İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

TÜRKLERİN BAYRAMI KUTLU OLSUN -3-

BAŞKENT’TEN SELAM    TÜRKLERİN BAYRAMI KUTLU OLSUN -3-               Bir İbret Vesikası             Şimdi bir ibret vesikası sunacağım... İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Alman asıllı Prof. Naumark, bir kısım öğrencileriyle birlikte Boğaz gezisine çıkarlar. Öğrencilerden birisi sorar: “Hocam, Avrupa bizi neden sevmiyor?” Prof. Naumark, “çok samimi itiraf edeyim ki Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı, Hristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:             1. Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama faraza laik şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder.             2. Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındadırlar. Tarihten Türk çıkarılırsa, tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.             3. Avrupa’nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa’yı Pazar yapmaya başladınız.             4. En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.             5. Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanlar’ı haçlı ordusuna mezar ettiler.             6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Önce ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar, giyiminizden yaşantınıza kadar, sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar. A-B-C-D gibi...             7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, hakimiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz’da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki, Vehhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı’nın adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyeti sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadet’i devam ettirdi.             8. Kilise size kin kusmaktadır. Ve sebepleri yukarıdadır.             9. Ben Türkiye’ye geldiğimde iki üniversiteniz vardı, şimdi 19 üniversite var. (o tarihteki devlet üniversitelerinin sayıları belirtiliyor) Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı. Tarihinize bakın her medresede bilim eğitimi vardı; ilk denizaltıyı Osmanlının yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu biliyor. 10. Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır. Ama sizde bunun olması, bu şartlarda çok zor.  11. Yine sizler, Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız...”               Almasını bilene büyük bir ders olan ve bir anlamda bir itirafname niteliği taşıyan bu sözler, Türk’ü, Türkiye’yi çok iyi tanıyan bir Alman’a ait... Yıllardır; Avrupa Birliği hayali ile yaşarken; Avrupa’daki şu veya bu ülkenin en tepesindeki siyasilerin Türkiye ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili sözlerine kulak veriliyor mu?.. Ne yazık ki hayır!.. Bizi hiçbir zaman Avrupa Birliği’ne almayacak olan Avrupalılar; her vesileyle bizi yönlendirmeye ve hatta yönetmeye devam ediyorlar!             Öte yandan içimizdeki hainler!.. Türkiye’yi zayıf, çaresiz, zavallı bir ülke  konumuna düşürmeye çalışan ve saf insanlarımızı umutsuzluğa sevk eden hainler!...             Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın sayılı birkaç askeri gücünden biridir ve Türkiye Cumhuriyeti’ni savunabilecek yeteneğe ve güce sahiptir. Üstelik Türkiye’de Türkler vardır. Gerekirse bu Milletin içinden yeni Fatih’ler, Yavuz’lar, Kanuni’ler, Mustafa Kemal’ler çıkabilir. Gerekirse, bu Millet, yeniden Milli Mücadele yapabilecek, milli bilince sahiptir. Çünkü bu Millet, Büyük Atatürk’ün, “Gençliğe Hitabı”nı yüreğine nakşetmiştir:             Ey, Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.             Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakrü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.             Ey Türk istikbalinin evladı. İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır! MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA, MEVCUTTUR!             Evet, asil Milletim, seni hiçbir devlet, hiçbir topluluk, hiçbir güç yıkamaz. Gerekirse, Milletimiz yeniden Samsun’a çıkar, yeniden milli mücadele başlatır ve yurdumuza şaşı bakanların gözlerini çıkarmayı bilir...             Benim büyük Milletim, bayramın kutlu olsun!..  
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2023 - Çarşamba

TÜRKLERİN BAYRAMI KUTLU OLSUN -3-

BAŞKENT’TEN SELAM

 

 TÜRKLERİN BAYRAMI KUTLU OLSUN -3-

 

            Bir İbret Vesikası

            Şimdi bir ibret vesikası sunacağım... İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Alman asıllı Prof. Naumark, bir kısım öğrencileriyle birlikte Boğaz gezisine çıkarlar. Öğrencilerden birisi sorar: “Hocam, Avrupa bizi neden sevmiyor?” Prof. Naumark, “çok samimi itiraf edeyim ki Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı, Hristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:

            1. Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama faraza laik şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder.

            2. Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındadırlar. Tarihten Türk çıkarılırsa, tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.

            3. Avrupa’nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa’yı Pazar yapmaya başladınız.

            4. En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.

            5. Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanlar’ı haçlı ordusuna mezar ettiler.

            6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Önce ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar, giyiminizden yaşantınıza kadar, sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar. A-B-C-D gibi...

            7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, hakimiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz’da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki, Vehhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı’nın adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyeti sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadet’i devam ettirdi.

            8. Kilise size kin kusmaktadır. Ve sebepleri yukarıdadır.

            9. Ben Türkiye’ye geldiğimde iki üniversiteniz vardı, şimdi 19 üniversite var. (o tarihteki devlet üniversitelerinin sayıları belirtiliyor) Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı. Tarihinize bakın her medresede bilim eğitimi vardı; ilk denizaltıyı Osmanlının yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu biliyor.

10. Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır. Ama sizde bunun olması, bu şartlarda çok zor. 

11. Yine sizler, Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız...”

 

            Almasını bilene büyük bir ders olan ve bir anlamda bir itirafname niteliği taşıyan bu sözler, Türk’ü, Türkiye’yi çok iyi tanıyan bir Alman’a ait... Yıllardır; Avrupa Birliği hayali ile yaşarken; Avrupa’daki şu veya bu ülkenin en tepesindeki siyasilerin Türkiye ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili sözlerine kulak veriliyor mu?.. Ne yazık ki hayır!.. Bizi hiçbir zaman Avrupa Birliği’ne almayacak olan Avrupalılar; her vesileyle bizi yönlendirmeye ve hatta yönetmeye devam ediyorlar!

            Öte yandan içimizdeki hainler!.. Türkiye’yi zayıf, çaresiz, zavallı bir ülke  konumuna düşürmeye çalışan ve saf insanlarımızı umutsuzluğa sevk eden hainler!...

            Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın sayılı birkaç askeri gücünden biridir ve Türkiye Cumhuriyeti’ni savunabilecek yeteneğe ve güce sahiptir. Üstelik Türkiye’de Türkler vardır. Gerekirse bu Milletin içinden yeni Fatih’ler, Yavuz’lar, Kanuni’ler, Mustafa Kemal’ler çıkabilir. Gerekirse, bu Millet, yeniden Milli Mücadele yapabilecek, milli bilince sahiptir. Çünkü bu Millet, Büyük Atatürk’ün, “Gençliğe Hitabı”nı yüreğine nakşetmiştir:

            Ey, Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

            Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakrü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

            Ey Türk istikbalinin evladı. İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır! MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA, MEVCUTTUR!

            Evet, asil Milletim, seni hiçbir devlet, hiçbir topluluk, hiçbir güç yıkamaz. Gerekirse, Milletimiz yeniden Samsun’a çıkar, yeniden milli mücadele başlatır ve yurdumuza şaşı bakanların gözlerini çıkarmayı bilir...

            Benim büyük Milletim, bayramın kutlu olsun!..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3