Deniz Çayırlarının yaşamı için Aydıncık’ta panel!..

Çevre 18.05.2025 - 17:05, Güncelleme: 18.05.2025 - 17:49 4987+ kez okundu.
 

Deniz Çayırlarının yaşamı için Aydıncık’ta panel!..

Konuşmacı olarak Mersin Üniversitesinden Prof. Dr. Deniz Ayas ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Dr. Evrim Kalkan Tezcan’ın konuşmacı olarak katıldığı Deniz Çayırları ile ilgili panel Aydıncık’ta yapıldı. Aydıncık’ta yapılan panele Aydıncıklıların ilgisi yok denecek kadar azdı. Öte yandan Silifke’den panele bir otobüs çevreci katıldı.
Sesimiz Haber Merkezi Panel saygı duruşu ve İstiklal Marşının söylenmesi ile başladı. Panelin açılış konuşmasını ise Panelin yapılmasına destek veren Taşucu Eğitim ve Doğal hayatı Koruma Vakfı Başkanı Mustafa Devrim Eyce yaptı. Eyce, çevrenin korunmasının yanı sıra, çevre bilincinin gelişmesi için bu tür panellerin sürekliliğinin önemli olduğuna değinerek, “Vakıf olarak çevreye duyarlıyız. Çevre konusunda yapılan her türlü çalışmaya destek vermeyi sürdüreceğiz.   Bugün burada sahillerimiz için oldukça önemli olan bir bitkinin olmaması durumunda neler olabileceği konusu tartışmaya açılacak. Her bir canlının insan yaşamı için olmazsa olmazlarını bugün değerli hocalarımızın ağzından dinleyeceğiz. Hocalarımıza başarılar diliyorum” dedi. Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa da böyle bir panelin Aydıncık’ta yapılmasının kendileri için önemli olduğuna vurgu yaparak, katılımcılara hoş geldiniz derken, panelistlere başarı dileğinde bulundu. İlk panelist Prof. Dr. Deniz Ayas, Deniz Çayırlarının Doğu Akdeniz’de tek sığınağının Aydıncık kıyıları olduğunu belirttiği sunumunda; Deniz çayırlarının dünya genelinde yaklaşık 72 türü bulunduğunu dile getirdi. Bu türlerin 4 farklı familyaya ait olduğuna da ifade eden Ayas, Posidoniaceae - Posidonia cinsinin kapsar, özellikle Akdeniz ve Avustralya kıyılarında yaygın olduğunu belirtti. Prof. Ayas, “Posidonia oceanica (Posidonia) Akdeniz'e özgü en önemli deniz çayırı türüdür. Yoğun ve geniş çayır yatakları oluşturarak kıyı ekosistemlerini korur. Karbon tutma kapasitesi yüksektir ve deniz ekosistemlerinde kritik bir rol oynar. Yavaş büyüyen ancak uzun ömürlü bir türdür. Cymodocea nodosa (ince Yapraklı Deniz Çayırı): Akdeniz ve Atlantik Okyanusu kıyılarında bulunur. Hızlı büyüyen ve daha esnek bir türdür. Kumlu ve sığ sularda geniş alanlara yayılabilir. Diğer türlere göre daha dayanıklıdır ve daha hızlı kolonileşebilir. Zostera marina (Büyük Deniz Çayırı):  Genellikle Akdeniz'in kuzey bölgelerinde ve daha soğuk sularında görülür. Kumlu ve çamurlu tabanlarda yaşar. Deniz canlıları için önemli bir yaşam alanı sağlar. Aydıncık kıyılarında ve çevresinde yaygın olarak görülen deniz çayırları ise; Posidonia oceanica: Akdeniz'e özgü en yaygın ve ekolojik olarak en önemli deniz çayırıdır. Kıyı ekosistemlerini korur, oksijen üretir ve birçok balık türüne yaşam alanı sunar. Aydıncık kıyılarında geniş alanlarda bulunur. Habitat Sağlama açısından son derece önemlidir. Posidonia oceanica çayırları, yüzlerce omurgasız, balık, kabuklu ve diğer deniz canlıları için üreme, beslenme ve barınma alanı sağlar. Örneğin, denizatı (Hippocampus spp.), denizkestaneleri (Paracentrotus lividus), lapin balıkları (Serranidae) gibi birçok tür bu çayırlarda yaşar. Posidonia yatakları, özellikle larvalar ve genç bireyler için güvenli bir sığınak oluşturur. Posidonia, fotosentez yoluyla oksijen üreterek deniz ekosistemine büyük katkı sağlar. Deniz suyunun berraklığını artırır ve su kalitesini iyileştirir. Deniz ekosisteminin sağlıklı kalmasını sağlayan doğal bir filtrasyon mekanizmasıdır. Posidonia oceanica, dünyadaki en etkili karbon tutucu deniz bitkilerinden biridir. Bu çayırlar, karbondioksiti (CO2) tutarak iklim değişikliğiyle mücadelede kritik rol oynar. Posidonia çayırları binlerce yıl boyunca karbon depolayabilen ekosistemlerdir. Kıyı erozyonunu önlerler. Deniz tabanına sıkıca bağlı uzun kök yapıları sayesinde kıyıları korur. Dalgaların ve akıntıların kıyıyı aşındırmasını engeller. Çürüyen yapraklar, kıyılarda "Posidonia döküntüleri" oluşturarak kıyı stabilitesini artırır. Deniz çayırlarının yaşamının devam etmesi için balıkçılarımızın ve yat sahiplerinin bu alanlara çapa atmamaları birinci önceliktir. Liman yapımları ve dolgular deniz çayırlarının yaşam alanlarını yok ederler. Denize atılan her türlü atık yaşamlarını yok edecektir. Deniz çayırları zaman zaman meyve verirler ve üzüme benzeyen meyvelerinden elde edilen tohumlar ile çoğaltılabilir. Bu konuda bizlere de önemli görevler düşmektedir. Kirliliğe ve çevresel değişimlere çok hassastır; bu yüzden Posidonia çayırlarının durumu, ekosistemin sağlığını anlamak için kritik bir göstergedir. Bilimsel ve toplumsal farkındalık oluşturarak bu ekosistemi gelecek nesillere aktarmak mümkün olabilir” diyerek konuşmasını tamamladı. Dr. Evrim Kalkan Tezcan ise, Sanayi Devrimi ile birlikte dünyada ciddi bir kirliliğin başladrığına vurgu yaptı. Tazcan, “Sanayi Devrimi; 18. yüzyılda, önce İngiltere'de başlayan demir ve kömürün asıl enerji kaynağı ve hammaddeyi oluşturduğu bir makineleşme çağıdır. Kömür, buhar ve makinenin birleşiminin ortaya çıkardığı Sanayi Devrimi önemli ekonomik, siyasal ve toplumsal dönüşümlere neden olmuştur. 21. yüzyılın ilk çeyreğine gelindiğinde, Sanayi Devrimi'nin başladığı 18. yüzyıldakine göre, atmosferdeki karbondioksit oranının % 40, metan gazı oranının da %150 arttı. Okyanus sıcaklığındaki artışın ve sıcak hava dalgalarından dolayı görülen daha sık ve yoğun aşırı hava olaylarının deniz ekosistemleri üzerinde önemli etkileri olması beklenmektedir. Akdeniz’de de sıcaklık hızla artmaktadır ve bu durum Akdeniz’de ki doğal yaşamı ciddi şekilde etkilemektedir. Bir de buna biz insanların katkıları eklendiğinde doğal yaşam ciddi bir tehdit altında kalmaktadır. Deniz çayırlarından Poceanica'nın dağılımında deniz suyu sıcaklığının belirleyici faktörlerden biri olduğu ve bu türün doğu Akdeniz'deki dağılımında deniz suyu sıcaklığının ana belirleyici olduğu belirtilmiştir. 19 yy. ortalarından beri görülen hızlı ısınma sürecinin Poceanica'nın kolonilerinin küçülmesine neden olduğu da düşünülmektedir Bu konuda yapılacak olanlar elbette vardır. İnsan kaynaklı tüm baskıların birlikte ele alınması, denizel ve kıyısal ekosistemlerin direncini artırmak oldukça önemli! Bu nedenle iklim değişikliğiyle mücadele stratejileri, yalnızca sera gazı emisyonlarının azaltımı ve adaptasyon değil, aynı zamanda denizel ekosistemleri bütünsel olarak koruyacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu da: Aşırı balıkçılığın ekosistem üzerindeki baskısını azaltmayı, Antropojenik kirleticilerin (besin tuzları, plastik, ağır metaller vs.) deniz ortamına girişini sınırlandırmayı, Denizel habitatların restorasyonu ve korunmasını,  İklim değişikliği, kirlilik ve biyoçeşitlilik kaybı arasındaki etkileşimleri yönetecek çok sektörlü ve entegre politikaları gerektirir” şeklinde konuşmasını özetledi. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan panelistler, özellikle tohum ekimi, balık çiftliklerinin zararları, balıkçıların ve özel yatların çapa atmama konusunda yapmaları gerekenlerle ilgili sorulara yanıtlar aradı. Öte yandan Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa, bir dahaki panellere duyuru yapacaklarını, geniş kitlelere ulaşarak, insanların bilinçlenmelerini sağlayacaklarını dile getirerek, panelistlere bilgilendirmeleri için teşekkür etti. Panel sonunda, katılımcılarla birlikte bir de hatıra fotoğrafı çektirildi.  
Konuşmacı olarak Mersin Üniversitesinden Prof. Dr. Deniz Ayas ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Dr. Evrim Kalkan Tezcan’ın konuşmacı olarak katıldığı Deniz Çayırları ile ilgili panel Aydıncık’ta yapıldı. Aydıncık’ta yapılan panele Aydıncıklıların ilgisi yok denecek kadar azdı. Öte yandan Silifke’den panele bir otobüs çevreci katıldı.

Sesimiz Haber Merkezi

Panel saygı duruşu ve İstiklal Marşının söylenmesi ile başladı. Panelin açılış konuşmasını ise Panelin yapılmasına destek veren Taşucu Eğitim ve Doğal hayatı Koruma Vakfı Başkanı Mustafa Devrim Eyce yaptı.

Eyce, çevrenin korunmasının yanı sıra, çevre bilincinin gelişmesi için bu tür panellerin sürekliliğinin önemli olduğuna değinerek, “Vakıf olarak çevreye duyarlıyız. Çevre konusunda yapılan her türlü çalışmaya destek vermeyi sürdüreceğiz.

 

Bugün burada sahillerimiz için oldukça önemli olan bir bitkinin olmaması durumunda neler olabileceği konusu tartışmaya açılacak. Her bir canlının insan yaşamı için olmazsa olmazlarını bugün değerli hocalarımızın ağzından dinleyeceğiz. Hocalarımıza başarılar diliyorum” dedi.

Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa da böyle bir panelin Aydıncık’ta yapılmasının kendileri için önemli olduğuna vurgu yaparak, katılımcılara hoş geldiniz derken, panelistlere başarı dileğinde bulundu.

İlk panelist Prof. Dr. Deniz Ayas, Deniz Çayırlarının Doğu Akdeniz’de tek sığınağının Aydıncık kıyıları olduğunu belirttiği sunumunda; Deniz çayırlarının dünya genelinde yaklaşık 72 türü bulunduğunu dile getirdi. Bu türlerin 4 farklı familyaya ait olduğuna da ifade eden Ayas, Posidoniaceae - Posidonia cinsinin kapsar, özellikle Akdeniz ve Avustralya kıyılarında yaygın olduğunu belirtti.

Prof. Ayas, “Posidonia oceanica (Posidonia) Akdeniz'e özgü en önemli deniz çayırı türüdür. Yoğun ve geniş çayır yatakları oluşturarak kıyı ekosistemlerini korur. Karbon tutma kapasitesi yüksektir ve deniz ekosistemlerinde kritik bir rol oynar. Yavaş büyüyen ancak uzun ömürlü bir türdür.

Cymodocea nodosa (ince Yapraklı Deniz Çayırı): Akdeniz ve Atlantik Okyanusu kıyılarında bulunur. Hızlı büyüyen ve daha esnek bir türdür. Kumlu ve sığ sularda geniş alanlara yayılabilir. Diğer türlere göre daha dayanıklıdır ve daha hızlı kolonileşebilir.

Zostera marina (Büyük Deniz Çayırı):  Genellikle Akdeniz'in kuzey bölgelerinde ve daha soğuk sularında görülür. Kumlu ve çamurlu tabanlarda yaşar. Deniz canlıları için önemli bir yaşam alanı sağlar.

Aydıncık kıyılarında ve çevresinde yaygın olarak görülen deniz çayırları ise; Posidonia oceanica: Akdeniz'e özgü en yaygın ve ekolojik olarak en önemli deniz çayırıdır. Kıyı ekosistemlerini korur, oksijen üretir ve birçok balık türüne yaşam alanı sunar. Aydıncık kıyılarında geniş alanlarda bulunur.

Habitat Sağlama açısından son derece önemlidir. Posidonia oceanica çayırları, yüzlerce omurgasız, balık, kabuklu ve diğer deniz canlıları için üreme, beslenme ve barınma alanı sağlar. Örneğin, denizatı (Hippocampus spp.), denizkestaneleri (Paracentrotus lividus), lapin balıkları (Serranidae) gibi birçok tür bu çayırlarda yaşar.

Posidonia yatakları, özellikle larvalar ve genç bireyler için güvenli bir sığınak oluşturur.

Posidonia, fotosentez yoluyla oksijen üreterek deniz ekosistemine büyük katkı sağlar. Deniz suyunun berraklığını artırır ve su kalitesini iyileştirir. Deniz ekosisteminin sağlıklı kalmasını sağlayan doğal bir filtrasyon mekanizmasıdır.

Posidonia oceanica, dünyadaki en etkili karbon tutucu deniz bitkilerinden biridir. Bu çayırlar, karbondioksiti (CO2) tutarak iklim değişikliğiyle mücadelede kritik rol oynar.

Posidonia çayırları binlerce yıl boyunca karbon depolayabilen ekosistemlerdir. Kıyı erozyonunu önlerler. Deniz tabanına sıkıca bağlı uzun kök yapıları sayesinde kıyıları korur. Dalgaların ve akıntıların kıyıyı aşındırmasını engeller. Çürüyen yapraklar, kıyılarda "Posidonia döküntüleri" oluşturarak kıyı stabilitesini artırır.

Deniz çayırlarının yaşamının devam etmesi için balıkçılarımızın ve yat sahiplerinin bu alanlara çapa atmamaları birinci önceliktir. Liman yapımları ve dolgular deniz çayırlarının yaşam alanlarını yok ederler. Denize atılan her türlü atık yaşamlarını yok edecektir.

Deniz çayırları zaman zaman meyve verirler ve üzüme benzeyen meyvelerinden elde edilen tohumlar ile çoğaltılabilir. Bu konuda bizlere de önemli görevler düşmektedir.

Kirliliğe ve çevresel değişimlere çok hassastır; bu yüzden Posidonia çayırlarının durumu, ekosistemin sağlığını anlamak için kritik bir göstergedir. Bilimsel ve toplumsal farkındalık oluşturarak bu ekosistemi gelecek nesillere aktarmak mümkün olabilir” diyerek konuşmasını tamamladı.

Dr. Evrim Kalkan Tezcan ise, Sanayi Devrimi ile birlikte dünyada ciddi bir kirliliğin başladrığına vurgu yaptı. Tazcan, “Sanayi Devrimi; 18. yüzyılda, önce İngiltere'de başlayan demir ve kömürün asıl enerji kaynağı ve hammaddeyi oluşturduğu bir makineleşme çağıdır.

Kömür, buhar ve makinenin birleşiminin ortaya çıkardığı Sanayi Devrimi önemli ekonomik, siyasal ve toplumsal dönüşümlere neden olmuştur.

21. yüzyılın ilk çeyreğine gelindiğinde, Sanayi Devrimi'nin başladığı 18. yüzyıldakine göre, atmosferdeki karbondioksit oranının % 40, metan gazı oranının da %150 arttı.

Okyanus sıcaklığındaki artışın ve sıcak hava dalgalarından dolayı görülen daha sık ve yoğun aşırı hava olaylarının deniz ekosistemleri üzerinde önemli etkileri olması beklenmektedir.

Akdeniz’de de sıcaklık hızla artmaktadır ve bu durum Akdeniz’de ki doğal yaşamı ciddi şekilde etkilemektedir. Bir de buna biz insanların katkıları eklendiğinde doğal yaşam ciddi bir tehdit altında kalmaktadır.

Deniz çayırlarından Poceanica'nın dağılımında deniz suyu sıcaklığının belirleyici faktörlerden biri olduğu ve bu türün doğu Akdeniz'deki dağılımında deniz suyu sıcaklığının ana belirleyici olduğu belirtilmiştir.

19 yy. ortalarından beri görülen hızlı ısınma sürecinin Poceanica'nın kolonilerinin küçülmesine neden olduğu da düşünülmektedir

Bu konuda yapılacak olanlar elbette vardır. İnsan kaynaklı tüm baskıların birlikte ele alınması, denizel ve kıyısal ekosistemlerin direncini artırmak oldukça önemli!

Bu nedenle iklim değişikliğiyle mücadele stratejileri, yalnızca sera gazı emisyonlarının azaltımı ve adaptasyon değil, aynı zamanda denizel ekosistemleri bütünsel olarak koruyacak şekilde tasarlanmalıdır.

Bu da: Aşırı balıkçılığın ekosistem üzerindeki baskısını azaltmayı, Antropojenik kirleticilerin (besin tuzları, plastik, ağır metaller vs.) deniz ortamına girişini sınırlandırmayı, Denizel habitatların restorasyonu ve korunmasını,  İklim değişikliği, kirlilik ve biyoçeşitlilik kaybı arasındaki etkileşimleri yönetecek çok sektörlü ve entegre politikaları gerektirir” şeklinde konuşmasını özetledi.

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan panelistler, özellikle tohum ekimi, balık çiftliklerinin zararları, balıkçıların ve özel yatların çapa atmama konusunda yapmaları gerekenlerle ilgili sorulara yanıtlar aradı.

Öte yandan Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa, bir dahaki panellere duyuru yapacaklarını, geniş kitlelere ulaşarak, insanların bilinçlenmelerini sağlayacaklarını dile getirerek, panelistlere bilgilendirmeleri için teşekkür etti.

Panel sonunda, katılımcılarla birlikte bir de hatıra fotoğrafı çektirildi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Lerzan Özgenç
(18.05.2025 19:15 - #1457)
Umarım tüm ülke duyarlılığınız gösterir...Emeği geçenlere teşekkürler...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
https://jazziraes.com/ https://everlastestheticcenter.com/ https://bestlifecoachcollective.com/ https://www.crowthertrust.org/