SOKAKLARDAKİ HAYVANLARIN SESSİZ ÇIĞLIKLARI
Aç hayvanların gözlerindeki insanlık son yılların en tartışılır konularındandır.
Sokakların güvenliliği için neler yapabiliriz.
İlk adımımız
Sahiplendirme ağına katkıda bulunmak. ...
Barınak hayvanlarına destek olmak. ...
Yanımızda mama vb. taşımak. ...
Veteriner bilinci oluşturmak.
Yemek artıklarını değerlendirmek.
ALO 153 Hattını Aramak.
Güvenilir kurumlara bağış yapmak.

Kapılarımızın önüne bir kap su ve yiyecek bırakmak...
Öğünlerimizi onlarla da paylaşabilmek.
Güvenli alanlar var etmek. Tüm bunlar için belediyelerin veterinerlik hizmetlerinden de yararlanabilirsiniz.
Hayvan bakımevlerine destekte önemli.
Mümkünse ofisinizde onlar için yer açabilirsiniz kış geldi bu tür işletmeler son günlerde daha sıcak görüntüler vermekte.
Kendi yemeyeceğiniz yiyecekleride kesinlikle vermeyin.
Kimsesiz bir yavrunun bakımını üstlenebilirsiniz.
Arabanıza binmeden önce kaputa vurmayıda unutmayın.

Hayvanlara zulmetmekten kaçınmak yaşam alanlarını korumak. Hayvanların doğal davranışlarını sergileyebilecekleri ortamlar sağlamak. Hayvan deneylerini azaltmak ve alternatif yöntemler geliştirmek. Sokak hayvanlarının bakımı ve korunması için çaba göstermek.
MADDE 20 ye göre de: Sahipsiz hayvanlara ilişkin her türlü işlem yasanın uygulayıcısı olan Valilik Orman Su İşleri Müdürlükleri ve Belediyelere verilmiştir. Belediyeler dışında hiç bir kurum veya kuruluş, sahipsiz hayvanlara müdahale edemez, toplayamaz, bir yerden bir yere taşıyamaz.
Dünyada hayvanlar olmasaydı eğer doğanın dengesi bozulmuş olurdu. Ekosistem çökerdi ve dünya yavaşça yaşanılmaz hale gelirdi. Özellikle kedi ve köpekler insan sağlığı konusunda birçok olumlu etkiye sebep oluyor. Kedi, köpek ve kuş gibi evcil hayvanlar ile beraber vakit geçiriyor oluşumuz son derece önemlidir.
Şehrin en kalabalık caddesinden en tenha sokağına kadar…
Her köşe başında sessiz bir çığlık, konuşamayan ama gözlerinden dünyayı anlatan bir dostumuz var: aç kediler, aç köpekler, bakıma muhtaç canlar…
İnsanlığın vicdanı, çoğu zaman bu küçük gözlerde saklıdır. Bir kedinin korkuyla karışık umudunu, bir sokak köpeğinin titreye titreye yaklaşmasını görürüz. Bedenleri küçük ama anlatmak istedikleri çok büyük:
“Beni duy, beni gör, ben de bu dünyanın bir parçasıyım.”
Artan veteriner ücretleride sessiz canlar için büyük sorun.
Bugün bir hayvanın tedavisi için veterinere gitmek neredeyse lüks hâline geldi.
Muayene ücretleri, ilaçlar, operasyonlar… Sokakta yaşayan hayvanlar için bu masraflar çoğu gönüllünün kaldırabileceği yüklerin çok üzerinde.
Bir can acı içindeyken parasını düşünüyor olmak, insan ruhuna yakışmıyor.
Bir canlıyı iyileştirmek, kimsenin maddi gücüne bağlı olmamalı.
Ekonomik sıkıntılardan
“Mama alayım da sokaktakilere vereyim,” demek bile artık zorlaştı.
Her zam, her artış; bir canın bir öğün eksik yemesi demek.
Halbuki bir kap mama, bir ömür sadakat olarak geri döner.
Bir avuç sevgi, bir kalbi bile iyileştirir.
Fonlar kurulsun, herkes koşullarına göre elini uzatsın
Artık ülkemiz için tüm şehirlerin sokak hayvanlarına sistemli bir dayanışma sağlanmalıdır.
Sadece güzel insanların bireysel çabalarıyla olmuyor.
Birlik olursak çok şey başarabiliriz.
1.Mama fonları kurulmalı.
2:Veteriner destek fonları oluşturulmalı.
3:Gönüllülerin yükü paylaşılmalı.
4:Yerel yönetimler bu dayanışmaya omuz vermeli.
5:Her mahallede mama istasyonları ve ücretsiz bakım noktaları olmalı.

Bugün bir mama alan, yarın bir canı hayatta tutar.
Bugün bir fon bağışı yapan, geleceğin sokaklarını daha güvenli yapar.
İnsanlık Buna Değer mi?
Evet.
Hatta insanlık bunu hak ediyor.
Çünkü iyilik yalnızca verilen bir şey değil; iyileştiren bir şeydir.
Sokak hayvanlarına uzanan her el, aslında insanlığın yüzünü temizliyor.
Biz iyi oldukça, şehirlerimiz de iyi olur.
Biz sahiplendikçe, sokaklar da sahiplenir bizi.
Bir kap su, bir kap mama; bazen insanlığın en büyük sınavı işte bu kadar küçük bir kapta saklı.
Sözlerimi bitirirken
Sesleri yok, dilleri yok ama gözleri her şeyi söyleyen canlara sahip çıkalım.
Onları görmezden gelmek, aslında kendi vicdanımızı görmezden gelmektir.
Bu dünya sadece insanların değil; birlikte var olduğumuz tüm canlılarında evidir.
Gelin, sokağın sessiz çığlığını duyalım.
Birlik olalım.
Destek olalım.
Bir cana nefes olmak, dünyaya bırakılabilecek en değerli izdir.
