PENCERE’mdeyim   Günlük /17 Şubat 2025 “Şehrimizde Güzel Şeyler de Oluyor” “Sevincini paylaşmayandan ve de hep şikayet edenlerden uzak duracaksın” diyen ben bugün hem sevinçli hem mutluyum. 24/03/2025 tarihli Sesimiz Gazetesi’nde “Muaythai’de Silifke farkı!..” başlıklı spor haberini okurken hem heyecanlandım hem gururlandım. Teslime Çelik hocamız ve sporcularımızın başarıları daim olsun diliyorum. Sevinçlerimiz eksilmesin artsın. Bu spor haberini okurken, tutkulu şehrim Karadeniz Ereğli’deyim. Kayabaşı İlkokul 3 ya da 4. sınıf öğrencisiyim. Bahçede Beden Eğitimi dersindeyiz. Ben kaledeyim, Beden Eğitimi hocamız Sabri Bey kaleme şut çekme hazırlığında. Niceler sonra anımdaki heyecanı yaşamak muhteşem bir duygu oluyor. Şehrimizde güzel işler oluyor. Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar girişimiyle organize edilen kitap günlerinin izleyicisi olabildim bitmeden, 17 Şubatta. Stantları geziyorum benim gibi gezenlerle. İzleyenlerin çoğunluğunu ilkokul çocukları ve aileleri oluşturuyor. Bir kız çocuğu yazarlara, kitap fuarındaki konuklara koşa dolana papatya dağıtıyor. Niye bu sevinç diye düşünürken kitap fuarının açılışının 14 Şubat Sevgililer Gününde olduğunu anımsıyorum bir papatya avucumdayken. Demet Hoca’nın yönetiminde Milli Eğitim’in kurslarından halk müziği koro çalışmalarından tanış olduğum Pınar İlhan Kırkkulak’la kucaklaşıyoruz çocuk kitabı yazarı olduğunu öğrenmenin heyecanıyla. Belçika’daki torunlarım Leya ve Ray için kitap alıyorum. Kendim için Aydan Yalçın’ dan 2. baskısı yapılan “Gül Makası” şiir kitabını, “Agave” isimli Meryem Güneş Berberoğlu’nun ilk öykü kitabını alabiliyorum. “Sevincini paylaşmayandan uzak duracaksın” sözümü hatırlayarak papatya dağıtan küçük ama büyük sevgi dağıtan kara saçlı kara gözlü küçük kıza sarılarak hızlıca Silifke Belediye Kültür Merkezi’ndeki etkinliğe yetişmeye yol alıyorum. Silifke Belediyesi’nin kültür sanat (sinema) salonunda Dr. Doğan Cüceloğlu’nu ölüm yıldönümünde anma programındayım. Akraba, eş dost ve biz izleyici -nitelikli azınlık- olarak derli toplu, coşkulu bir sunumdayız. Doğan Cüceloğlu’yla anıları olanlar sahnede anlatımlarda; Rıfat Karaduman, çalışkan psikoloğumuz Metin Çapar ve diğerleri bulunuyorlar. Çok pozitif bir ortamda ben Doğan Cüceloğlu’nun da bizimle izleyici, dinleyici koltuklarında yüzünde neşeli, mutlu bir ifadeyle kendini izlediği duygusuna kapılıyorum. Sunumu üstlenen Rıfat Yörük ve etkinliğe anılarıyla anlam katanların sahnede birlikte fotoğrafları kalıyor geriye. Bana da andaki anılarla buluşmak… Silifkemizi yönetmekle görevli gelen kaymakamımız Sayın Abdullah Aslaner’e “Hoşgeldiniz” ziyaretindeydik. Ben, Rıfat Karaduman, Kısmet Turgut ile birlikte. Fotoğraf sanatına ilgisi olduğunu bizimle paylaştığı, kendisinin çok etkilendiği neredeyse büyük boy fotoğraflarıyla buluşturuyorken çok heyecanlıydı. Samsun’da göreve başlayan Sayın Şevket Cinbir’in görev zamanında tamamlanan ama daha hizmete geçemeyen, Doğan Cüceloğlu adının verildiği Kültür Kompleksinden bahsedince, bize ayrılan ziyaret sonrası biz konuklarıyla kültür merkezini görmeye davet ediyor. Abdullah Aslaner’in tez canlılığıyla ben, Rıfat, Kısmet birlikte ziyaret ediyoruz. Kültür kompleksi muhteşem tasarlanmış. Ben kendi adıma hayran kaldım. Kaymakamımız sayesinde sayeban kaldık derken; aynı tez canlılığıyla Taşucu Meslek Yüksekokulu’ndaki adımın verildiği resim odasında devam eden Dünya Sanat Günü nedeniyle S.O.S. Sevgi Olsun Sanat oluşumu sergimizi ziyaretiyle çok onurlandık. Şubat ayında doğan ve çevresine değer katanları andığımız “Değerler Buluşması” etkinliğimizde bulunuyorum. Benim limuzin servisi adını taktığım Taşucu dolmuşu Büfe durağında indirince “Nerede Kalmıştım” olsam da yürümemle anılarımda gezmemin keyfindeyim. Şubat ayında doğanlar olarak yaşamda olmayan ve yaşayanları da nitelikli bir azınlık katılımcılarımızla kutladık. Şöyle ki 1934 doğumlu Bahattin Erim’i, 4 Şubat 1946 doğumlu Bülent Akbaş’ı, 9 Şubat 1938 doğumlu Doğan Cüceloğlu’nu andık. 5 Şubat doğum günü olan tiyatro ve resim sanatçımız Cengiz Ergüneş’i ve de 12 Şubat doğum günü olan S.O.S. fotoğraf sanatçımız Dr. Kadir Erhan’a da nice sağlıklı, sanatlı anlar, yıllar diledik. Ne mutlu sanatta satırı, ne mutlu sanatta rengi, ne mutlu seste tınısı unutulmaz, ne mutlu sahnede ahengi olanlara, taşta, demirde, çelikte, çubukta, tahtada, çamurda izi olanlara diye diye evin kapısını açarken kendime de “Çoook çalış e mi Emine” demem gerekiyor, çünkü çok tembellik yaptım.