İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

TÜRK TARİH MİRASININ BEKÇİSİ HOLLANDALI MACHİEL KİEL

BAŞKENTTEN SELAM   TÜRK TARİH MİRASININ BEKÇİSİ HOLLANDALI MACHİEL KİEL Osmanlı Balkan mirasının korunmasında yarım asırdan fazla emek veren, Avrupa’daki Türk eserlerini belgeleyip kurtarılması için büyük mücadeleler veren Hollandalı tarihçi Prof. Dr. Machiel Kiel, 87 yaşında hayatını kaybetti. Cenaze töreni Hollanda’nın Bloemendaal kasabasında düzenlendi ve ardından naaşı, doğduğu Wormerveer kasabasına defnedildi. Törene Türkiye’den bir delegasyonun katılması beklenirken, yalnızca tarih araştırmacısı Mehmet Tütüncü hazır bulundu. Türkiye’den başka hiç kimsenin bulunmaması üzüntü yarattı. Mehmet Tütüncü, aileye taziye dileklerini iletirken, Machiel Kiel’in hatırasına bir kitap yayımlayacağını ifade etti. 2014 yılında, o tarihteki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül tarafından Türkiye Cumhuriyeti Liyakat Madalyası ile onurlandırılan Kiel ile birlikte, Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan şu tarihçi ve Türkolog bilginler de aynı şekilde ödüllendirilmişler idi: Feroz Ahmad (ABD), Suraiya Faroqhi (Almanya), Cornell Fleischer (ABD), György Hazai (Macaristan), Claudia Römer (Avusturya), Dimitry Mihailovic Nasilov (Rusya), Fehim Nametak (Bosna Hersek), Julian Raby (ABD), Tadashi Suziki (Japonya),  Abdeljelil Temimi (Tunus), ve ist Abudurexiti Yakufu (Çin Halk Cumhuriyeti).   *** Prof. Dr. Machiel Kiel, Osmanlı Balkanları’nın kaybolan mimari mirasını gün yüzüne çıkararak, tarih ve kültüre dair anlayışı dünyayla paylaşan bir entelektüeldi. Onun çalışmaları, sadece akademi için değil aynı zamanda kültürel diyalog için de eşsiz bir miras bırakmıştır. Yaklaşık 60 yıl boyunca Avrupa’daki Türk eserlerini araştıran, bulan, arşivleyen ve bu eserleri koruma altına aldırmak için mücadele eden, bu uğurda çeşitli Avrupa ülkelerinde polis takibatına uğrayan, hatta hapis yatan Machiel Kiel, Avrupa’daki Osmanlı tarihinin kültür hafızası konumunda olan çok değerli bir aydındı. Kiel, izinden yürüyen genç araştırmacılar ve kültür elçileri için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Kiel 28 Şubat 1938 tarihinde  Hollanda’nın Wormerveer kentinde dünyaya geldi. Genç yaşta taşçı ve restorasyon ustası olarak Avrupa’nın tarihi yapılarında çalışmaya başladı. 1958–1976 yılları arasında Amsterdam’daki Oude Kerk (Eski Kilise) restorasyonunda görev aldı. 1976’da geçirdiği iş kazası, onu restorasyon işinden uzaklaştırdı ancak bu olay onun akademik alana yönelmesini sağladı. Amsterdam Üniversitesi’nde öğrenim görüp 1983’te “Bulgaristan’da Osmanlı Dönemi Kilise Mimarlığı ve Duvar Resimleri” konulu teziyle doktora çalışmasını tamamladı. 1970’lerden itibaren, Osmanlı dönemine ait Balkan mimarisini belgelemek üzere Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Bosna, Sırbistan, Arnavutluk ve Romanya’ya sayısız saha gezisi yaptı. Tarihçi Dr. Mehmet Tütüncü, Machiel Kiel ve eşi Hedda ile Bonn’daki evinde. Ottoman Architecture in Albania 1385–1912 ve Studies on the Ottoman Architecture of the Balkans adlı iki eseri 1990’da yılında peşpeşe yayımlandı. Bu eserler bilimsel çevrede “Kiel metodu” olarak bilinen, saha-bilim-veri-enteksiz analiz yaklaşımıyla öne çıktı. Ayrıca ekonomi, demografi, vakıf sistemi, nüfus kayıtları gibi Osmanlı kurumsal yapılarıyla mimari ilişkilerini inceleyerek bütüncül bir yöntem geliştirdi. 300 den fazla makale, 15 kitap ve çok sayıda akademik yayına sahip olan Kiel, 8 farklı dilde eser Verdi. Türk Diyanet Vakfı (TDV) İslam Ansiklopedisi’ne katkıda bulunarak, Osmanlı tarihi ve uygarlığı üzerine 127 madde yazdı ve Türk Tarih Kurumu Onursal Üyesi olarak kabul edildi.  Machiel Kiel Photographic Archive (Fotoğraf Arşivi) adı altında, Balkanlardaki Osmanlı eserlerine dair binlerce belge niteliğinde fotoğraf topladı. Neredeyse günümüze ulaşmamış, belge niteliğinde eserlerin görsel kaydı bu arşivde yer aldı. Soğuk Savaş döneminde sosyalist Balkan şehirlerinde eser belgelerken, baskılara maruz kaldı, tutuklandı, elindeki belgelere ve fotoğraflara kimi zaman el konuldu. Onun bu adanmışlık hikâyesi, Cornucopia Dergisinde “The Daredevil Scholar” başlığıyla anlatıldı, polis gözetimi altında bile eserleri kaydetme azmi ve tehlikeli kaçış öyküleriyle anıldı. Bir Hollanda gazetesine verdiği demeçte Machiel Kiel: “Türkler, Yunanistan’da Tarihi Hazine Bıraktılar” dedi. Kiel, Yunanistan’da Osmanlı döneminden kalma  yapıların yıkılıp harabeye dönmesini önlemek için Avrupa’da bu eserlerin korunması yönünde büyük çaba gösterdi. Bilindiği gibi, bu günkü Yunanistan’ın güney bölgeleri yaklaşık 400 yıl, kuzey bölgeleri ise 500 yıldan fazla Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Osmanlılar, 1912’de bu toprakları kaybetti ama geride çok değerli, büyük bir tarihi miras bıraktı. İzmir’de, Ege’deki On İki Ada’daki Türk azınlığının sorunlarının ele alındığı bir sempozyumda konuşan profesör Machiel Kiel, 1980’lerde Yunanistan’da Osmanlı mirasına bakışın iki farklı grup tarafından temsil edildiğini söyledi. Küçük bir grup bu mirası olumlu değerlendirirken, daha büyük ve güçlü bir grup bunu istemiyordu. Bugün On İki Ada’da yaşayan  Müslüman Türk toplulukları vardır. Kiel’e göre, bu azınlık 16. yüzyıldan kalma, Rodos’taki Süleymaniye Camii’nin yıkılmasından endişeliydi. Osmanlılar adaları kaybettikten sonra adadaki birçok Türk Anadolu’ya göç etmişti. Yunanlar artık camilerin işe yaramadığını düşünüyor ve yıkılmalarını istiyordu. 1988’de caminin minarelerinden biri yıkılmak üzereydi. Muhalifler, bu durumu tüm yapının yıkılması için bir gerekçe olarak kullanıyordu. Kiel, “Bu yüzden valiye ve tarihi eserler dairesi başkanına iki mektup yazdım. Bu mektuplar bomba etkisi yarattı” dedi. Mektuplar Yunancaya çevrildi, Avrupa’daki birçok saygın akademisyen tarafından imzalanarak Yunan makamlarına gönderildi. Böylece, Osmanlı eserlerini korumak isteyen küçük grup güç kazandı ve o günden beri bu eserler restore edilmeye başlandı. Batı Trakya’nın Gümülcine (Komotini) kentinde, 1390 yıllarında inşa edilmiş Gazi Evrenos Bey İmareti de aynı tehlike altındaydı. Osmanlı döneminde yoksullara yemek dağıtılan, hatta misafirlerin birkaç gün kalabildiği bu yapı, I. Dünya Savaşı sonrasında bölgeyi ele geçiren Yunan makamlarınca el konularak elektrik üretim tesisi haline getirildi. İki duvarı yıkıldı, bina çok kötü durumdaydı. 1971’de Kiel, imaret hakkında uzun bir makale yazdı. Bu yazı, yıkılmak üzere olan binanın restore edilmesini sağladı. O dönem Kuzey Yunanistan tarihi eserler dairesi başkanı olan Charalambos Bakirtzis, uluslararası bir konferansta, bu eserin gerçekten de Kiel’in yazısıyla kurtulduğunu söyleyerek onu onurlandırdı. Kiel’in bu çalışmalardaki motivasyonu çok açıktı: “Dünyaya ait ve insanlığın mirası olan güzel şeyler neden yok edilsin?” 1960’larda Yunanistan’daki Osmanlı eserlerini gezerken, yerel halk ona bu yapıların “barbarlar” tarafından yapıldığını ve artık gereksiz olduğunu söylemişti. Kiel, “O zaman gerçek barbarların kim olduğunu düşündüm. Barbarlık, kültürü yok etmektir” dedi. Kiel’e göre, bir zamanlar Selanik’te 45 cami vardı, ya bu gün?!..  Maalesef aynı durum bugün Orta Yunanistan’daki Larissa’da da yaşandı…  
Ekleme Tarihi: 12 Eylül 2025 -Cuma

TÜRK TARİH MİRASININ BEKÇİSİ HOLLANDALI MACHİEL KİEL

BAŞKENTTEN SELAM

 

TÜRK TARİH MİRASININ BEKÇİSİ HOLLANDALI MACHİEL KİEL

Osmanlı Balkan mirasının korunmasında yarım asırdan fazla emek veren, Avrupa’daki Türk eserlerini belgeleyip kurtarılması için büyük mücadeleler veren Hollandalı tarihçi Prof. Dr. Machiel Kiel, 87 yaşında hayatını kaybetti. Cenaze töreni Hollanda’nın Bloemendaal kasabasında düzenlendi ve ardından naaşı, doğduğu Wormerveer kasabasına defnedildi. Törene Türkiye’den bir delegasyonun katılması beklenirken, yalnızca tarih araştırmacısı Mehmet Tütüncü hazır bulundu. Türkiye’den başka hiç kimsenin bulunmaması üzüntü yarattı. Mehmet Tütüncü, aileye taziye dileklerini iletirken, Machiel Kiel’in hatırasına bir kitap yayımlayacağını ifade etti.

2014 yılında, o tarihteki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül tarafından Türkiye Cumhuriyeti Liyakat Madalyası ile onurlandırılan Kiel ile birlikte, Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan şu tarihçi ve Türkolog bilginler de aynı şekilde ödüllendirilmişler idi:

Feroz Ahmad (ABD), Suraiya Faroqhi (Almanya), Cornell Fleischer (ABD), György Hazai (Macaristan), Claudia Römer (Avusturya), Dimitry Mihailovic Nasilov (Rusya), Fehim Nametak (Bosna Hersek), Julian Raby (ABD), Tadashi Suziki (Japonya),  Abdeljelil Temimi (Tunus), ve ist Abudurexiti Yakufu (Çin Halk Cumhuriyeti).

 

***

Prof. Dr. Machiel Kiel, Osmanlı Balkanları’nın kaybolan mimari mirasını gün yüzüne çıkararak, tarih ve kültüre dair anlayışı dünyayla paylaşan bir entelektüeldi. Onun çalışmaları, sadece akademi için değil aynı zamanda kültürel diyalog için de eşsiz bir miras bırakmıştır.

Yaklaşık 60 yıl boyunca Avrupa’daki Türk eserlerini araştıran, bulan, arşivleyen ve bu eserleri koruma altına aldırmak için mücadele eden, bu uğurda çeşitli Avrupa ülkelerinde polis takibatına uğrayan, hatta hapis yatan Machiel Kiel, Avrupa’daki Osmanlı tarihinin kültür hafızası konumunda olan çok değerli bir aydındı.

Kiel, izinden yürüyen genç araştırmacılar ve kültür elçileri için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Kiel 28 Şubat 1938 tarihinde  Hollanda’nın Wormerveer kentinde dünyaya geldi. Genç yaşta taşçı ve restorasyon ustası olarak Avrupa’nın tarihi yapılarında çalışmaya başladı. 1958–1976 yılları arasında Amsterdam’daki Oude Kerk (Eski Kilise) restorasyonunda görev aldı. 1976’da geçirdiği iş kazası, onu restorasyon işinden uzaklaştırdı ancak bu olay onun akademik alana yönelmesini sağladı.

Amsterdam Üniversitesi’nde öğrenim görüp 1983’te “Bulgaristan’da Osmanlı Dönemi Kilise Mimarlığı ve Duvar Resimleri” konulu teziyle doktora çalışmasını tamamladı.

1970’lerden itibaren, Osmanlı dönemine ait Balkan mimarisini belgelemek üzere Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Bosna, Sırbistan, Arnavutluk ve Romanya’ya sayısız saha gezisi yaptı.

Tarihçi Dr. Mehmet Tütüncü, Machiel Kiel ve eşi Hedda ile Bonn’daki evinde.

Ottoman Architecture in Albania 1385–1912 ve Studies on the Ottoman Architecture of the Balkans adlı iki eseri 1990’da yılında peşpeşe yayımlandı. Bu eserler bilimsel çevrede “Kiel metodu” olarak bilinen, saha-bilim-veri-enteksiz analiz yaklaşımıyla öne çıktı.

Ayrıca ekonomi, demografi, vakıf sistemi, nüfus kayıtları gibi Osmanlı kurumsal yapılarıyla mimari ilişkilerini inceleyerek bütüncül bir yöntem geliştirdi.

300 den fazla makale, 15 kitap ve çok sayıda akademik yayına sahip olan Kiel, 8 farklı dilde eser Verdi. Türk Diyanet Vakfı (TDV) İslam Ansiklopedisi’ne katkıda bulunarak, Osmanlı tarihi ve uygarlığı üzerine 127 madde yazdı ve Türk Tarih Kurumu Onursal Üyesi olarak kabul edildi. 

Machiel Kiel Photographic Archive (Fotoğraf Arşivi) adı altında, Balkanlardaki Osmanlı eserlerine dair binlerce belge niteliğinde fotoğraf topladı. Neredeyse günümüze ulaşmamış, belge niteliğinde eserlerin görsel kaydı bu arşivde yer aldı.

Soğuk Savaş döneminde sosyalist Balkan şehirlerinde eser belgelerken, baskılara maruz kaldı, tutuklandı, elindeki belgelere ve fotoğraflara kimi zaman el konuldu.
Onun bu adanmışlık hikâyesi, Cornucopia Dergisinde “The Daredevil Scholar” başlığıyla anlatıldı, polis gözetimi altında bile eserleri kaydetme azmi ve tehlikeli kaçış öyküleriyle anıldı.

Bir Hollanda gazetesine verdiği demeçte Machiel Kiel: “Türkler, Yunanistan’da Tarihi Hazine Bıraktılar” dedi.

Kiel, Yunanistan’da Osmanlı döneminden kalma  yapıların yıkılıp harabeye dönmesini önlemek için Avrupa’da bu eserlerin korunması yönünde büyük çaba gösterdi.

Bilindiği gibi, bu günkü Yunanistan’ın güney bölgeleri yaklaşık 400 yıl, kuzey bölgeleri ise 500 yıldan fazla Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Osmanlılar, 1912’de bu toprakları kaybetti ama geride çok değerli, büyük bir tarihi miras bıraktı.

İzmir’de, Ege’deki On İki Ada’daki Türk azınlığının sorunlarının ele alındığı bir sempozyumda konuşan profesör Machiel Kiel, 1980’lerde Yunanistan’da Osmanlı mirasına bakışın iki farklı grup tarafından temsil edildiğini söyledi. Küçük bir grup bu mirası olumlu değerlendirirken, daha büyük ve güçlü bir grup bunu istemiyordu.

Bugün On İki Ada’da yaşayan  Müslüman Türk toplulukları vardır. Kiel’e göre, bu azınlık 16. yüzyıldan kalma, Rodos’taki Süleymaniye Camii’nin yıkılmasından endişeliydi. Osmanlılar adaları kaybettikten sonra adadaki birçok Türk Anadolu’ya göç etmişti. Yunanlar artık camilerin işe yaramadığını düşünüyor ve yıkılmalarını istiyordu.

1988’de caminin minarelerinden biri yıkılmak üzereydi. Muhalifler, bu durumu tüm yapının yıkılması için bir gerekçe olarak kullanıyordu. Kiel, “Bu yüzden valiye ve tarihi eserler dairesi başkanına iki mektup yazdım. Bu mektuplar bomba etkisi yarattı” dedi. Mektuplar Yunancaya çevrildi, Avrupa’daki birçok saygın akademisyen tarafından imzalanarak Yunan makamlarına gönderildi. Böylece, Osmanlı eserlerini korumak isteyen küçük grup güç kazandı ve o günden beri bu eserler restore edilmeye başlandı.

Batı Trakya’nın Gümülcine (Komotini) kentinde, 1390 yıllarında inşa edilmiş Gazi Evrenos Bey İmareti de aynı tehlike altındaydı. Osmanlı döneminde yoksullara yemek dağıtılan, hatta misafirlerin birkaç gün kalabildiği bu yapı, I. Dünya Savaşı sonrasında bölgeyi ele geçiren Yunan makamlarınca el konularak elektrik üretim tesisi haline getirildi. İki duvarı yıkıldı, bina çok kötü durumdaydı.

1971’de Kiel, imaret hakkında uzun bir makale yazdı. Bu yazı, yıkılmak üzere olan binanın restore edilmesini sağladı. O dönem Kuzey Yunanistan tarihi eserler dairesi başkanı olan Charalambos Bakirtzis, uluslararası bir konferansta, bu eserin gerçekten de Kiel’in yazısıyla kurtulduğunu söyleyerek onu onurlandırdı.

Kiel’in bu çalışmalardaki motivasyonu çok açıktı: “Dünyaya ait ve insanlığın mirası olan güzel şeyler neden yok edilsin?”

1960’larda Yunanistan’daki Osmanlı eserlerini gezerken, yerel halk ona bu yapıların “barbarlar” tarafından yapıldığını ve artık gereksiz olduğunu söylemişti. Kiel, “O zaman gerçek barbarların kim olduğunu düşündüm. Barbarlık, kültürü yok etmektir” dedi.

Kiel’e göre, bir zamanlar Selanik’te 45 cami vardı, ya bu gün?!..  Maalesef aynı durum bugün Orta Yunanistan’daki Larissa’da da yaşandı…

 


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://bramblesva.com/ https://seattledogresort.com/ https://bestlifecoachcollective.com/