TÜRK OLMAK SUÇ DEĞİL, ONURDUR Her milletin kendine has bir tarihi, kimliği ve varoluş hikâyesi vardır. Milletler bu kimliği koruyup güçlendirdikçe yükselir, köklerinden koptukça da savrulurlar. Biz Türkler ise sıradan bir milletin değil, binlerce yıl boyunca üç kıtada hüküm sürmüş, çağ açıp çağ kapatmış büyük bir medeniyetin mirasçılarıyız. Tarihimiz yalnızca birkaç yüzyıla sıkışmış bir hikâye değildir. Orhun Yazıtları’ndan Göktürk Kağanlığı’na, Selçuklu’dan Osmanlı’ya, oradan da Cumhuriyet’e uzanan bu şanlı zincir; devlet kurma kabiliyetimizin, teşkilatçılığımızın ve millet olma bilincimizin apaçık bir göstergesidir. Bugün ne acıdır ki, millet olma vasfı dahi tartışmalı bazı topluluklar, yabancı güçlerin yönlendirmesiyle meclis kürsülerinde bölücülük yapabiliyor. Vatan toprağında ayrılık tohumları eken bu zihniyetler seslerini özgürce yükseltirken; biz kendi özümüzü, tarihimizin ihtişamını dile getirdiğimizde “bölücülük” ya da “aşırılık” yaftasıyla susturulmak isteniyoruz. Oysa bizim davamız ne kin ne nefret üzerinedir. Biz kimseyi dışlamıyor, hor görmüyoruz. Biz sadece, atalarımızdan bize miras kalan bu kutlu kimliği, bu onurlu geçmişi savunuyoruz. Kimliğine sahip çıkmak bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Bu topraklar üzerinde özgürce nefes alabilmemiz, geçmişte can vererek vatanı bize emanet edenlerin sayesinde mümkün olmuştur. Türk olmak, bir soy meselesinden ziyade bir şuur, bir duruş meselesidir. Tarih boyunca nice badireler atlatan bu aziz millet, her seferinde küllerinden yeniden doğmuştur. Bu sebeple, Türk milliyetçiliğini suç gibi göstermek isteyenlere verilecek en net cevap; dimdik bir şekilde “Ben Türküm” diyebilmektir. Milattan öncelere dayanan köklü tarihimizle, dünyaya nizam vermiş ecdadımızla gurur duymak en tabiî hakkımızdır. Bu gurur; kimseye karşı bir üstünlük taslamak değil, aksine üzerimize düşen sorumluluğu hatırlamaktır. Bugün bir kez daha yüksek sesle söylüyorum: TÜRK OLMAK SUÇ DEĞİLDİR, ONURDUR! Ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o unutulmaz sözünü hatırlatıyorum: “Ne mutlu Türküm diyene!”