Yüksel BÜTÜN
Köşe Yazarı
Yüksel BÜTÜN
 

DURALİ…

DURALİ…                     Her yıl okul açılışlarında vakıftan kırtasiye dağıtıyoruz. Geçimini zorla sağlayan insanlarımızın okuyan çocuklarının okul gereksinimlerini sağlamak bütçelerini sarsıyor. Büyük boy harita metot defterleri sayfasına göre 40-50 TL olmuş. Tek bir defterle iş bitse, kolay… Yaklaşık 30 yıla varan bir süredir, okul yardımlarını sürdürüyoruz. Kırsaldan, ova ve dağ mahallelerinden telefonlar geliyor. Soruyorlar, bizlere de yardım eder misiniz? Diye. Şüphesiz, evet diyorum. Durali’de bunlardan biri…  Yukarı (Onlar “okarı” diyor) dağ köylerinden. Üç çocuğu varmış. Biri kız, ikisi erkek. Kareli ve düz çizgili defterlerini, kalem (kırmızı kalem dâhil) silgi, kalem açacağı… Kardeş payı yaparak hepsini bir torbaya koydum. Yıllardır kullanılabilir giysi toplayıp, onları yoksul ve mağdur yurttaşlara dağıtmayı sürdürüyoruz. Durali’ye sordum. Durali senin giysiye gereksinimin var mı? Bir bakalım, dedi. Çuvalların yanına gidip gösterdim. Durali’ye sadece kendine değil, eşine, çocuklarına ve komşularına da alabilirsin. Bayağı bir şeyler seçti, beğendi. Ayırdıklarını bir torbaya koydu. Tam gidecek, dur bakalım dedim. İki laf edelim.                     Durali’ye sordum. Köyde ne yapıyorsun? Ailenin geçimini nasıl sağlıyorsun? Diye. Şöyle bir düşündü ve anlatmaya başladı. Babasını vakitsiz kaybetmiş. Annesi, hemen yakınlarındaki bir evde tek başına yaşıyormuş. Onun geçimi ile de ilgileniyormuş. Durali’nin bir de evli ve dört çocuklu kız kardeşi varmış. Hakkını yemeyelim diyor. O da zaman zaman annesini yemekliyormuş. Durali, toprak damlı bir evde oturuyormuş. Evi, rahmetli babası yaptırmış. Evin büyükçe bir bahçesi varmış. Her baharda eşi bahçenin bir köşesine avar yapıyormuş. Avara, patlıcan, biber, maydanoz, marul ve domates fidesi ekiyormuş. Ürettikleri evin geçimini sağlıyormuş. Evi toprak damlı olduğu için yağmur, kar yağmadan bir araba çorak getirtip, dama seriyor, lo taşı ile de üzerinden geçiyormuş. Durali ile çocuklarını konuştuk. Çocukları deyince gözleri ışıldıyor. Kız dahil hepsini okutacağım, diyor. Evin tek gelir kaynağı, 5-6 keçisi varmış. Eşinin sağdığı keçilerden elde edilen sütten peynir ve tereyağı üretip, onları pazarlarda satıyormuş.                     Geçim dar gelirli için zor, Durali içinde öyle… Kırtasiye yardımı için gelecek yıl da beklerim dedim. Durali’yi, “çocuklarına başarılar dileği” ile uğurladım.     
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2022 - Perşembe

DURALİ…

DURALİ…

                    Her yıl okul açılışlarında vakıftan kırtasiye dağıtıyoruz. Geçimini zorla sağlayan insanlarımızın okuyan çocuklarının okul gereksinimlerini sağlamak bütçelerini sarsıyor. Büyük boy harita metot defterleri sayfasına göre 40-50 TL olmuş. Tek bir defterle iş bitse, kolay… Yaklaşık 30 yıla varan bir süredir, okul yardımlarını sürdürüyoruz. Kırsaldan, ova ve dağ mahallelerinden telefonlar geliyor. Soruyorlar, bizlere de yardım eder misiniz? Diye. Şüphesiz, evet diyorum.

Durali’de bunlardan biri…  Yukarı (Onlar “okarı” diyor) dağ köylerinden. Üç çocuğu varmış. Biri kız, ikisi erkek. Kareli ve düz çizgili defterlerini, kalem (kırmızı kalem dâhil) silgi, kalem açacağı… Kardeş payı yaparak hepsini bir torbaya koydum. Yıllardır kullanılabilir giysi toplayıp, onları yoksul ve mağdur yurttaşlara dağıtmayı sürdürüyoruz. Durali’ye sordum. Durali senin giysiye gereksinimin var mı? Bir bakalım, dedi. Çuvalların yanına gidip gösterdim. Durali’ye sadece kendine değil, eşine, çocuklarına ve komşularına da alabilirsin. Bayağı bir şeyler seçti, beğendi. Ayırdıklarını bir torbaya koydu. Tam gidecek, dur bakalım dedim. İki laf edelim.

                    Durali’ye sordum. Köyde ne yapıyorsun? Ailenin geçimini nasıl sağlıyorsun? Diye. Şöyle bir düşündü ve anlatmaya başladı. Babasını vakitsiz kaybetmiş. Annesi, hemen yakınlarındaki bir evde tek başına yaşıyormuş. Onun geçimi ile de ilgileniyormuş. Durali’nin bir de evli ve dört çocuklu kız kardeşi varmış. Hakkını yemeyelim diyor. O da zaman zaman annesini yemekliyormuş. Durali, toprak damlı bir evde oturuyormuş. Evi, rahmetli babası yaptırmış. Evin büyükçe bir bahçesi varmış. Her baharda eşi bahçenin bir köşesine avar yapıyormuş. Avara, patlıcan, biber, maydanoz, marul ve domates fidesi ekiyormuş. Ürettikleri evin geçimini sağlıyormuş. Evi toprak damlı olduğu için yağmur, kar yağmadan bir araba çorak getirtip, dama seriyor, lo taşı ile de üzerinden geçiyormuş. Durali ile çocuklarını konuştuk. Çocukları deyince gözleri ışıldıyor. Kız dahil hepsini okutacağım, diyor. Evin tek gelir kaynağı, 5-6 keçisi varmış. Eşinin sağdığı keçilerden elde edilen sütten peynir ve tereyağı üretip, onları pazarlarda satıyormuş.

                    Geçim dar gelirli için zor, Durali içinde öyle… Kırtasiye yardımı için gelecek yıl da beklerim dedim. Durali’yi, “çocuklarına başarılar dileği” ile uğurladım.

 

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3