Rıfat YÖRÜK
Köşe Yazarı
Rıfat YÖRÜK
 

FADİME’YE KILDIRILMAYAN NAMAZ

FADİME’YE KILDIRILMAYAN NAMAZ             “Türküler Üzerinden Allah’a Savaş” başlıklı yazımda bazı türküler üzerinden yürütülen seküler operasyonu anlatmış ve bir beste ile bir türküden örnekler vermiştim.             Bu defa da “Fadime” kızımızdan yola çıkarak birtakım türkülerimizin özgün sözlerinin kasıtlı olarak değiştirilmesini anlatmaya çalışacağım.             Türküleriyle ünlü Afyon’un Emirdağ ilçesinin çok sevilen eserlerinden biri de “Al Fadimem”dir. Bilindiği gibi bu sevilen türkünün nakaratı; “Al Fadimem bal Fadimem Yanakları gül Fadimem Uyan uyan sabah oldu Namazını kıl Fadimem” şeklindedir.             Ancak söz konusu nakaratın son dizesi bazı çevreler ve sanatçılar tarafından “Su başına gel Fadimem”e dönüştürülmüştür. Kısacası Fadime’ye o sabah namazını kıldırmamak için büyük bir seküler çaba içine girilmiştir.             Keza Diyarbakır yöremizin çok bilinen ve sevilen türkülerinden “Karanfil eker misin?/Balınan şeker misin? /Dünyada ettiğini/Ahrette çeker misin?”in dördüncü dizesinden laiklik ilkesine aykırı olan “ahiret” çıkartılarak, dinin dünya işlerine hatta türkülere sızması engellenmiş ve “sen olsan çeker misin?”e evrilmiştir.               Müftüye Danışmak Sakıncalı Bulununca...               Başkent Ankaramızın oyun havası tarzındaki meşhur “Misket”i de seküler operasyona maruz kalarak sözü değiştirilen türkülerimizdendir. “A benim hacı yârim, başımın tacı yârim Eller bana acımaz sen bari acı yarim Deniz tuzsuz olur mu, dibi kumsuz olur mu? Ben müftüye danıştım yiğit yârsız olur mu?”             Nitekim müftüye bu konuda danışmak sakıncalı olduğu için “hâkime danışılması” daha uygun görülmüştür. Ancak bu değişikliği yapanların henüz ilk dizedeki “hacı”ya dokunmamaları ilginçtir. Muhtemelen “tacı” ifadesi ile kafiyeli, uygun bir kelime bulunamayınca o hacı abimiz silinmek ve unutulmaktan kurtulmuştur.               Yangın Olur Ama...               Müzikteki bu seküleştirme türkülerimizin yanısıra bazı Türk Sanat Musikisi eserlerine de sıçramıştır. Meselâ Osmanlı döneminin itfaiyecileri olan tulumbacıları anlatan “besmeleyle biz yangına gideriz” isimli hareketli şarkı da sakıncalı bulunarak “yangın olur, biz yangına gideriz”e dönüştürülmüştür. Ne de olsa laik bir sistemde yangına bile besmele çekerek gitmek maazallah rejimi tehlikeye sokabilir.            Korkarım yakında içinde “cuma namazı” geçen şu Kerkük türküsünün sözleri de  şöyle değiştirilir; “Yârim beyaz azya giymiş, cuma namazından gelir.” “Yârim beyaz pantol giymiş, cuma pazarından gelir.”  
Ekleme Tarihi: 24 Haziran 2025 -Salı

FADİME’YE KILDIRILMAYAN NAMAZ

FADİME’YE KILDIRILMAYAN NAMAZ

            “Türküler Üzerinden Allah’a Savaş” başlıklı yazımda bazı türküler üzerinden yürütülen seküler operasyonu anlatmış ve bir beste ile bir türküden örnekler vermiştim.

            Bu defa da “Fadime” kızımızdan yola çıkarak birtakım türkülerimizin özgün sözlerinin kasıtlı olarak değiştirilmesini anlatmaya çalışacağım.

            Türküleriyle ünlü Afyon’un Emirdağ ilçesinin çok sevilen eserlerinden biri de “Al Fadimem”dir. Bilindiği gibi bu sevilen türkünün nakaratı;

“Al Fadimem bal Fadimem

Yanakları gül Fadimem

Uyan uyan sabah oldu

Namazını kıl Fadimem” şeklindedir.

            Ancak söz konusu nakaratın son dizesi bazı çevreler ve sanatçılar tarafından “Su başına gel Fadimem”e dönüştürülmüştür. Kısacası Fadime’ye o sabah namazını kıldırmamak için büyük bir seküler çaba içine girilmiştir.

            Keza Diyarbakır yöremizin çok bilinen ve sevilen türkülerinden “Karanfil eker misin?/Balınan şeker misin? /Dünyada ettiğini/Ahrette çeker misin?”in dördüncü dizesinden laiklik ilkesine aykırı olan “ahiret” çıkartılarak, dinin dünya işlerine hatta türkülere sızması engellenmiş ve “sen olsan çeker misin?”e evrilmiştir.

 

            Müftüye Danışmak Sakıncalı Bulununca...

 

            Başkent Ankaramızın oyun havası tarzındaki meşhur “Misket”i de seküler operasyona maruz kalarak sözü değiştirilen türkülerimizdendir.

“A benim hacı yârim, başımın tacı yârim

Eller bana acımaz sen bari acı yarim

Deniz tuzsuz olur mu, dibi kumsuz olur mu?

Ben müftüye danıştım yiğit yârsız olur mu?”

            Nitekim müftüye bu konuda danışmak sakıncalı olduğu için “hâkime danışılması” daha uygun görülmüştür. Ancak bu değişikliği yapanların henüz ilk dizedeki “hacı”ya dokunmamaları ilginçtir. Muhtemelen “tacı” ifadesi ile kafiyeli, uygun bir kelime bulunamayınca o hacı abimiz silinmek ve unutulmaktan kurtulmuştur.

 

            Yangın Olur Ama...

 

            Müzikteki bu seküleştirme türkülerimizin yanısıra bazı Türk Sanat Musikisi eserlerine de sıçramıştır. Meselâ Osmanlı döneminin itfaiyecileri olan tulumbacıları anlatan “besmeleyle biz yangına gideriz” isimli hareketli şarkı da sakıncalı bulunarak “yangın olur, biz yangına gideriz”e dönüştürülmüştür. Ne de olsa laik bir sistemde yangına bile besmele çekerek gitmek maazallah rejimi tehlikeye sokabilir.

           Korkarım yakında içinde “cuma namazı” geçen şu Kerkük türküsünün sözleri de  şöyle değiştirilir;

“Yârim beyaz azya giymiş, cuma namazından gelir.”

“Yârim beyaz pantol giymiş, cuma pazarından gelir.”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (10)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Alpyaren KARAMAN
(24.06.2025 10:23 - #2282)
Hem halkın okuyacağı şekilde hem de akademisyenlerin atıf yapabileceği yazı olmuş. Her zamanki gibi güzel örneklerle açıklanmış. Emeğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Misafir
(24.06.2025 10:59 - #2283)
Gün gelir herşey aslına döner inşallah Keser döner sap döner Gün gelir hesap döner.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tevfik Ovacık
(24.06.2025 11:36 - #2284)
Üstad çok önemli bir konu, kültürümüzü yaralayan bir konuyu ne güzel anlatmışsınız... Aslında bütün eserler özgün olarak saklanmalı.... Gelene göre değişen eserler, isimler, kültürleşmenin önünde en büyük engel. Hatta şehirlerimizde gelene göre değişen mahalle, sokak cadde isimlerin değişmesi kültürün yaşam biçimi haline gelmesini engelliyor. Kaleminize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
SARGIN
(24.06.2025 12:48 - #2285)
Temel Bir Konuya El Atmışsın.Sanatçılarımıza Örnek Olur,İNŞAALLAH.Daha Nelerimizi Dejenere Ettiler. El-Aziz-Elâzığ, ,Diyârî Bekir-Dıyarbakır, Arzî Rum-Erzurum,Bozok-Yozgat.......
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tespit
(24.06.2025 12:57 - #2286)
Gunumuzde, dinimizin ve dini duygularin icini bosaltan dinbaz munafiklarini gorunce, eskinin sekuler fasistlerine birsey diyesi gelmiyor insanin.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Celal Necati ÜÇYILDIZ
(24.06.2025 13:12 - #2287)
SEKA da koro çalışmasında bir türkü vardı Sağ kolum yoruldu Sol kola yaslan Müdür yardımcısı dedi ki Bu türküde siyaset var kaldırılsın.
Rıfat Yörük :)
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Muammer Avşar
(24.06.2025 15:00 - #2288)
Çok çok teşekkürlerimle.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
YO
(25.06.2025 14:50 - #2290)
Çok güzel getirmişsin, yüreğine sağlık Yörük. Bu laikler ne laikmiş yahu.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ali Sabit
(26.06.2025 04:35 - #2293)
Rıfat bey kardeşim.. Yine gözlerden kaçan bir konuyu çok güzel bir üslupla dile getirmişsin..Eline gönlüne sağlık..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Şener BERÇİN
(26.06.2025 09:14 - #2294)
Selamun Aleykum Müstesna Rıfat Kardeşim, Sizleri böylesine bir acımıza parmak bastığınız için candan tebrik ediyorum. Milli kültürümüzü hedef alan çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Eskiden bizim köyde yılandan çok korkan bir adam vardı. Akşam üstü yaylımdan eve dönen hayvanlardan biri yola kıvrım kıvrım idrarını dökmüş. Adam geç vakitte ilçeden evine dönerken bir de bakmış ki, yolda kocaman bir yılan kıvrılmış yatıyor! Çağırsa bağırsa yakında duyacak kimse yok. Biraz geriye doğru sessizce gidip uzun bir sopa bulmuş. Yavaş yavaş gelip büyük bir hızla başlamış kıvrıma vurmaya... Kendince yılanı vura vura öldürmüş. Yan taraftan doğruca evine gidip olup bitenleri ballandıra ballandıra bir güzel anlatmış. Sabahleyin evin eşiğinden beşiğine kadar cümbür cemaat olay yerine gelmişler, bakmışlar ki, yılandan eser yok. Hadiseyi anlayıp doğruca eve dönmüşler. İşte Cumhuriyet'ten beri milli ve manevi değerlerimizin bir parçası olan türkülerimize de saldırıp dînî ve manevi yönü olan kelimeleri çıkarıp atmak için adeta seferberlik başlatmışlar!...Keşke başladığınız bu konu üzerinde daha geniş çaplı bir çalışma yapıp bunu kitap haline getirseniz, bununla ilgili konferans, panel vb.tertip etseniz gayet mükemmel olur diye düşünüyorum. Allah'a emanet olunuz, hoşça kalınız efendim...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/