Rıfat YÖRÜK
Köşe Yazarı
Rıfat YÖRÜK
 

GAM YÜKLÜ KERVAN

GAM YÜKLÜ KERVAN                   O kervan geldiğinde ne mi yaparım? Bir çay demler, pencere kenarına geçer ve bu güzelim türküyü dinler ya da söylerim: Yine gam yükünün kervanı geldi/Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle.                 Sivas Divriği’nin gönül tellerimizi titreten bu uşşak türküsünü illa ki rahmetli Muzaffer Akgün ile günümüzün sevilen sanatçılarından Aysun Gültekin’in sesinden dinlemek lâzım. Muzaffer Sarısözen’in derlediği Nuri Üstünses’ten alınma bu muhteşem türkünün sözleri ise “Deli Derviş Baba” lâkaplı Feryadî’ye ait.                   “Bardağa dem, yüreğe gam mevsimi”                 Klavye başına geçip bu türküyü yorumlamama sebep bir dostumun sosyal medyada paylaştığı pencere ve çay bardağı görselli o etkileyici metin oldu;                 “Kış geliyor buralara yavaş yavaş;                 Pencere önlerinde çay vaktidir.                 Hasretle bakılır yağmur çiseleyen sokaklara…                 Uzaklara süzülür gözler buğulu camlardan.                 Bardağa dem, yüreğe gam vurma mevsimidir artık!”                 Bu şiirsel metni okuduğumda ben de Taşucu’ndaki tek katlı mütevazı evimin mutfak penceresinin kenarında, fırtınayla -zikreden dervişler gibi- sallanan zeytin, incir, hurma ve nar ağaçlarını seyrederek çay içiyordum. Özellikle metnin sonundaki “bardağa dem, yüreğe gam mevsimi” beni çok etkiledi. Hemen bu türküyü dinleme gereği hissettim. Çayımı yudumlarken kendimi, türkü ve ilahilerini severek dinlediğim Hafız Murat’ın yorumuyla baş başa buldum.                 Yine gam yükünün kervanı geldi                 Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle                 Eremem Lokman’a çaresiz kaldım                 Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle                   Bağımıza gazel düştü de güz oldu                 Geçti bu vakitler yavrum ne tez kış oldu                 Derdim bin bir iken bin beş yüz oldu                 Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle                   “Bölek” ama kiminle… Âşık Feryadî çok güzel söylemiş.  Acıyı bal eylemek, derdini “yavrum” diye hitap ettiği sevdiceğiyle paylaşıp bölüşmek istemiş. Gel gelelim şimdi kalabalıklar içinde yalnızlıklar çekilen bereketsiz bir dönemdeyiz. Yanlarındayken bile kendimizi yapayalnız hissettiğimiz kişilere mi dert yanacak, onlardan mı medet umacağız? Derdini dökebileceğin hatta bölüp paylaşabileceğin gerçek anlamda eş, kardeş, dost veya arkadaşı ara ki bulasın.                 Rabbim hepimize üzerimizdeki derdi alabilecek, en azından bölüp paylaşabilecek güzel insanlar nasip etsin. Taşıyamayacağımız ağır maddi ve manevi yükleri de sırtımızdan tez zamanda alsın. Nihayetinde “Mevlâm birçok dert vermiş/beraber derman vermiş.” Malatya yöresinin yine çok sevilen bu Hüseynî türküsünün hikâyesini de başka bir zamanda yorumlarız inşallah. Unutmayalım ki; “Mevla görelim neyler/Neylerse güzel eyler.”   Not: Bu güzel türküyü aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.    
Ekleme Tarihi: 29 Kasım 2023 - Çarşamba

GAM YÜKLÜ KERVAN

GAM YÜKLÜ KERVAN

 

                O kervan geldiğinde ne mi yaparım? Bir çay demler, pencere kenarına geçer ve bu güzelim türküyü dinler ya da söylerim: Yine gam yükünün kervanı geldi/Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle.

                Sivas Divriği’nin gönül tellerimizi titreten bu uşşak türküsünü illa ki rahmetli Muzaffer Akgün ile günümüzün sevilen sanatçılarından Aysun Gültekin’in sesinden dinlemek lâzım. Muzaffer Sarısözen’in derlediği Nuri Üstünses’ten alınma bu muhteşem türkünün sözleri ise “Deli Derviş Baba” lâkaplı Feryadî’ye ait.

 

                “Bardağa dem, yüreğe gam mevsimi”

                Klavye başına geçip bu türküyü yorumlamama sebep bir dostumun sosyal medyada paylaştığı pencere ve çay bardağı görselli o etkileyici metin oldu;

                “Kış geliyor buralara yavaş yavaş;

                Pencere önlerinde çay vaktidir.

                Hasretle bakılır yağmur çiseleyen sokaklara…

                Uzaklara süzülür gözler buğulu camlardan.

                Bardağa dem, yüreğe gam vurma mevsimidir artık!”

                Bu şiirsel metni okuduğumda ben de Taşucu’ndaki tek katlı mütevazı evimin mutfak penceresinin kenarında, fırtınayla -zikreden dervişler gibi- sallanan zeytin, incir, hurma ve nar ağaçlarını seyrederek çay içiyordum. Özellikle metnin sonundaki “bardağa dem, yüreğe gam mevsimi” beni çok etkiledi. Hemen bu türküyü dinleme gereği hissettim. Çayımı yudumlarken kendimi, türkü ve ilahilerini severek dinlediğim Hafız Murat’ın yorumuyla baş başa buldum.

                Yine gam yükünün kervanı geldi

                Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle

                Eremem Lokman’a çaresiz kaldım

                Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle

 

                Bağımıza gazel düştü de güz oldu

                Geçti bu vakitler yavrum ne tez kış oldu

                Derdim bin bir iken bin beş yüz oldu

                Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle

 

                “Bölek” ama kiminle…

Âşık Feryadî çok güzel söylemiş.  Acıyı bal eylemek, derdini “yavrum” diye hitap ettiği sevdiceğiyle paylaşıp bölüşmek istemiş. Gel gelelim şimdi kalabalıklar içinde yalnızlıklar çekilen bereketsiz bir dönemdeyiz. Yanlarındayken bile kendimizi yapayalnız hissettiğimiz kişilere mi dert yanacak, onlardan mı medet umacağız? Derdini dökebileceğin hatta bölüp paylaşabileceğin gerçek anlamda eş, kardeş, dost veya arkadaşı ara ki bulasın.

                Rabbim hepimize üzerimizdeki derdi alabilecek, en azından bölüp paylaşabilecek güzel insanlar nasip etsin. Taşıyamayacağımız ağır maddi ve manevi yükleri de sırtımızdan tez zamanda alsın. Nihayetinde “Mevlâm birçok dert vermiş/beraber derman vermiş.”

Malatya yöresinin yine çok sevilen bu Hüseynî türküsünün hikâyesini de başka bir zamanda yorumlarız inşallah.

Unutmayalım ki; “Mevla görelim neyler/Neylerse güzel eyler.”

 

Not: Bu güzel türküyü aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mustafa Yıldız
(29.11.2023 12:45 - #1019)
Eyvallah Güzel insan. Kalemin can demliyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Conağası
(29.11.2023 20:49 - #1023)
Hani diyor ya güftede, Ah bu şarkıların gözü kör olsun, Ben de Atatürk'ün sevdiği şarkıları çok seviyorum,hepsinde biraz hüzün var,ağırlık var,ölçülü bir zevk alma var en hareketlerinde bile. Üniversiteyi Arzurum'da okudum,Hacettepe İng.Dili ve Ed.bölümünü kazandım ama gidemedim,gitmedim o günkü şartlar sebebi ile ,Erzurumda çok iyi sesler var,ezan okurlar,namaz kaldırırlar,bildiğim bu Hoca da Erzurumlu.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İ. Yıldırım
(29.11.2023 22:54 - #1024)
"Dur yolcu gitme gel beraber oturup ağlaşalım, Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım. " Çünkü elemler paylaştıkça azalır. İnsan buna ihtiyaç duyar. Olmazsa bunalım başlar. Şu hale ne demeli: "Dert çok, hemdert yok, düşman kavi, tali' zebun" Bazen türkülerde buluruz kendimizi. Kaleminize sağlık dost!.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hasan ERKILIÇ
(29.11.2023 23:29 - #1025)
Duygu yüklü güzel yazınız ve güzel dinleti için çok teşekkürler Rıfat bey. Okuduk ve dinledik, bahtiyar olduk. Kaleminize kuvvet, yüreğinize sıhhat, ömrünüze bereket...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3