Yüksel BÜTÜN
Köşe Yazarı
Yüksel BÜTÜN
 

YİTİRDİĞİMİZ DOKTOR, ECZACI VE SAĞLIK ELEMANLARININ ANISINA…

YİTİRDİĞİMİZ DOKTOR, ECZACI VE SAĞLIK ELEMANLARININ ANISINA… Cumhuriyet ilk nesil sağlık emekçilerinden birinin çocuğuyum. Babamız sıtma savaş dairesinde çalışırdı. Aybaşlarında maaşını aldıktan sonra ev kirası ve bakkala olan borcumuzu öder, annem ve bizlerle vedalaşır, köylere giderdi. Bu gidişler ay sonuna dek sürer. Ay sonları evine dönerdi. Yedi, sekiz yaşlarında çocuklardık, babamızı özlerdik. 1940’lı yıllarda Silifke’den Erdemli’ye (Erdemli o zamanlar Silifke’nin nahiyesiydi) 55km. Sarıaydın’a 70km. Kırobası (Mara) 50km. Aydıncık (Gilindire) 85km. Balandız, Kırtıl, Gökbelen, Pelitpınarı, Nuru, Senir 50 km. yayan gidip, yayan dönerdi. Gittiği köy ve bucaklarda sıtmalı hastalarla görüşür, iğnelerini yapar, haplarını (kinin ve sülfata)  verir. Yeni tanı konmuş hastalardan lam’lara kan örneklerini alır. Vardığı köylerde köy odalarında kalır. Ay sonlarında da Silifke’ye dönerdi. Yeterince toplanmışsa ayda veya iki ayda bir Lam’lar Adana’daki Sıtma Erediksiyon Merkezine götürülür. Sonuçları alındıktan sonra tek, tek köylere gidip, hastalara durumları bildirilir, tedavileri yerinde devam ederdi. Bunu salt babam değil, o kuşağın tüm sağlık emekçileri parasız olarak (Hiçbir ücret almadan) yaparlardı. Silifke’de kaldığı günlerde dört tekerlekli arabalarla evimize gelen erkek ve kadın hastaların iğnelerini çelik enjektör ile vurulur. Hapları verilir. Evlerine gönderilirdi. Geceleri ara sıra hapishanedeki ateşli hastalar için babamı hapishaneye götürürler. Hapistekilerin iğneleri yapılı, sonra da evine gelirdi. Tüm bu hizmetler parasızdı. Bunları yazmamım nedeni; Cumhuriyeti kuranların; halk sağlığına (Kamu sağlığı) nasıl baktıkları, nasıl bir anlayışla hareket ettiklerini belirtmektir. Cumhuriyetin devr aldığı toplum (13 milyon)’un yarısı hastaydı. Yıllarca, verem, trahom, tifüs, tifo, frengi, cüzam ve de sıtma (Anofel-Malarya) Türk insanını yere sermiştir. Tüm bu hastalıkların kökü, ülkeyi yönetenlerin yurttaşlara bakışı, doktorların ve sağlıkçıların özverili çalışmaları sonucu olmuştur. Üstelik toplu iğnenin bile üretilemediği bir ülkede… Torunlarımın menenjit aşısı olma zamanı gelmiş. Eczacı dostuma sordum. Aşı Silifke’de yokmuş. Ama yakın kent depolarında araştırma yapıp, bana haber verdi. İki doz aşı bulmuş. Tanesi 449lira imiş. Aşılar geldi, 1 No’lu sağlık merkezinde torunlarımızın aşılarını yaptırdık. Sağ olsun sağlık çalışanları… Ekim maaşı ile eczaneye 900TL. ödeyeceğim. Devletimiz sağ olsun düzenli bir maaşımız var da biz bu aşıları yaptırabiliyoruz. Asgari geçim indirimi maaşı alıp da birkaç çocuğu olan yurttaşlar ne yapacak? Halk sağlığı kamusal bir görevdir. Biz ne yaptık? Derseniz, erken Cumhuriyet döneminin aşı enstitülerini ve Hıfzı sıhhayı kapattık. Sadece onu mu? 140 yıllık Numune Hastanelerini, başta GATA olmak üzere asker hastanelerini de kapattık. Bir de TTB’liği ile uğraşıp duruyoruz. İyi ki doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız var. Yoksa akıl tutulmasına mı uğradık?
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2020 - Pazar

YİTİRDİĞİMİZ DOKTOR, ECZACI VE SAĞLIK ELEMANLARININ ANISINA…

YİTİRDİĞİMİZ DOKTOR, ECZACI VE SAĞLIK ELEMANLARININ ANISINA…

Cumhuriyet ilk nesil sağlık emekçilerinden birinin çocuğuyum. Babamız sıtma savaş dairesinde çalışırdı. Aybaşlarında maaşını aldıktan sonra ev kirası ve bakkala olan borcumuzu öder, annem ve bizlerle vedalaşır, köylere giderdi. Bu gidişler ay sonuna dek sürer. Ay sonları evine dönerdi. Yedi, sekiz yaşlarında çocuklardık, babamızı özlerdik. 1940’lı yıllarda Silifke’den Erdemli’ye (Erdemli o zamanlar Silifke’nin nahiyesiydi) 55km. Sarıaydın’a 70km. Kırobası (Mara) 50km. Aydıncık (Gilindire) 85km. Balandız, Kırtıl, Gökbelen, Pelitpınarı, Nuru, Senir 50 km. yayan gidip, yayan dönerdi. Gittiği köy ve bucaklarda sıtmalı hastalarla görüşür, iğnelerini yapar, haplarını (kinin ve sülfata)  verir. Yeni tanı konmuş hastalardan lam’lara kan örneklerini alır. Vardığı köylerde köy odalarında kalır. Ay sonlarında da Silifke’ye dönerdi. Yeterince toplanmışsa ayda veya iki ayda bir Lam’lar Adana’daki Sıtma Erediksiyon Merkezine götürülür. Sonuçları alındıktan sonra tek, tek köylere gidip, hastalara durumları bildirilir, tedavileri yerinde devam ederdi. Bunu salt babam değil, o kuşağın tüm sağlık emekçileri parasız olarak (Hiçbir ücret almadan) yaparlardı. Silifke’de kaldığı günlerde dört tekerlekli arabalarla evimize gelen erkek ve kadın hastaların iğnelerini çelik enjektör ile vurulur. Hapları verilir. Evlerine gönderilirdi. Geceleri ara sıra hapishanedeki ateşli hastalar için babamı hapishaneye götürürler. Hapistekilerin iğneleri yapılı, sonra da evine gelirdi. Tüm bu hizmetler parasızdı. Bunları yazmamım nedeni; Cumhuriyeti kuranların; halk sağlığına (Kamu sağlığı) nasıl baktıkları, nasıl bir anlayışla hareket ettiklerini belirtmektir. Cumhuriyetin devr aldığı toplum (13 milyon)’un yarısı hastaydı. Yıllarca, verem, trahom, tifüs, tifo, frengi, cüzam ve de sıtma (Anofel-Malarya) Türk insanını yere sermiştir. Tüm bu hastalıkların kökü, ülkeyi yönetenlerin yurttaşlara bakışı, doktorların ve sağlıkçıların özverili çalışmaları sonucu olmuştur. Üstelik toplu iğnenin bile üretilemediği bir ülkede…

Torunlarımın menenjit aşısı olma zamanı gelmiş. Eczacı dostuma sordum. Aşı Silifke’de yokmuş. Ama yakın kent depolarında araştırma yapıp, bana haber verdi. İki doz aşı bulmuş. Tanesi 449lira imiş. Aşılar geldi, 1 No’lu sağlık merkezinde torunlarımızın aşılarını yaptırdık. Sağ olsun sağlık çalışanları… Ekim maaşı ile eczaneye 900TL. ödeyeceğim. Devletimiz sağ olsun düzenli bir maaşımız var da biz bu aşıları yaptırabiliyoruz. Asgari geçim indirimi maaşı alıp da birkaç çocuğu olan yurttaşlar ne yapacak? Halk sağlığı kamusal bir görevdir. Biz ne yaptık? Derseniz, erken Cumhuriyet döneminin aşı enstitülerini ve Hıfzı sıhhayı kapattık. Sadece onu mu? 140 yıllık Numune Hastanelerini, başta GATA olmak üzere asker hastanelerini de kapattık. Bir de TTB’liği ile uğraşıp duruyoruz. İyi ki doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız var. Yoksa akıl tutulmasına mı uğradık?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3