CARETTALAR HAYKIRDI, PEDALLER DÖNDÜ…

Çevre 12.05.2024 - 16:21, Güncelleme: 13.05.2024 - 11:00 2305+ kez okundu.
 

CARETTALAR HAYKIRDI, PEDALLER DÖNDÜ…

Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından organize edilen ve Taşucu Arslan Eyce Amphora Müzesinde gerçekleşen carettaların haykırışı ve pedallerin dönüşü sunumu, çevreci, fotoğraf sanatçısı ve bisiklet tutkunu Sercan İngilok tarafından gerçekleştirildi. Caretta ve pedal çevirmenin özgürlüğünü fotoğraflarla anlatan İngilok, katılımcıların sorularını da yanıtladı. Sunuma katılan MERÇED Silifke temsilcisi Ayşe Doğan, tersane olayında başarılı olduklarını, sırada Taşucu (SEKA) limanının olduğunu dile getirdi.
Sesimiz Haber Merkezi Mersin Çevre Derneği (MERÇED) Yönetim Kurulu üyesi, Mersin Bisikletli Gezginler Derneği Kurucusu ve üyesi olan Sercan İngilok, fotoğraf sanatçılığı ile de doğanın gerçeklerini paylaşıyor. 11 Mayıs Cumartesi günü Taşucu Eğitim ve Doğal hayatı Koruma Vakfı tarafından organize edilen ve beğeni ile izlenen sunum, Taşucu Arslan Eyce Amphora Müzesinde gerçekleştirildi. CARETTALARIN HAYKIRIŞLARI FOTOĞRAFLARDA SES BULDU Mersinli çevreci, fotoğrafçısı, bisiklet tutkunu Sercan İngilok, çektiği fotoğrafları belgesel haline getirerek bir sunum gerçekleştirdi. İngilok, sunuma; “Arabanla geçtiğin yerden bir de bisikletinle geç, duy orayı, hisset… Ahmet Salih Özenir Mersin Bisiklet Derneği Başkanı” sözleri ile başladı. FOTOĞRAFLAR BELGE NİTELİĞİNDE İngilok, sunum haline getirdiği belgeselde, caretta carettaların daha yumurtadan çıkar çıkmaz insanlara karşı vermek zorunda oldukları hayatta kalma mücadelesini çektiği fotoğraflarla anlattı. Belgeselin çekimlerini Anamur sahillerinde yapan İngilok, “Belgesele başlamadan önce insan kaynaklı olası sorunları not ettim. Not ettiklerimin hepsiyle Anamur’da karşılaştım. Koskoca şehirde sadece birkaç insanın bu meseleyi dert etmesi beni çok etkiledi ve bu belgesel ortayı çıktı.” AYŞE BELPINAR’IN MÜCADELESİ ALKIŞLANMALI İngilok, Anamur’da, 14 yıldır her gün sahilde 10 kilometre yürüyerek caretta caretta kaplumbağalarının yuvalama alanlarını tespit eden, bunları kendi olanaklarıyla numaralandırıp korumaya çalışan Ayşe Belpınar’ın tanıklığı üzerinden caretta carettalara odaklanmış ve Anamur Belediyesi tarafından sahile park yapmak ve ağaçlandırmak amacı ile dökülen yüzlerce kamyon kırmızı toprak ve oluşturulan parkın caretta carettaların yaşam alanlarını yok edilişini de yine belge niteliği taşıyan fotoğraflarına yansıtarak anlattı. İNSANLAR ACIMASIZ İngilok, Ayşe Belpınar, bugüne kadar gördükleri “Cam şişeleri kırıyorlar, kaplumbağa yuvalarının içine sokuyorlar. Geceleri bazı insanlar yuvaların içine idrarlarını bırakıyorlar. Arabalar sahile girip dolaşıyor. Şezlonglar bir iki sıra geri çekilse ya da en azından geceleri toplasalar. Biz insanlar carettalar ile birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Sahiller geceleri carettaların, gündüzleri insanların olmalı” şeklinde özetlediği sözlerini ise yine fotoğraflarla belgesel ile çok iyi yansıtarak, katılımcıların ilgisini üzerine çekti. Anamur Belediyesi’nin, kaplumbağa üreme alanı olan kumul alana başka yerden kırmızı toprak getirip yapay bir tabaka oluşturması, başka yerden sökülen ağaçları dikmesi ve bölgeyi çimlendirmeye çalışması da, buna karşı çevrecilerin verdiği mücadele de anlatılıyor belgeselde. Belgeselin son bölümünde ise yönetmen Sercan İngilok ile Ayşe Belpınar arasındaki whatsapp konuşmasının görüntüsüne yer veriliyor. IŞIKLANDIRMALAR ŞAŞIRTIYOR Bu bölümde Sercan İngilok’un son durumları sorduğu Ayşe Belpınar, yumurtalardan çıkan yavruların insan kaynaklı ışıklar nedeniyle yollarını şaşırdıklarını, denize gitmek yerine yola gittiklerini ve araçların altında ezildiklerini yine fotoğraflarla anlatıyor. Belgesel, dünyadaki ilk dakikalarında araçların altında kalarak can veren yavru kaplumbağaların görüntüsüyle sona eriyor. Gîttiği her yerde gönüllülerle çalıştığını dile getiren İngilok, “Gönüllülerle iletişime geçerek, bu çalışmayı, belgeseli ortaya çıkardım. Anamur sahilleri çok kötü durumda. Kazanlı ve Alata sahili daha iyi durumda. Kazanlı’da yengeçler, köpekler gibi doğal etkenler vardı. Ama Anamur’da insan kaynaklı bir müdahale vardı. Anamur üzerinden insan kaynaklı sorunları öne çıkarmak istedim. Ama insan kaynaklı etkenler sadece Anamur’da değil. Her sahilde bunlar yaşanıyor.” Sunumun ikinci bölümünde ise bisiklete binmenin bir özgürlük olduğunu fotoğraf ve çekmiş olduğu videolarla belgesele dönüştüren İngilok, pedal çevirmenin insanlara sağladığı güzellikleri anlattı. DOĞAN, “BAŞARI TAŞUCU LİMANI İLE PERÇİNLENECEK” Etkinliğin başlamasının sonra katılım sağlayan MERÇED Silifke Temsilcisi Ayşe Doğan’ı da söz veren İlgilok, Ayşe Doğan’ın hukuksal alanda çevreye verdiği desteğin tartışılmaz olduğunu belirtti ve kendisine teşekkür ederek, Taşucu Limanı ile ilgili olarak bilgi vermesini istedi. Ayşe Doğan, tersanenin gündeme gelmesi ile başlattıkları hukuk mücadelesinden başarı ile çıktıklarını, bu başarının devamının ise Taşucu (SEKA) Limanı ile süreceğini dile getirdi. Doğan, “Bir hukuk mücadelesi var ve biz bu konuda kararlıyız. Tersanenin yerine liman yapılıyor. Bu daha kötü! Bölgeye yapılan binalar ruhsatsız. Tersanenin nasıl yapımını durdurduysak, Taşucu Limanında yapılan hukuksuzlukları durdurarak, başarımızı perçinleyeceğiz” dedi. PEDAL DÖNER Çocukluktan itibaren çevre, doğa, bisiklet ve toplumsal olayları fotoğraflayan Sercan İngilok, Pedal Döner belgeseli ile izleyicilere adeta bisiklete binmenin insan yaşamında neler değiştirebileceğini aktardı. İngilok, belgeselinde yaşamında bisiklete geniş yer ayıran 5 kişinin hayat hikayesini konu ediyor. Hayat hikayelerinde kimi ekmeğini bisiklet üstünde çıkartıyor, kimi işine bisikletle gidiyor, kimi de işinden çıktığı gibi bisikletine atlayıp pedal çeviriyor. 2 yıllık çalışma sonucu hazırlanan belgeselin ayrıca 58 fotoğraftan oluşan fotoğraf albümü de var. İngilok, "Bisikletin sadece bir sosyalleşme aracı olmadığını, ulaşımda, sporda ve günlük yaşamda bisikletin varlığını göstermeye çalıştım. Trafikte bisikletlinin fark edilmesi için izleyicileri bu dünyayı görmelerini istedim" dedi. Sunum öncesi bir konuşma yapan Vakıf Başkanı Arslan Eyce, katılımcılara ve İngilok’a katılımları için teşekkür ederken, sunum sonunda ise İngilok’u ortaya çıkardığı belgesel için kutlayarak, tebrik etti. Sunum sonrası katılımcılarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. Katılımcılar, İngilok’a ortaya çıkardığı çalışma için teşekkür ettiler.  
Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından organize edilen ve Taşucu Arslan Eyce Amphora Müzesinde gerçekleşen carettaların haykırışı ve pedallerin dönüşü sunumu, çevreci, fotoğraf sanatçısı ve bisiklet tutkunu Sercan İngilok tarafından gerçekleştirildi. Caretta ve pedal çevirmenin özgürlüğünü fotoğraflarla anlatan İngilok, katılımcıların sorularını da yanıtladı. Sunuma katılan MERÇED Silifke temsilcisi Ayşe Doğan, tersane olayında başarılı olduklarını, sırada Taşucu (SEKA) limanının olduğunu dile getirdi.

Sesimiz Haber Merkezi

Mersin Çevre Derneği (MERÇED) Yönetim Kurulu üyesi, Mersin Bisikletli Gezginler Derneği Kurucusu ve üyesi olan Sercan İngilok, fotoğraf sanatçılığı ile de doğanın gerçeklerini paylaşıyor.

11 Mayıs Cumartesi günü Taşucu Eğitim ve Doğal hayatı Koruma Vakfı tarafından organize edilen ve beğeni ile izlenen sunum, Taşucu Arslan Eyce Amphora Müzesinde gerçekleştirildi.

CARETTALARIN HAYKIRIŞLARI FOTOĞRAFLARDA SES BULDU

Mersinli çevreci, fotoğrafçısı, bisiklet tutkunu Sercan İngilok, çektiği fotoğrafları belgesel haline getirerek bir sunum gerçekleştirdi.

İngilok, sunuma; “Arabanla geçtiğin yerden bir de bisikletinle geç, duy orayı, hisset… Ahmet Salih Özenir Mersin Bisiklet Derneği Başkanı” sözleri ile başladı.

FOTOĞRAFLAR BELGE NİTELİĞİNDE

İngilok, sunum haline getirdiği belgeselde, caretta carettaların daha yumurtadan çıkar çıkmaz insanlara karşı vermek zorunda oldukları hayatta kalma mücadelesini çektiği fotoğraflarla anlattı.

Belgeselin çekimlerini Anamur sahillerinde yapan İngilok, “Belgesele başlamadan önce insan kaynaklı olası sorunları not ettim. Not ettiklerimin hepsiyle Anamur’da karşılaştım. Koskoca şehirde sadece birkaç insanın bu meseleyi dert etmesi beni çok etkiledi ve bu belgesel ortayı çıktı.”

AYŞE BELPINAR’IN MÜCADELESİ ALKIŞLANMALI

İngilok, Anamurda, 14 yıldır her gün sahilde 10 kilometre yürüyerek caretta caretta kaplumbağalarının yuvalama alanlarını tespit eden, bunları kendi olanaklarıyla numaralandırıp korumaya çalışan Ayşe Belpınar’ın tanıklığı üzerinden caretta carettalara odaklanmış ve Anamur Belediyesi tarafından sahile park yapmak ve ağaçlandırmak amacı ile dökülen yüzlerce kamyon kırmızı toprak ve oluşturulan parkın caretta carettaların yaşam alanlarını yok edilişini de yine belge niteliği taşıyan fotoğraflarına yansıtarak anlattı.

İNSANLAR ACIMASIZ

İngilok, Ayşe Belpınar, bugüne kadar gördükleri “Cam şişeleri kırıyorlar, kaplumbağa yuvalarının içine sokuyorlar. Geceleri bazı insanlar yuvaların içine idrarlarını bırakıyorlar. Arabalar sahile girip dolaşıyor. Şezlonglar bir iki sıra geri çekilse ya da en azından geceleri toplasalar. Biz insanlar carettalar ile birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Sahiller geceleri carettaların, gündüzleri insanların olmalı” şeklinde özetlediği sözlerini ise yine fotoğraflarla belgesel ile çok iyi yansıtarak, katılımcıların ilgisini üzerine çekti.

Anamur Belediyesi’nin, kaplumbağa üreme alanı olan kumul alana başka yerden kırmızı toprak getirip yapay bir tabaka oluşturması, başka yerden sökülen ağaçları dikmesi ve bölgeyi çimlendirmeye çalışması da, buna karşı çevrecilerin verdiği mücadele de anlatılıyor belgeselde.

Belgeselin son bölümünde ise yönetmen Sercan İngilok ile Ayşe Belpınar arasındaki whatsapp konuşmasının görüntüsüne yer veriliyor.

IŞIKLANDIRMALAR ŞAŞIRTIYOR

Bu bölümde Sercan İngilok’un son durumları sorduğu Ayşe Belpınar, yumurtalardan çıkan yavruların insan kaynaklı ışıklar nedeniyle yollarını şaşırdıklarını, denize gitmek yerine yola gittiklerini ve araçların altında ezildiklerini yine fotoğraflarla anlatıyor. Belgesel, dünyadaki ilk dakikalarında araçların altında kalarak can veren yavru kaplumbağaların görüntüsüyle sona eriyor.

Gîttiği her yerde gönüllülerle çalıştığını dile getiren İngilok, “Gönüllülerle iletişime geçerek, bu çalışmayı, belgeseli ortaya çıkardım. Anamur sahilleri çok kötü durumda. Kazanlı ve Alata sahili daha iyi durumda. Kazanlı’da yengeçler, köpekler gibi doğal etkenler vardı. Ama Anamur’da insan kaynaklı bir müdahale vardı. Anamur üzerinden insan kaynaklı sorunları öne çıkarmak istedim. Ama insan kaynaklı etkenler sadece Anamur’da değil. Her sahilde bunlar yaşanıyor.”

Sunumun ikinci bölümünde ise bisiklete binmenin bir özgürlük olduğunu fotoğraf ve çekmiş olduğu videolarla belgesele dönüştüren İngilok, pedal çevirmenin insanlara sağladığı güzellikleri anlattı.

DOĞAN, “BAŞARI TAŞUCU LİMANI İLE PERÇİNLENECEK”

Etkinliğin başlamasının sonra katılım sağlayan MERÇED Silifke Temsilcisi Ayşe Doğan’ı da söz veren İlgilok, Ayşe Doğan’ın hukuksal alanda çevreye verdiği desteğin tartışılmaz olduğunu belirtti ve kendisine teşekkür ederek, Taşucu Limanı ile ilgili olarak bilgi vermesini istedi.

Ayşe Doğan, tersanenin gündeme gelmesi ile başlattıkları hukuk mücadelesinden başarı ile çıktıklarını, bu başarının devamının ise Taşucu (SEKA) Limanı ile süreceğini dile getirdi. Doğan, “Bir hukuk mücadelesi var ve biz bu konuda kararlıyız. Tersanenin yerine liman yapılıyor. Bu daha kötü! Bölgeye yapılan binalar ruhsatsız. Tersanenin nasıl yapımını durdurduysak, Taşucu Limanında yapılan hukuksuzlukları durdurarak, başarımızı perçinleyeceğiz” dedi.

PEDAL DÖNER

Çocukluktan itibaren çevre, doğa, bisiklet ve toplumsal olayları fotoğraflayan Sercan İngilok, Pedal Döner belgeseli ile izleyicilere adeta bisiklete binmenin insan yaşamında neler değiştirebileceğini aktardı.

İngilok, belgeselinde yaşamında bisiklete geniş yer ayıran 5 kişinin hayat hikayesini konu ediyor. Hayat hikayelerinde kimi ekmeğini bisiklet üstünde çıkartıyor, kimi işine bisikletle gidiyor, kimi de işinden çıktığı gibi bisikletine atlayıp pedal çeviriyor. 2 yıllık çalışma sonucu hazırlanan belgeselin ayrıca 58 fotoğraftan oluşan fotoğraf albümü de var.

İngilok, "Bisikletin sadece bir sosyalleşme aracı olmadığını, ulaşımda, sporda ve günlük yaşamda bisikletin varlığını göstermeye çalıştım. Trafikte bisikletlinin fark edilmesi için izleyicileri bu dünyayı görmelerini istedim" dedi.

Sunum öncesi bir konuşma yapan Vakıf Başkanı Arslan Eyce, katılımcılara ve İngilok’a katılımları için teşekkür ederken, sunum sonunda ise İngilok’u ortaya çıkardığı belgesel için kutlayarak, tebrik etti.

Sunum sonrası katılımcılarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. Katılımcılar, İngilok’a ortaya çıkardığı çalışma için teşekkür ettiler.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3