TÜRKİYEMİN GİDİŞATI
Para…
Kimi zaman kurşundan keskin, kimi zaman ordudan gürültülü, kimi zaman ise görünmez bir işgal kadar sessiz ve sinsidir.
Bu topraklarda savaşlar bazen silahla kaybedilmedi. Bazen yenilgi ne tankla geldi, ne tüfekle… Tarih, bazen hiç patlamayan bir merminin bile koskoca devletleri dize getirdiğini yazar satır aralarında. Son dönemde yaşadığımız ekonomik fırtınalar bize şunu tekrar hatırlattı: Savaşın yeni cephesi artık ekonomi, mühimmatın adı ise paradır.
Dost görünenlerin gülüşü, bazen düşmanın kurşunundan daha yırtıcı olur.
Küresel oyun kurucuların İstanbul’a dair hayalleri elbette sır değildir. Çünkü İstanbul sadece bir şehir değil; bir hatıra, bir sembol, bir hazine, bir tarihin omurgasıdır. Onu elde etmek için fetih değil, sabır ve para gerekir sanırlar ama bilmezler ki İstanbul parayla değil, imanla, akılla, emekle korunur.
Bu ülkede terörün gölgesi yıllarca uzadı. PKK ne silahın kudretiyle büyüdü ne de belli bir ırkın gücüyle. Onları diri tutan şey finansmandı. Kirli para, karanlık ticaret, gayrimeşru kazanç… Ve bugün çıkıp bunu meşrulaştırmaya çalışan milliyetçi görünümlü yüzlerin varlığı, insanın yüreğini daha da acıtıyor. Demek ki kurşun bazen DOST vurur, bazende para olur, vicdanı delip geçer.
Öyleyse geriye bir soru kalıyor:
Biz ne yapacağız?

Cevabı basit ama zordur:
✔ Üreteceğiz.
✔ Teknolojiye yürüyeceğiz.
✔ Bilime, yazılıma, yapay zekâya sarılacağız.
✔ Çiftçisiyle, sanayisiyle, mühendisiyle büyüyeceğiz.
✔ Cari açığı kapatıp ihracat bayrağı dalgalandıracağız.
Çünkü ekonomik bağımsızlık, vatanın görünmez sınırıdır.
Para gücümüz değilse sözümüz eksilir, sözümüz eksilirse gölgemiz kısalır.
Oysa bu millet bayrağı yükseltmeyi iyi bilir. Yeter ki çalışsın, yeter ki istesin.
Bugün bizi çökertmek isteyenler var diye kaygıya kapılmak yerine, daha çok üretmek, daha çok öğrenmek, daha çok inşa etmek zorundayız. Para sadece zenginlik değil; bağımsızlığın çimentosudur. Biz o çimentoyu üretmezsek bir gün başkası duvar örer, biz seyirci kalırız.
Ve ben bu ülkenin çocuklarına güveniyorum.
Bir gün bu topraklardan öyle fikirler, öyle projeler doğacak ki; kimse Türkiye’yi parayla, krizle, algıyla dize getiremeyecek.
Tanrı bu güzel vatana zeval vermesin.
Yükselelim, büyüyelim, üretelim.
Çünkü Türkiye güçlü olursa dünya nefes alır.
Türkiye düşerse yalnız biz değil, umutlarla dünyanın düzeni de değişir.
