Burhan ÜSKÜL
Köşe Yazarı
Burhan ÜSKÜL
 

SANDIĞA GİTMEK

SEÇİM YAZILARI - 14 SANDIĞA GİTMEK Bu Pazar (28 Mayıs günü), ikinci kez sandık başında olacağız. Demokrasimizde ilk kez bir seçimde, Türkiye seçmeni ikinci kez sandığa gidecek. Bilindiği üzere, 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçiminde adayların oy oranlarının seçilmek için gerekli olan yüzde 50 + 1’in altında kalması, yasa gereği en fazla oy oranına sahip ilk iki adayı “ikinci tur” seçimine taşıdı. Dünya demokrasilerinde de benzer örnekleri görmek mümkün.   Bugün gelinen noktada, cumhur ittifakının adayı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ulaştığı oy oranı ile (yüzde 49,52) sizlerin daha fazla oyuna talip. Keza millet ittifakının adayı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu da elde ettiği oy oranı itibariyle (yüzde 44,88) çok daha fazlasını elde etme çabası içerisinde. Her iki aday da seçilebilmek için ilk turda kendi yanlarında olan seçmenlerden daha fazlasını yanlarına çekmek zorundalar. Bu anlamda, seçim yarışında, her iki aday da kendilerine oy vermeyen kesimleri bir şekilde ikna etme derdindeler. Ve özellikle ilk turda seçime gitmeyen ve azımsanmayacak çoğunlukta olan seçmenlere de ulaşmak, onların bir şekilde sandığa gitmelerini sağlamak seçimlerin kaderinde belirleyici görünüyor. Yani her iki cenahta öncelikli “hedef kitle”, ilk tur seçimlerinde sandığa gitmeyen 8,5 milyon seçmen. Silifke’de ise, bu sayı 10 bine yakın: Silifke’nin siyasi parti teşkilatları da sandığa gitmeyen seçmenlere bir şekilde ulaşmak gayesi ile çalışmalarını sürdürüyorlar. İlk turda cumhurbaşkanlığı yarışında yer alan ve Ata İttifakı’nın adayı olarak seçimlere katılan Sn. Sinan Oğan’ın, ikinci turda cumhur ittifakına ve Sn. Erdoğan’a desteğini açıklaması; buna mukabil aynı ittifak içerisinde yer alan Zafer Partisi’nin tam aksi yönde bir tavır ile ikinci turda millet ittifakının adayı Sn. Kılıçdaroğlu’nu destekleyecekleri yönünde bir irade beyanında bulunması, adayları birtakım “aritmetik hesaplamalar” yapmaya sevk etmiş olsa gerek. İş en sonunda, Oğan seçmeninin ne kadarı Oğan’ın yolunda ilerler, ne kadarı farklı bir tavır alır, Zafer Partisi’nin tavrı seçimlerin kaderinde ne derece etkili olur, gibi sorulara cevap aramaya bakıyor. Gelinen noktada, adeta birbiri içerisine geçmiş karmaşık ihtimaller yumağıdır, söz konusu olan.  Ama şu da bir gerçek ki, Türkiye demokrasisi hesap kitapla işlemiyor.  En nihayetinde seçmen kendi bildiği yolda ilerliyor. Bu Pazar yapılacak seçimler ile süreç tamamlanıyor. Seçim takviminin başladığı 18 Mart’tan bu yana ülke olarak adeta bir beşinci mevsimi yaşadık. Zaman zaman yağmurlu, zaman zaman fırtınalı, zaman zaman bulutlu, zaman zaman ise günlük güneşlikti, seçim süreci. Bundan sonraki süreçte, iklim değişir mi, Akdeniz olur mu, bilinmez. Ama şu bir gerçek ki, en nihayetinde sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun, kazanan “demokrasi” olacak. Buna yurttaşlar olarak yürekten inanmalı, seçimden sonraki süreçte hayatlarımızda barışı, kardeşliği, mutlu ve huzurlu bir şekilde bir arada yaşama kültürünü, birbirimize tahammülü egemen kılmalıyız. Ve her ne olursa olsun, sandığa gitmekten imtina etmemek, o bir “oy”un değerini hafife almamak gerekiyor. Hangi düşünceden olursanız olsun ve hangi adayı desteklerseniz destekleyin, bütün mesele o bir “oy”da, çünkü.  
Ekleme Tarihi: 27 Mayıs 2023 - Cumartesi

SANDIĞA GİTMEK

SEÇİM YAZILARI - 14

SANDIĞA GİTMEK

Bu Pazar (28 Mayıs günü), ikinci kez sandık başında olacağız. Demokrasimizde ilk kez bir seçimde, Türkiye seçmeni ikinci kez sandığa gidecek. Bilindiği üzere, 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçiminde adayların oy oranlarının seçilmek için gerekli olan yüzde 50 + 1’in altında kalması, yasa gereği en fazla oy oranına sahip ilk iki adayı “ikinci tur” seçimine taşıdı. Dünya demokrasilerinde de benzer örnekleri görmek mümkün.  

Bugün gelinen noktada, cumhur ittifakının adayı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ulaştığı oy oranı ile (yüzde 49,52) sizlerin daha fazla oyuna talip. Keza millet ittifakının adayı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu da elde ettiği oy oranı itibariyle (yüzde 44,88) çok daha fazlasını elde etme çabası içerisinde. Her iki aday da seçilebilmek için ilk turda kendi yanlarında olan seçmenlerden daha fazlasını yanlarına çekmek zorundalar. Bu anlamda, seçim yarışında, her iki aday da kendilerine oy vermeyen kesimleri bir şekilde ikna etme derdindeler. Ve özellikle ilk turda seçime gitmeyen ve azımsanmayacak çoğunlukta olan seçmenlere de ulaşmak, onların bir şekilde sandığa gitmelerini sağlamak seçimlerin kaderinde belirleyici görünüyor. Yani her iki cenahta öncelikli “hedef kitle”, ilk tur seçimlerinde sandığa gitmeyen 8,5 milyon seçmen. Silifke’de ise, bu sayı 10 bine yakın: Silifke’nin siyasi parti teşkilatları da sandığa gitmeyen seçmenlere bir şekilde ulaşmak gayesi ile çalışmalarını sürdürüyorlar.

İlk turda cumhurbaşkanlığı yarışında yer alan ve Ata İttifakı’nın adayı olarak seçimlere katılan Sn. Sinan Oğan’ın, ikinci turda cumhur ittifakına ve Sn. Erdoğan’a desteğini açıklaması; buna mukabil aynı ittifak içerisinde yer alan Zafer Partisi’nin tam aksi yönde bir tavır ile ikinci turda millet ittifakının adayı Sn. Kılıçdaroğlu’nu destekleyecekleri yönünde bir irade beyanında bulunması, adayları birtakım “aritmetik hesaplamalar” yapmaya sevk etmiş olsa gerek. İş en sonunda, Oğan seçmeninin ne kadarı Oğan’ın yolunda ilerler, ne kadarı farklı bir tavır alır, Zafer Partisi’nin tavrı seçimlerin kaderinde ne derece etkili olur, gibi sorulara cevap aramaya bakıyor. Gelinen noktada, adeta birbiri içerisine geçmiş karmaşık ihtimaller yumağıdır, söz konusu olan.  Ama şu da bir gerçek ki, Türkiye demokrasisi hesap kitapla işlemiyor.  En nihayetinde seçmen kendi bildiği yolda ilerliyor.

Bu Pazar yapılacak seçimler ile süreç tamamlanıyor. Seçim takviminin başladığı 18 Mart’tan bu yana ülke olarak adeta bir beşinci mevsimi yaşadık. Zaman zaman yağmurlu, zaman zaman fırtınalı, zaman zaman bulutlu, zaman zaman ise günlük güneşlikti, seçim süreci. Bundan sonraki süreçte, iklim değişir mi, Akdeniz olur mu, bilinmez. Ama şu bir gerçek ki, en nihayetinde sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun, kazanan “demokrasi” olacak. Buna yurttaşlar olarak yürekten inanmalı, seçimden sonraki süreçte hayatlarımızda barışı, kardeşliği, mutlu ve huzurlu bir şekilde bir arada yaşama kültürünü, birbirimize tahammülü egemen kılmalıyız. Ve her ne olursa olsun, sandığa gitmekten imtina etmemek, o bir “oy”un değerini hafife almamak gerekiyor. Hangi düşünceden olursanız olsun ve hangi adayı desteklerseniz destekleyin, bütün mesele o bir “oy”da, çünkü.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3