Dr. Halil DÖLEK
Köşe Yazarı
Dr. Halil DÖLEK
 

Sonbaharda Endülüs (Andalusia in Autumn)

Sonbaharda Endülüs (Andalusia in Autumn)  Sonbaharda Sevilla’ya geliş sebebim, Distripress kongresine katılmamdır. Distripress medya kuruluşların üyesi olduğu çatı bir kurumdur. Kongrede önümüzdeki yıllarda medyanın nasıl gelişeceği, okuyucu davranışlarının nasıl olacağı, yeni kuşağın medya alışkanlıkları, hangi kanallara yatırım yapılabileceği ile ilgili bir çok sunumlar yapıldı. Eski bir medya yöneticisi olarak kongreden faydalanmak, sektörde aktif medya yönetici arkadaşlarımla bir araya gelmek, onlarla sohbet etmek ayrı bir güzellik ve keyif verici oldu benim için.  Elbette Sevilla’ya gelmişken Endülüs eyaletini gezmek buraların tarihini yaşamak ayrı bir zevk idi. Berber lisanında Al-Andalus olarak isimlendirilen Endülüs, 8. ve 15. yüzyıllar arasında İber Yarımadasındaki tarihi İslam hakimiyetini ifade eder. Endülüs kelime anlamı tam bilinmemekle birlikte bir hipotez olarak Al-Andalus kelimesinin Berberi lehçesinde “Eski İberya” adı olduğu söylenmekte. Başka bir hipoteze göre de yarım adada yaşayan barbar topluluğunu ifade anlamında “Vandal” kelimesinin “Andal”dan türediği söylenmektedir.  Al-Andalus öncesi Romalılar idaresindeki İberya yarım adası Hispania olarak tanımlanmış. “Hispanic” ifadesi günümüz  İngilizcesinde İspanyol kökenlilere verilen isim olarak hala kullanılmaktadır.. Endülüs'ün tarihine kısaca şöyle bakabiliriz:  Erken Tarih: 711 yılında Berberi komutan Tarık ibn Ziyad liderliğindeki Müslüman güçler İber Yarımadası'nın büyük bölümünü Vizigotlardan fethetti. Bu, bölgedeki İslam egemenliğinin başlangıcı oldu. Altın Çağ: Endülüs, 10. yüzyılda Kurtuba Halifeliğini kuran Emevi hanedanının yönetimi altında gelişti. Tıp, matematik, mimari ve şiir gibi alanlarda önemli ilerlemelerin kaydedildiği bir kültür ve bilim merkezi oldu. Emeviler, Hindistan’dan aldıkları matematik bilimini İberya yarımadasında yaşayan Yahudiler tarafından tercüme edilerek, Avrupa’ya yayıldığı ifade ediliyor.  Siyasi parçalanma: 11. yüzyıldan itibaren Endülüs, iç çatışmalar, tarikat ve mezhep ayrılıklarına “tayfa” olarak ifade edilen küçük krallıklara veya emirliklere bölünmeye başlamış. Bu durum iç çatışmalara ve Müslüman yönetiminin zayıflamasına yol açmış. Reconquista (yeniden fetih): 13. yüzyıl, Hıristiyan krallıkların İber Yarımadasını Müslüman yönetiminden geri almak için giriştikleri uzun süreli yeniden fethin başlangıcına tanıklık etti. Bunun sonucunda Endülüs, Hıristiyan birlikler tarafından kademeli olarak fetih edildi.  İslami yönetimin sonu: 1492'de Hıristiyan Kastilya Krallığı, son Müslüman krallığı olan Gırnata Emirliği'ni fethetti. Ve sonuçta Endülüs'teki Müslüman egemenliğinin sonu oldu. Bu tarihe kadar Emeviler döneminde Yahudiler, Endülüs coğrafyasında barış içinde yaşamışlar. İnançlarını rahatlıkla icra etmişler. Fakat bu tarihten sonra Yahudilerin ülkeden kovulması istenmiştir. İspanya Katolik Kralı Aragon ile Kraliçesi Isabel, dinlerini değiştirmeyi rededen tüm Yahudilerin ülkeyi terk etmesini isterler. Ve İspanyol Yahudilerinin büyük bir bölümü Sultan 2.Beyazıt döneminde Osmanlı imparatorluğuna gelirler. Bunlara “Sefaradlar” denir. Kültürel miras: Yarımadanın  fethine ve Müslüman  nüfusun kaybolmasına rağmen Endülüs medeniyeti bugün hala bölgede görülebilen önemli bir kültürel ve mimari miras bırakmıştır. Yaklaşık 780 yıllık Endülüs tarihi  İslam, Yahudi ve Hıristiyan etkilerinin zengin bir kültürel karışımıyla İspanyol tarihinin büyüleyici bir parçasıdır. Sevilla geçmişte İspanya imparatorluğunun sömürgelere açılan kapısı olmuş. Kristof Kolomb buralıdır ve mezarı buradadır. Sevilla Katedrali şehrin sembolüdür. Katedral, camiden çevrilmiştir ve üzerindeki Giralda minaresi günümüze ulaşmıştır. Sevilla Katedral civarı şehirin “eski merkezi” olarak ziyaretçilerin  çekim gücü. Sevilla içinden geçen Guadalquivir kıyısındaki Altın Kule ( Torre del Oro) şehrin başka önemli bir sembolüdür. Tapas(mezeler) deyince İspanya akla gelir. Guadalquivir nehrinin kıyısında her bütçeye uygun bir çok Tapas lezzet noktalarını bulabilirsiniz. Endülüs’ün başka bir özelliği flemenko müziği ve dansıdır. Triana mahallesinde yaşamış kültürlerin  karmasından geldiği söylenmektedir. Ünlü Roma İmparatoru Hadrian’ın doğum yeri Sevilla’dır. Roma İmparatorluğu döneminin önemli şehirlerinden Cordoba da  Guadalquivir nehrinin kıyısındadır. Eski Cordoba tamamen korunmakta olup Roma taş köprüsü şehirin girişinde tüm iştihamıyla yer almakta. Bu görüntü bana doğdum kent Silifke’yi hatırlattı. Guadalquivir nehri üzerinde Romalılar tarafından yapılan antik su çarkları hala ayakta. Bu çarklar zamanında şehrin su ihtiyacını karşılamada kullanılmış.  Cordoba adeta açık hava müzesi gibi diyebiliriz. Fakat Endülüs Emevi devleti döneminin görkemli yapısı UNESCO kültür mirası Kurtuba Ulu Camisi şehrin en görkemli yapısıdır. İçinde 856 tane sütun üzerine inşa edilmiş, kırmızı sütun süslemeleri için özel Bizanslı ustalar çalışmış. Mihrap özel olarak korunuyor, bize anlatılan mihrabın yönü güney olduğu fakat tam Mekke olmadığıdır. Tarihçilere ve araştırmacılara göre bu teknik bir hatadan değil, camiyi eski Vizigot kilisesi üzerine kurduklarından mimari olarak yapıya uydurdukları ifade edildi. Çeşitli zaman dilimlerinde Kurtuba Camisi Emevi yöneticileri tarafından büyütülmüş. Kurtuba’nın 1236 yılında düşüşünden sonra Katedrale çevrilmiş.  Cordoba, tarihi ve kültür turizmini sevenler için çok önemli bir destinasyon. Şehrin çiçekli dar sokaklarında, Endülüs mimarisini yansıtan evleri arasında yürümek, güneşin batışını seyretmek, Tapas lokantalarında keyifli akşam geçirmek büyük bir zevk.      Article in English  Andalucia in Autumn  I came to Seville to attend the Distripress congress. Distripress is an umbrella organization of media organizations. At the congress, there were many presentations about how the media will develop in the coming years, how reader behavior will be, the media habits of the new generation and in which channels to invest. As a former media executive, it was a pleasure to benefit from the congress to come together with my active media executive friends in the sector and to chat with them. Of course, while in Seville, it was a pleasure to visit the Andalusian province and experience its history. Andalusia, called Al-Andalus in Berber which refers to the historical Islamic domination of the Iberian Peninsula between the 8th and 15th centuries. Although the exact meaning of the word Andalusia is unknown, one hypothesis is that Al-Andalus is the name of "Old Iberia" in Berber dialect. According to another hypothesis, the word "Vandal" is said to derive from "Andal" to refer to the barbarian community living on the peninsula. Pre-Andalus under the Romans The Iberian peninsula is described as Hispania. The term "Hispanic" is still used in English today to refer to people of Spanish descent. We can briefly look at the history of Andalusia as follows:  Early History: In 711, Muslim forces led by the Berber commander Tariq ibn Ziyad conquered most of the Iberian Peninsula from the Visigoths. This marked the beginning of Islamic rule in the region.  Golden Age: Andalusia flourished under the rule of the Umayyad dynasty, which established the Caliphate of Cordoba in the 10th century. It became a center of culture and science where important advances were made in fields such as medicine, mathematics, architecture and poetry. It is stated that the Umayyads translated the mathematical science they received from India by the Jews living in the Iberian peninsula and spread it to Europe. Political fragmentation: From the 11th century onwards, Andalusia began to fragment into small kingdoms or emirates, referred to as "crew", due to internal conflicts, sectarian and sectarian divisions. This led to internal conflicts and the weakening of Muslim rule.  Reconquista (reconquest): The 13th century witnessed the beginning of a prolonged reconquest by Christian kingdoms to reclaim the Iberian Peninsula from Muslim rule. As a result, Andalusia was gradually conquered by Christian troops.  The end of Islamic rule: In 1492, the Christian Kingdom of Castile conquered the Emirate of Granada, the last Muslim kingdom. And that was the end of Muslim rule in Andalusia.  Until this date, during the Umayyad period, Jews lived in peace in Andalusia. They practiced their beliefs freely. But after this date, Jews were asked to be expelled from the country. The Catholic King of Spain, Aragon and Queen Isabel demanded that all Jews who refused to change their religion have to leave the country. And a large part of the Spanish Jews came to the Ottoman Empire during the reign of Sultan Beyazit II. They are called "Sephardic”.  Cultural heritage: Despite the conquest of the peninsula and the disappearance of the Muslim population, the Andalusian civilization left an important cultural and architectural heritage that can still be seen in the region today. The nearly 780 years of Andalusian history is a fascinating part of Spanish history, with a rich cultural mix of Islamic, Jewish and Christian influences. Seville was once the Spanish empire's gateway to the colonies. It is where Christopher Columbus landed. Seville Cathedral is the symbol of the city. The cathedral was converted from a mosque and the Giralda minaret above it which has survived to this day. The Seville Cathedral neighborhood is the "old center" of the city and a magnet for visitors. The Golden Tower (Torre del Oro) on the banks of the Guadalquivir that runs through Seville is another important symbol of the city. When you think of tapas (appetizers), Spain comes to mind. On the banks of the Guadalquivir river you can find many tapas restaurants for every budget. Another specialty of Andalusia is flemenco music and dance. It is said to come from the mix of cultures that lived in the Triana neighborhood. The famous Roman Emperor Hadrian was born in Seville. Cordoba, one of the most important cities of the Roman Empire, is located on the banks of the Guadalquivir river also. Old Cordoba is fully preserved and the ancient Roman stone bridge is in all its glory at the entrance of the city. This image reminded me of my hometown Silifke. The ancient water wheels built by the Romans on the Guadalquivir river are still standing. These wheels were used to meet the city’s water needs once. Cordoba is almost like an open-air museum. But the magnificent structure of the Andalusian Umayyad period is the Great Mosque of Cordoba, a UNESCO cultural heritage site and the most magnificent building in the city. It was built on 856 columns and special Byzantine masters worked for the red column decorations. The mihrab is specially preserved, we are told that the direction of the mihrab is south, but it is not exactly Mecca. According to historians and researchers, this is not a technical error, but an architectural adaptation of the mosque, as it was built on the site of the old Visigoth church. In various periods of time the mosque was enlarged by the Umayyad rulers. After the fall of Cordoba in 1236 it was turned into a cathedral.    Cordoba is a very important destination for those who love historical and cultural tourism. It is a great pleasure to walk through the city's flowery narrow streets, among the houses reflecting the Andalusian architecture, watch the sunset and spend a pleasant evening in tapas restaurants. Dr. Halil Dölek  
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2023 - Çarşamba

Sonbaharda Endülüs (Andalusia in Autumn)

Sonbaharda Endülüs (Andalusia in Autumn) 

Sonbaharda Sevilla’ya geliş sebebim, Distripress kongresine katılmamdır.

Distripress medya kuruluşların üyesi olduğu çatı bir kurumdur. Kongrede önümüzdeki yıllarda medyanın nasıl gelişeceği, okuyucu davranışlarının nasıl olacağı, yeni kuşağın medya alışkanlıkları, hangi kanallara yatırım yapılabileceği ile ilgili bir çok sunumlar yapıldı. Eski bir medya yöneticisi olarak kongreden faydalanmak, sektörde aktif medya yönetici arkadaşlarımla bir araya gelmek, onlarla sohbet etmek ayrı bir güzellik ve keyif verici oldu benim için. 

Elbette Sevilla’ya gelmişken Endülüs eyaletini gezmek buraların tarihini yaşamak ayrı bir zevk idi. Berber lisanında Al-Andalus olarak isimlendirilen Endülüs, 8. ve 15. yüzyıllar arasında İber Yarımadasındaki tarihi İslam hakimiyetini ifade eder. Endülüs kelime anlamı tam bilinmemekle birlikte bir hipotez olarak Al-Andalus kelimesinin Berberi lehçesinde “Eski İberya” adı olduğu söylenmekte. Başka bir hipoteze göre de yarım adada yaşayan barbar topluluğunu ifade anlamında “Vandal” kelimesinin “Andal”dan türediği söylenmektedir. 

Al-Andalus öncesi Romalılar idaresindeki İberya yarım adası Hispania olarak tanımlanmış. “Hispanic” ifadesi günümüz  İngilizcesinde İspanyol kökenlilere verilen isim olarak hala kullanılmaktadır..

Endülüs'ün tarihine kısaca şöyle bakabiliriz: 

Erken Tarih: 711 yılında Berberi komutan Tarık ibn Ziyad liderliğindeki Müslüman güçler İber Yarımadası'nın büyük bölümünü Vizigotlardan fethetti. Bu, bölgedeki İslam egemenliğinin başlangıcı oldu.

Altın Çağ: Endülüs, 10. yüzyılda Kurtuba Halifeliğini kuran Emevi hanedanının yönetimi altında gelişti. Tıp, matematik, mimari ve şiir gibi alanlarda önemli ilerlemelerin kaydedildiği bir kültür ve bilim merkezi oldu. Emeviler, Hindistan’dan aldıkları matematik bilimini İberya yarımadasında yaşayan Yahudiler tarafından tercüme edilerek, Avrupa’ya yayıldığı ifade ediliyor. 

Siyasi parçalanma: 11. yüzyıldan itibaren Endülüs, iç çatışmalar, tarikat ve mezhep ayrılıklarına “tayfa” olarak ifade edilen küçük krallıklara veya emirliklere bölünmeye başlamış. Bu durum iç çatışmalara ve Müslüman yönetiminin zayıflamasına yol açmış.

Reconquista (yeniden fetih): 13. yüzyıl, Hıristiyan krallıkların İber Yarımadasını Müslüman yönetiminden geri almak için giriştikleri uzun süreli yeniden fethin başlangıcına tanıklık etti. Bunun sonucunda Endülüs, Hıristiyan birlikler tarafından kademeli olarak fetih edildi. 

İslami yönetimin sonu: 1492'de Hıristiyan Kastilya Krallığı, son Müslüman krallığı olan Gırnata Emirliği'ni fethetti. Ve sonuçta Endülüs'teki Müslüman egemenliğinin sonu oldu. Bu tarihe kadar Emeviler döneminde Yahudiler, Endülüs coğrafyasında barış içinde yaşamışlar. İnançlarını rahatlıkla icra etmişler. Fakat bu tarihten sonra Yahudilerin ülkeden kovulması istenmiştir. İspanya Katolik Kralı Aragon ile Kraliçesi Isabel, dinlerini değiştirmeyi rededen tüm Yahudilerin ülkeyi terk etmesini isterler. Ve İspanyol Yahudilerinin büyük bir bölümü Sultan 2.Beyazıt döneminde Osmanlı imparatorluğuna gelirler. Bunlara “Sefaradlar” denir.

Kültürel miras: Yarımadanın  fethine ve Müslüman  nüfusun kaybolmasına rağmen Endülüs medeniyeti bugün hala bölgede görülebilen önemli bir kültürel ve mimari miras bırakmıştır. Yaklaşık 780 yıllık Endülüs tarihi  İslam, Yahudi ve Hıristiyan etkilerinin zengin bir kültürel karışımıyla İspanyol tarihinin büyüleyici bir parçasıdır.

Sevilla geçmişte İspanya imparatorluğunun sömürgelere açılan kapısı olmuş. Kristof Kolomb buralıdır ve mezarı buradadır. Sevilla Katedrali şehrin sembolüdür. Katedral, camiden çevrilmiştir ve üzerindeki Giralda minaresi günümüze ulaşmıştır. Sevilla Katedral civarı şehirin “eski merkezi” olarak ziyaretçilerin  çekim gücü. Sevilla içinden geçen Guadalquivir kıyısındaki Altın Kule ( Torre del Oro) şehrin başka önemli bir sembolüdür. Tapas(mezeler) deyince İspanya akla gelir. Guadalquivir nehrinin kıyısında her bütçeye uygun bir çok Tapas lezzet noktalarını bulabilirsiniz. Endülüs’ün başka bir özelliği flemenko müziği ve dansıdır. Triana mahallesinde yaşamış kültürlerin  karmasından geldiği söylenmektedir. Ünlü Roma İmparatoru Hadrian’ın doğum yeri Sevilla’dır.

Roma İmparatorluğu döneminin önemli şehirlerinden Cordoba da  Guadalquivir nehrinin kıyısındadır. Eski Cordoba tamamen korunmakta olup Roma taş köprüsü şehirin girişinde tüm iştihamıyla yer almakta. Bu görüntü bana doğdum kent Silifke’yi hatırlattı. Guadalquivir nehri üzerinde Romalılar tarafından yapılan antik su çarkları hala ayakta. Bu çarklar zamanında şehrin su ihtiyacını karşılamada kullanılmış. 

Cordoba adeta açık hava müzesi gibi diyebiliriz. Fakat Endülüs Emevi devleti döneminin görkemli yapısı UNESCO kültür mirası Kurtuba Ulu Camisi şehrin en görkemli yapısıdır. İçinde 856 tane sütun üzerine inşa edilmiş, kırmızı sütun süslemeleri için özel Bizanslı ustalar çalışmış. Mihrap özel olarak korunuyor, bize anlatılan mihrabın yönü güney olduğu fakat tam Mekke olmadığıdır. Tarihçilere ve araştırmacılara göre bu teknik bir hatadan değil, camiyi eski Vizigot kilisesi üzerine kurduklarından mimari olarak yapıya uydurdukları ifade edildi.

Çeşitli zaman dilimlerinde Kurtuba Camisi Emevi yöneticileri tarafından büyütülmüş. Kurtuba’nın 1236 yılında düşüşünden sonra Katedrale çevrilmiş. 

Cordoba, tarihi ve kültür turizmini sevenler için çok önemli bir destinasyon. Şehrin çiçekli dar sokaklarında, Endülüs mimarisini yansıtan evleri arasında yürümek, güneşin batışını seyretmek, Tapas lokantalarında keyifli akşam geçirmek büyük bir zevk. 

 

 

Article in English 

Andalucia in Autumn 

I came to Seville to attend the Distripress congress. Distripress is an umbrella organization of media organizations. At the congress, there were many presentations about how the media will develop in the coming years, how reader behavior will be, the media habits of the new generation and in which channels to invest. As a former media executive, it was a pleasure to benefit from the congress to come together with my active media executive friends in the sector and to chat with them.

Of course, while in Seville, it was a pleasure to visit the Andalusian province and experience its history. Andalusia, called Al-Andalus in Berber which refers to the historical Islamic domination of the Iberian Peninsula between the 8th and 15th centuries. Although the exact meaning of the word Andalusia is unknown, one hypothesis is that Al-Andalus is the name of "Old Iberia" in Berber dialect. According to another hypothesis, the word "Vandal" is said to derive from "Andal" to refer to the barbarian community living on the peninsula. Pre-Andalus under the Romans The Iberian peninsula is described as Hispania. The term "Hispanic" is still used in English today to refer to people of Spanish descent.

We can briefly look at the history of Andalusia as follows: 

Early History: In 711, Muslim forces led by the Berber commander Tariq ibn Ziyad conquered most of the Iberian Peninsula from the Visigoths. This marked the beginning of Islamic rule in the region. 

Golden Age: Andalusia flourished under the rule of the Umayyad dynasty, which established the Caliphate of Cordoba in the 10th century. It became a center of culture and science where important advances were made in fields such as medicine, mathematics, architecture and poetry. It is stated that the Umayyads translated the mathematical science they received from India by the Jews living in the Iberian peninsula and spread it to Europe.

Political fragmentation: From the 11th century onwards, Andalusia began to fragment into small kingdoms or emirates, referred to as "crew", due to internal conflicts, sectarian and sectarian divisions. This led to internal conflicts and the weakening of Muslim rule. 

Reconquista (reconquest): The 13th century witnessed the beginning of a prolonged reconquest by Christian kingdoms to reclaim the Iberian Peninsula from Muslim rule. As a result, Andalusia was gradually conquered by Christian troops. 

The end of Islamic rule: In 1492, the Christian Kingdom of Castile conquered the Emirate of Granada, the last Muslim kingdom. And that was the end of Muslim rule in Andalusia. 

Until this date, during the Umayyad period, Jews lived in peace in Andalusia. They practiced their beliefs freely. But after this date, Jews were asked to be expelled from the country. The Catholic King of Spain, Aragon and Queen Isabel demanded that all Jews who refused to change their religion have to leave the country. And a large part of the Spanish Jews came to the Ottoman Empire during the reign of Sultan Beyazit II. They are called "Sephardic”. 

Cultural heritage: Despite the conquest of the peninsula and the disappearance of the Muslim population, the Andalusian civilization left an important cultural and architectural heritage that can still be seen in the region today. The nearly 780 years of Andalusian history is a fascinating part of Spanish history, with a rich cultural mix of Islamic, Jewish and Christian influences. Seville was once the Spanish empire's gateway to the colonies. It is where Christopher Columbus landed. Seville Cathedral is the symbol of the city. The cathedral was converted from a mosque and the Giralda minaret above it which has survived to this day. The Seville Cathedral neighborhood is the "old center" of the city and a magnet for visitors. The Golden Tower (Torre del Oro) on the banks of the Guadalquivir that runs through Seville is another important symbol of the city. When you think of tapas (appetizers), Spain comes to mind. On the banks of the Guadalquivir river you can find many tapas restaurants for every budget. Another specialty of Andalusia is flemenco music and dance. It is said to come from the mix of cultures that lived in the Triana neighborhood. The famous Roman Emperor Hadrian was born in Seville.

Cordoba, one of the most important cities of the Roman Empire, is located on the banks of the Guadalquivir river also.

Old Cordoba is fully preserved and the ancient Roman stone bridge is in all its glory at the entrance of the city. This image reminded me of my hometown Silifke. The ancient water wheels built by the Romans on the Guadalquivir river are still standing. These wheels were used to meet the city’s water needs once.

Cordoba is almost like an open-air museum. But the magnificent structure of the Andalusian Umayyad period is the Great Mosque of Cordoba, a UNESCO cultural heritage site and the most magnificent building in the city.

It was built on 856 columns and special Byzantine masters worked for the red column decorations. The mihrab is specially preserved, we are told that the direction of the mihrab is south, but it is not exactly Mecca. According to historians and researchers, this is not a technical error, but an architectural adaptation of the mosque, as it was built on the site of the old Visigoth church. In various periods of time the mosque was enlarged by the Umayyad rulers. After the fall of Cordoba in 1236 it was turned into a cathedral. 

 

Cordoba is a very important destination for those who love historical and cultural tourism. It is a great pleasure to walk through the city's flowery narrow streets, among the houses reflecting the Andalusian architecture, watch the sunset and spend a pleasant evening in tapas restaurants.

Dr. Halil Dölek

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Aytaç Kurtuba
(04.10.2023 14:59 - #910)
Çok güzel, aydınlatıcı bir gezi tanıtım yazısı olmuş... Bizim de o güzel yerleri göreceğimiz günler yakın olsun diliyorum...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com