ADALET, DEMOKRASİ, AYDINLANMA VE BAĞIMSIZLIK ŞEHİTLERİ ANISINA                     Araştırmacı, gazeteci, yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin (24 Ocak 1993) otuzuncu yılındayız. Uğur Mumcu, Tapu Kadastro Memuru Hakkı Şinasi beyle, Nadire hanımın dört çocuğundan üçüncüsüdür. İlkokula Ankara Ulus’taki Devrim İlkokulunda başladı. Bahçelievler’deki Ulubatlı Hasan İlkokulunu bitirdi. Ortaokulu ve Ankara Deneme Lisesini bitirdikten sonra Ankara Hukuk Fakültesine girdi. Fakültede Öğrenci Derneği Başkanı seçildi. Fakülteyi bitirdikten sonra (1965) Cemal Reşit Eyüpoğlu’nun yanında bir süre savunmanlık (avukat) yaptı. 1961 Anayasasının sağladığı özgürlükler ortamında, 18 Haziran1965’te “Biz anayasayı savunuyoruz. Ya siz?” makalesi ile Yön Dergisinde yazmaya başladı. Bu yazısında Uğur Mumcu, “İnsanlar salt konuştuklarından değil, sustuklarından da sorumludur.” Uğur Mumcu yazdığı tüm yazılarda, Kemalist (Atatürkçü) ilke ve devrimleri, tam bağımsız Türkiye’yi savundu. Altan Öymen’le birlikte “Hayali Mobilya ihracatını, ülke gündemine getiren onlardır. 1975 yılında yine Altan Öymen’le birlikte “Mobilya Dosyası” kitabını yayınladılar. 1977’de Anka Ajansından ayrılarak Cumhuriyet Gazetesinin kadrolu yazarı oldu. Kamuoyunu uyarmak amacı ile “Silah kaçakçılığı ve Terör” adlı inceleme kitabını 1981’de yayımladı. Hizbullah, PKK ve Kontrgerilla konularını irdeleyen makaleler yazdı. Haziran 1985’te yayımladığı “Liberal Çiftlik” kitabı ise yıllardır ülkemizde uygulana gelen ekonomik politikaların açmazını gösteriyordu. Temmuz 1991’de önemli araştırmalarından biri olan “Kürt, İslam Ayaklanması 1919-1925” yayımladı. Ağustos 1988’de yayımladığı “Tarikat, Siyaset, Ticaret” adlı yapıtı, yaşadığımız yılların nasıl incelendiğinin somut kanıtıdır. Kalpaksız Kuvvacı Uğur Mumcu’nun yazdıkları dikkate alınsaydı, Fetö kalkışması yaşanır mıydı?                     Araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu, 25.8.1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde “Sesleniş” adlı makalesinin son paragrafında şöyle diyordu. “Korkmadan öldük ey halkım unutma bizi. Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım unutma bizi. Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi. Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım unutma bizi, unutma bizi.” Yıllarca önce, “Bizim Kemalist doğrultusundaki savaşımız, Türk Halkının ve Türkiye’mizin kurtuluş savaşıdır. Bu savaştan kaçanlar, korkanlar ve susanlar utansın!” diye yazar. Türk Halkının özgürlüğü, mutluluğu, Laik ve Demokratik tam bağımsızlık için kalemi kullanırken 30 yıl önce evinin önünde katledilen kalpaksız kuvvacı Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 Pazar günü katledildi.                      Aradan 30 yıl geçmesine rağmen O’nu sevgiyle, saygıyla ve özlemle anıyoruz. Yazıp, çizdikleri bugünde günümüzü aydınlatıyor. Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız…