi temel toplumsal sorumluluk ve haklar eğitimi ya verilmemekte ya da değişen müfredat nedeniyle çocukların zihninde kalıcı bir iz bırakamamaktadır. Bu eksikliklerin sonucu olarak, ortaokul öğrencileri, günlük yaşamda basit para hesabı yapmaktan, alışverişte bilinçli karar vermekten bile uzak kalmaktadır. Kendi yeteneklerini keşfedemedikleri için, liseye geçişte doğru alan seçimleri yapamamakta, kendilerine uygun bir yol bulamadıklarında ise bireysel gelişim fırsatlarını da kaçırmaktadırlar. Halbuki ortaokul dönemi, bireyin hem yeteneklerini keşfedeceği hem de ilgi alanlarına göre şekillenecek bir lise veya meslek yolculuğuna hazırlanacağı dönem olmalıdır. Eğer bu yaşta çocuklar; Kendilerini tanıyamaz, Bilgiyi hayatla ilişkilendiremez, Temel yaşam becerilerini kazanamaz, Yaratıcılıklarını kullanamazlarsa, liseye geçtiklerinde hem meslek seçiminde hem de kişisel gelişimde büyük zorluklarla karşılaşacaklardır. Eğitim sistemimizin amacı yalnızca sınav kazandırmak değil, bireye yaşamı kavrayacak donanımı kazandırmak olmalıdır. Ortaokul eğitimi yeniden düşünülmeli, çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimlerine, yeteneklerine, üretkenliklerine alan açacak şekilde yapılandırılmalıdır. Aksi takdirde, okullar birer gelişim merkezleri değil, genç zihinlerin köreltildiği mekanlar haline gelmeye devam edecektir. Devamı var.  
Ekleme Tarihi: 11 Mayıs 2025 -Pazar

Hayatta Nasıl Kalınır -3

Hayatta Nasıl Kalınır -3

Ortaokul Eğitimi Gerçek Yaşamla İlişkisi ve Gelişim Üzerindeki Etkisi

Ortaokul dönemi, bireyin soyut düşünceden somut yaşama adım attığı en kritik eşiktir. Bu süreçte verilen eğitimin pratiğe nasıl yansıdığı açıkça gösterilmelidir. Öğrenciye yalnızca bilgi verilmekle yetinilmemeli; öğrendiği bilginin yaşamına nasıl katkı sunduğu da somut örneklerle anlatılmalıdır. Örneğin, matematiğin neden öğrenildiği, tarihin ve coğrafyanın günlük hayattaki yeri, hayatla birebir ilişkilendirilerek öğretilmelidir. Bu bağ, bilginin soyut bir yük olmaktan çıkarak yaşamla bütünleşmesini ve öğrenmenin amacının netleşmesini sağlar.

Ne yazık ki, günümüzde hala ortaokul eğitimi bir çöküş dönemine girmiştir. Bu gerilemeyi en açık biçimde sürekli değişen sınav sistemlerinde görmekteyiz. Eğitim politikalarındaki bu istikrarsızlık, öğrencilerde güven duygusunun kaybolmasına ve eğitim süreçlerinin anlamsızlaşmasına yol açmaktadır. Dahası, ÖABT (Öğretmen Alan Bilgisi Testi) kapsamında ileri düzey konuların ortaokul çağında çocuklara verilmesi, yaş grubu ile uyumsuz bir akademik baskı oluşturarak eğitimin doğasını bozmuştur. 

Paulo Freire’in Ezilenlerin Pedagojisi adlı eserinde vurguladığı gibi, öğrenciler pasif bilgi alıcıları değil, aktif katılımcılar olarak öğrenme sürecine dahil edilmelidir. Oysa bugünkü sistem, çocukları edilgen bireyler haline getirip özgür düşünce ve yaratıcılığı baskılamaktadır.

Ortaokul çağındaki çocuklar için eğitim yalnızca ders çalışmak veya ödev yapmak değildir. Bu yaşta oyun oynamak, motor becerilerini geliştirmek, keşfetmek, hata yaparak öğrenmek de en az akademik bilgi kadar önemlidir. Ancak sabah 06:00-07:00 gibi erken saatlerde okula gitmek ve akşam 17:00-18:00 saatlerinde yorgun bir şekilde eve dönmek, çocuklarda üretkenlikten ziyade tükenmişlik hissi yaratmaktadır. Okul, onların gözünde bir gelişim alanı değil, bir hapishane gibi algılanmaya başlamaktadır. Bu algı ise çocukların düşünsel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.

Bunun yanında, ortaokul eğitiminde birçok temel yaşam becerisinin eksik bırakıldığı da gözlemlenmektedir.

  • Motor becerilerin geliştirilmesi gereken bir yaşta, çocuklara beden koordinasyonu ve el-göz uyumu gibi temel yeteneklerin kazandırılması ihmal edilmektedir.
  • Trafik kuralları eğitimi yeterince verilmemekte, çocuklar şehir hayatının getirdiği tehlikeleri yönetmekte yetersiz kalmaktadır.
  • Sağlık bilgisi eğitimi, bedenlerini tanımaları, sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmeleri açısından büyük önem taşırken, ya hiç öğretilmemekte ya da yüzeysel geçilmektedir.
  • Vatandaşlık hukuku bilgisi gibi temel toplumsal sorumluluk ve haklar eğitimi ya verilmemekte ya da değişen müfredat nedeniyle çocukların zihninde kalıcı bir iz bırakamamaktadır.

Bu eksikliklerin sonucu olarak, ortaokul öğrencileri, günlük yaşamda basit para hesabı yapmaktan, alışverişte bilinçli karar vermekten bile uzak kalmaktadır. Kendi yeteneklerini keşfedemedikleri için, liseye geçişte doğru alan seçimleri yapamamakta, kendilerine uygun bir yol bulamadıklarında ise bireysel gelişim fırsatlarını da kaçırmaktadırlar. Halbuki ortaokul dönemi, bireyin hem yeteneklerini keşfedeceği hem de ilgi alanlarına göre şekillenecek bir lise veya meslek yolculuğuna hazırlanacağı dönem olmalıdır.

Eğer bu yaşta çocuklar;

  • Kendilerini tanıyamaz,
  • Bilgiyi hayatla ilişkilendiremez,
  • Temel yaşam becerilerini kazanamaz,
  • Yaratıcılıklarını kullanamazlarsa,

liseye geçtiklerinde hem meslek seçiminde hem de kişisel gelişimde büyük zorluklarla karşılaşacaklardır. Eğitim sistemimizin amacı yalnızca sınav kazandırmak değil, bireye yaşamı kavrayacak donanımı kazandırmak olmalıdır.

Ortaokul eğitimi yeniden düşünülmeli, çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimlerine, yeteneklerine, üretkenliklerine alan açacak şekilde yapılandırılmalıdır. Aksi takdirde, okullar birer gelişim merkezleri değil, genç zihinlerin köreltildiği mekanlar haline gelmeye devam edecektir.

Devamı var.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Lerzan Özgenç
(11.05.2025 15:13 - #2130)
Çalışmalarınızda başarılarınızın devamını diliyorum yolunuz açık olsun kardeşim.
Alpyaren KARAMAN Teşekkür ederim hocam. Saygılarmla.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/