İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

Türkoğlu Türk KARAY TÜRKLERİ

BAŞKENT’TEN SELAM   Türkoğlu Türk KARAY TÜRKLERİ Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, son seçimlerde ve hatta son yıllarda, Türk Dış Politikasını, Türk Dünyası ve Türklük üzerine kurmaktadır. Kuşkusuz bunda, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile birlikte siyaset yapmakta oluşunun ve Sn. Devlet Bahçeli’nin rolü ve katkısı vardır. Konu Türklük olunca, dini inançların ikinci plana alınarak, Müslümün olmayan Türk topluluklarını da gözetmek gerekir. Örneğin yeryüzünde çok sayıda Hristiyan (Ortodoks ve katolik), az sayıda da olsa Budist, Yahudi ve Karay-Karaim Türkleri bulunmaktadır. Dolayısiyle bütün bu Türklerin de, Türk Dünyasındaki yerlerine oturtulmaları gerekmez mi?... Ben bu yazımda, az bilinen Karay Türkleri’nden söz edeceğim.      Karaim adıyla da tanımlanan Karay’lar, Hazar Türk Devleti’nin, günümüze kadar ulaşan unsurlarıdır. Dilleri Türkçe; dinleri ise Yahudiliğe yakın, ama Talmud’u reddeden bir inanç sistemine dayanır. Kırım Yarımadası’nda yaşıyorlar iken, 14. Yüzyılda Litvanya Prensi Vitold tarafından getirilip, Polonya ve Litvanya topraklarına yerleştirildiler. Bugün Kırım, Litvanya ve Polonya’da yaşamakta olan Karay’ların sayıları kesin olarak bilinmemektedir. Kırım - Yevpatorya’daki Karay liderleriyle, Kenesa önünde             Rusya’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Yevpatorya (Gözleve) kenti ile Litvanya’nın Trakay (Troki) kentinde Karay Tarih ve Etnografya Müzeleri bulunmaktadır. Ayrıca bu kentlerde, bugün de ibadete açık olan Kenesalar mevcuttur. Başkent Varşova’nın merkezindeki Karay Mezarlığının bakımı, sayıları çok azalmış olan bu Karay topluluğunun bir örgütü tarafından yapılmaktadır.             Tarihin derinliklerine gömülmüş olan Altınordu’nun savaşçı bireyleri olan Karaylar, Polonya topraklarına getirildikleri zaman, kalelerin ve Prensliğin muhafızlığı ile görevlendirildiler. Litvanya Prensleri ve Polonya Kralları, vefakar hizmetlerinden dolayı Karaylar’ı ödüllendirdiler ve onlara ayrıcalıklar tanındı. Onlar gelenek ve göreneklerini; dinlerini ve dillerini, bu ayrıcalıklar sayesinde koruyabildiler. Polonya Kralları, askerlik hizmetlerinden sonra Karay’lara özel toprak parçaları dağıttılar. Bu topraklara “Kral Tarlaları” adı verildi. Maişetlerini temin etmek için bu toprakları ekip biçtiler ve bahçeler oluşturdular. Ayrıca, yüzyıllarca, çeşitli devlet hizmetlerinde de görevlendirildiler. Kendileriyle birlikte Kırım’dan getirilen Tatar’ların, dillerini kaybetmiş olmalarına rağmen onlar ana dillerini kıskançlıkla korudular. Litvanya’nın Trakay kentindeki Kkaray Etnografya Müzesinde             Polonya Karay’larının dilleri Türkçe’nin Kıpçak dil grubuna dahil olup, iki kısma ayrılır. Doğu Grubu olan birincisi Kırım Karay’larının lehçesidir. Batı Grubu olan ikincisi Polonya ve Litvanya topraklarında yaşayan Karay’ların lehçesidir.  Bu ikinci grubun, yani batı Karayca’sının da iki şivesi vardır. Biri, Trakay lehçesidir; öbürüne ise Haliç lehçesi denilmektedir. Geçen yüzyıllarda Polonya ve Litvanya Karay’larının dilleri eski Polonya-Litvanya Birleşik Devleti’nde kullanılırdı. Bu dil bugün de kullanılmaktadır. Karayca’nın da öteki diller gibi, biri edebiyat, öteki konuşma dili olan iki türü vardır. Edebi dili büyük ölçüde, dini metinlerde görülmektedir. Örneğin yüzyıllar önce Tevrat, Karay Türkçesi ile yayınlanmıştır. Bu dilde Tevrat’tan başka, çeşitli ilahiler ve dini şiirler yazılır ve okunurdu. Dini metinlerdeki Karay Türkçesi, eski ve sade Türk Dilinin özelliklerini taşıyordu. Bu metinler, diğer Türk lehçeleriyle mukayese edildiğinde, sadece sentaks bakımından farklar görülmektedir. Ancak; Slav’larla bir arada yaşamanın gereği olarak, zaman içerisinde Slav Dili, Karay Türkçesini büyük ölçüde etkiledi.             1918’de Polonya bağımsızlığını kazandığında 4 Karay Cemaati vardı. Bunlar Trakay, Vilno (Vilnius), Lutsk ve Haliç cemaatleriydi.    
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2023 - Salı

Türkoğlu Türk KARAY TÜRKLERİ

BAŞKENT’TEN SELAM

 

Türkoğlu Türk KARAY TÜRKLERİ

Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, son seçimlerde ve hatta son yıllarda, Türk Dış Politikasını, Türk Dünyası ve Türklük üzerine kurmaktadır. Kuşkusuz bunda, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile birlikte siyaset yapmakta oluşunun ve Sn. Devlet Bahçeli’nin rolü ve katkısı vardır.

Konu Türklük olunca, dini inançların ikinci plana alınarak, Müslümün olmayan Türk topluluklarını da gözetmek gerekir. Örneğin yeryüzünde çok sayıda Hristiyan (Ortodoks ve katolik), az sayıda da olsa Budist, Yahudi ve Karay-Karaim Türkleri bulunmaktadır. Dolayısiyle bütün bu Türklerin de, Türk Dünyasındaki yerlerine oturtulmaları gerekmez mi?...

Ben bu yazımda, az bilinen Karay Türkleri’nden söz edeceğim.     

Karaim adıyla da tanımlanan Karay’lar, Hazar Türk Devleti’nin, günümüze kadar ulaşan unsurlarıdır. Dilleri Türkçe; dinleri ise Yahudiliğe yakın, ama Talmud’u reddeden bir inanç sistemine dayanır. Kırım Yarımadası’nda yaşıyorlar iken, 14. Yüzyılda Litvanya Prensi Vitold tarafından getirilip, Polonya ve Litvanya topraklarına yerleştirildiler. Bugün Kırım, Litvanya ve Polonya’da yaşamakta olan Karay’ların sayıları kesin olarak bilinmemektedir.

Kırım - Yevpatorya’daki Karay liderleriyle, Kenesa önünde

            Rusya’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Yevpatorya (Gözleve) kenti ile Litvanya’nın Trakay (Troki) kentinde Karay Tarih ve Etnografya Müzeleri bulunmaktadır. Ayrıca bu kentlerde, bugün de ibadete açık olan Kenesalar mevcuttur. Başkent Varşova’nın merkezindeki Karay Mezarlığının bakımı, sayıları çok azalmış olan bu Karay topluluğunun bir örgütü tarafından yapılmaktadır.

            Tarihin derinliklerine gömülmüş olan Altınordu’nun savaşçı bireyleri olan Karaylar, Polonya topraklarına getirildikleri zaman, kalelerin ve Prensliğin muhafızlığı ile görevlendirildiler. Litvanya Prensleri ve Polonya Kralları, vefakar hizmetlerinden dolayı Karaylar’ı ödüllendirdiler ve onlara ayrıcalıklar tanındı. Onlar gelenek ve göreneklerini; dinlerini ve dillerini, bu ayrıcalıklar sayesinde koruyabildiler. Polonya Kralları, askerlik hizmetlerinden sonra Karay’lara özel toprak parçaları dağıttılar. Bu topraklara “Kral Tarlaları” adı verildi. Maişetlerini temin etmek için bu toprakları ekip biçtiler ve bahçeler oluşturdular. Ayrıca, yüzyıllarca, çeşitli devlet hizmetlerinde de görevlendirildiler. Kendileriyle birlikte Kırım’dan getirilen Tatar’ların, dillerini kaybetmiş olmalarına rağmen onlar ana dillerini kıskançlıkla korudular.

Litvanya’nın Trakay kentindeki Kkaray Etnografya Müzesinde

            Polonya Karay’larının dilleri Türkçe’nin Kıpçak dil grubuna dahil olup, iki kısma ayrılır. Doğu Grubu olan birincisi Kırım Karay’larının lehçesidir. Batı Grubu olan ikincisi Polonya ve Litvanya topraklarında yaşayan Karay’ların lehçesidir.  Bu ikinci grubun, yani batı Karayca’sının da iki şivesi vardır. Biri, Trakay lehçesidir; öbürüne ise Haliç lehçesi denilmektedir. Geçen yüzyıllarda Polonya ve Litvanya Karay’larının dilleri eski Polonya-Litvanya Birleşik Devleti’nde kullanılırdı. Bu dil bugün de kullanılmaktadır. Karayca’nın da öteki diller gibi, biri edebiyat, öteki konuşma dili olan iki türü vardır. Edebi dili büyük ölçüde, dini metinlerde görülmektedir. Örneğin yüzyıllar önce Tevrat, Karay Türkçesi ile yayınlanmıştır. Bu dilde Tevrat’tan başka, çeşitli ilahiler ve dini şiirler yazılır ve okunurdu. Dini metinlerdeki Karay Türkçesi, eski ve sade Türk Dilinin özelliklerini taşıyordu. Bu metinler, diğer Türk lehçeleriyle mukayese edildiğinde, sadece sentaks bakımından farklar görülmektedir. Ancak; Slav’larla bir arada yaşamanın gereği olarak, zaman içerisinde Slav Dili, Karay Türkçesini büyük ölçüde etkiledi.

            1918’de Polonya bağımsızlığını kazandığında 4 Karay Cemaati vardı. Bunlar Trakay, Vilno (Vilnius), Lutsk ve Haliç cemaatleriydi.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Celalucyildiz@gmail.com
(18.07.2023 18:32 - #742)
Türküleri kendi hallerine bırakmamışlar. Karaylar, gagavuzlar geleneklerini hiç bırakmamışlar. Saf insancıl yapıları hep devam etmiş. Ah ümmet aşkı. Osmanlı Türklere, Türkmenlere özellikle Karaman uşaklarına etmediği komamışlar. Ama doğa sevgileri hep devam etmişler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3