Alpyaren KARAMAN
Köşe Yazarı
Alpyaren KARAMAN
 

Algı

Algı Artık hakikat değil, hakikatin algılanış biçimi önemli. Yani bir şeyin ne olduğu değil, nasıl göründüğü belirliyor onun toplumdaki karşılığını. Öyle bir çağdayız ki, bir olayın gerçeği gölgede kalıyor; öne çıkan, üzerine inşa edilen anlatı oluyor. İyiler kötü gösteriliyor, kötüler kahramanlaştırılıyor. Algı, gerçeğin tahtını çoktan devralmış durumda. Sosyal medya, bu algı imparatorluğunun en sadık hizmetkârı. Bir kare fotoğraf, birkaç saniyelik video kesiti ya da ustaca seçilmiş birkaç kelime... Gerçeklik bundan ibaret sanılıyor. Oysa dışarıda çok daha sert, çok daha karmaşık bir dünya dönüyor. Ama ekranlara yansıyan kurgular, toplumun bilinçaltını şekillendiriyor. Algı, toplumu yöneten yeni iktidar biçimi hâline geliyor. Peki ya eğitim? Ya adalet? Ya siyaset? Bu alanlarda da işler değişmedi. Artık liyakat değil, algı üzerinden oluşturulan imajlar belirleyici. "İşi bilen" değil, "iyi sunan" kazanıyor. "Doğru söyleyen" değil, "doğru konuşan" alkışlanıyor. Bu sistemde hakikati savunmak, çoğu zaman yalnız kalmak demek. Ama susmak da gerçeğe ihanet etmekle eşdeğer. Algı ile gerçeğin arasındaki bu fark büyüdükçe, insanlar sahici olana yabancılaşmaya başlıyor. Toplumlar yavaşça eleştirel düşünmeyi bırakıyor, çünkü sorgulamak yorucu, hazır sunulanı kabul etmekse konforlu. Ama bu konfor, uzun vadede düşünsel çöküşe, vicdani körleşmeye neden oluyor. Gelecek nesillerin düşünsel sağlığı için, bu algı düzenine karşı direnç göstermeliyiz. Gerçeği arayan, sorgulayan, ekranlara değil akla yaslanan bir toplumsal bilinç inşa etmek zorundayız. Çünkü algılar geçicidir; ama hakikat, er ya da geç yolunu bulur.  
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2025 -Çarşamba

Algı

Algı

Artık hakikat değil, hakikatin algılanış biçimi önemli. Yani bir şeyin ne olduğu değil, nasıl göründüğü belirliyor onun toplumdaki karşılığını. Öyle bir çağdayız ki, bir olayın gerçeği gölgede kalıyor; öne çıkan, üzerine inşa edilen anlatı oluyor. İyiler kötü gösteriliyor, kötüler kahramanlaştırılıyor. Algı, gerçeğin tahtını çoktan devralmış durumda.

Sosyal medya, bu algı imparatorluğunun en sadık hizmetkârı. Bir kare fotoğraf, birkaç saniyelik video kesiti ya da ustaca seçilmiş birkaç kelime... Gerçeklik bundan ibaret sanılıyor. Oysa dışarıda çok daha sert, çok daha karmaşık bir dünya dönüyor. Ama ekranlara yansıyan kurgular, toplumun bilinçaltını şekillendiriyor. Algı, toplumu yöneten yeni iktidar biçimi hâline geliyor.

Peki ya eğitim? Ya adalet? Ya siyaset? Bu alanlarda da işler değişmedi. Artık liyakat değil, algı üzerinden oluşturulan imajlar belirleyici. "İşi bilen" değil, "iyi sunan" kazanıyor. "Doğru söyleyen" değil, "doğru konuşan" alkışlanıyor. Bu sistemde hakikati savunmak, çoğu zaman yalnız kalmak demek. Ama susmak da gerçeğe ihanet etmekle eşdeğer.

Algı ile gerçeğin arasındaki bu fark büyüdükçe, insanlar sahici olana yabancılaşmaya başlıyor. Toplumlar yavaşça eleştirel düşünmeyi bırakıyor, çünkü sorgulamak yorucu, hazır sunulanı kabul etmekse konforlu. Ama bu konfor, uzun vadede düşünsel çöküşe, vicdani körleşmeye neden oluyor.

Gelecek nesillerin düşünsel sağlığı için, bu algı düzenine karşı direnç göstermeliyiz. Gerçeği arayan, sorgulayan, ekranlara değil akla yaslanan bir toplumsal bilinç inşa etmek zorundayız. Çünkü algılar geçicidir; ama hakikat, er ya da geç yolunu bulur.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hüseyin Uygun
(02.07.2025 14:13 - #2326)
Zygmunt Bauman'nın ''Sıvı Modernite ''teorisiyle, Guy Depord'un ''Gösteri Toplumu'' tezinin adeta karma bir sosyal çöküntü arazlarını yaşıyor bizim toplum. Sıvı modernite ve gösteri toplumunun birleşimi gibi görünen bu toplumsal yapının bozulmasında oluşan belirtiler, hakikatin değerini yitirmesi, liyakatin yerine popülerliğin geçmesi, adaletin eğilip bükülmesi bireysel ve toplumsal vicdanın körelmesi ciddi ahlaki çöküntülere yol açmakta, bu da toplumsal dokuyu temelden sarsmaktadır. (örnek olması açısından acil durumlarda yardıma ihtiyacın olduğu zamanlarda toplumun yardım etme yerine video çekme derdine düşmesi gibi ) Kalemine sağlık. Güzel konulara değiniyorsunuz, Alpyaren bey kardeşim kalemine sağlık..
Alpyaren KARAMAN Desteğiniz ve ek bilgiler için teşekkür ediyorum. Saygılarımla
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/