PENCERE’mdeyim
Günlük-Şubat 2025
Bir varmış bir yokmuş, masal başlangıcı diyesim var da özgün güzel anlardayım. Önce benli anlarla baş başayım.
2005 DİKİLİ (İZMİR)
1999 yılından bu yana Taşucu, Silifke festivallerine bireysel ve birleşik (S.O.S. Sevgi Olsun Sanat Oluşumu) sergilerle katkıda bulundum.
YIL 2002
Taşucu kardeş şehri Almanya-Berkkamen, Kuzey Kıbrıs, Mersin, Tarsus, Yenice, Adana, Osmaniye, Mut, Gülnar, İzmir, Dikili, Ankara, Antalya, Muğla, Manisa, Balıkesir, Hatay-Kapadokya, Antakya, Karadeniz Ereğli, Hacıbektaş gibi şehirlerimizde de bireysel, birleşik sergiler gerçekleştirdim.
YIL 2012
2002 yılında ilk kez okuma etkinliğine bölgemiz sanatçısı Ümit Yaşar Oğuzcan ile başladığım ata evi ve bahçesinde sayısız sanat etkinlikleri düzenledim sanatseverler, sanatçılar, basın ve protokol katılımcılarımızla. İyi ki de bugüne kadar bir ve birlik olmuş; kültüre, sanata, hatta turizme bile değerler katmışız. Doğa ve çevre konularının yılmazı, yorulmazı Ayşe Doğan’ımız da iyi ki var.
Taşucu belediye iken AKM’de izlediğimiz tiyatro oyununda ışıklar içindedir dediğim Ayşen Guruda’nın gülümseyen yüzü karşımda.
HÜKÜMET KONAĞINDA İLK SERGİ AÇAN SANATÇI OLMANIN GURURUNU YAŞADIM
Silifke’de, Taşucu’nda çeşitli kurslar düzenleniyordu. Katılımcıların kurs sonu sergilemeleri heyecanlı oluyordu. Müzik kursları, halk müziği, Türk sanat müziği kursları oluyordu. Sufi müzik de yenilerde oluştu sanki. Bülent Yasin Bal hocanın yönetiminde tiyatro kursunun öğrencisi olmanın hala keyfindeyim. Şu sıralar Ahmet Gedik Hoca’nın çok üretken zamanlarını yaşıyor, yaşatıyor.
Hani bir zamanlar diyorum ya, o bir zamanlarda atölyesinde özgün sahne sunumları yapıyordu tiyatro adına.
Epeydir sesi çıkmayan Mürsel Tekin bugünlerde yoğunlaşmış. Tekin meşakkatli de olsa sahne ve tiyatro eserleriyle, sanatçılarıyla biz sanatseverleri buluşturuyordu. Mürsel deyince hep aklıma İlmiye Çığ değerlimizle buluşturması gelir gözümün önüne. Değerlimiz İlmiye Çığ izleyici, dinleyici azlığına üzülmenin dışında “Bilseydim gelmezdim” demekten kendini alıkoyamadı. Hatırladığım kadar Tuğrul Tol ve ben söz alıp “Mesai saatleri kapsamındaki burada bulunan bizler nitelikli çoğunluğuz” derken bütün salon alkışlarda bulununca negatif başlangıç pozitif ve unutulmaz oldu ki hatırlıyor, hatırlatıyorum. Tek kişilik oyunlardan Barış Atay’ın sahnesi unutulur mu? Bülent Hocanın bizleri Sunay Akın’la buluşturması da unutulmaz.
Cengiz Ergüneş’in de katkısıyla tiyatro eğitimi verdikleri her yaştan öğrencileriyle sahneye koyduğu “Bana Bir Şeyhler Oluyor” unutulur mu? Hele ki benim gibi rolü olanlar unutur mu? Rıfat Karaduman Mürüvvet Hanım Konağı’nda edebiyat etkinlikleri düzenliyordu. Serdar Güngör Mürüvvet Hanım Konağı’ndaki atölyesinde resim, Bahattin Erim Silifke Kültür Evindeki atölyesinde resim, halk müziği koro çalışmalarını da yöneten Cihangir Hocamız da atölyede bağlama başta olmak üzere müzik aletleri üretiyordu. Bir bağlama da ben edinmiştim. Halit Aker bir zamanlar Silifke’de yaşıyorken atölyesinde resim kursları veriyordu. Şimdilerde Çanakkale’de diye biliyorum.
Bölgemizin sanatçısı İlker Sarı 2017 yılında Silifke’de gerçekleştirdiği dünya sanat anlayışında 3D Sokak Sanatı çalışmasıyla buluşun istedim.
Hasan Uzun atölyesinde üniversite sınavlı resim eğitimi veriyor. Renkli ışıklar içinde olsun dediğim Eflatun Yüzbaşıoğlu gazete için yazılar, şiir kitapları çoğaltıyordu şiir severleri için, resimler üretiyordu sergiler için. Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Yüksel Bütün zaman zaman dernekte toplantılar düzenliyor. Nimet Sarıbay da Mersin’den gelip başkanı olduğu Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak toplantılar düzenliyor.
Taş Konak’ta kitap imza günleri düzenleniyordu heyecanla katıldığımız.
Nilgün Çekmen genç -yaşlı, eğitimsiz -eğitimli ayırt etmeden 2006 yılından beri resim kursları düzenliyor. Öğrencileriyle de kendi kişisel sergilerini de açıyordu. Halen devam ediyorken sanatsal kurs çalışmalarından fırsat bulup resim yarışmasına katılmış. Güzel Mersin’imizin güçlü belediye başkanı Vahap Seçer’in önderliğindeki Cumhuriyetimizin 101. Yılı için sanatta Mersin’e değer katanlarla yarışmalı sergi düzenleniyor ve Nilgün Çekmen Başarı Ödülü kazanan 5 kişiden biri olduğunun sevinç haberini (aile büyüklerinin sağlıkları nedeniyle) İzmir’den telefonla paylaştığında sevincim heyecana dönüşüyor. “İnşallah ödül törenine yetişsin” duasındayım artık. Yarışmalı sergiye 203 sanatçı 303 eserle katılmış, 5 eser başarı ödülü, 10 eser mansiyon kazanmış. Sergilemeye değer kazanan toplam 47 eserden oluşan resim sergisinin 17 Ocak’ta Yenişehir Belediyesi Ahmet Yeşil Sanat Galerisi’nde açılışı gerçekleştirilmişti.
17 Ocak’ta yarışmalı sergisinde yanlarında olamadım ama Nilgün Çekmen eşi Süleyman Tan’la ziyaretime gelmeleri başarı belgesi, katalog ve andaki fotoğraflarını paylaşmaları çok anlamlıydı. Ayrıca yine sitemizde komşumuzken Nilgün’ün epey zaman eğitim desteği verdiği İrfan Erdal gencimizin de eseri sergilenme ödülü aldığını öğrenmekte sevincime sevinç oldu. Nilgün Çekmen, “Küratörlüğünü senin yaptığın Taşucu’nda yaşayan kadın ressamların eserlerinden oluşan “8 Mart Emekçi Kadınlar Sergisi” ne 2006’da katılmışım.
İlk kez Taşucu’nda resim kursu eğitmeni olmuşum.
İlk kez Mersin’de yarışmalı sergide ödül almışım” diyor.
Babamın sesinden “Evlerinin Önü Mersin” türküsüyleyim.