YENİ ANAYASA YAPMA İNADI ve BUNA KARŞI ÇIKAN ÜMİT ÖZDAĞ       2020 Şubat ayında, CHP milletvekili Anayasa hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun izniyle ve güya; Başkanlık Sistemi’nden Parlamenter Sistem’ine geçişte yapılacak işlerle ilgili olduğu söylenen bir rapor hazırladığı ortaya çıkmıştı. Ancak basında bu raporda, Anayasa’mızdaki “Türk”, “Türkiye Cumhuriyeti” ve “Türk Vatandaşı” kavramlarının çıkarılmış olduğu iddiasıyla rapor, şiddetle eleştirmişti. Haklı olarak rapora, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir ön söz yazmış olması, onun izniyle hazırlanmış olması ve CHP antetli kağıda basılmış olması dolayısıyla; bu raporun aslında CHP’nin hep söz ettiği malum, “Yeni Anayasa” raporu olduğu iddia etmişler ve: “CHP, Anayasa’mızdaki “Türk”, “Türkiye Cumhuriyeti” ve “Türk Vatandaşı” kavramlarının çıkarılmasını istiyor” demişlerdi. Kılıçdaroğlu ise bu raporun: CHP’nin resmi organlarında görüşülüp onaylanmadığı için ve esas olarak; Başkanlık Sistemi’nden Parlamenter Sistem’e geçişte yapılacak işlerle ilgili bir ön çalışmadır” diyerek olayı geçiştirmeye çalışmıştı.                    *** Ancak bu olaydan 7, 8 ay sonra ve 20 gün önce, İyi Partili milletvekili Prof. Ümit Özdağ, kendi partisi İyi Parti’nin ve CHP’nin, HDP ile “Yeni Anayasa” yapmak için gizli toplantılar yaptığının söyleyerek bombayı patlattı. Bu olayda da “Dersimli” Kemal Kılıçdaroğlu ve Anayasa Hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu yine baş rollerdeydi. 20 gündür bu konu tartışılmakta. CHP’ye yakın Tele 1, Halk TV gibi kanallara çıkan gazeteciler bile, bence tarafsızlıklarını bırakıp, sırf Muhalefet’in kurduğu Millet İttifakı bölünmesin diye, Ümit Özdağ’ı acımasızca ve haksızca suçlamaya başladı. Akşener ve Kılıçdaroğlu ise: “Bu toplantıyı partilerimiz değil , bir dernek düzenledi” ve “Zaten partilerin Anayasa yapmak için toplantı yapmaları suç değil ki” diyerek, işi basit bir şeymiş gibi göstermeye çalıştı. Ama ben uyarıyorum: “Yeni Anayasa” yapmak işi Türkiye’yi Eyalet Sistemine yani bölünmeye kadar götürebilecek ciddi ve tehlikeli bir iştir. Uyarıyorum.                                                                             *** Diğer taraftan AKP’de sanki geçmişte kendisi, HDP ve hatta PKK’lılarla, Öcalan’la  hiç görüşmemiş gibi; İyi Parti ve CHP’yi, “Yeni Anayasa” yapmak için HDP ile toplantı yaptı diye suçlamaya başladı. Değerli okurlar lütfen hatırlayalım: AKP sanki daha önce “Analar ağlamasın” bahanesiyle “Açılım” adıyla HDP ve Öcalan ile sanki hiç görüşmemiş miydi? AKP sanki Irak sınırında çadır mahkemeleri kurup PKK’lıların Habur sınır kapısından naralar atarak Türkiye’ye girmesine izin vermemiş miydi? Üstelik Erdoğan’ın danışmanı-Müsteşarı Hakan Fidan ve MİT’in üst yöneticileri, sanki  11.06.2011 Genel Seçimleri öncesinde her gün karakollar basılıp, olarca askerlerimizi şehit edildiği için AKP’nin oy kaybetmesin diye PKK ile ateşkes anlaşması yapmak  için Norveç’in Oslo şehrinde, KCK yürütme konseyi üyesi; Mustafa Karasu, PKK’li Sabri Ok ve Kongra-Gel başkan yardımcısı; Zübeyir Aydar ile 5 kez gizli görüşmeler yapmamış mıydı?                                                                            *** Değerli okurlar. İktidar ve muhalefetin yarattığı bu yanlış siyaset ortamı, Türkiye’yi içte huzursuz hale getirmiştir. Vatandaşların bir kısmı, körü körüne; ya İktidar, ya muhalefet yanlısı olarak bölünüp, bu yanlış siyasi kavganın içine girmiştir. Onların dışında kalan ve benim gibi düşünen büyük sessiz çoğunluk ise, hemen her gün partilerin birbirleriyle olan bu kavgalarını üzülerek seyretmek zorunda kalmaktadır. Bu kavgadan en karlı çıkan ise HDP ve PKK ve de dış güçler olmaktadır. Çünkü: İktidar olsun Muhalefet olsun, oy kaybedeceklerini gördüklerinde hemen HDP’nin % 9-10 oranındaki oyunu kendi yanına çekmek için HDP’ye yanaşmaktadır.  HDP’de,  hangi parti daha fazla taviz verirse,  o partiye katkı vermektedir.  AKP ve CHP’nin, HDP’yi kendi yanına çekmek için yaptıkları bu yanlış tavizlerle, Eyalet Sistemi’ne bir geçiş demek olan birçok yasanın çıkarılmasına sebep olmuştur. Örneğin Ankara Merkezi hükümet valilerinin başkanlık yaptığı,  İl Özel İdarelerinin başkanlığı. Çıkarılan bir kanunla en çok oy alan partinin, yani siyasetin emrine geçmiştir. Daha sonra çıkarılan bir kanunla da İl Özel İdareleri 30 büyük şehirde tamamen kapatılmıştır ve yerine Eyalet Sistemlerindeki, Büyükşehir Belediyeleri sistemi getirilmiştir. Bu yanlış kanunlar, hep iktidarla muhalefetin HDP’ye verdiği tavizler sonucunda ve AKP ve CHP’nin birlikte verdikle evet oylarla kanunlaşmıştır.  Kılıfı da  “Ankara uzaktır. Yerinden çabuk yönetim gereklidir” aldatmacasıdır.                                                                            *** Değerli okurlarım, bu yanlışlar aslında çok önce; 2011 yılında “Yeni Anayasa” yapmak için Mecliste kurulan ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU ile başlamıştır.  Bu komisyonun kurulması da AKP ve CHP’nin birlikte aldığı yanlış bu tip bir kararla olmuştur. Bu yanlış Komisyona HDP güle oynaya haliyle katılmıştı. Bu gün karşı çıkan MHP de mecburen katılmıştır. İşte bu  “Anayasa Uzlaşma Komisyonu”nda, AKP, CHP ve MHP delegeleri maalesef,   Anayasa’nın, Türk, Türk Vatandaşı, Türkçe, Türk Bayrağı vs gibi değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan ilk 3 maddesini, evet değiştirmemişlerdir ama değiştirilmesi teklifini bile görüşmek durumunda kalmışlardır. Buna komisyonda bir tek CHP milletvekili Süheyl Batum karşı çıkmıştır. İşte Meclisteki bu yanlışlığı gören Meclis dışında olan,  Hüsamettin Cindoruk, eski Anayasa Mahkemesi başkanı Yekta Güngör Özden, İstanbul Üniv. eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve Prof Ümit Kocasakal’ın öncülüğünde, MİLLİ ANAYASA FORUMU ismiyle bir forum kuruldu .  “Yeni Anayasa”  yapılmasına karşı çıkan bu vatanperver aydınlarımız, şehir şehir dolaşılıp, toplantılar, forumlar yaparak  “Yeni Anayasa” yapılmasına şiddetle karşı çıkmıştı.  İşte ben Tuğrul TOL’da bu MİLLİ ANAYASA FORUMU hareketinin,  Silifke ve Mersin toplantılarını,  Dr. Ali Su ile birlikte; SAĞ-SOL DEMEDİK BİRLEŞTİK - BÖLÜCÜ ANAYASA’ya HAYIR sloganıyla düzenlemiştik. Bu toplantılar Türkiye çapında yayılınca neticede AKP ve CHP geri adım atmış ve kurdukları ANAYASA UZLAŞMA KOMİŞYONU etkisiz kalmıştı.                                                                               *** Geçen hafta eski Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, 07 Haziran 2015 seçiminde AK partinin çoğunluğu sağlayamaması üzerine çıkan hükümet bunalımında.  HDP’nin AKP’ye, birlikte koalisyon kurma veya HDP’nin koalisyona girmeden AKP’yi dışarıdan desteklemesi teklifi yaptığını.  Fakat Erdoğan’ın ilk defa HDP’nin oyununa gelmeyip,  bu teklifi reddedip üstelik de kızgınlıkla “GÖRECEKSİNİZ” dediğini açıklamıştır.   Bu “GÖRECEKSİNİZ” açıklamasına göre Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin 07 Haziran 2015 seçimlerden hemen sonra, bu hatasını düzelttiğini. 26 Temmuz 2015 tarihinden başlayarak tanklarla Diyarbakır Sur ilçesine, Nusaybin vs.de PKK’nın kazdığı hendeklere ve binalara e girip,  PKK yı şehirlerimizden söküp atmayı başardığı görülmektedir.  Yani Erdoğan daha önce HDP ve PKK ile yaptığı görüşme hatalarını fark edip bu konuda doğru çizgiye gelmiştir.(Not: AKP ve Erdoğan’ın diğer konulardaki yanlışlarını eleştirme hakkım mahfuzdur) Ancak CHP ve özellikle Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu’nun inatla HDP ile görüşmeye devam ettiği. Kim olduğu malum olan CHP milletvekili Prof. İbrahim Kaboğlu ile “Yeni Anayasa”  yapma toplantıları yapmaya, inatla devam ettiği anlaşılmaktadır.  Cumhuriyetimizi kura ve Atatürk’ün partisi olan CHP’nin düştüğü bu hatayı muhakkak düzeltmesi gerekmektedir.                                                                                *** Buna göre Prof ÜMİT ÖZDAĞ’ın 20 gün önceki bu bomba çıkışıyla,  özellikle CHP’nin ve “Dersimli” Kamal Kılıçdaroğlu ekibinin foyalarını ortaya çıkmıştır. Bu nedenle “Yeni Anayasa” yapma tertibine karşı çıkan Ümit ÖZDAĞ’ı kutluyorum. “Yeni Anayasa” yapmanın masum bir şey olmadığını, bizi Eyalet sisteme ve bölünmeye kadar götürecek, art niyetli bir şey olduğunu söylüyorum ve Uyarıyorum.