Yüksel BÜTÜN
Köşe Yazarı
Yüksel BÜTÜN
 

KARA TREN...

KARA TREN...             Demiryolları ile ulaşım, kara ve deniz yollarından sonra gelişme göstermiştir. İlk demiryolu ağı İngiltere’de 1830’lu yıllarda Manchester ile Liverpool arasında gerçekleşmiş. Demiryolu ile maden kömürü, demir pamuk taşıması yapılmış. Yine aynı zamanda yolcu taşınmıştır. Demiryollarındaki gelişme 1913 yılına dek çok hızlı olmuştur. Bu tarihten sonra demiryollarında ilerleme yavaşlamış. 1950’li yıllara gelindiğinde gerilemeye başlamıştır. Aslında demiryollarındaki gerilemenin en önemli nedeni diğer ulaşım yollarındaki hızlı gelişme ve demiryolunun bunlarla rekabet edememesidir. 1950’lerden sonra otomotiv sanayisindeki gelişmeler, demiryollarındaki gerilemelere önemli etken olmuştur. Tabi başka bir önemli neden de siyasal tercihlerdir. Örneğimiz, geçmişte bir devlet büyüğümüz; “Demiryolları komünistliktir.” diyebilmiştir. Oysa dünyamızda en gelişmiş demiryolu ağı 250 bin Km ile kapitalist dünyanın lideri ABD’dedir. İki süper güçten Rusya’nın demiryolu ağı ise toplam 85.500 Km’dir.             Ülkemize gelince; Cumhuriyet ilanına kadar Osmanlı’da yapılan demiryolu ağı 4.000 Km idi. İlk demiryolu bir İngiliz şirket tarafından 1860 yılında İzmir-Aydın hattı, 1865’te İzmir-Kasaba(Turgutlu), 1869 -1877 arasında da Şark Demiryolları Şirketi tarafından Rumeli hattı döşendi. 4.000 Km’ye ulaşan demiryollarının, ne yazık ki tamamı yabancılarındır. Ancak Cumhuriyetin ilanı ile birlikte başlatılan demiryolları seferberliği ile hem yabancı hatların tamamı millileştirildi, hem de ülkemizin doğu ve güneydoğusuna hatlar döşendi. “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.” marşı böyle çıktı ortaya. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, demiryolları gelişimine büyük önem vermiştir. Bu durumu söylem ve eylemleri ile desteklemiştir. Örneğin;  “Demiryolları uygarlıktır, demiryolları toptan, tüfekten de önemlidir.” demiştir.  Mali-ekonomik bağımsızlık açısından da demiryolu ulaşımının önemine değinmiştir. Karayolları ulaşımının tüm girdilerinin dış alıma bağlı olduğunu unutmayalım. Ülkemizde demiryolu ulaşımı ile taşımacılık yüzde beşi geçmezken, karayolu ile taşımacılık yüzde doksanların üzerindedir. Karayollarındaki binlerce trafik kazasını, yitirdiğimiz onca yurttaşımızı ve de yaralanıp, sakat kalan binlerce insanımızı da unutmamak gerekir. Demiryollarına, en az karayolları kadar önem vermeliyiz. Yurdumuzun demiryolu ağına gelince, ülkemizin Turizm başkenti Antalya ile Doğu Karadeniz’in en büyük limanı Trabzon’a hala daha demiryolu ulaşımının sağlanmamasını bir eksiklik olarak görüyoruz. Bölge olarak değerlendirdiğimiz de, kuzeyde Karaman, hemen doğumuzda Mersin’de demiryolu var. Mersin’e demiryolu 1886’da gelmiş. Yaklaşık 140 yıl önce gelen demiryolunun Silifke-Taşucu’na bugüne dek ulaşmamasını anlamak olası değil. Kaçırdığımız bir fırsatta Mersin-Antalya gidiş-geliş çift yol yapılırken, hemen yanına demiryolu da döşenebilirdi. Mersin-Antalya arasındaki taşımacılık gece-gündüz tırla yapılıyor. Aynı hatta çalışacak demiryolunun sağlayacağı ekonomik getiriyi, varın siz düşünün. Turizm açısından değerlendirildiğinde, bu hattaki yolculuk müthiş keyifli olurdu. Demiryolu ağımızı geliştirmek zorundayız. Kaynak:  Dünden-Bugüne Yaşadığımız Kente Dair Yüksel Bütün-2005 - Sayfa: 41-42
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2021 - Pazartesi

KARA TREN...

KARA TREN...

            Demiryolları ile ulaşım, kara ve deniz yollarından sonra gelişme göstermiştir. İlk demiryolu ağı İngiltere’de 1830’lu yıllarda Manchester ile Liverpool arasında gerçekleşmiş. Demiryolu ile maden kömürü, demir pamuk taşıması yapılmış. Yine aynı zamanda yolcu taşınmıştır. Demiryollarındaki gelişme 1913 yılına dek çok hızlı olmuştur. Bu tarihten sonra demiryollarında ilerleme yavaşlamış. 1950’li yıllara gelindiğinde gerilemeye başlamıştır. Aslında demiryollarındaki gerilemenin en önemli nedeni diğer ulaşım yollarındaki hızlı gelişme ve demiryolunun bunlarla rekabet edememesidir. 1950’lerden sonra otomotiv sanayisindeki gelişmeler, demiryollarındaki gerilemelere önemli etken olmuştur. Tabi başka bir önemli neden de siyasal tercihlerdir. Örneğimiz, geçmişte bir devlet büyüğümüz; “Demiryolları komünistliktir.” diyebilmiştir. Oysa dünyamızda en gelişmiş demiryolu ağı 250 bin Km ile kapitalist dünyanın lideri ABD’dedir. İki süper güçten Rusya’nın demiryolu ağı ise toplam 85.500 Km’dir.

            Ülkemize gelince; Cumhuriyet ilanına kadar Osmanlı’da yapılan demiryolu ağı 4.000 Km idi. İlk demiryolu bir İngiliz şirket tarafından 1860 yılında İzmir-Aydın hattı, 1865’te İzmir-Kasaba(Turgutlu), 1869 -1877 arasında da Şark Demiryolları Şirketi tarafından Rumeli hattı döşendi. 4.000 Km’ye ulaşan demiryollarının, ne yazık ki tamamı yabancılarındır. Ancak Cumhuriyetin ilanı ile birlikte başlatılan demiryolları seferberliği ile hem yabancı hatların tamamı millileştirildi, hem de ülkemizin doğu ve güneydoğusuna hatlar döşendi. “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.” marşı böyle çıktı ortaya. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, demiryolları gelişimine büyük önem vermiştir. Bu durumu söylem ve eylemleri ile desteklemiştir. Örneğin;  “Demiryolları uygarlıktır, demiryolları toptan, tüfekten de önemlidir.” demiştir.  Mali-ekonomik bağımsızlık açısından da demiryolu ulaşımının önemine değinmiştir. Karayolları ulaşımının tüm girdilerinin dış alıma bağlı olduğunu unutmayalım. Ülkemizde demiryolu ulaşımı ile taşımacılık yüzde beşi geçmezken, karayolu ile taşımacılık yüzde doksanların üzerindedir.

Karayollarındaki binlerce trafik kazasını, yitirdiğimiz onca yurttaşımızı ve de yaralanıp, sakat kalan binlerce insanımızı da unutmamak gerekir. Demiryollarına, en az karayolları kadar önem vermeliyiz. Yurdumuzun demiryolu ağına gelince, ülkemizin Turizm başkenti Antalya ile Doğu Karadeniz’in en büyük limanı Trabzon’a hala daha demiryolu ulaşımının sağlanmamasını bir eksiklik olarak görüyoruz. Bölge olarak değerlendirdiğimiz de, kuzeyde Karaman, hemen doğumuzda Mersin’de demiryolu var. Mersin’e demiryolu 1886’da gelmiş. Yaklaşık 140 yıl önce gelen demiryolunun Silifke-Taşucu’na bugüne dek ulaşmamasını anlamak olası değil. Kaçırdığımız bir fırsatta Mersin-Antalya gidiş-geliş çift yol yapılırken, hemen yanına demiryolu da döşenebilirdi. Mersin-Antalya arasındaki taşımacılık gece-gündüz tırla yapılıyor. Aynı hatta çalışacak demiryolunun sağlayacağı ekonomik getiriyi, varın siz düşünün. Turizm açısından değerlendirildiğinde, bu hattaki yolculuk müthiş keyifli olurdu. Demiryolu ağımızı geliştirmek zorundayız.

Kaynak:  Dünden-Bugüne Yaşadığımız Kente Dair Yüksel Bütün-2005 - Sayfa: 41-42

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3