ATMA ZARİF DİN KARDEŞİYİZ!.. Bir hikaye ile başlayalım yazımıza ve son noktayı koyalım. Herkes bilmediklerini bilsin, bilenler de bilmeyenlere ulaştırsın. Biz yazalım, yorumunu da halkımıza bırakalım, sayfalarımızın herkese açık olduğunu belirterek… (İnsan gibi yaklaşana ve gelene tabi ki) Osmanlı İmparatorluğunun sınırları içinde onlarca devleti barındırdığı devirlerde; asayişin her an ve her koşulda sağlanmasının mümkün olmadığı bazı yerlerde, zaman zaman ayaklanmalar yaşandığı gibi otorite boşlukları da baş gösteriyordu. Otorite boşluğundan istifade eden ve dağlara çıkan eşkıyalar, kendi insanlarına da zarar veriyorlardı. Şimdi söz edeceğimiz kişi de o eşkıyalardan birisi olan Arnavut Recep… Eşkıya başı Arnavut Recep de halkına zarar veren birisiydi. Çetesi ile birlikte dağa çıkan Arnavut Recep halka zulmederdi. Arnavut Recep ve çetesi işi iyice azıtınca, Osmanlı’nın merkezine haber gider, Osmanlı bir birlik gönderir. Birlik, Arnavut Recep ve çetesini kıstırır. Recep, bir kurtuluş yolu olmadığını anlayınca, askerlere bağırmış: “Etmeyin more, hep din kardeşiyiz. Ateş etmeyin teslim oluyoruz!” Teslim olan Recep ve çetesi yakalanmışlar ve az bir cezayla kurtulmuşlar. Mapustan çıktıktan sonra Recep bu olayı kahve köşelerinde anlatmış: “More, vallahi gebertecektim zaptiyeleri. Çolukumuz çocukumuz var diye ağladılar da acıdım” diye palavra atarmış. Bir gün dinleyenlerden, işin aslını bilen birisi, “Atma Recep” demiş, “biz de din kardeşiyiz.” ••• Laf yerine gelmişken CHP İlçe Başkanı Zarif Korkmaz, yazdığımız haberlere yalan diyemiyor, “Kendini gazeteci sanan bir arkadaş” bir haber yazmış diyor mitingin birinde. Gerçi artık dilinden düşmüyoruz da. (CHP’den istifa edenler v e ayrılanlar için yaptığımız haberle ilgili)   Sadece Zarif Korkmaz’a bir hatırlatma yapmak isterim; madem ben gazeteci değildin 2014 yılında Başkan Yardımcılığı görevinden şutlandığında niye yanıma gelip haber yaparak destek olmamı istedin. Gözünden yaşlar süzülerek hem de. Laf ağzından çıkmadan senin esirindir, ağzından çıktıktan sonra kölesi olursun!.. Eğer yalan bir haber idi ise niye “Böyle bir istifa söz konusu değildir” diye bir açıklama yapmadın? O zaman sormadım, o duygulu halini görünce yardımcı olmam gerekir diyerek, sorularımı geçiştirdim. Fotoğraf çektirmeler falan gibi!.. O zamanlar Turgut için sarf etmediğin sözler kalmamıştı, düne kadar da öyleydi, şimdi ne oldu da senin arkanda dimdik duran, seni koruyup kollayan başta Bünyamin Uçar olmak üzere birçok insana sırt çevirdin, tıpkı Çağatay Akyürek’e çevirdiğin gibi!.. İki gün sonra başka kimlere sırt çevireceksin Allah bilir… Aklıma gelmişken, Mustafa Turgut o dönemde seni niye başkan yardımcılığı ve şirketteki görevinden azletmişti? Yüz kızartıcı bir suç mu işledin, yolsuzluk mu yaptın, belediyeyi zarara mı uğrattın, ne yaptın? Sahi ne yapmıştın ki belediye başkan yardımcılığı ve şirketteki görevlerinden alaşağı edilmiştin? CHP’deki değerli dostlarımız, arkadaşlarımız her şeyi görüyor, biliyor, tıpkı benim bildiklerim gibi. Sanıyor musun ki o makam sana kalacak? Atma Zarif din kardeşiyiz!.. Not: Sana mitingde arkamdan konuşacağın bir malzeme daha verdim, hadi iyisin!