Tevfik OVACIK
Köşe Yazarı
Tevfik OVACIK
 

İbret-i Alem İçin Yaşam ve Simurg Efsanesi

İbret-i Alem İçin Yaşam ve Simurg Efsanesi Belki bugün yazım geçen haftanın devamı gibi olacak. Olsun, her gün konuşalım her an aklımızda olsun.  Bu deprem felaketini hiç unutmayalım unutturmayalım. Unuttuğumuz için değil mi?  Erzincan 1939, Erba (Tokat) 1942, Ladik (Samsun)1943, Gerede (Çerkeş, Bolu) 1944, Varto (Muş) 1966, Gediz (Kütahya) 1966, Gölcük (Kocaeli), Düzce 1999 depremlerinden bir yaşam standardı çıkaramadık. Dersler alıp da yaşam standardı kuramadık. Bu depremde yaşadığımız Kaos ve  bu kaos ile milletimizde uyanan dayanışma ruhunu, bir efsaneden yararlanarak sizinle paylaşayım. SİMURG (Zümrüd-ü Anka Kuşu ) EFSANESİ Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar ve hiçbir zaman ne olduğu anlaşılmayan bir yapışkanla yuvayı sıvar, yuvanın içinde ölümü bekler. Ta ki güneş bütün görkemiyle ortaya çıkıp, kuru dalları yakıncaya kadar… Simurg oluşturduğu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğar. Bu kısır döngü sürerken, kuşların başına bir gün öyle bir talihsizlik gelir ki, Simurg’tan yardım istemeleri gerekir. Birden Simurg’un uzun süredir hiç görünmediğini fark ederler. Öyle çok beklerler ki yuvasından çıkıp havalanacağı anı. Sonunda umudu keserler. Tam her şeyin bittiğini düşündükleri bir anda, çok uzaklardaki bir ülkede, Zümrüdü Anka kuşunun kanadından bir tüy bulunur. Umutları yeniden yeşeren bütün kuşlar birlik olup, Simurg’un yuvasına gitmeye karar verirler. Ancak Zümrüdü Anka kuşunun yuvası, etekleri bulutların üstünde olan, görkemli Kaf Dağı’nın tepesindedir. Oraya ulaşmak için, yedi dipsiz vadiyi geçmek gerekmektedir. Bu vadiler öyle zorludur ki, yolda bir sürü kuş kaybolur. 1. Vadi: İrade vadisi Burası kuşlar için bir cennettir. Aradıkları her şeyi irade vadisinde bulurlar. Bir anda her şeyi isteyebileceklerini fark ederler. Sınırlar yoktur. Zevke, sefaya, bütün emellerine kavuşabileceklerdir. İnsanları anlatan masallardaki gibi; çalışmadan, uğraşmadan mevki makam sahibi olabileceklerdir. Öyle çok kuş vadinin sihrine kapılır, öyle çok şey ister ki, bu vadide bir sürü kayıp verilir. 2. Vadi: Aşk vadisi Vadiye girince bütün kuşların gözünü bir sis kaplar. Gördükleri biçimsiz şekilleri, taşları, odun parçalarını, birer sülün, birer kuğu sanırlar. Gözleri kör olmuştur. Kapılırlar, sürüklenirler ve gözden kaybolurlar. 3. Vadi: Cehalet vadisi Bu vadide her şey güzel gelir gözlerine. Anka kuşunu bile unuturlar. Nereye gittiklerinin hiç bir önemi yoktur. Orada da gökyüzü, burada da gökyüzü… İlginç nesneler görürler ancak ne olduğunu sorgulamazlar. Önemsemedikçe düşünmemeye başlarlar. Düşünmedikçe unuturlar, unuttukça yükleri hafifler ve artık amaçsızca gülümsemeye başlarlar 4. Vadi: İnançsızlık vadisi (olmazcıların ortaya çıktığı vadi) Vadiye girdiklerinde birden her şey anlamını yitirir. Simurg’u bulmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceği inancına kapılırlar. Kesin öleceklerini iddia edenler, Simurg’un çözüm bulamayacağını söyleyenler, bu kadar yolu boşa geldiğini, emeklerinin boşa gittiğini düşünenler vardır. Kanadı yaralanan bir kuşun aşağıya düştüğünü, hepsinin başına aynı şeyin geleceğini bağıra bağıra söylerler. Tüm bu olanlardan sonra kuşların birçoğu yolu tamamlayamayacaklarını ya da tamamlasalar da hiçbir işe yaramayacağını söyleyip geri döner. 5. Vadi: Yalnızlık vadisi Vadiye giren bütün kuşları korku salar. Bulundukları yerde sadece kendileri varmış gibi endişeye kapılırlar. Acıkan sadece kendi karnının doymasını düşünür. Tek başına avlandığı için de başarılı olamayıp daha büyük hayvanlara yem olur. Her biri kendi başına hareket etmeyi seçer ve yönünü tek başına bulmaya çalışır. Kendilerini kimse yokmuş gibi, yapayalnız hissederler. Milyonlarca kuşun aynı amaç için uçmakta olduğu akıllarının ucundan bile geçmez. 6. Vadi: Dedikodu vadisi Kuşlar, vadiye girdiklerinde her köşesinde fısıltılar duyulmaya başlarlar. En arkadaki kuş, Simurg Anka’nın yeniden doğuşta tüylerinin yandığını söyler. Öndeki kuş bunu duyar ve yanan tüylerin tekrar çıkmadığını söyler. Bir öndeki kuş bunu duyar, yanan tüyleri çıkmadığı için Anka kuşunun gizlendiğini söyler. Bir öndeki kuş bunu duyar, morali bozuk olduğu için Simurg’un, saklanırken onu görenlere zarar verdiğini söyler. Daha öndeki kuş bunu duyunca, herkese zarar veren Simurg’un, dayanamayıp kendini öldürdüğünü söyler. En öndeki kuşa, gitmeye gerek kalmadığı, Simurg’un toprak olduğu bilgisi gelir. Birçok kuş söylentilere inanarak geri döner. 7. Vadi: Ben vadisi Bütün kuşlar “Ben” vadisine girer girmez, içlerinde değişik bir his uyanır. Kimi diğer kuşun kanadını eleştirmeye başlar, bir diğeri her şeyi bildiğini iddia eder. Yanlış yoldan gidiliyor diye kargaşa çıkar. Her kafadan bir ses çıkmaktadır. Herkesin fikri vardır ve hepsi de söyleyen için doğrudur. Sanki milyonlarca farklı yol varmış gibi… Hepsi en önde lider olmak ister, öne geçmek için birbirlerini ezip dururlar. Ta ki vadiden çıkana, “Ben”den uzaklaşana dek… Ve nihayet vadiden Kaf Dağı’na vardıklarında, dünyadaki bütün kuşlardan geriye sadece 30 tanesi kalır. Zorlu vadilerden geçen bu 30 kuş, yuvaya vardıklarında Zümrüdü Anka kuşunun “otuz” demek olduğunu öğrenirler. Yani kalan kuşların hepsi Simurg’tur. Kurtarıcı, bilge, mükemmel kuş; bu yedi vadiyi geçen kuşların tamamıdır. İradesine hâkim olan, körü körüne bağlanmayan, düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başaracağına inanan, hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen, dedikodu yapmayan ve en önemlisi egosunu eğiten kuşlar Simurg’tur. *** Biz bu depremle bütün vadileri geçtik. Bu vadilerin tamamı kaos vadileri depremle en büyüğünü yaşadık. Aynı anda vadilerin her birini yeniden ve yeniden yaşadık. Milletimizin binlerce yıllık merhameti, dayanışması, İmece ruhu yeniden harekete geçti Biz Milletçe içimizdeki Tuğrul kuşunu, Zümrüd-ü Anka kuşunu uyandırdık. Hem bütün dünyanın zaten yaşamakta olduğu bir kaos içinde biz küllerimizden yeniden doğduk. İçimizdeki bilge ruh uyandı. İbret-âlem için ölmüş insanlığı da yeniden canlandıralım. Milletimizin ruhsal derinliklerinde hiç kaybolmayan vicdanı harekete geçirdik. İbreti-i Alem için bütün insanlığa da fener olalım…    
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2023 - Pazartesi

İbret-i Alem İçin Yaşam ve Simurg Efsanesi

İbret-i Alem İçin Yaşam ve Simurg Efsanesi

Belki bugün yazım geçen haftanın devamı gibi olacak.

Olsun, her gün konuşalım her an aklımızda olsun.  Bu deprem felaketini hiç unutmayalım unutturmayalım.

Unuttuğumuz için değil mi?  Erzincan 1939, Erba (Tokat) 1942, Ladik (Samsun)1943, Gerede (Çerkeş, Bolu) 1944, Varto (Muş) 1966, Gediz (Kütahya) 1966, Gölcük (Kocaeli), Düzce 1999 depremlerinden bir yaşam standardı çıkaramadık. Dersler alıp da yaşam standardı kuramadık.

Bu depremde yaşadığımız Kaos ve  bu kaos ile milletimizde uyanan dayanışma ruhunu, bir efsaneden yararlanarak sizinle paylaşayım.

SİMURG (Zümrüd-ü Anka Kuşu ) EFSANESİ

Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar ve hiçbir zaman ne olduğu anlaşılmayan bir yapışkanla yuvayı sıvar, yuvanın içinde ölümü bekler. Ta ki güneş bütün görkemiyle ortaya çıkıp, kuru dalları yakıncaya kadar… Simurg oluşturduğu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğar.

Bu kısır döngü sürerken, kuşların başına bir gün öyle bir talihsizlik gelir ki, Simurg’tan yardım istemeleri gerekir. Birden Simurg’un uzun süredir hiç görünmediğini fark ederler. Öyle çok beklerler ki yuvasından çıkıp havalanacağı anı. Sonunda umudu keserler. Tam her şeyin bittiğini düşündükleri bir anda, çok uzaklardaki bir ülkede, Zümrüdü Anka kuşunun kanadından bir tüy bulunur. Umutları yeniden yeşeren bütün kuşlar birlik olup, Simurg’un yuvasına gitmeye karar verirler.

Ancak Zümrüdü Anka kuşunun yuvası, etekleri bulutların üstünde olan, görkemli Kaf Dağı’nın tepesindedir. Oraya ulaşmak için, yedi dipsiz vadiyi geçmek gerekmektedir. Bu vadiler öyle zorludur ki, yolda bir sürü kuş kaybolur.

1. Vadi: İrade vadisi

Burası kuşlar için bir cennettir. Aradıkları her şeyi irade vadisinde bulurlar. Bir anda her şeyi isteyebileceklerini fark ederler. Sınırlar yoktur. Zevke, sefaya, bütün emellerine kavuşabileceklerdir. İnsanları anlatan masallardaki gibi; çalışmadan, uğraşmadan mevki makam sahibi olabileceklerdir. Öyle çok kuş vadinin sihrine kapılır, öyle çok şey ister ki, bu vadide bir sürü kayıp verilir.

2. Vadi: Aşk vadisi

Vadiye girince bütün kuşların gözünü bir sis kaplar. Gördükleri biçimsiz şekilleri, taşları, odun parçalarını, birer sülün, birer kuğu sanırlar. Gözleri kör olmuştur. Kapılırlar, sürüklenirler ve gözden kaybolurlar.

3. Vadi: Cehalet vadisi

Bu vadide her şey güzel gelir gözlerine. Anka kuşunu bile unuturlar. Nereye gittiklerinin hiç bir önemi yoktur. Orada da gökyüzü, burada da gökyüzü… İlginç nesneler görürler ancak ne olduğunu sorgulamazlar. Önemsemedikçe düşünmemeye başlarlar. Düşünmedikçe unuturlar, unuttukça yükleri hafifler ve artık amaçsızca gülümsemeye başlarlar

4. Vadi: İnançsızlık vadisi (olmazcıların ortaya çıktığı vadi)

Vadiye girdiklerinde birden her şey anlamını yitirir. Simurg’u bulmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceği inancına kapılırlar. Kesin öleceklerini iddia edenler, Simurg’un çözüm bulamayacağını söyleyenler, bu kadar yolu boşa geldiğini, emeklerinin boşa gittiğini düşünenler vardır. Kanadı yaralanan bir kuşun aşağıya düştüğünü, hepsinin başına aynı şeyin geleceğini bağıra bağıra söylerler. Tüm bu olanlardan sonra kuşların birçoğu yolu tamamlayamayacaklarını ya da tamamlasalar da hiçbir işe yaramayacağını söyleyip geri döner.

5. Vadi: Yalnızlık vadisi

Vadiye giren bütün kuşları korku salar. Bulundukları yerde sadece kendileri varmış gibi endişeye kapılırlar. Acıkan sadece kendi karnının doymasını düşünür. Tek başına avlandığı için de başarılı olamayıp daha büyük hayvanlara yem olur. Her biri kendi başına hareket etmeyi seçer ve yönünü tek başına bulmaya çalışır. Kendilerini kimse yokmuş gibi, yapayalnız hissederler. Milyonlarca kuşun aynı amaç için uçmakta olduğu akıllarının ucundan bile geçmez.

6. Vadi: Dedikodu vadisi

Kuşlar, vadiye girdiklerinde her köşesinde fısıltılar duyulmaya başlarlar. En arkadaki kuş, Simurg Anka’nın yeniden doğuşta tüylerinin yandığını söyler. Öndeki kuş bunu duyar ve yanan tüylerin tekrar çıkmadığını söyler. Bir öndeki kuş bunu duyar, yanan tüyleri çıkmadığı için Anka kuşunun gizlendiğini söyler. Bir öndeki kuş bunu duyar, morali bozuk olduğu için Simurg’un, saklanırken onu görenlere zarar verdiğini söyler. Daha öndeki kuş bunu duyunca, herkese zarar veren Simurg’un, dayanamayıp kendini öldürdüğünü söyler. En öndeki kuşa, gitmeye gerek kalmadığı, Simurg’un toprak olduğu bilgisi gelir. Birçok kuş söylentilere inanarak geri döner.

7. Vadi: Ben vadisi

Bütün kuşlar “Ben” vadisine girer girmez, içlerinde değişik bir his uyanır. Kimi diğer kuşun kanadını eleştirmeye başlar, bir diğeri her şeyi bildiğini iddia eder. Yanlış yoldan gidiliyor diye kargaşa çıkar. Her kafadan bir ses çıkmaktadır. Herkesin fikri vardır ve hepsi de söyleyen için doğrudur. Sanki milyonlarca farklı yol varmış gibi… Hepsi en önde lider olmak ister, öne geçmek için birbirlerini ezip dururlar. Ta ki vadiden çıkana, “Ben”den uzaklaşana dek…

Ve nihayet vadiden Kaf Dağı’na vardıklarında, dünyadaki bütün kuşlardan geriye sadece 30 tanesi kalır. Zorlu vadilerden geçen bu 30 kuş, yuvaya vardıklarında Zümrüdü Anka kuşunun “otuz” demek olduğunu öğrenirler. Yani kalan kuşların hepsi Simurg’tur. Kurtarıcı, bilge, mükemmel kuş; bu yedi vadiyi geçen kuşların tamamıdır.

İradesine hâkim olan, körü körüne bağlanmayan, düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başaracağına inanan, hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen, dedikodu yapmayan ve en önemlisi egosunu eğiten kuşlar Simurg’tur.

***

Biz bu depremle bütün vadileri geçtik. Bu vadilerin tamamı kaos vadileri depremle en büyüğünü yaşadık. Aynı anda vadilerin her birini yeniden ve yeniden yaşadık.
Milletimizin binlerce yıllık merhameti, dayanışması, İmece ruhu yeniden harekete geçti

Biz Milletçe içimizdeki Tuğrul kuşunu, Zümrüd-ü Anka kuşunu uyandırdık.

Hem bütün dünyanın zaten yaşamakta olduğu bir kaos içinde biz küllerimizden yeniden doğduk.

İçimizdeki bilge ruh uyandı.

İbret-âlem için ölmüş insanlığı da yeniden canlandıralım. Milletimizin ruhsal derinliklerinde hiç kaybolmayan vicdanı harekete geçirdik.
İbreti-i Alem için bütün insanlığa da fener olalım…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Aytaç Kurtuba
(20.02.2023 11:46 - #353)
Olağanüstü değerli bir yazı... Bu yazıyı düşünce alt yapıma iliştirip bundan sonra öyle yaşamaya çaba göstereceğim... Var ol ağabeyim...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3