SİLİFKE YOĞURDU GERÇEĞİ... Silifke deyince akla gelen, Silifke’yi hatırlatan ilk ürün kuşkusuz yoğurt olacaktır. Türkülere bile konu olan Silifke yoğurdu, kendisine has tadı ile köylerde, şehir merkezinde, inek, koyun ve keçi sütünden imal edilen ve yapan kişilerin kendi bildikleri ile ürettikleri yoğurttur ve her birinin ayrı tatları ve aromaları vardır ve birbirinden güzel yoğurtlardır. Yanıksı olanı, az ekşimsi olanı, katısı, sulusu, çingilde, güveçte ve kavanozda yapılanı hepsi birbirinden güzel yoğurtlarımız ancak uzun uğraşlar ve özellikle de TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun destekleri ve Silifke Ticaret ve Sanayi Odasının mücadelesi ile Silifke Yoğurdu için coğrafi işaret alındı. Hangi şartlarda ve nasıl yapılması gerektiği formüle edilerek alındı. Silifke’de tescilli yoğurt yapmak için müracaat eden tek firma var. O da OLBA Süt ve Süt Ürünleri. Bunun dışında tescilli yoğurt üreten firma ve şahıs yok. Silifke’de oldukça fazla yoğurt üretiminin de olduğunu söylersek ve bunlara Silifke Yoğurdu dersek yalan olmaz ancak tescilli yoğurt olarak lanse edilmesi son derece yanlış ve üretici firmaya karşı büyük saygısızlık olur. Tescilli yoğurt konusunda büyük çaba sarf eden Silifke Ticaret ve sanayi Odası Başkanı sevgili Başkanım Nurettin Kaynar da aynı konudan şikayetçi. Silifke’de üretimi yapılan tüm yoğurtların ayrı bir güzel ve aromasının olduğuna vurgu yapan Başkan Kaynar da, üretime dikkat çekerek, Silifke’de tescilli üretime müracaat eden ve üretimi yapan tek firma olduğunu altını çizerek vurgulamakta ve Silifke Yoğurdu diye satılan yoğurtlarda mutlaka tescilinin aranması gerektiğine dikkat çekti. Önemli olan üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil… Elbette YOĞURT Silifke’nin medarı iftiharı bir yiyeceğimiz ve bunu üreten insanlarımız para kazanacaklar ancak Silifke Yoğurdu olarak satış yapmaları haksız rekabete davetiye çıkarmakta, tescilli yoğurt üreten firmaya karşı yanlış bir davranış sergilenmektedir. Şu da bir gerçektir ki, Silifke’mizde satılan tescilsiz yoğurtların hiç birisinde tescil işaretleri yoktur ancak Silifke Yoğurdu ibaresi olması nedeni ile insanlar yedikleri her yoğurdu Silifke’nin tescilli yoğurdu olarak görmektedirler. Bu konu çok önemlidir. Evet, Silifke’de çok güzel yoğurtlar mayalanmaktadır ancak her yoğurt tescil almış ve aynı aromadaki Silifke Yoğurdu değildir. Özellikle çömlekte satılan ve insanların geçim kaynağı olarak üretilen ve pazarlanan yoğurtlarda yaşanan bu krizin çözülmesi mümkündür. Silifke Yoğurdu imal eden firmalar veya şahıslar, ürettikleri yoğurda Silifke Yoğurdu yerine kendi firmalarının adlarını verebilirler. Böylelikle haksızlığın önüne geçilirken, insanlarımız da, Silifke’ye gelen konuklarımız da beğendikleri yoğurtları diledikleri gibi tüketme şansına sahip olabilirler. Önemli olan Silifke’nin markası olan YOĞURDUMUZU markasını bozmadan, üretim konusunda taviz vermeden, her üreticinin müracaat ederek tescilli üretme izin belgesi alacağı gerçeği de unutulmamalıdır. Silifke’nin Markası olan YOĞURDUMUZUN üzerinde, Silifke Yoğurdu yazısı ile birlikte TESÇİL haklarını gösteren amblemlerin de olmasını özendirmek ve yoğurt tüketen insanlarımızı bu konuda bilinçlendirmek, YOĞURDUMUZUN üzerindeki haksız rekabeti de, yoğurt imal eden diğer firmaları da olumsuz olarak etkilemesi önlenecektir. Burada görev hiç kuşkusuz öncelikle Silifke Belediyesi, Silifke Ticaret ve sanayi Odası ve İlçe Tarım Müdürlüğüne düşmektedir. Bu kurumlarımız bu konuda taviz vermeden, tescilli yoğurt şeklinde yapılan satışlara karşı gerekli tedbirleri almalıdırlar. Aksi halde Silifke Yoğurdu marka olmaktan çıkar, kişilerin elinde oyuncak olmaktan öteye gitmez. Öncelikle, tescilli üretime karşı müracaatların yapılması sağlanmalı Silifke Yoğurdunun bu konuda ciddi olarak markalaşmasının önü açılmalıdır. Bunu yaparken de asla yoğurttan para kazanmak için mücadele eden insanlara karşı da duyarsız davranılmamalı, onları da tescilli üretime teşvikleri sağlanmalıdır. Silifke’de üretilen her yoğurt bizlere göre Silifke Yoğurdudur. Evimizde, köyümüzde, kentimizde üretilen her yoğurdu böyle görmekteyiz ancak bu doğru bir yaklaşım değildir. Tescili alınan bir ürünün alındığı izne göre üretiminin yapılması, marka değerini daha anlamlı ve kalıcı kılacaktır. Yoğurt bizim malımızdır ancak yoğurdumuzun marka değerini korumak için üretim yapan, pazarlayan, satışını yapan, tüketen herkese görevler düşmektedir. Lütfen markamıza sahip çıkalım ve YOĞURDUMUZU koruyalım… Sevgi Işığımız Olsun...