Necdet CANARAN
Köşe Yazarı
Necdet CANARAN
 

Şarkı Nihaventti…

Çorap Söküğü Şarkı Nihaventti…   Mersin’den çıktım yola. Daha Mezitli’yi çıkar çıkmaz her yer kırmızı. Erdemli’den Silifke’ye kadar yer gök kırmızı. Ağaçlar, elektrik direkleri, sağlı sollu dükkânlar, vitrinler, duvarlar her yer kırmızı, her yer Mustafa Kara, her yer Sadık Altunok, her yer MHP. Yol boyunca aralarda turkuaz vardı, turkuazdı Vahap Seçer.   *   İnsan hâliyle merak ediyor… Erdemli’de, Silifke’de mesela CHP’nin adayı var mı? Tartışılan Mezitli’de de, CHP’yi yine Vahap Seçer sürüklüyor mesela. Bakın söylemedi demeyin, kazandıracaksa Vahap Seçer kazandıracak bu ilçelerde adıyla, varlığıyla. Gerisi hikâye. “Ülen” dedim kendime, “Canaran, seni de aday gösterseydi Ali’yle Veli, bedavadan seçilirdin Vahap Seçer sayesinde.”   *   Makamının yolunu bilmem. Merhabam yoktur. İlandı, aboneydi, şuydu buydu, “tamamen duygusal” hiçbir alışverişim yoktur. Tanış değiliz. Sokakta görse beni tanımaz. Kapısı benim gibi şehirleri, sokakları dolduran, “seri imalat” sıradan yurttaşa kapalıdır. Bırakın karşılıklı görüşmeyi, maaşı bizim vergilerimizle ödenen “ezeli ve ebedi” danışmanına dâhi ulaşılamaz. CHP’ye yakın, hatırlı bir gazetecinin girişimiyle Vahap Bey’e değil de ancak danışmanına ulaşabilmiştim WhatsApp üzerinden mesela. Soruyu yazıp, Vahap Bey’in yanıtını istemiştim. Aradan iki yıl geçti. Ne arayan var ne haber, gün uzun yollar uzak! Danışmanına dâhi aracıyla, hatırlı gazeteci yardımıyla ulaşılabilmekteyken benim gibi şehirleri, sokakları dolduran, “seri imalat” sıradan yurttaş, Vahap Başkana nasıl ulaşsın Tülay?   Gelgelelim… Bir hakkı teslim etmek meslek borcumdur. Her şeye rağmen, CHP Genel Merkezine rağmen, bütün engellemelere rağmen, ilçe belediyelerinin aday belirlenmesinde kolu kanadı kırılmasına, yalnızlaştırılmasına rağmen Vahap Seçer Mersin’de CHP’nin sürükleyici gücüymüş meğer. Ben, şahsen, bizzat, kendim; gittim, gördüm, dinledim. Vahap Seçer marka olmuş. Öyle böyle değil.   *   Yol boyunca ve molalarda çok işittim. Ali Mahir Başarır’a çok tepki var. Öyle böyle değil. CHP’nin Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Veli Ağbaba’ya da çok tepki var. Öyle böyle değil.   *   Silifke’de dağ taş Sadık Altunok posteriyle dolu! Sabah kahvaltısında benim de yazarı olduğum Silifke’nin etkin gazetelerinden Sesimiz’de dostlarla buluştum. Otuz beş yıllık dostum, meslektaşım Sadık Civelek mükellef bir sofra kurmuş. Sadık’ın ekmeğini yedik, çayını içtik; Mustafa Devrim Eyce, Tevfik Ovacık, Av. Burhan Üskül, Aytaç Kurtuba ile biraz seçim yarışını, biraz edebiyat, biraz fotoğraf konuştuk.  Daha doğrusu onlar konuştu, ben dinledim, sohbetten çıkarımları kendime sakladım. Sohbete nokta koyduk, Halk Kitabevi’ne gitmek için yola koyulduk. Yaşar Öztürk her zamanki sevecenliğiyle ve de elinde çaydanlıkla karşıladı. Hasret giderdik. Silifke’nin nabzını bir de ondan dinledim. Taşeli Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Rifat Karaduman da oradaydı, lafladık.   *   Sokakta, kahvehanede dinlemelerimden Sadık Altunok’un yarışta bir adım önde olduğu izlenimi edindim. İlçe Seçim Kurulu’nca CHP Belediye Meclis üyeliği listesinden düşürülen İYİ Partililerin acemiliklerini işittim. Taşucu’nda Sadık Başkanı takdir ettim. Haberiniz yoksa olsun: Mersin sahilinde, Atatürk Parkı içindeki işletmede bir bardak çay 25 lira. Editörümüz Abidin Yağmur anlatmıştı dün, “İyi ki ikinci çayı sipariş etmemişim abi.” demişti. Verilmiş sadakası varmış Abidin’in.   *   Biz Mersin’de, “tuzu yaş” fakirler, sahilde oturmaya giderken evden termosla çıkıyoruz. Taşucu sahilinde, dalgaların öptüğü belediye kafeteryasında bir bardak çay 5 lira (yazıyla da beş), üstelik cam bardakta. Türkiye’nin en pahalı suyunu Mersinlilerle tanıştıran Vahap Başkan duyar diye umut ediyorum: MHP’li belediyenin işlettiği kafeteryada çay 5 lira. Hadi Atatürk Parkındaki kafeterya, özel işletme. Onu anladık. Peki, Hilton Otelinden Babil’e kadar uzanan sahil bandındaki belediye işletmelerinde kartonda servis edilen çayın bardağı kaç lira? Çay aynı çay, su aynı MESKİ suyu! İkisi de kamuya ait işletme. (Kendisiyle yaptığım röportajda, Vahap Seçer’e ve sahildeki kafeteryalara övgü dizen sevgili dost Gülcan Vekil de (Gülcan Kış) işitir belki. ODTÜ’de durumlar böyle böyle!) *   Taşucu sahilinde, dalgaların öptüğü belediye kafeteryasında, beş liralık çayı içerken Silifke Belediyesi Bağımsız Adayı, son derece sempatik insan Bilal Dölek ile tanıştım. “Nasıl gidiyor?” diye sordum. “Şu anda 30 bin oya ulaştım.” dedi. “Sen kazanamazsan kim kazanır?” diye sordum güler yüzlü “Bilal Başkan”a. “Ben kazanırım.” dedi. Masadaki dostumuz Aytaç Kurtuba oyunun rengini belli edince Bilal Başkan’ın oyu “30.001” oldu. Çayları yazar dostum Rıfat Yörük ısmarladı, tadımlık Kayseri pastırmasıyla uğurladı.   *   Akşam, yine akşam, yine akşam… Bünyesinde 33 kültürü barındıran Taşucu Arslan Eyce Amphora Müzesi’nde, unutulmaz güzellikte bir etkinliğe katıldım. Taşucu’nun tanıtımımın yanı sıra kız öğrencilerin eğitim giderlerinin karşılanmasına yönelik faaliyetleriyle de takdir toplayan Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı, düzenlediği “Âşık Veysel” gecesiyle yine farkındalık yaratmıştı. Amphora Müzesinin olağanüstü akustik ortamında, halk ozanı Âşık Veysel’in şiirleri ve türküleriyle artık başka bir âlemdeydim. Sonrasında Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı, sofrası açık dostum Mustafa Devrim Eyce ile yorulmuş bir rakı aldı beni. Sevgili Fatma Eyce’nin, deli bala dair bilgi birikimini dinledim, merakımı giderdim. Mimar kızımız Ecem, hayalinden, İngiltere’den bahsetti. Mustafa’ya döndüm, kızına âşık bir baba gördüm. Bitirirken…   “Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin.” Tülay. Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakındı. Saatim yoktu, tam olarak bilemem, biraz bira sonraydı, biraz rakı önceydi. Taşucu’nda, denizkızı Marpessa’ya anlattım bu yazdıklarımı, gıyabında. Kafam güzel, şarkı nihaventti. Sisliydi kirpikleri ve gözleri yağmurlu.  
Ekleme Tarihi: 29 Şubat 2024 - Perşembe

Şarkı Nihaventti…

Çorap Söküğü

Şarkı Nihaventti…

 

Mersin’den çıktım yola.

Daha Mezitli’yi çıkar çıkmaz her yer kırmızı.

Erdemli’den Silifke’ye kadar yer gök kırmızı.

Ağaçlar, elektrik direkleri, sağlı sollu dükkânlar, vitrinler, duvarlar her yer kırmızı, her yer Mustafa Kara, her yer Sadık Altunok, her yer MHP.

Yol boyunca aralarda turkuaz vardı, turkuazdı Vahap Seçer.

 

*

 

İnsan hâliyle merak ediyor…

Erdemli’de, Silifke’de mesela CHP’nin adayı var mı?

Tartışılan Mezitli’de de, CHP’yi yine Vahap Seçer sürüklüyor mesela.

Bakın söylemedi demeyin, kazandıracaksa Vahap Seçer kazandıracak bu ilçelerde adıyla, varlığıyla. Gerisi hikâye. “Ülen” dedim kendime, “Canaran, seni de aday gösterseydi Ali’yle Veli, bedavadan seçilirdin Vahap Seçer sayesinde.”

 

*

 

Makamının yolunu bilmem.

Merhabam yoktur.

İlandı, aboneydi, şuydu buydu, “tamamen duygusal” hiçbir alışverişim yoktur.

Tanış değiliz.

Sokakta görse beni tanımaz.

Kapısı benim gibi şehirleri, sokakları dolduran, “seri imalat” sıradan yurttaşa kapalıdır.

Bırakın karşılıklı görüşmeyi, maaşı bizim vergilerimizle ödenen “ezeli ve ebedi” danışmanına dâhi ulaşılamaz.

CHP’ye yakın, hatırlı bir gazetecinin girişimiyle Vahap Bey’e değil de ancak danışmanına ulaşabilmiştim WhatsApp üzerinden mesela. Soruyu yazıp, Vahap Bey’in yanıtını istemiştim. Aradan iki yıl geçti. Ne arayan var ne haber, gün uzun yollar uzak!

Danışmanına dâhi aracıyla, hatırlı gazeteci yardımıyla ulaşılabilmekteyken benim gibi şehirleri, sokakları dolduran, “seri imalat” sıradan yurttaş, Vahap Başkana nasıl ulaşsın Tülay?

 

Gelgelelim…

Bir hakkı teslim etmek meslek borcumdur. Her şeye rağmen, CHP Genel Merkezine rağmen, bütün engellemelere rağmen, ilçe belediyelerinin aday belirlenmesinde kolu kanadı kırılmasına, yalnızlaştırılmasına rağmen Vahap Seçer Mersin’de CHP’nin sürükleyici gücüymüş meğer.

Ben, şahsen, bizzat, kendim; gittim, gördüm, dinledim. Vahap Seçer marka olmuş. Öyle böyle değil.

 

*

 

Yol boyunca ve molalarda çok işittim. Ali Mahir Başarır’a çok tepki var. Öyle böyle değil.

CHP’nin Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Veli Ağbaba’ya da çok tepki var. Öyle böyle değil.

 

*

 

Silifke’de dağ taş Sadık Altunok posteriyle dolu!

Sabah kahvaltısında benim de yazarı olduğum Silifke’nin etkin gazetelerinden Sesimiz’de dostlarla buluştum. Otuz beş yıllık dostum, meslektaşım Sadık Civelek mükellef bir sofra kurmuş. Sadık’ın ekmeğini yedik, çayını içtik; Mustafa Devrim Eyce, Tevfik Ovacık, Av. Burhan Üskül, Aytaç Kurtuba ile biraz seçim yarışını, biraz edebiyat, biraz fotoğraf konuştuk.  Daha doğrusu onlar konuştu, ben dinledim, sohbetten çıkarımları kendime sakladım.

Sohbete nokta koyduk, Halk Kitabevi’ne gitmek için yola koyulduk. Yaşar Öztürk her zamanki sevecenliğiyle ve de elinde çaydanlıkla karşıladı. Hasret giderdik. Silifke’nin nabzını bir de ondan dinledim. Taşeli Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Rifat Karaduman da oradaydı, lafladık.

 

*

 

Sokakta, kahvehanede dinlemelerimden Sadık Altunok’un yarışta bir adım önde olduğu izlenimi edindim.

İlçe Seçim Kurulu’nca CHP Belediye Meclis üyeliği listesinden düşürülen İYİ Partililerin acemiliklerini işittim.

Taşucu’nda Sadık Başkanı takdir ettim.

Haberiniz yoksa olsun: Mersin sahilinde, Atatürk Parkı içindeki işletmede bir bardak çay 25 lira. Editörümüz Abidin Yağmur anlatmıştı dün, “İyi ki ikinci çayı sipariş etmemişim abi.” demişti. Verilmiş sadakası varmış Abidin’in.

 

*

 

Biz Mersin’de, “tuzu yaş” fakirler, sahilde oturmaya giderken evden termosla çıkıyoruz. Taşucu sahilinde, dalgaların öptüğü belediye kafeteryasında bir bardak çay 5 lira (yazıyla da beş), üstelik cam bardakta.

Türkiye’nin en pahalı suyunu Mersinlilerle tanıştıran Vahap Başkan duyar diye umut ediyorum: MHP’li belediyenin işlettiği kafeteryada çay 5 lira. Hadi Atatürk Parkındaki kafeterya, özel işletme. Onu anladık. Peki, Hilton Otelinden Babil’e kadar uzanan sahil bandındaki belediye işletmelerinde kartonda servis edilen çayın bardağı kaç lira?

Çay aynı çay, su aynı MESKİ suyu!

İkisi de kamuya ait işletme.

(Kendisiyle yaptığım röportajda, Vahap Seçer’e ve sahildeki kafeteryalara övgü dizen sevgili dost Gülcan Vekil de (Gülcan Kış) işitir belki. ODTÜ’de durumlar böyle böyle!)

*

 

Taşucu sahilinde, dalgaların öptüğü belediye kafeteryasında, beş liralık çayı içerken Silifke Belediyesi Bağımsız Adayı, son derece sempatik insan Bilal Dölek ile tanıştım.

“Nasıl gidiyor?” diye sordum.

“Şu anda 30 bin oya ulaştım.” dedi.

“Sen kazanamazsan kim kazanır?” diye sordum güler yüzlü “Bilal Başkan”a.

“Ben kazanırım.” dedi.

Masadaki dostumuz Aytaç Kurtuba oyunun rengini belli edince Bilal Başkan’ın oyu “30.001” oldu.

Çayları yazar dostum Rıfat Yörük ısmarladı, tadımlık Kayseri pastırmasıyla uğurladı.

 

*

 

Akşam, yine akşam, yine akşam…

Bünyesinde 33 kültürü barındıran Taşucu Arslan Eyce Amphora Müzesi’nde, unutulmaz güzellikte bir etkinliğe katıldım.

Taşucu’nun tanıtımımın yanı sıra kız öğrencilerin eğitim giderlerinin karşılanmasına yönelik faaliyetleriyle de takdir toplayan Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı, düzenlediği “Âşık Veysel” gecesiyle yine farkındalık yaratmıştı.

Amphora Müzesinin olağanüstü akustik ortamında, halk ozanı Âşık Veysel’in şiirleri ve türküleriyle artık başka bir âlemdeydim.

Sonrasında Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı, sofrası açık dostum Mustafa Devrim Eyce ile yorulmuş bir rakı aldı beni. Sevgili Fatma Eyce’nin, deli bala dair bilgi birikimini dinledim, merakımı giderdim. Mimar kızımız Ecem, hayalinden, İngiltere’den bahsetti. Mustafa’ya döndüm, kızına âşık bir baba gördüm.

Bitirirken…

 

“Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin.” Tülay.

Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakındı.

Saatim yoktu, tam olarak bilemem, biraz bira sonraydı, biraz rakı önceydi.

Taşucu’nda, denizkızı Marpessa’ya anlattım bu yazdıklarımı, gıyabında.

Kafam güzel, şarkı nihaventti.

Sisliydi kirpikleri ve gözleri yağmurlu.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3