Rıfat YÖRÜK
Köşe Yazarı
Rıfat YÖRÜK
 

ET STOK BAYRAMI

ET STOK BAYRAMI               Prof. Dr. Hüseyin Hatemi yıllar önce “Kurban Bayramı kavurma şölenine dönüştü” dediğinde kendisine çok kızılmıştı. Ama günümüzdeki bazı uygulamalara bakıldığında Hoca’ya hak vermemek elde değil!             Halen yaşadığım Akdeniz Bölgesinde genellikle küçükbaş, yıllarca yaşadığım Kayseri başta olmak üzere İç Anadolu’nun birçok ilinde ise dana veya boğa kesilir. En fazla yedi kişinin katıldığı bu uygulamada etler eşit olarak paylaştırılır. Buraya kadar her şey normal. Ama bundan sonraki gelişmeler maalesef Allah’a yakınlaşma ile değil et stoklamayla sonuçlanmakta. Normalde üçte birini alıp diğer kısımlarını akrabalara ve yoksullara dağıtması gereken çoğu insanımız, bir kısmını sucuk yaptıktan sonra kalan kısmını çok katlı derin dondurucularda stoklamakta ve gelecek kurbana kadar bu etleri kullanmakta. Kendilerine “niye dağıtmadınız?” diye sorulduğunda da mazeretleri hazır: “Çevremizde hiç fakir bulamadık!”             Derin dondurucuya kaldırılan hayır anlayışımız             Nitekim özellikle Kayseri’de her Kurban Bayramı öncesinde satışa sunulan sekiz-on çekmeceli derin dondurucular büyük rağbet görmekte. Bu ürünlerin satışları o günlerde tavan yapmakta.  Yani o etlerden kendisine düşen payı ayırdıktan sonra kalanını dağıtmayan zihniyet dondurucu parası vermekten de çekinmemekte.             Allah’a yakınlaşmak mı, et stoklamak mı?             Oysa kurban “kurbiyet” kökünden gelmekte yani Allah’a yakınlaşmayı ifade etmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bir defasında kestiği koyundan ne kadar kaldığını eşine sormuş. Hz. Aişe’nin “sadece bir kürek kemiği kaldı.” demesi üzerine şu muhteşem cümleyi kullanmış;             “Ey Aişe! Desene bir kürek kemiği haricinde hepsi duruyor.” (Tirmizi, Sıfatu’l-Kıyame 35)             Kısacası sırf dini vecibe deyip kurban kesen ama dağıtmayıp yıl boyu tüketenlerin kasaptan et alanlardan bir farkı kalmamakta. Zira “kurbanların etleri ve kanları değil sadece takvanız Allah katına ulaşır.” (Hacc 37)             Bu vesileyle tüm okurlarımızın Kurban Bayramlarını şimdiden kutluyor, kesilen hayvanlardan elde edilen et ve diğer ürünlerin amacına uygun dağıtılarak yılda bir defa et görebilen gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını diliyorum. Bu kutlu günleri “Et Stok Bayramı” olarak gören zihniyete de Rabbimden hidayet temenni ediyorum.
Ekleme Tarihi: 07 Temmuz 2022 - Perşembe

ET STOK BAYRAMI

ET STOK BAYRAMI

 

            Prof. Dr. Hüseyin Hatemi yıllar önce “Kurban Bayramı kavurma şölenine dönüştü” dediğinde kendisine çok kızılmıştı. Ama günümüzdeki bazı uygulamalara bakıldığında Hoca’ya hak vermemek elde değil!

            Halen yaşadığım Akdeniz Bölgesinde genellikle küçükbaş, yıllarca yaşadığım Kayseri başta olmak üzere İç Anadolu’nun birçok ilinde ise dana veya boğa kesilir. En fazla yedi kişinin katıldığı bu uygulamada etler eşit olarak paylaştırılır. Buraya kadar her şey normal. Ama bundan sonraki gelişmeler maalesef Allah’a yakınlaşma ile değil et stoklamayla sonuçlanmakta. Normalde üçte birini alıp diğer kısımlarını akrabalara ve yoksullara dağıtması gereken çoğu insanımız, bir kısmını sucuk yaptıktan sonra kalan kısmını çok katlı derin dondurucularda stoklamakta ve gelecek kurbana kadar bu etleri kullanmakta. Kendilerine “niye dağıtmadınız?” diye sorulduğunda da mazeretleri hazır: “Çevremizde hiç fakir bulamadık!”

            Derin dondurucuya kaldırılan hayır anlayışımız

            Nitekim özellikle Kayseri’de her Kurban Bayramı öncesinde satışa sunulan sekiz-on çekmeceli derin dondurucular büyük rağbet görmekte. Bu ürünlerin satışları o günlerde tavan yapmakta.  Yani o etlerden kendisine düşen payı ayırdıktan sonra kalanını dağıtmayan zihniyet dondurucu parası vermekten de çekinmemekte.

            Allah’a yakınlaşmak mı, et stoklamak mı?

            Oysa kurban “kurbiyet” kökünden gelmekte yani Allah’a yakınlaşmayı ifade etmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bir defasında kestiği koyundan ne kadar kaldığını eşine sormuş. Hz. Aişe’nin “sadece bir kürek kemiği kaldı.” demesi üzerine şu muhteşem cümleyi kullanmış;

            “Ey Aişe! Desene bir kürek kemiği haricinde hepsi duruyor.” (Tirmizi, Sıfatu’l-Kıyame 35)

            Kısacası sırf dini vecibe deyip kurban kesen ama dağıtmayıp yıl boyu tüketenlerin kasaptan et alanlardan bir farkı kalmamakta. Zira “kurbanların etleri ve kanları değil sadece takvanız Allah katına ulaşır.” (Hacc 37)

            Bu vesileyle tüm okurlarımızın Kurban Bayramlarını şimdiden kutluyor, kesilen hayvanlardan elde edilen et ve diğer ürünlerin amacına uygun dağıtılarak yılda bir defa et görebilen gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını diliyorum. Bu kutlu günleri “Et Stok Bayramı” olarak gören zihniyete de Rabbimden hidayet temenni ediyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3