BAŞKENTTEN SELAM
ÇİN’DE FOLKLOR VE BİR ŞAİRİN ŞİİRİ
Çin Halk Cumhuriyeti’ne resmi çağrılı olarak 4 kez gidip, arzularım doğrultusunda gezdim, gördüm, araştırdım, derledim, yazdım ve yayımladım. Bu ülke gezilerim sırasında tuttuğum günlüklerdeki kimi saptamalarımı yayımlamamış olduğumu görüyorum. Örneğin, “Can Su Eyaleti”nin Folklor Kurumunu ziyaretim sırasında kaydettiğim şu notları yayımlamadığımı saptadım…
Can Su Eyaleti’ndeki folklor çalışmalarını yönetmek ve yönlendirmek amacıyla 1958 yılında bir kurum oluşturulur. Kurum halk hikayeleri, efsaneler, fıkralar, türküler, deyimler vb. gibi halk edebiyatı, halk tiyatrosu, halk oyunları, halk müziği gibi konularda araştırma ve derlemeler yapıyor; estetik gibi halk sanatı üzerine çalışıyor. Bu çalışmalar; Çu İ (bizdeki aşıklık) Araştırma Şubesi, Güzel Sanatlar Şubesi, Müzik Şubesi, Dans Şubesi, Tiyatro Şubesi tarafından yürütülüyor.
Çin genelinde 4 büyük efsaneden söz edilmektedir. Bu efsanelerin kaynağı Can Su Eyaleti olup, şöyle adlandırılıyorlar:
1. Beyaz Yılan Efsanesi
2. Lian Şan Bay ile Cu Yi Tay (Ferhat ile Şirin’i andırıyor)
3. Yedinci Melek Dünyamıza Geldi.
4. Mung Ciang Nü Kız Efsanesi,
Bu efsaneler, sinema filmi, tiyatro, müzik gibi çeşitli sanat eserlerine de konu olmuş; ozanlar tarafından seslendirilmiştir. Örneğin Mung Ciang adlı kızın hayatını konu alan destanlar yaratılıp, yıllardır çalınıp, çığırılmıştır.
1966 Kültür Devrimi başlayınca folklor çalışmaları durmuş ve unutulmaya başlamıştı. Ne yazık ki o dönemde, arşivlerdeki pek çok malzeme yok edilmişti. Dörtlü Çetenin yok edilmesiyle birlikte uyanış başlamış, işçi, köylü, memur, öğretmen, bilim adamı, kültür kuruluşlarında çalışanlar, asıl görevlerinin dışında folklor çalışmalarına da yönelmişlerdir. Artık her kentte araştırma ve derleme çalışmaları yapılmaktadır. Örneğin “Da Un” adlı ilçede 3 milyon kelimeden oluşan halk edebiyatı malzemeleri toplanmıştır… Yeni derlenen, yeni bir destan da “U Gun Yan Kızı Destanı” olup, bu destan 3000 dizeden oluşmaktadır.
Folklor kuruluşunun başkanı Mu Çu Yang, ilginç bilgiler verirken şöyle demişti:
“Hanlar’ın destanı yok, destan azınlıklarda vardır” denilirdi ama araştırmalarımız neticesinde, resimli hikaye kitaplarına da konu olan “Hua Şı Min Destanı”nı bulduk. Bu destan Şi Operasının repertuvarına girdi ve beyaz perdeye de aktarıldı. Bundan başka 11 destan daha derlendi. Tüm çalışmalarımız Şian Tu adlı, tirajı 700 bin ila 1 milyon 150 bin arasında değişen, 15 günde bir yayımlanan yayım organımız ile kamuoyuna aktarılmaktadır. Kuşkusuz kitap bütünlüğünde yayımlanan derlemeler de vardır. “Nasreddin Hoca Fıkraları” bunlar arasındadır. Ünlü “Batıya Doğru Seyahat” adlı kitabın yazarı Can Su eyaletinde doğmuştur. Bu kitaptaki hikayeler, Pekin Operası’na konu olmuştur. Ünlü “Kral Maymun” oyunu da bu kitaptan alınmıştır ve konusu Can Su’da geçer. Halk hikayesi anlatan kişilerden birkaçı Nasreddin Hoca ile ilgili hikayeler-fıkralar da anlatırlar. Örneğin Ci Gao, aynı zamanda bir fıkra kahramanıdır. Söz konusu yayım organında Ci Gao ile ilgili bir köşe bulunmaktadır.
Ci Gao’dan bir fıkra:
Ci Gao yoksul bir kişidir. Bir gün yolda, cenaze törenine rastlamış. Törenin yapıldığı evde tencereler, kazanlar dolusu yemek yapılıyormuş. Bunları görünce iştahı da kabarmış ama bir türlü açılan sofraya oturabilecek ortam bulamıyormuş. Aklına gelen çareye başvurmuş! Cenazenin yanına varıp, ağlayıp sızlamaya, ağıtlar söylemeye başlamış! Onun böylesine üzgün halini gören cenaze sahibi sormuş;
-Niye böyle ağlayıp döğünüyorsun?
-Bu ölünün babasıyla, dedesiyle çok samimi dost idim, ben!
Cenaze sahibi onu tanımadıklarını söyleyince sinirlenen Gao;
-Sorun bakalım ölünün ruhuna, ruh bilir, deyince cenaze sahibi;
-Ağlamayın, önce sofraya buyurun, yemek yiyin, yemekten sonra sorarız, demiş ve karnını doyurduktan sonra tekrar sormuş;
-Babamızla, dedemizle dostluğunuz hakkında bir bilgi verir misiniz?
-Ölenin ruhu biliyor, ölünün ruhu biliyor!.. Diye, söylene söylene oradan uzaklaşmış!...
ŞAİR Lİ CİN
Nan Cing’de beni konuk eden ve hazırladıkları programla zamanımı en iyi şekilde değerlendiren Dostluk Kurumunun başkan yardımcısı Li Cin, Çin Halk Cumhuriyeti Sanat ve Edebiyatçılar Birliği üyesi ve eyelet temsilcisi idi. Yazılarında Şia Yang mahlasını kullanıyordu. Bana çok güzel fıkralar, hikayeler anlatmış, şiirler okumuştu. Devrimler ve savaşlar ile ilgili romanlar ve tiyatro eserleri yazmıştı. Kitap bütünlüğünde yayımlanan çok sayıda eseri vardı. Besteler de yapmış ve eserleri bantlara kaydedilmişti. Bana verdiği akşam yemeğinde hakkımda kaleme aldığı mısraları okumuş, rehberim Van Day Şiong da Türkçeye çevirmişti. iki kısa şiiri buraya almak isterim:
1.Şiir
İrfan Ünver’in Nan Cin ziyareti münasebetiyle
Nan Cing şehrinde kıymetli misafirimi ağırlıyorum
Ne kadar sevindim bu eski ve hem de yeni dostluktan
Verdiğiniz kitap benim için ebedi hatıradır
Dostluk şarkısını söyleyecek Yang-Zı Nehri
Sonsuza değin size unutmayacak…
2.Şiir
İrfan Beye Hatıra
Bahar rüzgârı bizi Şın Çi Lou Evine çağırdı
Gözlerimizde Tang Hua çiçekleri sevinçler saçıyor
Mu Ço Gölünün suyu sakindir, severim
Tüm üzüntülerden arınır dinlenirim.
