CHP’nin ATATÜRKÇÜ TABANI, İMRALI OYUNUNU BOZDU
CHP yönetimi, Tabandan gelen büyük tepkiye bakarak Komisyon’un İmralı’ya gidiş toplantısına katılmadı. CHP’nin Atatürkçü Tabanını bu nedenle alkışlıyorum. Çünkü CHP Tabanı ilk defa susmamıştır.
Öyle ya 2014 yılında Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu partinin hiçbir organına danışmadan; Amerika’nın Ankara Büyük Elçisi Francis Richardone ile gizlice görüşmüş. ABD’nin İslam Alemini tek merkezden yönetebilmek için İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı yaptığı Ekmelettin İhsanoğlu’nu, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı yapmıştı. CHP’nin Atatürkçü Tabanı o zaman “Tıpış Tıpış” oy vermişti. (Not ben vermemiştim)
Dersimli Kılıçdaroğlu 2017’deki Başkanlık Sistemi Referandumunda da “Mühürsüz Oyların geçerli sayılmasına” karşı çıkmamış, CHP’lileri Mühürsüz Oyları geçerli sayan Yüksek Seçim Kurulu’na yürüteceği yerde, ters istikamete Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü” yaptırarak CHP Tabanının gazını alınınca CHP Tabanı susmuştu.
Dersimli Kılıçdaroğlu 2018 deki Cumhurbaşkanlığı Seçiminde de Abdullah Gül’ü CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı yapacağında CHP Tabanı yine susmuştu. Allah’tan Meral Akşener karşı çıktı da Abdullah Gül aday yapılmamıştı…
2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesi de anketlerde; Mansur Yavaş %62 İmamoğlu % 52, Kılıçdaroğlu ise %30’lardaydı. Ama Dersimli Kılıçdaroğlu, “Kazanamayacağı halde” kendisini 6’lı Masa’nın, Cumhurbaşkanı adayı yaptırabilmek için; toplam oyları, ancak % 2 olan 4 küçük sağ partiden 38 kişiyi SİYASİ RÜŞVET olarak CHP listelerinden milletvekili yapmıştı. Kılıçdaroğlu’nun bu “Siyasi Rüşvetine” ben de bir makalemde şiddetle karşı çıkmıştım. Hatta hatırlayın Meral Akşener de o zaman “Kazanacak aday olsun” diyerek, Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını ima etmiş ve de: Son anda bize Kılıçdaroğlu’nun adaylığını dayatmayın anlamında “Biz Noter değiliz” de demişti. Ama CHP Tabanı o zaman Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkmamış susmuştu.
Nitekim Kılıçdaroğlu kazanamamıştı. Akşener haklı çıkmıştı. Ama CHP suçu Akşener’e yüklemişti. Akşener’e ağza alınmayacak küfürlü sıfatlar takılmıştı takılmakta. Ben de CHP’li arkadaşlarımın hakaretlerine maruz kalmıştım.
Dün de Dersimli Kemal tekrar sahneye çıkmıştır. CHP’nin komisyonu terk etmesine itiraz etmiş. Ayrıca CHP’nin yolsuzluk yaptığını söylemiş ve aklanmasını istemiştir.
Yani aradan geçen zaman kimin haklı olduğunu Dersimli Kemal’in kim olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Atatürkçü CHP Tabanı ilk defa yanlışlara karşı çıkmıştır. CHP yönetimi, tabandan gelen bu büyük tepkiye bakarak Komisyon’un İmralı’ya gidiş toplantısına katılmamıştır. CHP’nin Atatürkçü Tabanını bu nedenle alkışlıyorum.
Ancak MHP, AKP’nin DEM Parti ile kurdukları KOMİSON, giderek Anayasa ve yasalarda önemli ve tehlikeli değişiklikleri gündeme getirecektir.
Görünen odur ki CHP içinde bu Anayasa Değişiklikleri konusunda bir fikir birliği yoktur. Bocalamaktadır.
Üstelik önümüzdeki Kurultayda CHP’nin Yeni Program Değişiklikleri tartışılacaktır. Bu yeni programdaki bazı değişiklik başlıkları da, CHP’nin İmralı’ya gitmemek için haklı çekilme gerekçeleriyle çelişen başlıklardır. Yani Kurultay çetin geçecek gibidir. CHP ki 25.11.2025
