İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

FİNLANDİYA TÜRKLERİ

BAŞKENTTEN SELAM   FİNLANDİYA TÜRKLERİ Nerede insan yaşıyorsa, orada Türkler vardır, demiş ve böyle yazmışımdır… Ne var ki, uzun yıllar, çeşitli ülkelerdeki soydaşlarımızla, ülkemizi yönetenlerin de insanlarımızın da Türkiye dışındaki Türkler ile yeterince ilgilenmemiş olduğu bir gerçektir. Tarihin akışı içinde, Dünyanın hemen her tarafından küçük grupların ya da bireysel arzularla soydaşlarımızın, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne gelmiş oldukları da bilinmektedir. Doğu Türkistan’dan Avrupa’ya, Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Afrika’dan Asya’ya Dünya’nın pek çok ülkesinde yaşayan Türkler ile Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan insanların ilişkileri hakkında az-çok bilgi sahibiyiz. Peki Kafkasya ve Orta Asya coğrafyasında var olan Türk toplulukları hakkındaki bilgimiz yeterli midir?.. Değildir… Ya Finlandiya, Litvanya, Letonya, Estonya, Danimarka, İsveç, Norveç gibi İskandinavya ülkelerinde yaşayan soydaşlarımız, yani kardeşlerimiz hakkında ne biliyoruz?.. Ben bu yazımda, öncelikle Finlandiya Türklerinden söz edeceğim. Daha sonra da zaman zaman öteki coğrafyalarda varlıklarını, ulusal kimlikleriyle sürdürmekte olan soydaşlarımıza değineceğim. Finlandiya’daki Türk varlığı İdil boylarında var olan Türklükle ilgilidir. Türkistan’ın bu kuzey ucunda yaşanan binlerce yıllık tarihin hatıralarından birisi Finlandiya’da bir Türk topluluğu olarak kendisini göstermiştir. “Finlandiya’daki Tatar, Türk kavramları birbirlerinin yerine kullanılmış ve zamanla tümünü kapsayan bir terim olmuştur. Tarihsel sürece bakıldığında Finlandiya’daki Türk Tatar toplumunun kökeni 1860’larda Rusya’nın İdil-Ural bölgesinden gelen seyyar satıcılara dayanmaktadır. Bunlardan çoğu Nijni Novgorod vilayetinin Sergaç ilçesindeki küçük Mişer Tatar köylerinden gelmiştir. Mişerler, Tatar Türklerinin bir alt grubunu oluşturmakta ve bugün İdil-Ural Tatarları içinde Kazan Tatarları’ndan sonra ikinci büyük grubu oluşturmaktadır. Yüz yıl önce 1925 yılında “Suomen Muhamettilainen Seurakunta” (Finlandiya Muhammed Cemaati) Helsinki de kurulmuş olup Sadri Maksudi (Arsal) Bey bu oluşumun tüzüğünü hazırlamıştır. 1948 yılında Helsinki de “Türk Halk Mektebi” açılmış ve bu mektebi bitiren çocuklar, Fin okullarında da öğrenimlerine devam edebilmiştir. Finlandiya Türkleri kendilerini Türk veya Tatar olarak ifade etmektedirler. Tatarlar ülkenin çeşitli bölgelerine dağılmıştır; bunların büyük bir kısmı başkent Helsinki’de diğer kısmı ise Tampere, Järvenpää, Turku ve Kotka gibi şehirlerde yaşamaktadır. Burada Türklerin varlığı bu şekilde ortaya çıkar. Yeni bir ülkede ve siyasî ve diplomatik önceliklerin söz konusu olduğu bir toprakta varlığını sürdürme bakımından Finlandiya Türkleri mevcut siyasî yapı, uluslararası hukuk ve ülke şartlarına uygun olarak varlığını sürdürme noktasında adımlar atmışlardır. Türklerin Finlerle alâkaları Hazarlar ve Bulgarlar gibi Türk devletleri ile olmak üzere eski zamanlara giderse de modern zamanlarda Finlandiya ile Osmanlı’nın sonlarında başlayan ilişkiler Cumhuriyet’in kurulmasından sonra devam etmiştir. Finlandiya’nın Tampere şehrinde bulunan tüccar Ahsen Böre’nin Türk Halk Mektebinin açılması için büyük gayretleri olmuştur. Ahsen Böre, Türk Halk Mektebi Başkanı olarak T.C. Maarif Vekâletine bir mektup yazarak, Finlandiya imamı ve Musa Carullah gibilerinin Finlandiya’daki zengin Türkler üzerinde nüfuzlarının olduğunu ve yeni harflerle okul açmalarına izin verilmediğini ifade etmiş ve bunun için Ankara’dan gönüllü bir öğretmenin gönderilmesini istemiştir. “3 Mayıs 1933 tarihinde Tampere den gelen bu mektuba; 23 Mayıs 1933 tarihinde Bakanlar Kurulunun almış olduğu karar ve Cumhurbaşkanı Gazi M. Kemal imzasıyla yabancı memleketlerdeki ırkdaşlarımızın talim ve terbiyesi için açılmış olan irfan müesseselerine yardım edilmesi çok ehemmiyetli ve zaruri bir mesele olduğundan bir muallimin mezun addedilerek gönderilmesi kararlaştırılmıştır.” şeklinde cevap yazılmıştır. Türkiye bu dönemde iç ve dış sorunlarla uğraşmasına rağmen yurt dışındaki Türklerin yardım isteğine sessiz kalmamış ve gereken yardım daha sonraki yıllarda da devam ettirmiştir. Yabancı memleketlerdeki ırkdaşlarımızın eğitimi ile ilgiyi önemli gören kurucu akıl bu talebe önem vererek yardım konusundan geri durmamıştır. Bu tür taleplerin ve bunlara olumlu cevapların ilerleyen yıllarda da sürdüğü görülmektedir: Finlandiya’da bulunan Tatar Türkleri zaman zaman Türkiye’den imam ve öğretmen talebinde bulunmuşlardır. Örneğin Ankara Cebeci Ortaokulu Din Dersleri Öğretmeni Ravza Serdengeçti’nin Finlandiya’da bulunan Finlandiya İslâm Cemaati nezdinde iki yıl süreyle görev almasına izin verilmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın isteği ve Bakanlar Kurulu kararıyla Temmuz 1965 tarihinde kararlaştırılmıştır. Daha sonra bu karar Ağustos 1967 tarihinde Ravza Serdengeçti’nin görevi bir yıl daha uzatılmıştır. Buna benzer çeşitli görevlendirmeler daha sonra da devam etmiştir.             Finlandiya da yaşayan Tatar Türkleri, 1928 yılında kendi aralarında topladıkları paralarla Helsinki de İslâm Cemaati adına bir kat satın alarak, bunun büyük bir salonunu mescit haline getirmiş, diğer odaları da cemiyetin değişik faaliyetlerine ve cemaatin istifadesine açmıştır. Ancak bu daire, ihtiyaçları karşılayamadığı için 1941 yılında bir taş bina, 1948’de de ahşap bir bina yıktırılarak, yerine cemiyetin hizmet binası olarak kullandığı beş katlı bina yaptırılmıştır. Bu bina yaptırılırken sadece Finlandiya da bulunan Müslümanlardan yardım istenilmemiştir, aynı zamanda bütün İslâm memleketlerinin devlet başkanlarından da yardım istenmiş ve Fin bankalarından da kredi temin edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti de Finlandiya’dan gelen yardım isteğine sessiz kalmamış, 3 Ekim 1959 tarihinde Finlandiya İslâm Cemaati Başkanı Zuhur Tahir Beyin mektubuna, 20 Kasım 1959 tarihinde cevap verilerek 1960 yılı bütçesinden önemli miktarda bir para ayrıldığı bildirilmiştir. Bu haber Finlandiya Türkleri arasında derin bir sevinç uyandırmış ve Finlandiya İslâm Cemaati Başkanı Zuhur Tahir Bey dönemin Başbakanı Adnan Menderes’e 24 Kasım 1959 yılında bir teşekkür mektubu yazmıştır. Osmanlı Devleti’nden itibaren Fin Türkleriyle Türkiye arasındaki ilişkiler zaman zaman zikzaklar çizse de bağlar koparılmamıştır. Finlandiya Türkleri zor zamanda Türkiye’nin yanında olmuşlardır. Bu cümleden Finlandiya Türkleri, Türkiye’de meydana gelen olaylara da sessiz kalmamışlardır. Fin Türklerinden Ahsen Böre, 1939’da Türkiye’de meydana gelen depremden dolayı “Finlandiya’da olan Müslümanların yüreklerini sızlatmış ve sızlatmaktadır” ifadesini kullanmıştır. Bu depremden dolayı Fin Kızıl‐haç Cemiyeti vasıtasıyla bir miktar parasal yardımda bulunulmuştur. Keza Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında da Finlandiya Türklerinin maddi, manevi destekleri görülmüştür. Finlandiya Türk-İslâm Cemaatini tanıtan logo             Finlandiya Türklerinin teşkilatlanmasını sağlayan, gelenek ve dini inançlarını sürdürmesini sağlayan kuruluşlar Helsinki deki Suomen Islam Seurakunta (1925) ve Tampere deki (1943) İslâm Cemaat (Tampereen Islamilainen Seurakunta) derneğidir. Bu dernekler günümüzde de varlıklarını devam ettirmektedir. Finlandiya’daki Tatar Türklerinin uzun yıllar başkanlığını yapan zatın oğlu Dr. Okan Daher ile uluslararası ve Türk Dünyası Kongresinde tanıştım. Daha sonra Ankara’da da görüştüğüm bu zatı maalesef bir daha hiç göremedim, yazdığım iletilere de yanıt alamadım. Bunun nedeninin Finlandiya Devlet yönetiminin Türk kökenlilere baskısı mıdır bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey var ki, benim Finlandiya’ya yaptığım bir seyahatte, Helsinki hava alanında, elimde yeşil (özel) pasaportum olmasına rağmen, canımı çok sıkan olayla karşılaşmam, kafamda Finlandiya-Türkiye ilişkileri konusunda soru işaretleri oluşturmuştur!.. Ama ne olursa olsun, Finlandiya ve hatta İskandinavya ülkelerinde yaşayan Türkler bizim insanlarımızdır ve onlarla ilgilenmek, boynumuzun borcudur…  
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2025 -Cuma

FİNLANDİYA TÜRKLERİ

BAŞKENTTEN SELAM

 

FİNLANDİYA TÜRKLERİ

Nerede insan yaşıyorsa, orada Türkler vardır, demiş ve böyle yazmışımdır… Ne var ki, uzun yıllar, çeşitli ülkelerdeki soydaşlarımızla, ülkemizi yönetenlerin de insanlarımızın da Türkiye dışındaki Türkler ile yeterince ilgilenmemiş olduğu bir gerçektir. Tarihin akışı içinde, Dünyanın hemen her tarafından küçük grupların ya da bireysel arzularla soydaşlarımızın, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne gelmiş oldukları da bilinmektedir.

Doğu Türkistan’dan Avrupa’ya, Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Afrika’dan Asya’ya Dünya’nın pek çok ülkesinde yaşayan Türkler ile Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan insanların ilişkileri hakkında az-çok bilgi sahibiyiz. Peki Kafkasya ve Orta Asya coğrafyasında var olan Türk toplulukları hakkındaki bilgimiz yeterli midir?..

Değildir… Ya Finlandiya, Litvanya, Letonya, Estonya, Danimarka, İsveç, Norveç gibi İskandinavya ülkelerinde yaşayan soydaşlarımız, yani kardeşlerimiz hakkında ne biliyoruz?..

Ben bu yazımda, öncelikle Finlandiya Türklerinden söz edeceğim. Daha sonra da zaman zaman öteki coğrafyalarda varlıklarını, ulusal kimlikleriyle sürdürmekte olan soydaşlarımıza değineceğim.

Finlandiya’daki Türk varlığı İdil boylarında var olan Türklükle ilgilidir. Türkistan’ın bu kuzey ucunda yaşanan binlerce yıllık tarihin hatıralarından birisi Finlandiya’da bir Türk topluluğu olarak kendisini göstermiştir. “Finlandiya’daki Tatar, Türk kavramları birbirlerinin yerine kullanılmış ve zamanla tümünü kapsayan bir terim olmuştur. Tarihsel sürece bakıldığında Finlandiya’daki Türk Tatar toplumunun kökeni 1860’larda Rusya’nın İdil-Ural bölgesinden gelen seyyar satıcılara dayanmaktadır. Bunlardan çoğu Nijni Novgorod vilayetinin Sergaç ilçesindeki küçük Mişer Tatar köylerinden gelmiştir. Mişerler, Tatar Türklerinin bir alt grubunu oluşturmakta ve bugün İdil-Ural Tatarları içinde Kazan Tatarları’ndan sonra ikinci büyük grubu oluşturmaktadır.

Yüz yıl önce 1925 yılında “Suomen Muhamettilainen Seurakunta” (Finlandiya Muhammed Cemaati) Helsinki de kurulmuş olup Sadri Maksudi (Arsal) Bey bu oluşumun tüzüğünü hazırlamıştır.

1948 yılında Helsinki de “Türk Halk Mektebi” açılmış ve bu mektebi bitiren çocuklar, Fin okullarında da öğrenimlerine devam edebilmiştir. Finlandiya Türkleri kendilerini Türk veya Tatar olarak ifade etmektedirler. Tatarlar ülkenin çeşitli bölgelerine dağılmıştır; bunların büyük bir kısmı başkent Helsinki’de diğer kısmı ise Tampere, Järvenpää, Turku ve Kotka gibi şehirlerde yaşamaktadır. Burada Türklerin varlığı bu şekilde ortaya çıkar. Yeni bir ülkede ve siyasî ve diplomatik önceliklerin söz konusu olduğu bir toprakta varlığını sürdürme bakımından Finlandiya Türkleri mevcut siyasî yapı, uluslararası hukuk ve ülke şartlarına uygun olarak varlığını sürdürme noktasında adımlar atmışlardır.

Türklerin Finlerle alâkaları Hazarlar ve Bulgarlar gibi Türk devletleri ile olmak üzere eski zamanlara giderse de modern zamanlarda Finlandiya ile Osmanlı’nın sonlarında başlayan ilişkiler Cumhuriyet’in kurulmasından sonra devam etmiştir.

Finlandiya’nın Tampere şehrinde bulunan tüccar Ahsen Böre’nin Türk Halk Mektebinin açılması için büyük gayretleri olmuştur. Ahsen Böre, Türk Halk Mektebi Başkanı olarak T.C. Maarif Vekâletine bir mektup yazarak, Finlandiya imamı ve Musa Carullah gibilerinin Finlandiya’daki zengin Türkler üzerinde nüfuzlarının olduğunu ve yeni harflerle okul açmalarına izin verilmediğini ifade etmiş ve bunun için Ankara’dan gönüllü bir öğretmenin gönderilmesini istemiştir. “3 Mayıs 1933 tarihinde Tampere den gelen bu mektuba; 23 Mayıs 1933 tarihinde Bakanlar Kurulunun almış olduğu karar ve Cumhurbaşkanı Gazi M. Kemal imzasıyla yabancı memleketlerdeki ırkdaşlarımızın talim ve terbiyesi için açılmış olan irfan müesseselerine yardım edilmesi çok ehemmiyetli ve zaruri bir mesele olduğundan bir muallimin mezun addedilerek gönderilmesi kararlaştırılmıştır.” şeklinde cevap yazılmıştır.

Türkiye bu dönemde iç ve dış sorunlarla uğraşmasına rağmen yurt dışındaki Türklerin yardım isteğine sessiz kalmamış ve gereken yardım daha sonraki yıllarda da devam ettirmiştir. Yabancı memleketlerdeki ırkdaşlarımızın eğitimi ile ilgiyi önemli gören kurucu akıl bu talebe önem vererek yardım konusundan geri durmamıştır. Bu tür taleplerin ve bunlara olumlu cevapların ilerleyen yıllarda da sürdüğü görülmektedir:

Finlandiya’da bulunan Tatar Türkleri zaman zaman Türkiye’den imam ve öğretmen talebinde bulunmuşlardır. Örneğin Ankara Cebeci Ortaokulu Din Dersleri Öğretmeni Ravza Serdengeçti’nin Finlandiya’da bulunan Finlandiya İslâm Cemaati nezdinde iki yıl süreyle görev almasına izin verilmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın isteği ve Bakanlar Kurulu kararıyla Temmuz 1965 tarihinde kararlaştırılmıştır. Daha sonra bu karar Ağustos 1967 tarihinde Ravza Serdengeçti’nin görevi bir yıl daha uzatılmıştır. Buna benzer çeşitli görevlendirmeler daha sonra da devam etmiştir.

            Finlandiya da yaşayan Tatar Türkleri, 1928 yılında kendi aralarında topladıkları paralarla Helsinki de İslâm Cemaati adına bir kat satın alarak, bunun büyük bir salonunu mescit haline getirmiş, diğer odaları da cemiyetin değişik faaliyetlerine ve cemaatin istifadesine açmıştır. Ancak bu daire, ihtiyaçları karşılayamadığı için 1941 yılında bir taş bina, 1948’de de ahşap bir bina yıktırılarak, yerine cemiyetin hizmet binası olarak kullandığı beş katlı bina yaptırılmıştır. Bu bina yaptırılırken sadece Finlandiya da bulunan Müslümanlardan yardım istenilmemiştir, aynı zamanda bütün İslâm memleketlerinin devlet başkanlarından da yardım istenmiş ve Fin bankalarından da kredi temin edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti de Finlandiya’dan gelen yardım isteğine sessiz kalmamış, 3 Ekim 1959 tarihinde Finlandiya İslâm Cemaati Başkanı Zuhur Tahir Beyin mektubuna, 20 Kasım 1959 tarihinde cevap verilerek 1960 yılı bütçesinden önemli miktarda bir para ayrıldığı bildirilmiştir. Bu haber Finlandiya Türkleri arasında derin bir sevinç uyandırmış ve Finlandiya İslâm Cemaati Başkanı Zuhur Tahir Bey dönemin Başbakanı Adnan Menderes’e 24 Kasım 1959 yılında bir teşekkür mektubu yazmıştır. Osmanlı Devleti’nden itibaren Fin Türkleriyle Türkiye arasındaki ilişkiler zaman zaman zikzaklar çizse de bağlar koparılmamıştır.

Finlandiya Türkleri zor zamanda Türkiye’nin yanında olmuşlardır. Bu cümleden Finlandiya Türkleri, Türkiye’de meydana gelen olaylara da sessiz kalmamışlardır. Fin Türklerinden Ahsen Böre, 1939’da Türkiye’de meydana gelen depremden dolayı “Finlandiya’da olan Müslümanların yüreklerini sızlatmış ve sızlatmaktadır” ifadesini kullanmıştır. Bu depremden dolayı Fin Kızıl‐haç Cemiyeti vasıtasıyla bir miktar parasal yardımda bulunulmuştur. Keza Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında da Finlandiya Türklerinin maddi, manevi destekleri görülmüştür.

Finlandiya Türk-İslâm Cemaatini tanıtan logo

            Finlandiya Türklerinin teşkilatlanmasını sağlayan, gelenek ve dini inançlarını sürdürmesini sağlayan kuruluşlar Helsinki deki Suomen Islam Seurakunta (1925) ve Tampere deki (1943) İslâm Cemaat (Tampereen Islamilainen Seurakunta) derneğidir. Bu dernekler günümüzde de varlıklarını devam ettirmektedir.

Finlandiya’daki Tatar Türklerinin uzun yıllar başkanlığını yapan zatın oğlu Dr. Okan Daher ile uluslararası ve Türk Dünyası Kongresinde tanıştım. Daha sonra Ankara’da da görüştüğüm bu zatı maalesef bir daha hiç göremedim, yazdığım iletilere de yanıt alamadım. Bunun nedeninin Finlandiya Devlet yönetiminin Türk kökenlilere baskısı mıdır bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey var ki, benim Finlandiya’ya yaptığım bir seyahatte, Helsinki hava alanında, elimde yeşil (özel) pasaportum olmasına rağmen, canımı çok sıkan olayla karşılaşmam, kafamda Finlandiya-Türkiye ilişkileri konusunda soru işaretleri oluşturmuştur!.. Ama ne olursa olsun, Finlandiya ve hatta İskandinavya ülkelerinde yaşayan Türkler bizim insanlarımızdır ve onlarla ilgilenmek, boynumuzun borcudur…

 


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/