BAŞKAN SADIK AVCI               Tüm Belediye Başkanları gibi, 1994-99 yılları arasında, Silifke Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Sadık Avcı ile de Silifke’de ve festival günlerinde tanıştım. Muhatabına karşı saygılı ve her koşulda mütebessim bir yüzle gördüğüm bu insanı sevmemek mümkün değildi. Kuşkusuz her Başkan gibi o da Silifkeli olmanın onur ve gururunu yaşıyordu ama o başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra da bu özelliklerini yitirmedi. İstanbul’da Silifkelileri örgütleyerek oluşturduğu sivil toplum kuruluşu bünyesindeki faaliyetler ile de bunu kanıtlamaktadır.             Festivalimiz, başlangıçta Folklor ve Müzik Festivali adıyla düzenlenmişti. Başkan Sadık Avcı, festivali sadece eğlenceye yönelik olmaktan çıkarıp, “1.Uluslararası Silifke Kültür Haftası” adıyla düzenlemiş; Böylelikle, daha önceki etkinliklere paralel olarak, festivalimize bilimsel içerik de kazandırmıştı. Esasen daha önce de zaman zaman uluslararası sözcüğü kullanılmıştı.             Başkan Avcı’nın getirdiği yeniliklerden birisi de “Silifke folkloruna hizmet edenlerin kabirlerinin ziyaret edilmesi” idi. Avcı festivalin bir gününde de kalenin eteğinde, hatıra ormanı yaratılması etkinliği idi. O gün ben de bir çam fidesi dikmiştim.             21 Mayıs 1996 tarihinde, Silifke’de ilk bilimsel sempozyum düzenlendi. “Uluslararası Türkmen Kültürü Sempozyumu” adıyla düzenlenen bu önemli toplantıyı ben yönetmiştim. Belediye Başkanı Sadık Avcı ile Kaymakam Mustafa Altıntaş’ın açış konuşmalarından sonra şu kişiler, adlarının karşısında gösterilen konularda bildiriler sunmuştu:             1.Prof. Dr. İbrahim Agâh Çubukçu (RTÜK Üyesi): “Orta Asya’dan Anadolu’ya Türkmen Ahlâkı”             2.Prof. Dr. Annaguli Nurmambet (Türkmenistan): “Anadolu ve Türkmenistan Kültüründe Benzerlikler”             3.Prof. Dr. Taciser Onuk (Gazi Üniversitesi Öğr.Üyesi): “Güneydoğu Anadolu Türkmen El Sanatları”             4.Prof. Dr. Kara Namazov (Azerbaycan):”Azerbaycan-Türkmenistan-Türkiye Kültür İlişkileri”             5.Prof. Dr. Tuncer Gülensoy (Erciyes Üniv. Öğr.Üyesi): “Orta Asya’dan Toroslar’a Türk Kültürüne Bir Bakış”             6.Hilmi Dulkadir (Mersin Halk Eğt. Mrk. Müdürü): “Sarıkeçililer ve Göç”             7.Özcan Seyhan (Müzik Öğr.): “Türkmen Ezgilerinin Özellikleri”             8.Sami Gürtürk (E.Tarih Öğr.): “Varsaklar Yurdu Silifke”             Ertesi yıl, 22 Mayıs 1997 günü yine bilimsel etkinlik yapıldı. “Türk Dünyası Sempozyumu”nun Oturum Başkanlığını yine ben yaptım. Açılış konuşmalarını yine Başkan Avcı ile Kaymakam Altıntaş yaptılar. Yine uluslararası seviyede yapılan bilimsel toplantıda şu bildiriler sunuldu:             1.Prof. Dr. Samir Kazımoğlu (Azerbaycan): “Türk Dünyası ve Avrupa”             2.Prof.Dr. Gülzura Cumakunova (Kırgızistan): “Bugünkü Kırgızistan”             3.Dr. Salih Baklacıyev (Bulgaristan): “Türk Bedii Edebiyatı Üzerinde Bulgaristan’da Okuyucunun Fikri”             4.İsmail Bozkurt (KKTC): “Geleneksel Türk Halk Şiiri İle Yurt ve Doğa Sevgisi”             5.Dr. Edit Tasnadi (Macaristan): “Bir Macar’ın Gözüyle Anadolu 1913”             5.Prof. Dr. Alsu Kamaliyeva (Rusya-Tataristan): “Bugünkü Tataristan”             6.Drita Karahasan (Makedonya): “Makedonya Türk Kültürünün Gelişimi…”               7.Kerim Aydın Erdem (TRT E. Genel Müdürü): “Türk Dünyası İle İlgili Gözlemler”             8.Hilmi Dulkadir (Mersin Halk Eğt. Mrk. Md.): “Toros Göçerlerinde Günlük Hayat”             20-26 Mayıs 1998 tarihinde, Silifke Festivalimizin Gümüş Yılı idrak edilirken, etkinlikler birbirini izlemişti. Bu kez bilimsel etkinliğimizin adı “Uluslararası Halk Oyunları Paneli” idi. Paneli yine ben yönetmiştim. Panelistler ise şunlardı: Annaguli Nurmambet (Türkmenistan), Güllü Yoloğlu (Azerbaycan), Aykut Dalgıç (Almanya), Cenan Bolat (Romanya), Eugenija Venslaukalite (Litvanya), Mehmet Gürçimen (KKTC), Fikret Değerli (Türkiye). ***             Festival günlerinde bir sabah Başkan Avcı’yı makamında ziyaret ettiğimde bana; “Hocam seni Silifke’de ev sahibi yapalım” demiş ben de, “inşallah Başkanım.” Diye geçiştirmek istemiştim. Oysa Başkan ciddi imiş. Hemen görevli bir memurunu çağırmış, gerekli işlemler yapılmış ve ben çok küçük bir peşinat ve küçük küçük taksitlerle ödeyeceğim borçla; Mukaddem Mahallesi Burunucu mevkiinde bir daire sahibi olmuştum.             Niyetim zaman zaman Silifke’de ikamet etmek, çocuklarıma da tatil zamanlarında gelip konaklayabilecekleri bir yazlık bırakmaktı. Dairemizi dayayıp döşemek üzere iken, oğlum Deniz Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne tayin olmuş ve ona Çanakkale’de oturabileceği bir daire almaya karar vermiştik. Bu nedenle Silifke’deki dairemizi satıp, gerekeni yapmıştık. Evin satışı ve yasal işlemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan Yasamel Tarımeri hanımefendiye buradan bir kez daha teşekkür etmek isterim.             Burada bir itirafta bulunmak isterim: Silifke’deki dairemi sattığıma o kadar pişmanım ki… Zira iki yıl ev hapsine mahkûm olduğumuz şu pandemi süreci içinde, yaşamımızı Silifke’de sürdürebilirdik… ***             Sevgili Rifat Karaduman, Sadık Avcı ile ilgili özlü bir yazısında Başkanının çok yönlü kişiliğini mükemmel anlatmaktadır. Esasen bu tür kişiler böylesine sınırlı ve kısıtlı yazılarla değil, bütün yönleriyle açık açık ve belgelerle yazılıp yayımlanmalıdır. (Soldan): Başkan Avcı, Nasrattınoğlu, Azeri, Kırgız, Bulgaristan, KKTC, Tatar, Macar vb. bilginler