Yüksel BÜTÜN
Köşe Yazarı
Yüksel BÜTÜN
 

KİMSESİZLERİN KİMSESİ

KİMSESİZLERİN KİMSESİ...             Hava soğuktu. Erken kalktım, çocukları okula götüreceğim, lojmandan aşağı indim. Aracın yanına gittim. Soğuktan her yer donmuş. Aracın kapısını açmakta zorlandım. Neyse güç bela kapıyı açtık. Aracı çalıştıracağım, çalışmıyor. Çevremdeki birkaç kişiyi çağırdım, aracı arkadan kaktırdılar ve araç çalışmaya başladı. Çocuklarım, okul çantalarıyla birlikte gelip araca bindiler. Tam hareket edeceğim, komando bereli bir asker yanıma geldi. Adı (H.G) imiş. Bizim memleketliymiş. O’nu böyle tanıdım. Bundan sonra tüm bayramlarda diğer hemşehrilerle birlikte bayram kutlamasına evimize geldiler. Onları ilk karşılayan, kayınvalidem oldu. Salonda otururken kayınvalidem de karşılarına oturur, başlardı sorguya. Sırayla “Ah yavrum, sen kimlerdensin?” diye... E gurbette ya, memleket havası alacak. Daha sonra sofralar kurulur, birlikte kahvaltı yapılırdı. Zaman içinde (H.G)’de tüm bu arkadaşlar da terhis olup memlekete gittiler.             Aradan yıllar geçince, biz de emekliye ayrılıp, ailecek memleketimize döndük. Bizler için ikinci yaşam başlamıştı. Çarşıya çıktığımızda eski dostları birer birer görür olduk. Bir gün eski belediye pasajı altında bizim komando (H.G) ile karşılaştık. Hal hatır ettikten sonra, halin keyfin nasıl? Diye sordum. Evlenmiş, bir çocuğu olmuş. Kahvehanede çalışıyormuş. Diğer asker arkadaşları sordum. Dediğine göre hepsi geçim derdine düşmüş. Öyle ya, yaşam herkes için zorlaştı. Vedalaşıp, ayrıldık. Sık sık görüşemiyorduk. Son görüşmemizde, kalbinden rahatsız olduğunu, böbreklerinden de ameliyat olacağını söyledi. Üzüldüm. Doğru-dürüst bir sosyal güvencesi yok. Üstelik servet sahibi değil, iki çocuğu var ve evinin geçimi var. Anayasamızda, “demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti” olduğu yazılı. (Anayasa-Md:2) Cumhuriyetimiz; “Kimsesizlerin kimsesi ve eşit yurttaşlık” esasına göre kurulmuş. Kimse yatağa aç girmeyecek, herkesin işi olacak, herkesin karnı doyacak. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana yüz yılı geride bırakıyoruz. Yoksulluğu ve yoksunluğu yenmeli ki, yurttaşlarımız insanca yaşayabilsin...
Ekleme Tarihi: 04 Haziran 2021 - Cuma

KİMSESİZLERİN KİMSESİ

KİMSESİZLERİN KİMSESİ...

            Hava soğuktu. Erken kalktım, çocukları okula götüreceğim, lojmandan aşağı indim. Aracın yanına gittim. Soğuktan her yer donmuş. Aracın kapısını açmakta zorlandım. Neyse güç bela kapıyı açtık. Aracı çalıştıracağım, çalışmıyor. Çevremdeki birkaç kişiyi çağırdım, aracı arkadan kaktırdılar ve araç çalışmaya başladı. Çocuklarım, okul çantalarıyla birlikte gelip araca bindiler. Tam hareket edeceğim, komando bereli bir asker yanıma geldi. Adı (H.G) imiş. Bizim memleketliymiş. O’nu böyle tanıdım. Bundan sonra tüm bayramlarda diğer hemşehrilerle birlikte bayram kutlamasına evimize geldiler. Onları ilk karşılayan, kayınvalidem oldu. Salonda otururken kayınvalidem de karşılarına oturur, başlardı sorguya. Sırayla “Ah yavrum, sen kimlerdensin?” diye... E gurbette ya, memleket havası alacak. Daha sonra sofralar kurulur, birlikte kahvaltı yapılırdı. Zaman içinde (H.G)’de tüm bu arkadaşlar da terhis olup memlekete gittiler.

            Aradan yıllar geçince, biz de emekliye ayrılıp, ailecek memleketimize döndük. Bizler için ikinci yaşam başlamıştı. Çarşıya çıktığımızda eski dostları birer birer görür olduk. Bir gün eski belediye pasajı altında bizim komando (H.G) ile karşılaştık. Hal hatır ettikten sonra, halin keyfin nasıl? Diye sordum. Evlenmiş, bir çocuğu olmuş. Kahvehanede çalışıyormuş. Diğer asker arkadaşları sordum. Dediğine göre hepsi geçim derdine düşmüş. Öyle ya, yaşam herkes için zorlaştı. Vedalaşıp, ayrıldık. Sık sık görüşemiyorduk.

Son görüşmemizde, kalbinden rahatsız olduğunu, böbreklerinden de ameliyat olacağını söyledi. Üzüldüm. Doğru-dürüst bir sosyal güvencesi yok. Üstelik servet sahibi değil, iki çocuğu var ve evinin geçimi var. Anayasamızda, “demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti” olduğu yazılı. (Anayasa-Md:2) Cumhuriyetimiz; “Kimsesizlerin kimsesi ve eşit yurttaşlık” esasına göre kurulmuş. Kimse yatağa aç girmeyecek, herkesin işi olacak, herkesin karnı doyacak. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana yüz yılı geride bırakıyoruz. Yoksulluğu ve yoksunluğu yenmeli ki, yurttaşlarımız insanca yaşayabilsin...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3