Yüksel BÜTÜN
Köşe Yazarı
Yüksel BÜTÜN
 

ÖZELLEŞTİRME VE PAHALILIK…

ÖZELLEŞTİRME VE PAHALILIK…                 Her şeyimiz satılık. Satılmadık ne kaldı diye merak ediyorum. En çok takıldığım noktalardan biri de parayla vatandaşlık. Limanlarımız gitti, araç bakım istasyonlarımız, sigorta şirketleri, bankalar, kargo şirketlerimiz, Telekom gitti, geri geldi. Sanırım ülkemizin zararı 15 milyar dolar civarında olduğu söyleniyor. Umarım yanlıştır, ülke coğrafyasının dörtte biri(200 bin km2) maden şirketlerine kiralandığı yazılıp çiziliyor.  Aras Kargo ile çalışıyoruz. Onun da ABD’li şirkete satıldığını duydum. Rusya Federasyonu 17.700.000 km2’lik bir ülke. Ülke coğrafyasının 1cm2’si bile satılık değil. Parası olan ülkemizden rahatlıkla toprak alabiliyor. Ülkemiz ne zaman sanayileşme hamlesine kalksa, batılılar o alanı bize bırakın. Siz zerzevatcılık (sebze) yapın, diyorlar. Devletin elini ekonomiden çekmesini, işi tamamen özel firmalara bırakılması istemiyor. Durmadan Kit’ler “zarar ediyor” diye eleştiriyor. Oysa Kit’ler Türk Ekonomisinin çivisi idi. Yok pahasına sattık. Nazilli Basma Fabrikasının açılışında yüce Atatürk “Her fabrika bir kaledir.” diyordu. Neden acaba? Kaleler bir bir düştü. Gelelim batılı ülkelere: “IMF ve OECD verilerine göre devlet ekonomideki payı 1997 yılında, ABD’nde yüzde 32.3, Almanya’da yüzde 49, Fransa’da yüzde 29, İngiltere’de yüzde 30, Japonya yüzde 25,4’tü. Devletin ekonomiden elini çekmesini ve “küçülmesini” ısrarla isteyen en gelişmiş beş ülkede, devletin ekonomideki payı 1937-1997 arasındaki ortalama yüzde 56.7 artarken Türkiye’de aynı yıllar içinde yetmişlerden yüzde 26.6’ya düşmüştür.(1) Görülen o ki özelleştirmeler pahalılık ve işsizliği artırmıştır. Canım ne var bunda, yurdumuzda her şey var, deniyor. Doğru da yurttaşta var olan her şeyi alacak para yok. Yurdumuzda gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik var. Umarım bu durumu bir gün düzeltiriz. Anayasamızın 2. Maddesi (Değiştirilemez madde) “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” diyor. Sosyal devleti yeniden inşa etmeliyiz. Kaynak: (1) Yönetim Gelenekleri ve Türkler Metin Aydoğan 4. Baskı – Sayfa:47
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2021 - Perşembe

ÖZELLEŞTİRME VE PAHALILIK…

ÖZELLEŞTİRME VE PAHALILIK…

                Her şeyimiz satılık. Satılmadık ne kaldı diye merak ediyorum. En çok takıldığım noktalardan biri de parayla vatandaşlık. Limanlarımız gitti, araç bakım istasyonlarımız, sigorta şirketleri, bankalar, kargo şirketlerimiz, Telekom gitti, geri geldi. Sanırım ülkemizin zararı 15 milyar dolar civarında olduğu söyleniyor. Umarım yanlıştır, ülke coğrafyasının dörtte biri(200 bin km2) maden şirketlerine kiralandığı yazılıp çiziliyor.

 Aras Kargo ile çalışıyoruz. Onun da ABD’li şirkete satıldığını duydum. Rusya Federasyonu 17.700.000 km2’lik bir ülke. Ülke coğrafyasının 1cm2’si bile satılık değil. Parası olan ülkemizden rahatlıkla toprak alabiliyor. Ülkemiz ne zaman sanayileşme hamlesine kalksa, batılılar o alanı bize bırakın. Siz zerzevatcılık (sebze) yapın, diyorlar. Devletin elini ekonomiden çekmesini, işi tamamen özel firmalara bırakılması istemiyor. Durmadan Kit’ler “zarar ediyor” diye eleştiriyor. Oysa Kit’ler Türk Ekonomisinin çivisi idi. Yok pahasına sattık. Nazilli Basma Fabrikasının açılışında yüce Atatürk “Her fabrika bir kaledir.” diyordu. Neden acaba? Kaleler bir bir düştü. Gelelim batılı ülkelere: “IMF ve OECD verilerine göre devlet ekonomideki payı 1997 yılında, ABD’nde yüzde 32.3, Almanya’da yüzde 49, Fransa’da yüzde 29, İngiltere’de yüzde 30, Japonya yüzde 25,4’tü. Devletin ekonomiden elini çekmesini ve “küçülmesini” ısrarla isteyen en gelişmiş beş ülkede, devletin ekonomideki payı 1937-1997 arasındaki ortalama yüzde 56.7 artarken Türkiye’de aynı yıllar içinde yetmişlerden yüzde 26.6’ya düşmüştür.(1)

Görülen o ki özelleştirmeler pahalılık ve işsizliği artırmıştır. Canım ne var bunda, yurdumuzda her şey var, deniyor. Doğru da yurttaşta var olan her şeyi alacak para yok. Yurdumuzda gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik var. Umarım bu durumu bir gün düzeltiriz. Anayasamızın 2. Maddesi (Değiştirilemez madde) “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” diyor. Sosyal devleti yeniden inşa etmeliyiz.

Kaynak: (1) Yönetim Gelenekleri ve Türkler Metin Aydoğan 4. Baskı – Sayfa:47

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3