Çorap Söküğü
İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 9 Ocak 2012 tarihinde, twitter (X) hesabından şöyle sesleniyordu: “Tutuklama yoluyla değil de tutuksuz yargılama yolu ki her zaman söylediğim tezimdir bizim her zamanki arzumuzdur.”
*
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 6 Haziran 2012 tarihinde ATV'de katıldığı programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplarken şöyle diyordu:
“(…) mesela tutuksuz yargılanabileceği halde maalesef tutuklu yargılanan insanlar var. Bu askerdir, bu gazetecidir, bu ne bileyim bir siyasidir, kim olursa olsun... Yani bu insanların tutuksuz yargılanmaları mümkünken niçin illa da bir tutuklu yargılanma yapılıyor? Bu süreci çok daha farklı bir şekilde yumuşatarak atlatmamız lazım. Ve bunlar tabii ülkede yargıyı da zor duruma sokuyor. Yargı da aslında sıkıntıya giriyor. Yargıya güven çok ciddi manada artmışken şimdi azalmaya başladı. Bunları da görmemiz lazım.”
*
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “SESSİZ DEVRİM: Türkiye’nin Demokratik Değişim ve Dönüşüm Envanteri”nin (*) önsözünde şöyle yazmıştı:
“Bizim köklü ve kadim geleneğimiz, Şeyh Edebali’nin en güzel şekilde ifade ettiği, ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesi üzerine inşa edilmiştir. Devlet insan için vardır, insana hizmet için vardır. İnsanına değer vermeyen, insanını öteleyen, dışlayan, vatandaşları arasında ayrım yapan, kendini vatandaşına karşı koruma altına alan bir devlet, hizmet üretemez, hakları güvence altına alamaz, ülkeyi büyütemez ve refahı tesis edemez. Devlet, kendini halkının karşısında konumlandıran bir varlık değil, halkıyla var olmak zorunda olan, halkına hizmetle mükellef olan bir yapıdır.”
(*Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Yayınları: 4 - Güncelleştirilmiş 2. Baskı, Aralık 2013)
*
Kaçma şüphesi ve delil karartma ihtimali olmayan CHP’li Belediye Başkanları;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin TUTUKLU YARGILANIYOR!
Kaçma şüphesi ve delil karartma ihtimali olmayan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ev hapsinde tutuluyor.
Vaktiyle Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ne de güzel söylemiş:
“(…) mesela tutuksuz yargılanabileceği halde maalesef tutuklu yargılanan insanlar var. Bu askerdir, bu gazetecidir, bu ne bileyim bir siyasidir, kim olursa olsun... Yani bu insanların tutuksuz yargılanmaları mümkünken niçin illa da bir tutuklu yargılanma yapılıyor?
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirine sunarım!
*
Kaçma şüphesi ve delil karartma ihtimali olmayan; tutuklu yargılanan kanser hastası Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, tedavi gördüğü hastanenin 1. katından yaşlı annesi kendisini görmesin diye 11. kata çıkarılıyor.
Kaçma şüphesi ve delil karartma ihtimali olmayan; Covid-19 pandemisinde 108 gün yoğun bakımda kalan, kronik sağlık sorunları bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek Antalya Cezaevi’nde yatıyor.
Vaktiyle Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan nasıl güzel söylemiş:
- İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirine sunarım!
Bitirirken…
Dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini mıh gibi aklımda tutuyorum:
“Yani bu insanların tutuksuz yargılanmaları mümkünken niçin illa da bir tutuklu yargılanma yapılıyor? Ve bunlar tabii ülkede yargıyı da zor duruma sokuyor. Yargıya güven çok ciddi manada artmışken şimdi azalmaya başladı. Bunları da görmemiz lazım.”
Ve son bir not:
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in Silivri Cezaevi önünde süreci özetleyen sözlerini tarihe kaydediyorum:
“Biz belediye başkanları kentlerimize hizmet etmek için seçildik, çok önemli başarılar da elde ettik. Ama bugün kentlerimiz başkansız. Başkanlarımız 15 metrekarelik hücrelerde kalıyorlar. Türkiye’de artık hukukun normalleşmesi lazım. Her şeyden önemlisi. Bizimle rekabetin sandıkta olduğunu iktidarın bilmesi lazım. İktidarın gücünü kullanarak yargı üzerinden, yargı vesayeti üzerinden eğer hesaplaşma, bizi hizaya getirtme, bize parmak sallama gibi, sindirme gibi planları varsa bu herkese büyük bir haksızlık, başta ülkemize büyük bir haksızlık ve kötülük olur. Umut ediyorum Türkiye bu alanda normalleşir. Türkiye’nin çok büyük sorunları var. Türkiye’nin uzlaşmaya, birliğe, beraberliğe ihtiyacı var.”
