Mustafa BECEREN
Köşe Yazarı
Mustafa BECEREN
 

DEVLET YAPSIN

DEVLET YAPSIN! Yaşanan son zamlar ve ekonomik sıkıntılar insanları Mısır’a pirince giderken evdeki bulgurdan edeceğe benziyor. Dünyada 4 katına çıkan doğalgaz, iki katına çıkan petrol ve türevleri, enerjide ülkelerin örtülü savaşları bizleri hızla yeni sıkıntılara sokacak. Yaşadığımız bulaşıcı hastalık dünyanın ne kadar küçük ve birbirine muhtaç olduğunu bir kez daha net olarak ortaya koydu. Özellikle savunma sanayisini ayakta tutmak zorunda olan ülkeler hep kendi memleketlerinin uzağında bir yerlerde savaş olması için elinden geleni yapıyor. Tüm bu yapılanların hepsi ”karbon kağıdı” ile yapılıyor. Yani ülke mutlaka yerli bir yandaş taşeron gurup, örgüt, yapay ideolojik yapı, dini veya sosyal gurup ne derseniz deyin! Dünyada bu kadar kayıtsız silah ticareti yapılırken neden bu işin “küçük esnafı” yakalanır. Aslında anlatmak isteğim bunlar değil ama büyük resmin farkında olalım istiyorum. Şimdi dünya karbon salınımı konusunda bazı kararlar aldı. Kabaca kömür kullanmayın deniyor. Petrolle çalışan araçları azaltın deniyor. Biz ise poşeti parayla satıp, poşet üretimini azaltmak olarak algılıyoruz! Elektrik zamlarının hayatımızın her alanını nasılda etkilediğini taa ciğerlerimize kadar hissediyoruz.  Hepimiz elektriğin ne kadarda çok zamlandığından şikayetçiyiz. Çare konusunun hiçbir yerde konuşulduğunu duymadım. TV’leri parsellemiş her şeyi bilen konuşmacılar nedense elektrik üretimi konusunda sadece “yenilenebilir enerji üretmeliyiz” deyip altını doldurmuyorlar.   Türkiye’de elektrik üretimi payları:”     Yukardaki tablolardan devletin elektrik enerjisi üretim politikasını net olarak görebilmekteyiz. Tehlikeli olanı hidroelektrik üretim sisteminin üzecek derecede düşmüş olmasıdır. Çevrecilik adına Nükleere karşı durmak, Avrupa’nın uzun dönemde kendisi nükleeri geliştirirken bizim gibi ülkelerin kömür kullanımını bitirmeye yönelik politikaları ilerde daha büyük sıkıntılar yaratabilir. Bütün bunlar, elektrik enerjisinin üretiminden teslimine kadarki değer zincirinin tüm aşamalarında daha rekabetçi, verimli ve tüketici odaklı hizmet sunumunu öncelikli bir konu haline getirmektedir. Türkiye de elektrik %67,8 serbest üretim şirketleri, 6,8 lisanssız üreticiler,3,8 İHD, 21,5 EÜAŞ santralleri, 0,2 YİD şeklinde yapılmaktadır.(TEIAŞ Kasım 2019 verileri) “Temiz enerji teknolojilerindeki gelişmeler ve maliyet düşüşleri, küçük ölçekli modüler üretim ekipmanlarının yaygınlaşması eğilimini doğurmaktadır. Bununla birlikte, büyük bir hızla artan enerji talebini güvenilir bir düzlemde ve tam zamanlı karşılayabilmek için petrol ve kömür gibi konvansiyonel kaynakların daha temiz biçimde üretilmesi, iletilmesi, kullanılması yönündeki çalışmalar da yoğunlaşmaktadır. Dağıtım sistemlerin, mikro ölçekli elektrik tesislerinin ve toplam enerji verimini yükselten birleşik ısı ve güç sistemlerinin yaygınlaşması, akıllı şebeke ihtiyaçlarını beraberinde getirmektedir. Henüz taşıt piyasalarındaki hâkim eğilimleri değiştirecek bir noktaya erişmemiş olsa da elektrikli araçların bu ihtiyacı güçlendireceği görülmektedir. Elektrikli araç sayısının artması, enerji sistem ve piyasalarında köklü değişimlerin yaşanmasına yol açabileceğiz. KİT’lerin verimli çalıştırılmaması ile ilgili çok deneyimlerimiz var. SEKA 1250 kişi ile yaptığı üretimi 614 personele düştüğünde yine yapabiliyordu. Vergi dairelerindeki, tapu dairelerindeki personellerin verimlilikleri gözünüzün önüne gelsin. En son taşeronluk siteminden kadroya geçirilen özellikle hastanelerde temizlik işlerini yaptırmanın zorluğunu yöneticilerine bir sorun. Bu saatten sonra enerjide devlet üretsin anlayışı rekabetçi ortamda bir kara delikten başka bir şey olmaz.
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2022 - Salı

DEVLET YAPSIN

DEVLET YAPSIN!

Yaşanan son zamlar ve ekonomik sıkıntılar insanları Mısır’a pirince giderken evdeki bulgurdan edeceğe benziyor.

Dünyada 4 katına çıkan doğalgaz, iki katına çıkan petrol ve türevleri, enerjide ülkelerin örtülü savaşları bizleri hızla yeni sıkıntılara sokacak. Yaşadığımız bulaşıcı hastalık dünyanın ne kadar küçük ve birbirine muhtaç olduğunu bir kez daha net olarak ortaya koydu.

Özellikle savunma sanayisini ayakta tutmak zorunda olan ülkeler hep kendi memleketlerinin uzağında bir yerlerde savaş olması için elinden geleni yapıyor.

Tüm bu yapılanların hepsi ”karbon kağıdı” ile yapılıyor. Yani ülke mutlaka yerli bir yandaş taşeron gurup, örgüt, yapay ideolojik yapı, dini veya sosyal gurup ne derseniz deyin!

Dünyada bu kadar kayıtsız silah ticareti yapılırken neden bu işin “küçük esnafı” yakalanır.

Aslında anlatmak isteğim bunlar değil ama büyük resmin farkında olalım istiyorum.

Şimdi dünya karbon salınımı konusunda bazı kararlar aldı. Kabaca kömür kullanmayın deniyor. Petrolle çalışan araçları azaltın deniyor. Biz ise poşeti parayla satıp, poşet üretimini azaltmak olarak algılıyoruz!

Elektrik zamlarının hayatımızın her alanını nasılda etkilediğini taa ciğerlerimize kadar hissediyoruz.  Hepimiz elektriğin ne kadarda çok zamlandığından şikayetçiyiz. Çare konusunun hiçbir yerde konuşulduğunu duymadım. TV’leri parsellemiş her şeyi bilen konuşmacılar nedense elektrik üretimi konusunda sadece “yenilenebilir enerji üretmeliyiz” deyip altını doldurmuyorlar.

 

Türkiye’de elektrik üretimi payları:”

 

 

Yukardaki tablolardan devletin elektrik enerjisi üretim politikasını net olarak görebilmekteyiz. Tehlikeli olanı hidroelektrik üretim sisteminin üzecek derecede düşmüş olmasıdır. Çevrecilik adına Nükleere karşı durmak, Avrupa’nın uzun dönemde kendisi nükleeri geliştirirken bizim gibi ülkelerin kömür kullanımını bitirmeye yönelik politikaları ilerde daha büyük sıkıntılar yaratabilir.

Bütün bunlar, elektrik enerjisinin üretiminden teslimine kadarki değer zincirinin tüm aşamalarında daha rekabetçi, verimli ve tüketici odaklı hizmet sunumunu öncelikli bir konu haline getirmektedir.

Türkiye de elektrik %67,8 serbest üretim şirketleri, 6,8 lisanssız üreticiler,3,8 İHD, 21,5 EÜAŞ santralleri, 0,2 YİD şeklinde yapılmaktadır.(TEIAŞ Kasım 2019 verileri)

“Temiz enerji teknolojilerindeki gelişmeler ve maliyet düşüşleri, küçük ölçekli modüler üretim ekipmanlarının yaygınlaşması eğilimini doğurmaktadır. Bununla birlikte, büyük bir hızla artan enerji talebini güvenilir bir düzlemde ve tam zamanlı karşılayabilmek için petrol ve kömür gibi konvansiyonel kaynakların daha temiz biçimde üretilmesi, iletilmesi, kullanılması yönündeki çalışmalar da yoğunlaşmaktadır. Dağıtım sistemlerin, mikro ölçekli elektrik tesislerinin ve toplam enerji verimini yükselten birleşik ısı ve güç sistemlerinin yaygınlaşması, akıllı şebeke ihtiyaçlarını beraberinde getirmektedir. Henüz taşıt piyasalarındaki hâkim eğilimleri değiştirecek bir noktaya erişmemiş olsa da elektrikli araçların bu ihtiyacı güçlendireceği görülmektedir. Elektrikli araç sayısının artması, enerji sistem ve piyasalarında köklü değişimlerin yaşanmasına yol açabileceğiz. KİT’lerin verimli çalıştırılmaması ile ilgili çok deneyimlerimiz var. SEKA 1250 kişi ile yaptığı üretimi 614 personele düştüğünde yine yapabiliyordu. Vergi dairelerindeki, tapu dairelerindeki personellerin verimlilikleri gözünüzün önüne gelsin. En son taşeronluk siteminden kadroya geçirilen özellikle hastanelerde temizlik işlerini yaptırmanın zorluğunu yöneticilerine bir sorun.

Bu saatten sonra enerjide devlet üretsin anlayışı rekabetçi ortamda bir kara delikten başka bir şey olmaz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3