Rıfat YÖRÜK
Köşe Yazarı
Rıfat YÖRÜK
 

HAMASÎ BİR YAZI

HAMASÎ BİR YAZI   Bugün “hamasî” bir yazıyla karşınızdayım. Bu kelimeyi bilerek iki anlamıyla kullanıyorum. Hem Türk Dil Kurumunun tanımıyla “yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)” anlamıyla, hem de Filistin halkının yiğit ve gür sesi “Hamas” anlamıyla… Yani bu yazı Hamas’a özgü (Hamasî) olacak. FKÖ dönemi ne çabuk unutuldu? Çünkü çevremdeki bazı sosyalist arkadaşlarımın, Filistin halkının günümüzdeki var olma mücadelesine ve seçimle gelen meşru temsilcileri Hamas’a “terörist” gözüyle bakmalarını doğrusu anlayamıyorum. Oysa Türk sosyalist hareketinin en “onurlu” mücadelelerinden biri Filistin’de yaşanmış, 1968’lerin öncü devrimcileri buraya giderek Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) silahlı kanadı El-Fetih ile birlikte işgalci Siyonistlere karşı mücadele vermiş ve bu uğurda bazı arkadaşlarını kaybetmişlerdi. Mesela Türkiye İşçi Partili Mustafa Çelik, Filistin dâvâsı uğruna henüz 18 yaşındayken bu topraklara gelmiş ve 19 yaşında hayatını kaybetmişti. Keza Deniz Gezmiş 1969 yılında Filistin’e savaşmak için gelmiş ve Amman’daki FKÖ’ye ait kampta sıkı bir askerî eğitim almıştı. 1973’te haksız yere asılmasaydı muhtemelen yeni bir savaşta Ortadoğu’nun korsan devleti İsrail’e karşı Filistin halkının yanında olacaktı. Nitekim o kampta Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan da bulunmuşlardı. Yani Türkiye’de bir kısım çevrenin “terörist” olarak gördüğü Hamas, El-Fetih’ten çıkan, onun devamı olan İslamî bir yapıdır, meşrudur ve halen halkın oylarıyla Mecliste temsilcileri vardır. Örgütün silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları ise 1991’de kurulmuştur. Adını, 20. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında Libya’nın işgaline karşı kampanya yürüten, sonra ise İngiliz ve Fransız mandaları ile bölgeye yerleşen Yahudi gruplara karşı mücadele eden, 1935’te İngilizlerle girdiği çatışmada öldürülen din adamı İzzeddin El Kassam’dan almaktadır. Yani merhum Kassam bizlerle beraber aynı safta işgalci emperyalistlere karşı savaşmış bir kahramandır. İşte Osmanlının bazı cephelerinde küffara karşı yanımızda olan merhum İzzettin El Kassam adına kurulmuş bu tugayın mensupları olan “Hamasî” yiğitler çok büyük bir iş başararak “geçilmez” denen “Demir Kubbe”yi delik deşik ettiler. “Yenilmez” denilen batının şımarık çocuğu İsrail’e yenilgi ve korkuyu tattırdılar. Silifke-Gazze karşılaştırması Kazanmak zorundaydılar. Zira kaybedecek bir şeyleri yoktu. Hava, kara hatta deniz çıkışları bile kapalı, dört tarafı yüksek duvarlarla çevrili bir açık hava hapishanesinde yaşamaktaydılar. Durumun vahametini daha iyi anlayabilmek için sizlere yaşadığım Silifke ile Gazze Şeridi arasında bir karşılaştırma yapmak istiyorum. 2693 kilometrekare yüzölçümüne sahip olan ilçemizde 130 bin kişi yaşarken, toplam 363 kilometrekarelik Gazze Şeridinde ise 2,5 milyon insan yaşamaya çalışmaktadır.  Yani Silifke’den 7,5 kat daha küçük olan bu bölge 19 kat daha fazla bir nüfusu bünyesinde barındırmaktadır. Kilometrekareye düşen insan sayısı Silifke’de 48 iken Gazze’de ise maalesef 6887’dir.   Filistin Sınavımız “Filistin bir soru kâğıdı / Her mü’min kulun önünde” der merhum şairimiz Cahit Zarifoğlu bir şiirinde… İşte yine zorlu bir sınav kâğıdıyla daha baş başayız: Kassam Tugayları tarafından başlatılan son cihad hareketine nasıl bakıyoruz? Filistin’deki Siyonist zulme karşı neler yapıyoruz? Gazze’de binlerce çocuk katledilirken tavrımız nasıl? Saatlerimiz “Gökte yapılıp yere indirilen şehir / Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri” Kudüs’e mi ayarlı? İzninizle bu “hamasî” yazımı Arif Ay’ın etkileyici mısralarıyla bitireyim. Usta sözü, şair sözü, üstüne daha ne diyeyim.  “Yanıp tutuşuyor Ortadoğu, Ölüp ölüp dirilmekteyim Acıların da sabah serinliği vardır elbet Açılırken pencere umuda ve bahara Filistinli çocukların taş atan eliyim. Hasret kadırgasıdır ruhumu alt üst eden Sevgilim Kudüs, Bağdat, Semerkant, Buhara Yenişehir'den akşam kerahat vakti Dilimde eski Mısır'dan bir dize: “Başımı alıp Filistin'e mi gitsem?” Kudüs'e en son tren ne zaman kalktı Bir bilebilsem.”  
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2023 - Perşembe

HAMASÎ BİR YAZI

HAMASÎ BİR YAZI

 

Bugün “hamasî” bir yazıyla karşınızdayım. Bu kelimeyi bilerek iki anlamıyla kullanıyorum. Hem Türk Dil Kurumunun tanımıyla “yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)” anlamıyla, hem de Filistin halkının yiğit ve gür sesi “Hamas” anlamıyla… Yani bu yazı Hamas’a özgü (Hamasî) olacak.

FKÖ dönemi ne çabuk unutuldu?

Çünkü çevremdeki bazı sosyalist arkadaşlarımın, Filistin halkının günümüzdeki var olma mücadelesine ve seçimle gelen meşru temsilcileri Hamas’a “terörist” gözüyle bakmalarını doğrusu anlayamıyorum.

Oysa Türk sosyalist hareketinin en “onurlu” mücadelelerinden biri Filistin’de yaşanmış, 1968’lerin öncü devrimcileri buraya giderek Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) silahlı kanadı El-Fetih ile birlikte işgalci Siyonistlere karşı mücadele vermiş ve bu uğurda bazı arkadaşlarını kaybetmişlerdi. Mesela Türkiye İşçi Partili Mustafa Çelik, Filistin dâvâsı uğruna henüz 18 yaşındayken bu topraklara gelmiş ve 19 yaşında hayatını kaybetmişti.

Keza Deniz Gezmiş 1969 yılında Filistin’e savaşmak için gelmiş ve Amman’daki FKÖ’ye ait kampta sıkı bir askerî eğitim almıştı. 1973’te haksız yere asılmasaydı muhtemelen yeni bir savaşta Ortadoğu’nun korsan devleti İsrail’e karşı Filistin halkının yanında olacaktı. Nitekim o kampta Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan da bulunmuşlardı.

Yani Türkiye’de bir kısım çevrenin “terörist” olarak gördüğü Hamas, El-Fetih’ten çıkan, onun devamı olan İslamî bir yapıdır, meşrudur ve halen halkın oylarıyla Mecliste temsilcileri vardır. Örgütün silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları ise 1991’de kurulmuştur. Adını, 20. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında Libya’nın işgaline karşı kampanya yürüten, sonra ise İngiliz ve Fransız mandaları ile bölgeye yerleşen Yahudi gruplara karşı mücadele eden, 1935’te İngilizlerle girdiği çatışmada öldürülen din adamı İzzeddin El Kassam’dan almaktadır. Yani merhum Kassam bizlerle beraber aynı safta işgalci emperyalistlere karşı savaşmış bir kahramandır.

İşte Osmanlının bazı cephelerinde küffara karşı yanımızda olan merhum İzzettin El Kassam adına kurulmuş bu tugayın mensupları olan “Hamasî” yiğitler çok büyük bir iş başararak “geçilmez” denen “Demir Kubbe”yi delik deşik ettiler. “Yenilmez” denilen batının şımarık çocuğu İsrail’e yenilgi ve korkuyu tattırdılar.

Silifke-Gazze karşılaştırması

Kazanmak zorundaydılar. Zira kaybedecek bir şeyleri yoktu. Hava, kara hatta deniz çıkışları bile kapalı, dört tarafı yüksek duvarlarla çevrili bir açık hava hapishanesinde yaşamaktaydılar.

Durumun vahametini daha iyi anlayabilmek için sizlere yaşadığım Silifke ile Gazze Şeridi arasında bir karşılaştırma yapmak istiyorum. 2693 kilometrekare yüzölçümüne sahip olan ilçemizde 130 bin kişi yaşarken, toplam 363 kilometrekarelik Gazze Şeridinde ise 2,5 milyon insan yaşamaya çalışmaktadır.  Yani Silifke’den 7,5 kat daha küçük olan bu bölge 19 kat daha fazla bir nüfusu bünyesinde barındırmaktadır. Kilometrekareye düşen insan sayısı Silifke’de 48 iken Gazze’de ise maalesef 6887’dir.

 

Filistin Sınavımız

“Filistin bir soru kâğıdı / Her mü’min kulun önünde” der merhum şairimiz Cahit Zarifoğlu bir şiirinde…

İşte yine zorlu bir sınav kâğıdıyla daha baş başayız: Kassam Tugayları tarafından başlatılan son cihad hareketine nasıl bakıyoruz? Filistin’deki Siyonist zulme karşı neler yapıyoruz? Gazze’de binlerce çocuk katledilirken tavrımız nasıl? Saatlerimiz “Gökte yapılıp yere indirilen şehir / Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri” Kudüs’e mi ayarlı?

İzninizle bu “hamasî” yazımı Arif Ay’ın etkileyici mısralarıyla bitireyim. Usta sözü, şair sözü, üstüne daha ne diyeyim.

 “Yanıp tutuşuyor Ortadoğu,

Ölüp ölüp dirilmekteyim

Acıların da sabah serinliği vardır elbet

Açılırken pencere umuda ve bahara

Filistinli çocukların taş atan eliyim.

Hasret kadırgasıdır ruhumu alt üst eden

Sevgilim Kudüs, Bağdat, Semerkant, Buhara

Yenişehir'den akşam kerahat vakti

Dilimde eski Mısır'dan bir dize:

“Başımı alıp Filistin'e mi gitsem?”

Kudüs'e en son tren ne zaman kalktı

Bir bilebilsem.”

 


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (8)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Aytaç Kurtuba
(07.12.2023 13:10 - #1046)
Ne yazık ki sanal ortam ağlarında bu konuyla ilgili yorum atışmalarında, Gazze'de öldürülen masum insanlara verilmesi gereken değer kavramı sokak köpekleriyle, parklardaki ağaçlarla yarıştırılır düzeye indirgenmiş durumda kimi kesimlerce... Doğrusu canlılar da ağaçlar da kendi doğası içinde değerlidir ancak çocuk bebek demeden insanların parçalanmış gövdelerini değersizleştirme bakışı taşıyan bu indirgemeci yazışmalar, ülkemiz içinde de en az o siyonistler kadar acımasız bir kesimin olduğunu açık seçik ortaya koymuştur... Kendi güzel yaşam koşullarından ödün vermemek adına acı çekeni görmek bile istemeyen o kesim gerçekten mide bulandırıcı durumdadır... Yeryüzünün tüm insanları iyiler ve kötüler olarak Gazze üzerinden ikiye ayrılmıştır... Değerli yazınız için sağ olunuz sayın ağabeyim...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
TUĞRUL TOL
(07.12.2023 14:06 - #1052)
Rıfat bey yazınız bütünsel olarak öğretici ve çok güzel kutluyorum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İbrahim babacan
(07.12.2023 18:38 - #1055)
Ellerinize emeğinize sağlık keşke herkes anlayabilseydi belki biterdi bunca acı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tevfik Ovacık
(07.12.2023 20:38 - #1057)
Taraftar yapılan insanlık maalesef ana konu, Mana üzerinden yaşamı degerlendirmede zorlanıyor. Gamze bir turnusol kağıdı. Düşünen, muhakeme yapan insanlarla sadece ön yargılı insanlar arasındaki farkı gösteriyor. Öğretilmiş, dayatılmış bakış açıları insanlığa yapılan bu zulüm karşısında çaresiz, sessiz kabuğuna çekilmiş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa YILDIZ / Manisa
(08.12.2023 10:21 - #1059)
Zihnine, kalemine ve ruhuna sağlık RIFAT bey kardeşim. Nefis bir tarihi özet olmuş. Selamlar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ahmet hakan meriç
(09.12.2023 15:18 - #1060)
S. A Üstadım Selam sevgi ve saygılarımı sunarım. Günümüz dünyası ve insallık Büyük bir kırılma yaşamaktadır. Bir yandan reva görülen vahşet Öbür yandan yığınların zülme rıza gösteren tutumları. Yine bir tekrar yaşanıyor Tarihsel süreçte, Evrensel mücadelenin doğası gereği, Evet " Küfür tek millet" Bizde bu vahdet nerde Süratle bu durum dan çıkılmalıdır.ümmet bütünlüğüne kavuşulmalı dır. Gerisi, lafı güzar. Üstadım çalışmalarına başarılar dilerim. Kalemine sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İ.Ü.Nasrattınoğlu
(11.12.2023 13:09 - #1069)
Okunması, bilinmesi, duyurulması gereken bir yazı. Ne yazık ki, bilim halkımızın belleği, geçmişteki olayları unutuyor ve hatta unutturuluyor. Yüreğine sağlık sevgili Rifat Yörük. İ.Ü.Nasrattınoğlu
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hatice Satıcıoglu
(18.12.2023 18:49 - #1101)
Sağolun. Kısaca özetlemişsiniz..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3