Tuğrul TOL
Köşe Yazarı
Tuğrul TOL
 

HAK ETMEDİĞİNİZ BİR GÖREVDE KALMA HATASI

HAK ETMEDİĞİNİZ BİR GÖREVDE KALMA HATASI                Bu hatayı birçok insan yapar. Nedeni ya zayıf olan bir kişinin kendini kendisine ispat etme psikolojisidir. Ya da kişinin o görevle ilgili gizli bir art niyeti vardır. Ben size aşağıda bu konuda bir örnek vereceğim. Örneğimi okuyup bu kişinin bunu niye yaptığına siz karar verin: Örneğin, Devletin Maliye Bakanlığı’nda çalıştınız ve Sosyal Sigortalar Genel müdürlüğü yaptınız. SSK Genel müdürü iken ilaç ile ilgili yaptığınız doğru işlere bir eczacı olarak bizzat ben şahidim. Ancak emekli olduktan sonra sade bir emekli olarak yaşayıp dururken ABD adına çeşitli ülkelerde parayla renkli ayaklanmalar yaptıran George Soros’un Türkiye’deki kolu olan TESEV Vakfı’nın 159 cu sırasındaki kurucusu niçin oldunuz?  2005’lerde Ak Parti Sosyal Güvenlik Kanunu’nu tümüyle değiştirirken Deniz Baykal sizi eski SSK Genel müdürü olmanızdan dolayı CHP’ye üye ve milletvekili yapmıştı.  Mecliste SGK kanunları çıkarken sizin de elbette olumlu katkılarınız olmuştu. Hatta partiniz kazara iktidara gelecek olursa; en fazla ancak bir ekonomi bakanı olabilirdiniz.  Ama 2010 yılında birden bire nasıl CHP Genel Başkanı olabildiniz?  Değerli okurlar, işte benim bu konuda büyük şüphelerim var.  Çünkü gazeteci/yazar Soner Yalçın’ın OdaTV deki 22.08.2010 tarihli internetteki yazısını ( https://odatv.com/onlar-dersimin-adini-bile-bilmezken-kilicdaroglu-bakin-ne-yapti-2208101200.html) okursanız siz de benim gibi şüphe duyup şu soruları eminim ki soracaksınız: Sn.Kılıçdaroğlu 1986 da Maliye Bahanlığı’nda bir Devlet memuru iken, geçmişte 1937-38’lerde Tunceli’de yaşanan Dersim Olayları için, Milli Kütüphane ve Genel Kurmay arşivlerini niye eşeleyip araştırdınız? Hatta elinize teyp cihazınızı da alıp, 1937-38’lerde yaşanmış Dersim Olayları esnasında Başbakanlığa vekalet etmiş olan eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a ve İhsan Sabri Çağlayangil’e gidip, onları niye konuşturmak istediniz? O günlerde Celal Bayar ölünce onu konuşturamadınız ama Sn. İhsan Sabri Çağlayangil’i konuşturup ondan 2 ses bandı kayıtlarını niye aldınız? Yoksa Atatürk döneminde bir açık mı yakalamaya çalıştınız?  Örneğin şu sıralarda Almanya TV’lerinde yayınlanan; “Elimizde Türkler’in  1937-38’lerde Tunceli’de (Dersim’de) Kürtlere zehirli gaz kullandığına dair teyp bant kayıtları var” haberlerindeki teyp bantları, yoksa sizin bu 1986’da kaydettiğiniz o teyp bantları mıdır?  Sayın okurlar bunların yanında emekli büyükelçi ve CHP’li Sn. Onur Öymen’den bizzat dinlediğim ve Onur Öymen’in bir süre önce de Halk TV’de Ayşe Nur Aslan’a anlattığı ve de daha Baykal’ın kaset skandalı ortaya çıkmazdan çok önce basına sızan ABD’nin meşhur  Wikileaks Belegeleri’ndeki “Baykal’ın devrilip yerine Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkan olacağına” dair resmi yazışmalarına ne demeliyiz? Yine daha Baykal genel başkan, Onur Öymen de Mecliste CHP grup yöneticisiyken CIA’nın İşveç’deki “Silk Road-ipekyol” isimli toplantısına katılıp Türkiye’ye gelip Onur Öymen’i Meclisteki odasında ziyaret eden iki Amerikalı’nın da Onur Öymen’e İsveç’deki bir konuşmacının yine Baykal’ın devrilip yerine Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olup olamayacağını sormasına ne demeliyiz? Yine Onur Öymen’den aktarıyorum: Öymen o günlerden birinde Avrupa’da görüşmeler yaparken, ismi bilinmeyen bir kişinin Onur Öymen’e telefon açıp önce “Hacettepe Hastanesinden arıyorum Baykal kaza geçirmiş. Yoğun bakımda bilginiz olsun” demesini ve bir süre sonra ikinci telefonda da “Baykal’ı kaybettik “ demesi ve bu esrarengiz telefonlardan kısa bir sonra da Baykal’ın o malum skandal kasetinin internette yayınlanmasına ve mecazi olarak Sn.Baykal’ın o kasetle ölmesine ne dersiniz? Sn Kılıçdaroğlu’na soruyorum: Dokuz seçim kaybettiniz. Bana son seçimlerde 11 Büyükşehir Belediyesini kazandığınızı söyleseniz ben de size o başkanlıkları siz değil “Dostlarınız” kazandı desem ve aslında Ak Parti 07 Haziran 2015 den beri tek başına seçim kazanamadığı halde de siz hiç seçim kazanamadınız ki desem! Devamla siz Cumhurbaşkanı adayı olmaya bile cesaret edemediniz. Önce ABD’nin İslam Kalkınma Örgütü başkanı yaptığı Ekmeleddin’i, daha sonra ABD’nin Ankara Büyük elcisi Richardone ile gizlice görüşüp cumhurbaşkanı adayı nasıl yaptınız? Sonraki seferde de az daha Abdullah Gül’ ü aday göstermeyecek miydiniz diye sorsam; O koskoca CHP adını nasıl değiştirip y-chp yaptınız? Bu büyük hatalarınıza rağmen ve bu konularda hiç aklanmadan o koltukta nasıl oturabilmektesiniz? Diye sorsam ne cevap verirsiniz? Lakin hiç inkar etmeyelim tek bir yeteneğiniz var. O da parti içi demokrasiyi yok edip siyasi çıkar ilişkileriyle Kurultay delegelerini sinsice ele geçirip genel başkan koltuğuna yapışmanızdır. *** Değerli okurlar ben de kendimce Kooperatifler, Dernekler. Anonim ve Limitet şirketler kurdum ve yönettim. Ama bu işlerde hiçbir göreve kendim talip olmadım. Arkadaşlarım beni o görevlere seçmişlerdi. Vakti gelince de ayrılmasını bildim. Şimdi ise bu gazetede naçizane yazılar yazmaktayım. Yaşadıklarımı ise ayrıca kitaplaştıracağım. NOT: Gelecek yazım Sn. Erdoğan hakkında olup başlığım da: “GÖREVİ ZAMANINDA BIRAKMAMA HATASI” olacaktır.
Ekleme Tarihi: 01 Ekim 2020 - Perşembe

HAK ETMEDİĞİNİZ BİR GÖREVDE KALMA HATASI

HAK ETMEDİĞİNİZ BİR GÖREVDE KALMA HATASI               

Bu hatayı birçok insan yapar. Nedeni ya zayıf olan bir kişinin kendini kendisine ispat etme psikolojisidir. Ya da kişinin o görevle ilgili gizli bir art niyeti vardır.

Ben size aşağıda bu konuda bir örnek vereceğim. Örneğimi okuyup bu kişinin bunu niye yaptığına siz karar verin:

Örneğin, Devletin Maliye Bakanlığı’nda çalıştınız ve Sosyal Sigortalar Genel müdürlüğü yaptınız. SSK Genel müdürü iken ilaç ile ilgili yaptığınız doğru işlere bir eczacı olarak bizzat ben şahidim.

Ancak emekli olduktan sonra sade bir emekli olarak yaşayıp dururken ABD adına çeşitli ülkelerde parayla renkli ayaklanmalar yaptıran George Soros’un Türkiye’deki kolu olan TESEV Vakfı’nın 159 cu sırasındaki kurucusu niçin oldunuz? 

2005’lerde Ak Parti Sosyal Güvenlik Kanunu’nu tümüyle değiştirirken Deniz Baykal sizi eski SSK Genel müdürü olmanızdan dolayı CHP’ye üye ve milletvekili yapmıştı.  Mecliste SGK kanunları çıkarken sizin de elbette olumlu katkılarınız olmuştu.

Hatta partiniz kazara iktidara gelecek olursa; en fazla ancak bir ekonomi bakanı olabilirdiniz. 

Ama 2010 yılında birden bire nasıl CHP Genel Başkanı olabildiniz? 

Değerli okurlar, işte benim bu konuda büyük şüphelerim var.  Çünkü gazeteci/yazar Soner Yalçın’ın OdaTV deki 22.08.2010 tarihli internetteki yazısını ( https://odatv.com/onlar-dersimin-adini-bile-bilmezken-kilicdaroglu-bakin-ne-yapti-2208101200.html) okursanız siz de benim gibi şüphe duyup şu soruları eminim ki soracaksınız:

Sn.Kılıçdaroğlu 1986 da Maliye Bahanlığı’nda bir Devlet memuru iken, geçmişte 1937-38’lerde Tunceli’de yaşanan Dersim Olayları için, Milli Kütüphane ve Genel Kurmay arşivlerini niye eşeleyip araştırdınız?

Hatta elinize teyp cihazınızı da alıp, 1937-38’lerde yaşanmış Dersim Olayları esnasında Başbakanlığa vekalet etmiş olan eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a ve İhsan Sabri Çağlayangil’e gidip, onları niye konuşturmak istediniz? O günlerde Celal Bayar ölünce onu konuşturamadınız ama Sn. İhsan Sabri Çağlayangil’i konuşturup ondan 2 ses bandı kayıtlarını niye aldınız?

Yoksa Atatürk döneminde bir açık mı yakalamaya çalıştınız? 

Örneğin şu sıralarda Almanya TV’lerinde yayınlanan; “Elimizde Türkler’in  1937-38’lerde Tunceli’de (Dersim’de) Kürtlere zehirli gaz kullandığına dair teyp bant kayıtları var” haberlerindeki teyp bantları, yoksa sizin bu 1986’da kaydettiğiniz o teyp bantları mıdır? 

Sayın okurlar bunların yanında emekli büyükelçi ve CHP’li Sn. Onur Öymen’den bizzat dinlediğim ve Onur Öymen’in bir süre önce de Halk TV’de Ayşe Nur Aslan’a anlattığı ve de daha Baykal’ın kaset skandalı ortaya çıkmazdan çok önce basına sızan ABD’nin meşhur  Wikileaks Belegeleri’ndeki “Baykal’ın devrilip yerine Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkan olacağına” dair resmi yazışmalarına ne demeliyiz?

Yine daha Baykal genel başkan, Onur Öymen de Mecliste CHP grup yöneticisiyken CIA’nın İşveç’deki “Silk Road-ipekyol” isimli toplantısına katılıp Türkiye’ye gelip Onur Öymen’i Meclisteki odasında ziyaret eden iki Amerikalı’nın da Onur Öymen’e İsveç’deki bir konuşmacının yine Baykal’ın devrilip yerine Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olup olamayacağını sormasına ne demeliyiz?

Yine Onur Öymen’den aktarıyorum: Öymen o günlerden birinde Avrupa’da görüşmeler yaparken, ismi bilinmeyen bir kişinin Onur Öymen’e telefon açıp önce “Hacettepe Hastanesinden arıyorum Baykal kaza geçirmiş. Yoğun bakımda bilginiz olsun” demesini ve bir süre sonra ikinci telefonda da “Baykal’ı kaybettik “ demesi ve bu esrarengiz telefonlardan kısa bir sonra da Baykal’ın o malum skandal kasetinin internette yayınlanmasına ve mecazi olarak Sn.Baykal’ın o kasetle ölmesine ne dersiniz?

Sn Kılıçdaroğlu’na soruyorum: Dokuz seçim kaybettiniz. Bana son seçimlerde 11 Büyükşehir Belediyesini kazandığınızı söyleseniz ben de size o başkanlıkları siz değil “Dostlarınız” kazandı desem ve aslında Ak Parti 07 Haziran 2015 den beri tek başına seçim kazanamadığı halde de siz hiç seçim kazanamadınız ki desem!

Devamla siz Cumhurbaşkanı adayı olmaya bile cesaret edemediniz. Önce ABD’nin İslam Kalkınma Örgütü başkanı yaptığı Ekmeleddin’i, daha sonra ABD’nin Ankara Büyük elcisi Richardone ile gizlice görüşüp cumhurbaşkanı adayı nasıl yaptınız? Sonraki seferde de az daha Abdullah Gül’ ü aday göstermeyecek miydiniz diye sorsam;

O koskoca CHP adını nasıl değiştirip y-chp yaptınız? Bu büyük hatalarınıza rağmen ve bu konularda hiç aklanmadan o koltukta nasıl oturabilmektesiniz? Diye sorsam ne cevap verirsiniz?

Lakin hiç inkar etmeyelim tek bir yeteneğiniz var. O da parti içi demokrasiyi yok edip siyasi çıkar ilişkileriyle Kurultay delegelerini sinsice ele geçirip genel başkan koltuğuna yapışmanızdır.

***

Değerli okurlar ben de kendimce Kooperatifler, Dernekler. Anonim ve Limitet şirketler kurdum ve yönettim. Ama bu işlerde hiçbir göreve kendim talip olmadım. Arkadaşlarım beni o görevlere seçmişlerdi. Vakti gelince de ayrılmasını bildim. Şimdi ise bu gazetede naçizane yazılar yazmaktayım. Yaşadıklarımı ise ayrıca kitaplaştıracağım.

NOT: Gelecek yazım Sn. Erdoğan hakkında olup başlığım da: “GÖREVİ ZAMANINDA BIRAKMAMA HATASI” olacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3