Rıfat YÖRÜK
Köşe Yazarı
Rıfat YÖRÜK
 

BANA ELLERİNİ VER!

BANA ELLERİNİ VER! İstanbul Galata’da güzel bir eylül sabahı. Yıl 2012. Beyoğlu Belediyesine bağlı Ajans Beyoğlu’nda güzel bir ekiple çalışıyoruz. Yerimiz, şiirlere konu olan İstiklal Caddesindeki Kallavi Sokakta eski, cumbalı bir taş binada. Her ay düzenli olarak çıkardığımız “Gazete Beyoğlu” için ekim sayısında söyleşi yapacağımız ünlü sanatçımız Özdemir Erdoğan ile buluşmak üzere Galata Kulesi yakınlarındaki Konak Kafe’ye giriyoruz. Yanımda Ajans Koordinatörümüz Dilek Şenol Can ve belediyemizin harika fotoğrafçısı Timur Tahmaz var. Terasta Boğaziçi ve tarihi yarımada manzaralı güzel bir masaya konuşlanıyoruz. Biraz sonra sanatçımız güler yüzüyle bize doğru yaklaşıyor. Sohbetten önce Timur Bey terasta ve kafenin içindeki nostaljik köşelerde sanatçımızı değişik açılardan fotoğraflıyor. Komparsita’ya Rakip Olan Şarkısı “İkinci Bahar, Sevdim Seni Bir Kere, Bana Ellerini Ver (Pervane), Baharda Kuşlar Gibi, Gurbet” isimli yeni neslin bile ezbere bildiği şarkıların sahibine, eski şarkılarını onlarca yıl sonra zirvede görmenin nasıl bir duygu olduğunu sorarak sohbetimize başlıyoruz. Çünkü bazı şarkıları, reklam müziklerinden dizilere hatta statlara kadar pek çok yerde dilden dile dolaşıyor. Her yaş almış sanatçıya nasip olmayan “şarkılarıyla kuşakları birleştirebilmesi”nden duyduğu memnuniyet gözlerinden okunan Erdoğan usta, “40-50 sene sonra bu kadar güncel ve meşhur olan başka biri yoktur herhalde… Meselâ ‘Bana Ellerini Ver’, evrensel düğün marşı Komparsita’ya rakip oldu. Şimdilerde düğünlerde en çok çalınan başlangıç şarkısı” diyor gururla… “Benimki Bir Kültür Savaşı” Özdemir Erdoğan’ın o yıllardan günümüze yürüttüğü sanat çalışmalarının yanı sıra çok önemli bir misyonu daha var. O da kültürel değerlerimize sahip çıkarak bunu gelecek kuşaklara dejenere etmeden iletebilmek… Bunu bir “kültür savaşı” olarak nitelendiriyor ve şöyle diyor: “Kırmızı çizgilerim çok fazladır. Neredeyse 20 yıldır hiçbir TV ile temasım yok. Onlar beni görmezden geliyorlar, ben de onları. Bir kültür savaşım var. Muhafaza ve müdafaa etmekten yanayım bazı şeyleri… Bir şeylere inanmayabilirsiniz ancak saygı göstermelisiniz.” Sektörü yakından takip eden sanatçı, izlenimlerini şöyle paylaşıyor: “Yaratıcılıktan yoksun rock grupları o kadar çok ki. İsimler bile taklit, giyimleri, tarzları. Özgün olmak lazım, taklitçiliğe karşıyım. Batı’ya entegre bir kültür yaratılmak isteniyor. Türk Halk Müziğimizi türkü barlarına mahkûm ettiler. Müşteri memnuniyeti yani ‘isteyin çalalım’ anlayışı müziğimizi yere batırdı. Sektörü çok yakından takip ediyorum. Batı’yı da, kendi ülkemizi de… İstiklal’de çıkan sanatçıları da öyle… Halil Sezai Beyoğlu’nda yetişti mesela, parantez içinde söyleyeyim çok beğenirim kendisini…” Silifke’ye Getirme Girişimim  Halen 85 yaşında olan Özdemir Ağabeyimle zaman zaman telefonla görüşüyor, sohbet ediyoruz. Hafızası dipdiri, espri anlayışı, neşesi bomba gibi olan değerli sanatçımızı iki yıl önce Adana’daki bir üniversitemize, oradaki konserinden sonra da Silifke’ye getirmek istesek de evde bir kaza sonucu düşüp kolundan yaralanması maalesef bu girişimimizi engelledi. Bu yazıyı tamamladıktan sonra yaptığımız bol kahkahalı uzun telefon görüşmesinde heyecanla bana yeni bestelerinden ve tamamlamak üzere olduğu otobiyografisinden bahsediyor. Gülerek “görünüşüme bakma. Aslında ben çok sosyal bir değilim. Ancak üç-beş dostum var. Görüştüğüm nadir insanlardan birisi de sensin.” diye ekliyor. Yeniden moda olan plâk satışlarında eserlerine büyük rağbet olduğunu, “Gurbet” şarkısının internette 70 milyon kişi tarafından dinlendiğini ve satın alındığını da gururla belirtiyor. Şimdilerde karşıma bir Özdemir Erdoğan şarkısı çıktığında kendimi Galata Konak Kafe’de Boğaz manzaralı bir masada kendisiyle tatlı tatlı muhabbet edip gülüşürken buluyor ve Ajans Beyoğlu’nda Dilek Şenol Can, Savaş Kesici, Harun Yücel, Sinan Ulaş, Mehri Çetrefli ve rahmetli Veli Düzgün ile çalıştığım o çok verimli, çok mutlu günlerime geri dönüyorum.  
Ekleme Tarihi: 20 Ağustos 2025 -Çarşamba

BANA ELLERİNİ VER!

BANA ELLERİNİ VER!

İstanbul Galata’da güzel bir eylül sabahı. Yıl 2012. Beyoğlu Belediyesine bağlı Ajans Beyoğlu’nda güzel bir ekiple çalışıyoruz. Yerimiz, şiirlere konu olan İstiklal Caddesindeki Kallavi Sokakta eski, cumbalı bir taş binada.

Her ay düzenli olarak çıkardığımız “Gazete Beyoğlu” için ekim sayısında söyleşi yapacağımız ünlü sanatçımız Özdemir Erdoğan ile buluşmak üzere Galata Kulesi yakınlarındaki Konak Kafe’ye giriyoruz. Yanımda Ajans Koordinatörümüz Dilek Şenol Can ve belediyemizin harika fotoğrafçısı Timur Tahmaz var. Terasta Boğaziçi ve tarihi yarımada manzaralı güzel bir masaya konuşlanıyoruz. Biraz sonra sanatçımız güler yüzüyle bize doğru yaklaşıyor. Sohbetten önce Timur Bey terasta ve kafenin içindeki nostaljik köşelerde sanatçımızı değişik açılardan fotoğraflıyor.

Komparsita’ya Rakip Olan Şarkısı

“İkinci Bahar, Sevdim Seni Bir Kere, Bana Ellerini Ver (Pervane), Baharda Kuşlar Gibi, Gurbet” isimli yeni neslin bile ezbere bildiği şarkıların sahibine, eski şarkılarını onlarca yıl sonra zirvede görmenin nasıl bir duygu olduğunu sorarak sohbetimize başlıyoruz. Çünkü bazı şarkıları, reklam müziklerinden dizilere hatta statlara kadar pek çok yerde dilden dile dolaşıyor.

Her yaş almış sanatçıya nasip olmayan “şarkılarıyla kuşakları birleştirebilmesi”nden duyduğu memnuniyet gözlerinden okunan Erdoğan usta, “40-50 sene sonra bu kadar güncel ve meşhur olan başka biri yoktur herhalde… Meselâ ‘Bana Ellerini Ver’, evrensel düğün marşı Komparsita’ya rakip oldu. Şimdilerde düğünlerde en çok çalınan başlangıç şarkısı” diyor gururla…

“Benimki Bir Kültür Savaşı”

Özdemir Erdoğan’ın o yıllardan günümüze yürüttüğü sanat çalışmalarının yanı sıra çok önemli bir misyonu daha var. O da kültürel değerlerimize sahip çıkarak bunu gelecek kuşaklara dejenere etmeden iletebilmek… Bunu bir “kültür savaşı” olarak nitelendiriyor ve şöyle diyor:

“Kırmızı çizgilerim çok fazladır. Neredeyse 20 yıldır hiçbir TV ile temasım yok. Onlar beni görmezden geliyorlar, ben de onları. Bir kültür savaşım var. Muhafaza ve müdafaa etmekten yanayım bazı şeyleri… Bir şeylere inanmayabilirsiniz ancak saygı göstermelisiniz.”

Sektörü yakından takip eden sanatçı, izlenimlerini şöyle paylaşıyor:

“Yaratıcılıktan yoksun rock grupları o kadar çok ki. İsimler bile taklit, giyimleri, tarzları. Özgün olmak lazım, taklitçiliğe karşıyım. Batı’ya entegre bir kültür yaratılmak isteniyor. Türk Halk Müziğimizi türkü barlarına mahkûm ettiler. Müşteri memnuniyeti yani ‘isteyin çalalım’ anlayışı müziğimizi yere batırdı. Sektörü çok yakından takip ediyorum. Batı’yı da, kendi ülkemizi de… İstiklal’de çıkan sanatçıları da öyle… Halil Sezai Beyoğlu’nda yetişti mesela, parantez içinde söyleyeyim çok beğenirim kendisini…”

Silifke’ye Getirme Girişimim

 Halen 85 yaşında olan Özdemir Ağabeyimle zaman zaman telefonla görüşüyor, sohbet ediyoruz. Hafızası dipdiri, espri anlayışı, neşesi bomba gibi olan değerli sanatçımızı iki yıl önce Adana’daki bir üniversitemize, oradaki konserinden sonra da Silifke’ye getirmek istesek de evde bir kaza sonucu düşüp kolundan yaralanması maalesef bu girişimimizi engelledi.

Bu yazıyı tamamladıktan sonra yaptığımız bol kahkahalı uzun telefon görüşmesinde heyecanla bana yeni bestelerinden ve tamamlamak üzere olduğu otobiyografisinden bahsediyor. Gülerek “görünüşüme bakma. Aslında ben çok sosyal bir değilim. Ancak üç-beş dostum var. Görüştüğüm nadir insanlardan birisi de sensin.” diye ekliyor.

Yeniden moda olan plâk satışlarında eserlerine büyük rağbet olduğunu, “Gurbet” şarkısının internette 70 milyon kişi tarafından dinlendiğini ve satın alındığını da gururla belirtiyor.

Şimdilerde karşıma bir Özdemir Erdoğan şarkısı çıktığında kendimi Galata Konak Kafe’de Boğaz manzaralı bir masada kendisiyle tatlı tatlı muhabbet edip gülüşürken buluyor ve Ajans Beyoğlu’nda Dilek Şenol Can, Savaş Kesici, Harun Yücel, Sinan Ulaş, Mehri Çetrefli ve rahmetli Veli Düzgün ile çalıştığım o çok verimli, çok mutlu günlerime geri dönüyorum.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (5)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Erdem uçaker
(18.08.2025 12:19 - #2585)
Köy yollarında aklıma gelen ilk şarkıdır "gurbet"
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kademirel
(18.08.2025 12:27 - #2586)
Çok değerli sanatçımız Özdemir Erdoğan’ı hatırlattığınız için çok teşekkür ediyorum. Kendisine sağlık sıhhat afiyet diliyor, saygılar sunuyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hülya Cüceloğlu
(18.08.2025 12:29 - #2587)
Özdemir Erdoğan şarkılarını bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Ancak değerli sanatçımızı ağırlamak isteğiniz ve görüşmeniz çok kıymetli. Herkes sanatçı olamıyor özellikle de günümüzde.Sizin seçimleriniz ve çabalarınızı hayranlıkla takip ediyor ve mutlu oluyorum. Yürekten teşekkürler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Savaş K.
(18.08.2025 13:20 - #2589)
evet çok güzel günlerdi Rıfat abi kalemine yüreğine emeğine sağlık yine güzel bir yazı olmuş...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa Savaş
(18.08.2025 17:07 - #2591)
Elinize, kaleminize sağlık Rıfat Bey O anlardaki aldığınız keyfi hissederek okudum :)
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/