FADİME’YE KILDIRILMAYAN NAMAZ
“Türküler Üzerinden Allah’a Savaş” başlıklı yazımda bazı türküler üzerinden yürütülen seküler operasyonu anlatmış ve bir beste ile bir türküden örnekler vermiştim.
Bu defa da “Fadime” kızımızdan yola çıkarak birtakım türkülerimizin özgün sözlerinin kasıtlı olarak değiştirilmesini anlatmaya çalışacağım.
Türküleriyle ünlü Afyon’un Emirdağ ilçesinin çok sevilen eserlerinden biri de “Al Fadimem”dir. Bilindiği gibi bu sevilen türkünün nakaratı;
“Al Fadimem bal Fadimem
Yanakları gül Fadimem
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadimem” şeklindedir.
Ancak söz konusu nakaratın son dizesi bazı çevreler ve sanatçılar tarafından “Su başına gel Fadimem”e dönüştürülmüştür. Kısacası Fadime’ye o sabah namazını kıldırmamak için büyük bir seküler çaba içine girilmiştir.
Keza Diyarbakır yöremizin çok bilinen ve sevilen türkülerinden “Karanfil eker misin?/Balınan şeker misin? /Dünyada ettiğini/Ahrette çeker misin?”in dördüncü dizesinden laiklik ilkesine aykırı olan “ahiret” çıkartılarak, dinin dünya işlerine hatta türkülere sızması engellenmiş ve “sen olsan çeker misin?”e evrilmiştir.
Müftüye Danışmak Sakıncalı Bulununca...
Başkent Ankaramızın oyun havası tarzındaki meşhur “Misket”i de seküler operasyona maruz kalarak sözü değiştirilen türkülerimizdendir.
“A benim hacı yârim, başımın tacı yârim
Eller bana acımaz sen bari acı yarim
Deniz tuzsuz olur mu, dibi kumsuz olur mu?
Ben müftüye danıştım yiğit yârsız olur mu?”
Nitekim müftüye bu konuda danışmak sakıncalı olduğu için “hâkime danışılması” daha uygun görülmüştür. Ancak bu değişikliği yapanların henüz ilk dizedeki “hacı”ya dokunmamaları ilginçtir. Muhtemelen “tacı” ifadesi ile kafiyeli, uygun bir kelime bulunamayınca o hacı abimiz silinmek ve unutulmaktan kurtulmuştur.
Yangın Olur Ama...
Müzikteki bu seküleştirme türkülerimizin yanısıra bazı Türk Sanat Musikisi eserlerine de sıçramıştır. Meselâ Osmanlı döneminin itfaiyecileri olan tulumbacıları anlatan “besmeleyle biz yangına gideriz” isimli hareketli şarkı da sakıncalı bulunarak “yangın olur, biz yangına gideriz”e dönüştürülmüştür. Ne de olsa laik bir sistemde yangına bile besmele çekerek gitmek maazallah rejimi tehlikeye sokabilir.
Korkarım yakında içinde “cuma namazı” geçen şu Kerkük türküsünün sözleri de şöyle değiştirilir;
“Yârim beyaz azya giymiş, cuma namazından gelir.”
“Yârim beyaz pantol giymiş, cuma pazarından gelir.”
