Delta Yangınlarına karşı çözüm var mı?

7. Sayfa

Koruma altına alınmasına rağmen korunamayan, koruma altına alındıktan sonra bünyesinde barındırdığı onlarca endemik bitkilerden de olan Göksu Deltası, göçmen kuşların konup göçtüğü sulak alanların merkezlerinden birisidir.

Bünyesinde üç göl bulunan ve yüzlerce endemik bitkiye ev sahipliği yapan, saz horozlarının ender görüldüğü sulak alanlardan olan Göksu Deltası, neden yangınlara maruz kalıyor?

Bölgenin korunması amacı ile Silifke’de Özel Çevre Koruma Müdürlüğü kurulmuş ancak bakanlıkların birleşmesi ile bu görev İl Çevre Müdürlüklerine oradan da milli parklara devredilmiş olmakla birlikte, Özel Çevre Koruma Müdürlüğünün kapanmasının ardından bölgede yeterli denetim ve çalışmalar maalesef yapılamamakta-yapılmamaktadır.

Ormanları korumak için orman köylüsü ve Yörüklerle işbirliği yapan bakanlık, Göksu Deltasını korumak için neden delta bölgesinde ikamet eden köylülerle iş birliğine yanaşmıyor?

Bu bölgede insanların tapulu arazilerinin de olduğu gerçeği görmezden gelinirken, bölgenin korunması için ikametleri bölge içerisinde bulunan insanlarla geçmiş yıllarda yapılan toplantıların sonuçlarına göre neden hareket edilmiyor?

Geçmiş yıllarda da bölgede ciddi yangınlar oluyordu ancak son yıllarda çıkan yangınların sayısı geçmiş yılların toplamını geçtiği kanaatindeyiz.

Nedenlerine bir göz atacak olursak;

-Bölgede balıkçılığın yasaklanması, ekim ve dikimlerin yasaklanması, koruma amaçlı olarak yerel insanlara destek verilmemesi

- Yerel insanların ihtiyaçları için kuş avlamalarına on binlerce lira ceza yazılması

- Yine ihtiyaçları için balık avlanmasının yasak olması ve cezalandırılması

- Yeterli miktarda görevli personelin olmaması nedeni ile gereken denetim ve güvenliğin alınamaması.

Tüm bu saydığımız nedenlerden ötürü Göksu Deltası bünyesinde barındırdığı nesli tükenmekle karşı karşıya olan kuş türlerine, endemik bitkilere veda etmek zorunda kalabilir. Bu arada yine deltada yaşayan binlerce hayvanın telef olması ise ayrı bir acı…

Deltada yangına dur demenin yolu insanlarımızı korumaya özendirici çalışmalar yapmaktan geçeceği gerçeği hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.

İnsan bozar da yapar da… İnsanın bozmaması için insanları özendirmeli, bölgenin bir kazanç kapısı haline getirilmesi için çalışmalar yapılması gereklidir.

Geçmiş yıllarda yapılan bisiklet yarışları, kuş gözlem evlerinden geriye hiçbir kalıntı kalmamıştır. O dönemde yapılan bu çalışmalardan ümitlenin insanlar, şimdiler de ise büyük hüsran yaşamaktadırlar.

Yangına dur diyeceksek, insan faktörünü asla ötelememeliyiz.

Ve kısa süre içerisinde bölgedeki vatandaşlara ait arazileri takas yolu ile değiştirmeli ve insanların ekmeklerine mani olmaktan vazgeçmeliyiz.

Bu konuda ç ok daha fazla çözümler sunmak mümkün ancak bunun için adımlar atma cesareti gösterecek yöneticilere bu memleketin ihtiyacı olduğu da bir gerçek!..

S.C.