Yangın ve Düşündürdükleri!..

Yangın ve Düşündürdükleri!..

6 Temmuz ikindi saatlerinde Silifke’nin göbeğinde meydana gelen yangın, insan olarak çok düşünmemize neden olmasının yanında nasıl önlemler almalıyız? Sorusunu da gündeme getirdi.

Öncelikle Silifke’deki otopark sorunu ivedilikle çözülmeli. İtfaiye araçlarının zorlukla girdiği yangın bölgesinde bulunan araçların kısa sürede çekilememesi yangının daha fazla zarar vermesine neden oldu.

İtfaiye aracı pompasının, itfaiye aracının ileri geri yaparak sokağa girmesi sırasında küçük bir çarpma sonucu devre dışı kalması (Bunu özellikle itfaiyede görevli arkadaşlar söylediler. Herhangi bir çarpma anında pompanın devre dışı kaldığını özellikle açıkladılar.)

İtfaiyedeki arkadaşların bu konudaki iyi niyetlerine güveniyoruz ancak bir itfaiye aracında su pompasının her koşulda çalışması kaçınılmaz bir gerçek olmalıdır. Bunun özellikle büyük araçta yaşanması, itfaiye araçlarının çalışma sisteminin gözden geçirilmesini önemli kılmaktadır. 25 dakikalık bir gecikme yangının bir üst kata zarar vermesine neden olmuştur.

Elbette otopark sorunu bu konuda itfaiye görevlilerinin büyük bir sorun yaşamasını, işlerinin gecikmesine neden olduğu gerçeğini de ortaya koymuştur.

Özellikle eski binalarda elektrik tesisatlarının gözden geçirme zorunluluğu hasıl olmuştur. Elektrik kontağından çıktığı yönünde güçlü iddiaların olması, bu konuda elektrik tesisatlarının ve de özellikle klimaların bağlı olduğu kabloların gözden geçirilmesi bu yangın ile birlikte önemli hale gelmiştir.

Yangına ilk müdahalenin zamanında ve ivedi yapılması olası her türlü zayiatı azaltacağı gerçeğini bir kez daha göstermiştir.

Binalar arası mesafe konusunda da önemli bir uyarı olarak algılanmalıdır bu yangın. Binalar arasındaki mesafelerin böylesi yangınlarda ne kadar uzak olursa tehlikenin o kadar azıldığını ortaya koymuştur.

Dar sokaklar yerine geniş sokak ve caddeler, tehlikeleri en aza indirme noktasında önemli bir adımdır ve yapılacak yeni imar planlamalarında bu konulara riayet edilmesi önemlidir.

Kent merkezinde bir yangın oldu ve bu yangın sonrasında sorgulamamız gerekenler ortaya çıktı.

Kısacası, insanlarımızın rahat yaşamı, huzuru için yapılması gerekenlerin yapılmadığı görülüyor.

Yönetenler, yönetilenlerde bir neme lazımcılık almış başını gidiyor. Nereye kadar?

Sana dokunmayan yılan bin yaşasın demekle kurtulmak mümkün mü içinde bulunduğumuz durumdan?

Sözün özü; insana değer vermedikçe insan olmamız mümkün görünmüyor…

Not: İş yerlerinde büyük hasar oluşan Cengiz Uçan, Sami Oyman ve Ahmet Çobanoğulları’na geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

S.C.