Sadık CİVELEK
Köşe Yazarı
Sadık CİVELEK
 

ÇOK HASSAS BİR KONU…

ÇOK HASSAS BİR KONU… Uzun zamandır yazılarımıza ara verince yazılacak konuyu toparlamak bir hayli güç oluyor. Bir de buna sürekli haber yazmak ekleyince, makale yazmak, fikir beyan etmek de oldukça zorlanıyoruz doğrusu. Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler, yüreklerimizi yaktı, ocaklara ateşler düşürdü, milyonlarca insan açıkta kaldı. Sağduyulu halkımız aç ve açıkta kalan yüzbinlerce insana kucak açmakla kalmadı evlerinin kapılarını açtı. Yurtlar, ev oldu, evler yurt… Öğrenci yurtları, gençlik kampları, öğrenci pansiyonları depremzedelere ev oldu, konak oldu, yaşam alanı oldu… Canlarımıza can olduk, kanlarımıza kan… Onlarla üzüldük, onlarda ağladık, onlarla sevindik… Enkazdan her çıkan canımızda yerimizden zıpladık… 10 binlerce cana, 10 binlerce yaralıya neden olan asrın afetinde yaralar çok derin ve bu yaralar hepimizin ve hep birlikte saracağız. Hala bina enkazlarının altında 10 binlerce insan var, ya ölüler ya diriler ama enkaz altındalar. Hayatını kaybedenlere Yüce Mevlam’dan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyor, milletimize baş sağlığı ve sabır temenni ediyorum. Deprem sonrasında şehrimize resmi rakamlara göre 10 binin üstünde depremzede geldi. Resmi olmayan rakamlara göre ise bu sayı 20 binin üzerinde… Mersin genelinde ise Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer’in açıklamasına göre ise 400 bin. 400 bin de Suriyeli sığınmacı var. Ne yapsın büyükşehir belediye? Bunun adı hazırlıksız yakalanmak değil, tepesine binmek olsa gerek! Evet, gelelim konumuza: Gelenler arasında çoluk, çocuk, yaşlı ve kadın ağırlıklı. Çokları ailece bulundukları yerden gelmişler. Millet niçin millettir, o birlik ve beraberliği dolayısı ile de kenetlenmeyi sağladığı için adı MİLLET olmuştur. Türk Milleti de böyle bir millettir işte. Bu depremzedeler arasında Suriyeliler de arada geldi gelmeye ancak gelmeleri ile apar topar gitmeleri bir oldu. Depremzedelerimize sahip çıkacağımız bir anda Suriyelilerin gelmesi, getirtilmesindeki amacın ne olduğunu hala çözmüş değilim ancak böylesine bir hassas konuda depremzedelerin geldiği günlerin seçilmesi oldukça düşündürücü. Kendi insanlarımız varken, kendi topraklarını korumaktan aciz olarak ülkelerini terk eden insanlara kapılarımızı yıllardır açıyoruz zaten! Bizin insanımız dururken neden Suriyeliler? Irkçılık yapıyorum gibi geliyor ama siz değerli okurlarımıza soruyorum; kendi canlarımız dururken, yurtlarını korumak yerine yurtlarını bırakıp kaçan insanları mı evlerinizde barındırırsınız yoksa bizim canlarımız olan depremzedelerimizi mi? Yıllardır Suriyelileri besleyen bu millet değil mi? Bırakın da kendi insanlarımızın yaralarını saralım, onları kucaklayalım, dertlerine derman olalım. Birileri ben yaptım oldu! Diyebilir ancak yeter artık! Demek zorundayız… Yeter diyenlerin karşısına çıkmak isteyenler varsa, biz buradayız ve yeter diyenleri de en iyi şekilde savunmasını da biliriz evvel Allah… Silifke’de yaşanan Suriyeli gerginliği sonrasında hoş olmayan söylentiler kulağımıza geldi. Umarız söylentiden ibarettir eğer doğru ise o insanların ipliğini pazara çıkarmak da boynumuzun borcudur. Bunun sadece bir söylenti olduğuna inanıyoruz ve de araştırıyoruz. Eğer birileri sırf görevini yaptı diye bir mücadeleye başladıysa, bizler mücadelenin nasıl yapılacağını göstermek konusunda tereddüt etmeyiz. Devletin değerlerine sahip çıkmak, korumak ve kollamak sadece bizlerin değil hepimizin görevi olmalı. Kendi işine taş konulduğunu zannedenler bu konuda topluma karşısına aldığını asla unutmamalıdır. SEVGİ IŞIĞINIZ OLSUN…    
Ekleme Tarihi: 20 Mart 2023 - Pazartesi

ÇOK HASSAS BİR KONU…

ÇOK HASSAS BİR KONU…

Uzun zamandır yazılarımıza ara verince yazılacak konuyu toparlamak bir hayli güç oluyor. Bir de buna sürekli haber yazmak ekleyince, makale yazmak, fikir beyan etmek de oldukça zorlanıyoruz doğrusu.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler, yüreklerimizi yaktı, ocaklara ateşler düşürdü, milyonlarca insan açıkta kaldı. Sağduyulu halkımız aç ve açıkta kalan yüzbinlerce insana kucak açmakla kalmadı evlerinin kapılarını açtı.

Yurtlar, ev oldu, evler yurt…

Öğrenci yurtları, gençlik kampları, öğrenci pansiyonları depremzedelere ev oldu, konak oldu, yaşam alanı oldu…

Canlarımıza can olduk, kanlarımıza kan…

Onlarla üzüldük, onlarda ağladık, onlarla sevindik…

Enkazdan her çıkan canımızda yerimizden zıpladık…

10 binlerce cana, 10 binlerce yaralıya neden olan asrın afetinde yaralar çok derin ve bu yaralar hepimizin ve hep birlikte saracağız.

Hala bina enkazlarının altında 10 binlerce insan var, ya ölüler ya diriler ama enkaz altındalar.

Hayatını kaybedenlere Yüce Mevlam’dan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyor, milletimize baş sağlığı ve sabır temenni ediyorum.

Deprem sonrasında şehrimize resmi rakamlara göre 10 binin üstünde depremzede geldi. Resmi olmayan rakamlara göre ise bu sayı 20 binin üzerinde…

Mersin genelinde ise Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer’in açıklamasına göre ise 400 bin. 400 bin de Suriyeli sığınmacı var. Ne yapsın büyükşehir belediye?

Bunun adı hazırlıksız yakalanmak değil, tepesine binmek olsa gerek!

Evet, gelelim konumuza:

Gelenler arasında çoluk, çocuk, yaşlı ve kadın ağırlıklı. Çokları ailece bulundukları yerden gelmişler.

Millet niçin millettir, o birlik ve beraberliği dolayısı ile de kenetlenmeyi sağladığı için adı MİLLET olmuştur. Türk Milleti de böyle bir millettir işte.

Bu depremzedeler arasında Suriyeliler de arada geldi gelmeye ancak gelmeleri ile apar topar gitmeleri bir oldu.

Depremzedelerimize sahip çıkacağımız bir anda Suriyelilerin gelmesi, getirtilmesindeki amacın ne olduğunu hala çözmüş değilim ancak böylesine bir hassas konuda depremzedelerin geldiği günlerin seçilmesi oldukça düşündürücü. Kendi insanlarımız varken, kendi topraklarını korumaktan aciz olarak ülkelerini terk eden insanlara kapılarımızı yıllardır açıyoruz zaten!

Bizin insanımız dururken neden Suriyeliler?

Irkçılık yapıyorum gibi geliyor ama siz değerli okurlarımıza soruyorum; kendi canlarımız dururken, yurtlarını korumak yerine yurtlarını bırakıp kaçan insanları mı evlerinizde barındırırsınız yoksa bizim canlarımız olan depremzedelerimizi mi?

Yıllardır Suriyelileri besleyen bu millet değil mi? Bırakın da kendi insanlarımızın yaralarını saralım, onları kucaklayalım, dertlerine derman olalım.

Birileri ben yaptım oldu! Diyebilir ancak yeter artık! Demek zorundayız…

Yeter diyenlerin karşısına çıkmak isteyenler varsa, biz buradayız ve yeter diyenleri de en iyi şekilde savunmasını da biliriz evvel Allah…

Silifke’de yaşanan Suriyeli gerginliği sonrasında hoş olmayan söylentiler kulağımıza geldi. Umarız söylentiden ibarettir eğer doğru ise o insanların ipliğini pazara çıkarmak da boynumuzun borcudur.

Bunun sadece bir söylenti olduğuna inanıyoruz ve de araştırıyoruz. Eğer birileri sırf görevini yaptı diye bir mücadeleye başladıysa, bizler mücadelenin nasıl yapılacağını göstermek konusunda tereddüt etmeyiz.

Devletin değerlerine sahip çıkmak, korumak ve kollamak sadece bizlerin değil hepimizin görevi olmalı. Kendi işine taş konulduğunu zannedenler bu konuda topluma karşısına aldığını asla unutmamalıdır.

SEVGİ IŞIĞINIZ OLSUN…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (6)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bünyamin Satar
(17.02.2023 13:18 - #339)
Diline sağlık inşallah kalemin hiç tükenmez
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
AHMET ATAY
(17.02.2023 13:39 - #340)
Dedikodu ne duymadım henuz ama tebrikler... Günlerdir sosyal medyada Mersin Bşb Bşk da bir şeyleri dile getirmeye çalışıyor.. Toplumsal maya gibi aramıza karıştırılan ZORUNLULUK VE KONTROL DIŞI ve ve ve kendi projeleri için atılan adımları hassasiyetle düşünme zamanı.. Yerinde, zamanında ve cesur uyarınız umarım karşılık bulur.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Meral Göktaş
(17.02.2023 14:20 - #342)
Kalemine yüreğine sağlık,bizde bu toplumun birer bireyleri olarak bananeci olmamalıyız uyanmalıyız.Çıkarlarımızı düşünerek geleceğimizi karartmamalıyız.Misafir misafirliğini bilmeli diyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal GÜVEN
(17.02.2023 14:37 - #343)
Emeğinize sağlık abim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Zafer Atay
(17.02.2023 15:16 - #344)
Kalemine yüreğine sağlık kardeşim. Ülkemize çok geçmiş olsun. Bu gelen depremzedeler yerine isarail Suriye vatandaşları yerleştirilip sessiz işgale uğrarmıyız insan sormadan edemiyor selamlar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emin Güleç.
(21.03.2023 15:39 - #448)
16 Mayıs 1919da Yunanlılar, İzmir'e çıkarlar Hasan Tahsin ilk kurşunu atarak şehit olur. Maraş'ta Sütçü İmam, Antep'te Kara Yılan, Kahraman analarımız,..., hiç kimse ülkeyi, evlerini terk edip Suriye, Afganistan, Afrika ülkesine gidip çocuk doğurmadı peşpeşe. Katliamlara uğradılar. Kimse vatandaşlık alma derdine de düşmedi. "Milletin, içine düştüğü sıkıntılardan kurtuluşu, Ya İstiklal, ya Ölüm diyerek MİLLETİN AZİM ve KARARLILIĞINDA aramış, Bulmuştur da!
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3