Dr. Halil DÖLEK
Köşe Yazarı
Dr. Halil DÖLEK
 

UYUYAN GÜZELLİK...

UYUYAN GÜZELLİK... Finliler, uyuyan güzellik diyorlar Kilpisjärvi’deki “Saana” dağına. Bizde bu güzelliği görmek, Noel tatilinde buraya gelmek için yola çıktık. Yolculuğumuzun ilk durağı kuzey batıdaki Rovaniemi şehri oldu. Bu küçük ve şirin kent beklediğimiz gibi bembeyaz karla kaplıydı. Şehir turundan sonra tavsiye üzerine Haldun ustanın “Santa’s” ismindeki lokantasına geldik. Dışarıda soğuk hava içeride sıcak hizmet eşliğinde Haldun ustanın nefis et dönerinden yedik. Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıkta mesleği dönerci olan bir ustanın elinden böyle lezzetli döner yiyebileceğimiz hiç aklımıza gelmezdi.  Ertesi gün yaklaşık altı saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Finlandiya’nın en kuzeyi Norveç sınırına on kilometre uzaklıktaki “Kirpisjärvi” köyüne ulaştık. Gerçekten bir köy fakat en büyük gelir kaynağı turizm. Köyde iki tane dört yıldızlı otel var. İşte bu köyde Noelimizi geçirdik. Mevsim kış olduğundan kuzey bölgesinde güneş doğmuyor. Öğleye doğru eğer hava kapalı değilse biraz aydınlık oluyor, saat iki gibi tekrar hava kararıyor. Saana dağı Finlandiya’nın Lapland bölgesinde yer alıyor. Lapland’da yaşayan Sami etnik toplumu için kutsallığı da varmış. Bizde güzel bir sabah kar giysilerimizi giyerek belirlenmiş güzergah üzerinden yaklaşık beş saatlik yürümeyle dağa tırmandık. En çok ilgimi çeken, güzergah üzerinde bir kulübe yapılmış, içerideki ocakta ateş yakılarak, dağcıların mola vermesi. Odunlar ve teçhizat kulübeye, yerel yönetim tarafından hizmet noktasında günlük ve ücretsiz teslim ediliyormuş. EĞİTİM Son zamanlarda gündemde olan Finlandiya’da eğitim konusu ile ilgili kısa bilgi vermek isterim. Theodor Much’un Cennet nerede? Almanca yazılan kitabın eğitim ile ilgili kısmının tercümesi şöyle: Zorunlu eğitim 1921 yılında başlamış. 7 yaşında okula başlayan bir çocuk ilk 9 yıl zorunlu eğitim alıyor.  Sonrasında öğrencilerin yarısı lise diğer yarısı meslek liselerine geçiyorlar.  1980 yılından itibaren her öğrenciye aynı fırsat tanınıyormuş.  10-12 yaşlarındaki çocukların yeteneklerini bu yaşta keşfetmenin zor olduğu düşüncesinden, başarılı veya başarısız tanımlaması kaldırılmış.  Finlandiya okullarında öğrencilerin okul yaşamı oldukça liberal. Örneğin bir öğrenci öğretmenine ön ismiyle hitap edebiliyormuş. Merkezi öğretim sisteminde eğitim için kitaplar öğrencilere devlet tarafından ücretsiz veriliyor. Her okul, kendisine uygun "ağırlıklı eğitimine" odaklanabiliyor ve bununla ilgili ders planlarını geliştirebiliyor.  Çocuklara çok erken yaşta lisan ve bilgisayar eğitimi veriliyor. Özel kabiliyetli çocuklar öğretim sırasında tespit ediliyor ve destekleniyor. Aynı şekilde başarısız öğrencilere ücretsiz özel ek dersler veriliyormuş. Yabancı kökenli çocuklara özel olarak ek Fince dersleri veriliyor. İlk 4 yıl boyunca not sistemi uygulanmıyor. 5.sınıftan itibaren isteğe bağlı, 7.sınıftan itibaren not verme mecburi. Notlar 1-6 arasındadır. En iyi not 1. Okul ödevlerinde en iyi not 10. 4 ve aşağısı kötü not sayılıyor. Ev ödevlerine ek, bireysel araştırmaya dayalı çalışmalar isteniyormuş.  Finlandiya’da öğretmenlik mesleği saygın bir meslek olup, bu görevi icra etmek bir onur olarak kabul ediliyor. Ülke, geleceğini kaliteli eğitim ile olacağını ön görüyor. Bunun için PISA testlerinde (Programme for International Student Assessment) ülkenin ilk sırada olması özellikle lisan eğitimi, fen, matematik ve okuma dallarında birincilik kazanmasının öğretmenlerin sayesinde olduğunu söylüyorlar. Bu başarıda öğretmenlerin rolü, bu mesleğe olan saygıyı beraberinde getiriyor. Eğitim sisteminin en önemli ayaklarından biri ücretsiz kütüphaneler. 1794 yılında ilk halk kütüphanesi açılmış. Her Finlandiyalı, bilgi edinme ve bunu mesleğine uygulama hakkının olduğu bilincindedir. Bu hak 1928 yılında çıkan kütüphane kanunu ile kayıt altına alınmış. Kütüphaneler gerek özel gerek devlet kurumları tarafından önemli derecede destekleniyor. Finlilerin %80’i sürekli kütüphane ziyaret ederek, okuma ve bilgiden faydalanıyorlar.  Avrupa’daki birçok ülke sadece kitap ödünç verirken, Finlandiya kütüphaneleri ferah ortamda vakit geçirilen bir yer olarak tanımlanır. Rahat oturulan masalar, her yaştaki çocuklara özel oturma yerleri, yabancı dergi ve gazeteleri ücretsiz okuma olanağı, ücretsiz internetten faydalanma, müzik CD’leri dinleme dahil tüm bilgi edinme ihtiyaçlarını rahat, sessiz ve ferah bir ortamda karşılanıyor. Öğrenciler ders ödevlerini veya araştırmalarını rahatlıkla kütüphanelerde kaynaklardan faydalanarak, yapıyorlar. Kütüphanelerde aynı öğretmenler gibi özel eğitimden geçmiş konusunda uzman kişiler istihdam ediliyor. Gezici kütüphaneler aynı şekilde uzman bir ekip tarafında hizmet veriyor. Finlilerin kitap okuma çılgınlığı PISA sonuçlarındaki başarısını getirmekte. SONUÇ:  • Eldeki kaynakları mevcut nüfusa göre dağıtmak. Nüfusu çok, bu nüfusunun ihtiyaçlarını tedarik edecek kaynakları az olan ülkelerde eğitim olumsuz etkilenir. • Eğitimli ve uzman ekipler tarafından uygulanan eğitim politikası.  • Sık sık değişmeyen uzun sürekli eğitim yönetmelikleri.  • Liberal eğitim anlayışı, okulların ve eğitim kadrosunun liberal ortamda çalışmaları.  • En önemli faktörlerden biri başka bir ifade ile aile içi eğitim ve veliler tarafından aile eğitimin sorumluğu eğitim ve öğretim hayatı boyunca verilmesi. Örneğin, kırmızıda geçilmeyeceğini, masadaki görgü kurallarını, nasıl kaşık, çatal ve bıçak tutulacağını çocuk önce ailesinden öğrenir.  Kaynak.: Theodor Much, Wo liegt das Paradise? Bir başka önemli kaynak Grigory Petrov’nun yazdığı “Beyaz Zambaklar Ülkesi” kitabıdır.  Grigory Petrov insanlığın kalkınması için çaba harcayan bir Rus yazardır. Yeryüzünde en değerli varlığın insan olduğuna, insanın Rabbani yaratılışın baş tacı olduğuna ve bu dünyada her şeyin insan için olduğuna inanır. İlim, felsefe, din ve sanatın, yeryüzünde insanlığın saadet ve aydınlığına hizmet etmesi gerektiğini söyler. Bir süre yaşadığı ve “Beyaz Zambaklar Ülkesi” olarak tanımladığı Finlandiya'nın kültürel, iktisadi ve toplumsal olarak nasıl kalkındığını anlatır. Petrov bir milletin kalkınabilmesinin yolunun eğitimden geçtiğine inanır. Bunu söylerken sadece okulda çocuklara verilen eğitimi kastetmez. Kamu kuruluşlarında, kışlalarda, köylerde, kasabalarda, ticarethanelerde kısacası hayatın her anında insanı kuşatan bir eğitime vurgu yapar. Özellikle yeni nesillerin eğitilmesi kalkınmanın anahtarıdır ama onlara da farklı şekilde yaklaşılması gerekmektedir. Finler kendilerine “Suom” ve çok sevdikleri ülkelerine de “Suomi” derler ki bataklık arazi anlamına gelir. Fin ulusunun tarihinde bilinmesi ve Fin kültürünü yükseltmek isteyenlerin başında  Johan Wilhelm Snellman gelir. Snellman büyük bir alim, derin bir filozof ve meşhur bir siyaset adamı olmasıyla beraber asıl şöhreti Fin kültürünü oluşturan “Halk Öğretmeni” olmasındandır. Snellman ve arkadaşları “Halk Öğretmeni” sıfatıyla çalışa çalışa “bin bir bataklık memleketini beyaz zambaklar memleketine” dönüştürmüşlerdir. Snellman’a göre Finlandiya daima istila edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Askeri açından kendilerinden güçlü komşularına direnebilmelerinin tek yolu onlardan kültürce üstün olmaktan geçer. “Ne zaman bizim küçük milletimiz kendi büyük komşularından daha yüksek bir medeniyete sahip olursa, o zaman tehlike bertaraf edilmiştir”  Snellman toplumun kalkınması için çaba harcayan Fin aydınlarının en güzel örneklerinden biridir. “Millete hayatın kıymetini takdir ve muhafaza etmesini öğretiniz. Bizim çorak vatanımızda da her bir köylünün ve işçinin rahat bir hayat yaşayabileceğini anlatınız.” ifade etmiştir.  Snellman ve arkadaşları yaz kış demeden Finlandiya’yı bir uçtan bir uca dolaşmışlardır ve halkı aydınlatma yolunda çalışmışlardır. Snellman, milletin kalkınabilmesi için en kritik rolün öğretmenlerde olduğunun bilincindeydi ve öğretmenlere çok büyük yatırımlar yapılması için çalışmıştır.  “Halka kanunlara itaat etmemenin yollarını ve çarelerini memurlar öğretir.” diyerek memurlara önem vermiştir.  Snellman memurlara yönelik yaptığı konuşmalarda sık sık vazifelerinin önemini hatırlatmıştır. “İşi için size müracaat edenlere, elinizden  geldiği kadar herkesin işini kolaylaştırın. Herkese karşı iyi davranın” demiştir. Snellman’ın çabaları hemen olmasa da zaman içerisinde sonuç vererek, memurların zihin yapısı değişmiştir. Memurlar bilgi ve ahlak bakımından yükselerek, tüm dünyaya örnek olmuşlardır.  Ve Finliler memurların varlığıyla iftihar etmekte ve onları yüceltmektedirler. Snellman askerlik süresinde kışlaların en büyük eğitim müessesi olduğuna inanmıştır. Sporun ve aile içindeki eğitimin Fin toplumu için öneminin altını çizmiştir.  Fotoğraflar: Halil Dölek ve By Timo Mustonen     Article in English  Sleeping beauty Finns call the "Saana" mountain in Kilpisjärvi the sleeping beauty. We set out to see this beauty and come here during the Christmas holidays. The first stop of our journey was the city of Rovaniemi in the north-west. This small and cute city was covered in pure white snow, as we expected. After the city tour, we came to Haldun Usta's restaurant called "Santa's" which was us recommended. We ate Haldun Master's delicious meat döner, accompanied by cold weather outside and warm service inside. We would never have thought that we would be able to eat such delicious döner kebab from a master who is a döner maker by profession, thousands of kilometres away from Turkey. The next day, after a six-hour bus travel, we reached the village of Kirpisjärvi, the northernmost part of Finland, ten kilometers from the Norwegian border. It is really a village, but its biggest source of income is tourism. There are two four-star hotels in the village. We spent our Christmas in this village. Since it is winter and the sun does not rise in the northern region. Towards noon, if the weather is not cloudy, it gets a little bright and it gets dark again around two o'clock. Saana mountain is located in the Lapland region of Finland. It is also sacred to the Sami ethnic community living in Lapland. We climbed the mountain on a beautiful morning, wearing our snow clothes and walking for about five hours along the designated route. What caught my attention the most was that a  cottage was located on the route, a fire was lit in the stove inside, and the climbers took a break. Firewood and equipment were delivered to the cottage free of charge daily and at the service point by the local government.   I would like to give brief information about the issue of education in Finland, from the book of Theodor Much's “Where is Heaven?” The translation of the education-related part of the book written in German is as follows: Compulsory education started in 1921. A child who starts school at the age of 7 receives compulsory education for the first 9 years. Afterwards, half of the students go to high school and the other half go to vocational high schools. Since 1980, every student has been given the same opportunity. Since it is difficult to discover the talents of children aged 10-12 at this age, the definition of successful or unsuccessful has been removed. The school life of students in Finnish schools is quite liberal. For example, a student could call his/her teacher by his/her first name. In the central education system, books for education are given to students free of charge by the state. Each school can focus on its appropriate "mainstream" and develop lesson plans accordingly. Children are given language and computer education at a very early age. Children with special abilities are identified and supported during education. Likewise, unsuccessful students are given free private additional lessons. Additional Finnish lessons are given specifically to children of foreign origin. The grading system is not applied for the first 4 years. Grading is optional starting from the 5th grade, and compulsory from the 7th grade. Grades range from 1-6. The best grade is 1. The best grade in schoolwork is 10. 4 and below is considered a bad grade. In addition to homework, individual research-based work is required. The teaching profession is a respected profession in Finland and performing this duty is considered an honor. The country foresees that its future will be with quality education. For this reason, they say that the country's first place in PISA tests (Programme for International Student Assessment), especially in language education, science, mathematics and reading, is thanks to its teachers. The role of teachers in this success brings with it respect for this profession. One of the most important pillars of the education system is free libraries. The first public library was opened in 1794. Every Finnish person is aware that he has the right to acquire knowledge and apply it to his profession. This right was recorded with the library law enacted in 1928. Libraries are significantly supported by both private and government institutions. 80% of Finns constantly visit libraries and benefit from reading and information. While many countries in Europe only lend books, Finnish libraries are defined as a place to spend time in a spacious environment. All information needs, including comfortable tables, special seating for children of all ages, the opportunity to read foreign magazines and newspapers free of charge, free internet use, and listening to music CDs, are met in a comfortable, quiet and spacious environment. Students can easily do their homework or research by using resources in libraries. Libraries employ specially trained experts, just like teachers. Mobile libraries are also served by an expert team. The book-reading craze of Finns brings success in PISA results.  RESULT:  •Giving out the available resources according to the current population. •Education is negatively affected in countries with a large population and low resources to meet the needs of this population. •Training policy implemented by trained and expert teams.  •Long continuing education regulations that do not change frequently. Liberal education approach, schools and teaching staff working in a liberal environment. One of the most important factors, in other words, it is indispensable, is the education within the family and the responsibility of the family education by the parents throughout the education and training life. For example, the child first learns from his family how not to cross red lines, rules at the table, and how to hold a spoon, fork, and knife. Source: Theodor Much, Wo liegt das Paradise? Another important source is the book “The Land of White Lilies” by Grigory Petrov. Grigory Petrov is a Russian writer who strives for the development of humanity. He believes that the most valuable being on earth is human, that human beings are the crowning glory of Divine creation, and that everything in this world is for humans. He says that science, philosophy, religion and art should serve the happiness and enlightenment of humanity on earth. He describes how Finland, where he lived for a while and which he describes as the "Land of White Lilies", developed culturally, economically and socially. Petrov believes that the way for a nation to develop is through education. When he says this, he does not only mean the education given to children at school. It emphasizes an education that encompasses people in public institutions, barracks, villages, towns, commercial establishments, in short, at every moment of life. Educating new generations in particular is the key to development, but they also need to be approached differently.    Finns call themselves "Suom" and their beloved country "Suomi", which means swampy land. Johan Wilhelm Snellman is one of those who want to be known in the history of the Finnish nation and raise the Finnish culture. Although Snellman is a great scholar, a profound philosopher and a famous politician, his real fame comes from being the "Public Teacher" who shaped Finnish culture. Snellman and his friends, working as "Teachers of the Nation", transformed the "land of a thousand and one swamps into the land of white lilies". According to Snellman, Finland is always in danger of being invaded. The only way they can resist their militarily stronger neighbors is to be culturally superior to them. “When our small nation has a higher civilization than its larger neighbors, then the danger is eliminated. Snellman is one of the best examples of Finnish intellectuals who strive for the development of society. “Teach the nation to appreciate and preserve the value of life. Explain that every peasant and worker can live a comfortable life in our barren homeland.” stated.  Snellman  and his friends traveled throughout Finland, summer and winter, and worked to enlighten the public. Snellman was aware that teachers had the most critical role in the development of the nation, and he worked to make huge investments in teachers. “Civil servants teach people the ways and means of disobeying the law.”  He gave importance to civil servants by saying. In his speeches to officers, Snellman often reminded them of the importance of their duties. “For those who apply to you for a request , make it as easy as possible for everyone. Be nice to everyone.” Snellman's efforts paid off, though not immediately, and over time the officers' mindset changed. Civil servants rose in knowledge and morality. They set an example for the whole world. And the Finns are proud of the existence of civil servants and glorify them. During his military service, Snellman believed that military service is the greatest educational institution. He underlined the importance of sports and education within the family for Finnish society.  
Ekleme Tarihi: 08 Ocak 2024 - Pazartesi

UYUYAN GÜZELLİK...

UYUYAN GÜZELLİK...

Finliler, uyuyan güzellik diyorlar Kilpisjärvi’deki “Saana” dağına. Bizde bu güzelliği görmek, Noel tatilinde buraya gelmek için yola çıktık. Yolculuğumuzun ilk durağı kuzey batıdaki Rovaniemi şehri oldu. Bu küçük ve şirin kent beklediğimiz gibi bembeyaz karla kaplıydı. Şehir turundan sonra tavsiye üzerine Haldun ustanın “Santa’s” ismindeki lokantasına geldik. Dışarıda soğuk hava içeride sıcak hizmet eşliğinde Haldun ustanın nefis et dönerinden yedik. Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıkta mesleği dönerci olan bir ustanın elinden böyle lezzetli döner yiyebileceğimiz hiç aklımıza gelmezdi. 

Ertesi gün yaklaşık altı saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Finlandiya’nın en kuzeyi Norveç sınırına on kilometre uzaklıktaki “Kirpisjärvi” köyüne ulaştık. Gerçekten bir köy fakat en büyük gelir kaynağı turizm. Köyde iki tane dört yıldızlı otel var. İşte bu köyde Noelimizi geçirdik. Mevsim kış olduğundan kuzey bölgesinde güneş doğmuyor. Öğleye doğru eğer hava kapalı değilse biraz aydınlık oluyor, saat iki gibi tekrar hava kararıyor. Saana dağı Finlandiya’nın Lapland bölgesinde yer alıyor. Lapland’da yaşayan Sami etnik toplumu için kutsallığı da varmış. Bizde güzel bir sabah kar giysilerimizi giyerek belirlenmiş güzergah üzerinden yaklaşık beş saatlik yürümeyle dağa tırmandık. En çok ilgimi çeken, güzergah üzerinde bir kulübe yapılmış, içerideki ocakta ateş yakılarak, dağcıların mola vermesi. Odunlar ve teçhizat kulübeye, yerel yönetim tarafından hizmet noktasında günlük ve ücretsiz teslim ediliyormuş.

EĞİTİM

Son zamanlarda gündemde olan Finlandiya’da eğitim konusu ile ilgili kısa bilgi vermek isterim. Theodor Much’un Cennet nerede? Almanca yazılan kitabın eğitim ile ilgili kısmının tercümesi şöyle:

Zorunlu eğitim 1921 yılında başlamış. 7 yaşında okula başlayan bir çocuk ilk 9 yıl zorunlu eğitim alıyor. 

Sonrasında öğrencilerin yarısı lise diğer yarısı meslek liselerine geçiyorlar. 

1980 yılından itibaren her öğrenciye aynı fırsat tanınıyormuş. 

10-12 yaşlarındaki çocukların yeteneklerini bu yaşta keşfetmenin zor olduğu düşüncesinden, başarılı veya başarısız tanımlaması kaldırılmış. 

Finlandiya okullarında öğrencilerin okul yaşamı oldukça liberal. Örneğin bir öğrenci öğretmenine ön ismiyle hitap edebiliyormuş.

Merkezi öğretim sisteminde eğitim için kitaplar öğrencilere devlet tarafından ücretsiz veriliyor. Her okul, kendisine uygun "ağırlıklı eğitimine" odaklanabiliyor ve bununla ilgili ders planlarını geliştirebiliyor. 

Çocuklara çok erken yaşta lisan ve bilgisayar eğitimi veriliyor. Özel kabiliyetli çocuklar öğretim sırasında tespit ediliyor ve destekleniyor. Aynı şekilde başarısız öğrencilere ücretsiz özel ek dersler veriliyormuş.

Yabancı kökenli çocuklara özel olarak ek Fince dersleri veriliyor. İlk 4 yıl boyunca not sistemi uygulanmıyor. 5.sınıftan itibaren isteğe bağlı, 7.sınıftan itibaren not verme mecburi. Notlar 1-6 arasındadır. En iyi not 1. Okul ödevlerinde en iyi not 10. 4 ve aşağısı kötü not sayılıyor. Ev ödevlerine ek, bireysel araştırmaya dayalı çalışmalar isteniyormuş. 

Finlandiya’da öğretmenlik mesleği saygın bir meslek olup, bu görevi icra etmek bir onur olarak kabul ediliyor. Ülke, geleceğini kaliteli eğitim ile olacağını ön görüyor. Bunun için PISA testlerinde (Programme for International Student Assessment) ülkenin ilk sırada olması özellikle lisan eğitimi, fen, matematik ve okuma dallarında birincilik kazanmasının öğretmenlerin sayesinde olduğunu söylüyorlar. Bu başarıda öğretmenlerin rolü, bu mesleğe olan saygıyı beraberinde getiriyor.

Eğitim sisteminin en önemli ayaklarından biri ücretsiz kütüphaneler. 1794 yılında ilk halk kütüphanesi açılmış. Her Finlandiyalı, bilgi edinme ve bunu mesleğine uygulama hakkının olduğu bilincindedir. Bu hak 1928 yılında çıkan kütüphane kanunu ile kayıt altına alınmış. Kütüphaneler gerek özel gerek devlet kurumları tarafından önemli derecede destekleniyor. Finlilerin %80’i sürekli kütüphane ziyaret ederek, okuma ve bilgiden faydalanıyorlar. 

Avrupa’daki birçok ülke sadece kitap ödünç verirken, Finlandiya kütüphaneleri ferah ortamda vakit geçirilen bir yer olarak tanımlanır. Rahat oturulan masalar, her yaştaki çocuklara özel oturma yerleri, yabancı dergi ve gazeteleri ücretsiz okuma olanağı, ücretsiz internetten faydalanma, müzik CD’leri dinleme dahil tüm bilgi edinme ihtiyaçlarını rahat, sessiz ve ferah bir ortamda karşılanıyor. Öğrenciler ders ödevlerini veya araştırmalarını rahatlıkla kütüphanelerde kaynaklardan faydalanarak, yapıyorlar. Kütüphanelerde aynı öğretmenler gibi özel eğitimden geçmiş konusunda uzman kişiler istihdam ediliyor. Gezici kütüphaneler aynı şekilde uzman bir ekip tarafında hizmet veriyor. Finlilerin kitap okuma çılgınlığı PISA sonuçlarındaki başarısını getirmekte.

SONUÇ: 

• Eldeki kaynakları mevcut nüfusa göre dağıtmak. Nüfusu çok, bu nüfusunun ihtiyaçlarını tedarik edecek kaynakları az olan ülkelerde eğitim olumsuz etkilenir.

• Eğitimli ve uzman ekipler tarafından uygulanan eğitim politikası. 

• Sık sık değişmeyen uzun sürekli eğitim yönetmelikleri. 

• Liberal eğitim anlayışı, okulların ve eğitim kadrosunun liberal ortamda çalışmaları. 

• En önemli faktörlerden biri başka bir ifade ile aile içi eğitim ve veliler tarafından aile eğitimin sorumluğu eğitim ve öğretim hayatı boyunca verilmesi. Örneğin, kırmızıda geçilmeyeceğini, masadaki görgü kurallarını, nasıl kaşık, çatal ve bıçak tutulacağını çocuk önce ailesinden öğrenir. 

Kaynak.: Theodor Much, Wo liegt das Paradise?

Bir başka önemli kaynak Grigory Petrov’nun yazdığı “Beyaz Zambaklar Ülkesi” kitabıdır.  Grigory Petrov insanlığın kalkınması için çaba harcayan bir Rus yazardır. Yeryüzünde en değerli varlığın insan olduğuna, insanın Rabbani yaratılışın baş tacı olduğuna ve bu dünyada her şeyin insan için olduğuna inanır. İlim, felsefe, din ve sanatın, yeryüzünde insanlığın saadet ve aydınlığına hizmet etmesi gerektiğini söyler. Bir süre yaşadığı ve “Beyaz Zambaklar Ülkesi” olarak tanımladığı Finlandiya'nın kültürel, iktisadi ve toplumsal olarak nasıl kalkındığını anlatır. Petrov bir milletin kalkınabilmesinin yolunun eğitimden geçtiğine inanır. Bunu söylerken sadece okulda çocuklara verilen eğitimi kastetmez. Kamu kuruluşlarında, kışlalarda, köylerde, kasabalarda, ticarethanelerde kısacası hayatın her anında insanı kuşatan bir eğitime vurgu yapar. Özellikle yeni nesillerin eğitilmesi kalkınmanın anahtarıdır ama onlara da farklı şekilde yaklaşılması gerekmektedir.

Finler kendilerine “Suom” ve çok sevdikleri ülkelerine de “Suomi” derler ki bataklık arazi anlamına gelir. Fin ulusunun tarihinde bilinmesi ve Fin kültürünü yükseltmek isteyenlerin başında  Johan Wilhelm Snellman gelir. Snellman büyük bir alim, derin bir filozof ve meşhur bir siyaset adamı olmasıyla beraber asıl şöhreti Fin kültürünü oluşturan “Halk Öğretmeni” olmasındandır. Snellman ve arkadaşları “Halk Öğretmeni” sıfatıyla çalışa çalışa “bin bir bataklık memleketini beyaz zambaklar memleketine” dönüştürmüşlerdir. Snellman’a göre Finlandiya daima istila edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Askeri açından kendilerinden güçlü komşularına direnebilmelerinin tek yolu onlardan kültürce üstün olmaktan geçer. “Ne zaman bizim küçük milletimiz kendi büyük komşularından daha yüksek bir medeniyete sahip olursa, o zaman tehlike bertaraf edilmiştir” 

Snellman toplumun kalkınması için çaba harcayan Fin aydınlarının en güzel örneklerinden biridir. “Millete hayatın kıymetini takdir ve muhafaza etmesini öğretiniz. Bizim çorak vatanımızda da her bir köylünün ve işçinin rahat bir hayat yaşayabileceğini anlatınız.” ifade etmiştir. 

Snellman ve arkadaşları yaz kış demeden Finlandiya’yı bir uçtan bir uca dolaşmışlardır ve halkı aydınlatma yolunda çalışmışlardır. Snellman, milletin kalkınabilmesi için en kritik rolün öğretmenlerde olduğunun bilincindeydi ve öğretmenlere çok büyük yatırımlar yapılması için çalışmıştır.  “Halka kanunlara itaat etmemenin yollarını ve çarelerini memurlar öğretir.” diyerek memurlara önem vermiştir.  Snellman memurlara yönelik yaptığı konuşmalarda sık sık vazifelerinin önemini hatırlatmıştır. “İşi için size müracaat edenlere, elinizden  geldiği kadar herkesin işini kolaylaştırın. Herkese karşı iyi davranın” demiştir. Snellman’ın çabaları hemen olmasa da zaman içerisinde sonuç vererek, memurların zihin yapısı değişmiştir. Memurlar bilgi ve ahlak bakımından yükselerek, tüm dünyaya örnek olmuşlardır.  Ve Finliler memurların varlığıyla iftihar etmekte ve onları yüceltmektedirler. Snellman askerlik süresinde kışlaların en büyük eğitim müessesi olduğuna inanmıştır. Sporun ve aile içindeki eğitimin Fin toplumu için öneminin altını çizmiştir. 

Fotoğraflar: Halil Dölek ve By Timo Mustonen

 

 

Article in English 

Sleeping beauty

Finns call the "Saana" mountain in Kilpisjärvi the sleeping beauty. We set out to see this beauty and come here during the Christmas holidays. The first stop of our journey was the city of Rovaniemi in the north-west. This small and cute city was covered in pure white snow, as we expected. After the city tour, we came to Haldun Usta's restaurant called "Santa's" which was us recommended. We ate Haldun Master's delicious meat döner, accompanied by cold weather outside and warm service inside. We would never have thought that we would be able to eat such delicious döner kebab from a master who is a döner maker by profession, thousands of kilometres away from Turkey. The next day, after a six-hour bus travel, we reached the village of Kirpisjärvi, the northernmost part of Finland, ten kilometers from the Norwegian border. It is really a village, but its biggest source of income is tourism. There are two four-star hotels in the village. We spent our Christmas in this village. Since it is winter and the sun does not rise in the northern region. Towards noon, if the weather is not cloudy, it gets a little bright and it gets dark again around two o'clock. Saana mountain is located in the Lapland region of Finland. It is also sacred to the Sami ethnic community living in Lapland. We climbed the mountain on a beautiful morning, wearing our snow clothes and walking for about five hours along the designated route. What caught my attention the most was that a  cottage was located on the route, a fire was lit in the stove inside, and the climbers took a break. Firewood and equipment were delivered to the cottage free of charge daily and at the service point by the local government.

 

I would like to give brief information about the issue of education in Finland, from the book of Theodor Much's “Where is Heaven?” The translation of the education-related part of the book written in German is as follows: Compulsory education started in 1921. A child who starts school at the age of 7 receives compulsory education for the first 9 years. Afterwards, half of the students go to high school and the other half go to vocational high schools. Since 1980, every student has been given the same opportunity. Since it is difficult to discover the talents of children aged 10-12 at this age, the definition of successful or unsuccessful has been removed. The school life of students in Finnish schools is quite liberal. For example, a student could call his/her teacher by his/her first name. In the central education system, books for education are given to students free of charge by the state. Each school can focus on its appropriate "mainstream" and develop lesson plans accordingly. Children are given language and computer education at a very early age. Children with special abilities are identified and supported during education. Likewise, unsuccessful students are given free private additional lessons. Additional Finnish lessons are given specifically to children of foreign origin. The grading system is not applied for the first 4 years. Grading is optional starting from the 5th grade, and compulsory from the 7th grade. Grades range from 1-6. The best grade is 1. The best grade in schoolwork is 10. 4 and below is considered a bad grade. In addition to homework, individual research-based work is required.

The teaching profession is a respected profession in Finland and performing this duty is considered an honor. The country foresees that its future will be with quality education. For this reason, they say that the country's first place in PISA tests (Programme for International Student Assessment), especially in language education, science, mathematics and reading, is thanks to its teachers. The role of teachers in this success brings with it respect for this profession. One of the most important pillars of the education system is free libraries. The first public library was opened in 1794. Every Finnish person is aware that he has the right to acquire knowledge and apply it to his profession. This right was recorded with the library law enacted in 1928. Libraries are significantly supported by both private and government institutions. 80% of Finns constantly visit libraries and benefit from reading and information. While many countries in Europe only lend books, Finnish libraries are defined as a place to spend time in a spacious environment. All information needs, including comfortable tables, special seating for children of all ages, the opportunity to read foreign magazines and newspapers free of charge, free internet use, and listening to music CDs, are met in a comfortable, quiet and spacious environment. Students can easily do their homework or research by using resources in libraries. Libraries employ specially trained experts, just like teachers. Mobile libraries are also served by an expert team. The book-reading craze of Finns brings success in PISA results. 

RESULT: 

•Giving out the available resources according to the current population. •Education is negatively affected in countries with a large population and low resources to meet the needs of this population.

•Training policy implemented by trained and expert teams. 

•Long continuing education regulations that do not change frequently. Liberal education approach, schools and teaching staff working in a liberal environment. One of the most important factors, in other words, it is indispensable, is the education within the family and the responsibility of the family education by the parents throughout the education and training life. For example, the child first learns from his family how not to cross red lines, rules at the table, and how to hold a spoon, fork, and knife. Source: Theodor Much, Wo liegt das Paradise?

Another important source is the book “The Land of White Lilies” by Grigory Petrov. Grigory Petrov is a Russian writer who strives for the development of humanity. He believes that the most valuable being on earth is human, that human beings are the crowning glory of Divine creation, and that everything in this world is for humans. He says that science, philosophy, religion and art should serve the happiness and enlightenment of humanity on earth. He describes how Finland, where he lived for a while and which he describes as the "Land of White Lilies", developed culturally, economically and socially. Petrov believes that the way for a nation to develop is through education. When he says this, he does not only mean the education given to children at school. It emphasizes an education that encompasses people in public institutions, barracks, villages, towns, commercial establishments, in short, at every moment of life. Educating new generations in particular is the key to development, but they also need to be approached differently. 

 

Finns call themselves "Suom" and their beloved country "Suomi", which means swampy land. Johan Wilhelm Snellman is one of those who want to be known in the history of the Finnish nation and raise the Finnish culture. Although Snellman is a great scholar, a profound philosopher and a famous politician, his real fame comes from being the "Public Teacher" who shaped Finnish culture. Snellman and his friends, working as "Teachers of the Nation", transformed the "land of a thousand and one swamps into the land of white lilies". According to Snellman, Finland is always in danger of being invaded. The only way they can resist their militarily stronger neighbors is to be culturally superior to them. “When our small nation has a higher civilization than its larger neighbors, then the danger is eliminated. Snellman is one of the best examples of Finnish intellectuals who strive for the development of society. “Teach the nation to appreciate and preserve the value of life. Explain that every peasant and worker can live a comfortable life in our barren homeland.” stated. 

Snellman  and his friends traveled throughout Finland, summer and winter, and worked to enlighten the public. Snellman was aware that teachers had the most critical role in the development of the nation, and he worked to make huge investments in teachers. “Civil servants teach people the ways and means of disobeying the law.” 

He gave importance to civil servants by saying. In his speeches to officers, Snellman often reminded them of the importance of their duties. “For those who apply to you for a request , make it as easy as possible for everyone. Be nice to everyone.” Snellman's efforts paid off, though not immediately, and over time the officers' mindset changed. Civil servants rose in knowledge and morality. They set an example for the whole world. And the Finns are proud of the existence of civil servants and glorify them. During his military service, Snellman believed that military service is the greatest educational institution. He underlined the importance of sports and education within the family for Finnish society.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Şule Can
(08.01.2024 18:46 - #1178)
Çok güzel teşekkürler
Halil Tşk ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ömer Tuncer
(09.01.2024 08:31 - #1183)
Tebrikler Halil.Çok güzel bir yazı olmuş.
Halil Tşk ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Saime Erdağ
(09.01.2024 13:09 - #1187)
Teşekkürler, ellerinize sağlık.
Halil Tşk ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3