Orman Yangını ve Düşündürdükleri
Orman Yangını ve Düşündürdükleri
Henüz net olmamakla birlikte 300 hektar ormanın yandığı bilgisi paylaşılırken, bu alan içerisinde vatandaşlara ait bahçeler hesaba katılmış değil.
7. Sayfa
Ülkemiz genelinde ardı ardına yaşanan orman yangınları çok geniş çaplı düşünmemizi ve altında da çapanoğlu aramamıza neden oluyor, kafalarımızda oluşan onlarca soru ile birlikte…
Ege, Akdeniz, Marmara, İç Anadolu bölgelerinin ormanlık alanlarında kısa aralıklarla meydana gelen orman yangınları ile birlikte ciğerlerimiz de yanarken, yaşanan insan can kayıplarının yanı sıra ormanı evi olan binlerce canlı türü, kelebekler, sincaplar, tilkiler, kaplumbağalar, çeşitli kuşlar. Tabi ki yıllarca yerine gelmeyecek olan canlı canlı yanan ağaçlar.

Silifke’de 21 kişi dumandan zehirlendi, 19’u taburcu edilirken, 2 kişinin ise tedavileri sürüyor. İnsan canı elbette çok önemli ama insanları ciğeri olan ormanlar ve ormanları mesken edinmiş olan yüzbinlerce canlı türü. Bunlar canlı canlı yandılar, telef oldular. Elbette insana üzülüyoruz ama insan yaşamını doğrudan etkileyen orman ve ormanda yaşamını sürdüren binlerce canlı türünün insan yaşamına olan katkıları düşünüldüğünde; sırf bu nedenle bile yangınla telef olan canlılar için üzülmemek elde değil.
“Bir ağaca balta vuran el onmaz”, “Yaş kesen baş keser” diyen bir ecdadın torunları olarak, ormanları korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak adına çok büyük mücadeleler ortaya koymamız gerekiyor.

Kısa sürede yayan yerleri ağaçlandırmalı, bölgeye yangına dayanıklı ağaçların dikimi yapılmalı, ormanlarımızın sürekli olarak bakım ve ıslahı yapılmalıdır. Ateşe hassas olan kurumuş ağaçlar, ağaç dalları, çam pürleri sık sık toplatılmalıdır. Özellikle orman köylülerimize burada önemli görevler düşmektedir. Bölgelerine giren çıkan insanları dikkatle incelemeli, ormanda içki içmek dahil ateş yakılmasına müsaade edilmemesi yönünde uyarıda bulunmayı görev edinmelidirler.
Elektrik şirketleri ise sık sık elektrik direklerini ve tellerini kontrol ederek, olası tehlikelerin önüne geçmelidirler. Yapılacak olan kontrollerle birlikte ormana zarar verebilecek olası kaçaklar ortadan kaldırılırken, ormana olacak zararı da ortadan kaldırılır.
Ormanda içki içen ve içtikleri şişeleri kıran insanlara mutlaka ceza verilmelidir. Bu konuda hukuksal bir çalışma yapılması yerinde olur. Camların oluşturduğu mercek, ormanın yanmasına davetiye çıkaran büyük bir eylemdir.

Özellikle ülkemizde son çıkan yangınların ardından FETÖ ve PKK terör örgütlerinin sıkça adının geçmesi ise, ormancılar başta olmak üzere güvenlik görevlilerinin ve orman köylülerinin çevrelerine karşı daha dikkatli olmalarını gerektiriyor.
Bir de çıkar amaçlı yangın çıkarıldığı iddiaları var toplumumuzda. Yanan yerlerin Silifke’nin en güzel ormanlık alanları olduğu ve görünümü ile turizme yönelik yatırımların yapılabilecek alanlar olması nedeni ile birileri tarafından yakıldığı iddiaları da oldukça ciddi boyutta.
Tabi bu iddiaların yanıtını verecek olanlar ise güvenlik güçlerinin yapacağı tetkik ve incelemelerle açığa çıkacaktır. Burada Orman yetkililerinin ve güvenlik görevlilerin birlikte çalışmaları, yangının nasıl çıktığını belirlemek açısından son derece önemlidir.

Binlerce canlının göz göre göre yok olduğu orman yangınlarında ciğerlerimiz kadar yüreklerimiz de yanıyor. İçimiz kan ağlıyor.
Ormanlarımızı bilerek yakan veya yakanlar var ise, evleri yansın, kendileri yansın, soyları kurusun…
Son söz: Her türlü komploya karşı millet olarak dik durmalı, yangınların Lozan Antlaşmasının gündeme gelmesi ile daha da alevlenmesini de düşünmeliyiz derim…
S.C.

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.