ATAKENT’TE ARITMA TESİSİ VAR MI?

7. Sayfa

Atakent Belde belediye döneminde Hasan Uslu’nun başkanlığı döneminde yaptırılan ve daha sonra kısmen genişletilen arıtma tesisinin toplam kapasitesi 20 bin kişilik. (40 bine çıkartıldığı söyleniyor amma…)

Atakent’in yaz nüfusu ne kadar 200 ile 300 bin arası değişiklik gösteriyor.

Peki, mevcut arıtma tesisi 20 bin kişilik ise geriye kalan 280 bin kişinin dışkıları nereye gidiyor?

Atakent’te sitelerin arıtmaları var, onlar kendi arıtmalarını çalıştırıyor diyebilirsiniz ancak Atakent’te sitelerin büyük bir bölümü enerjiden tasarruf etmek adına maalesef direk olarak kanala boşaltıyorlar, tıpkı Atakent’te arıtmanın başında bulunan kişilerin geceleri arıtmayı tahliye kanalına boşalttıkları gibi…

Diyelim ki bin yalan söylüyoruz, iftira atıyoruz, bu kanalın pisliği nereden geliyor o zaman?

Çevre yerleşim yerlerinden mi?

Yoksa Erdemli ve Silifke’nin kanalizasyonu bu tahliye kanalına mı bağlı?

Bunlar işin latifesi…

Gerçeği ise yüzbinlerce insanın yaz boyunca güzelim Atakent sahillerinde kanalizasyon atıkları arasında denize girmesi…

Atakent’ta yaşayan duyarlı insanlar konuyu CİMER’e kadar ulaştırmışlar. Bunun sonucunda da MESKİ’ye yazı yazılmış; arıtma tesisi ve arıtma numuneleri ile ilgili bilgi istenmiş.

MESKİ’de yaptığı testleri ve zamanlamalarını CİMER’e yollamış ama ne yollamak. MESKİ, adeta suçunu itiraf ediyor. Arıtmanın yeterli olmaması nedeni ile arıtmaya gelen pis suların devre dışı bırakıldığını açıklıyor neredeyse! (Biz öyle anlamak istiyoruz belki de!)

Kısacası MESKİ Atakent’te sınıfta kalmış durumda. Sadece Atakent’te mi?

Silifke B.K kokuyor ama kılını kıpırtatan kimse yok!

Siyasiler mi?

Onlar yerel seçim yaklaşıyor ya oy derdindeler!

Sanki çok iş yapmışlar gibi! (Ama yapıyorlar, milleti b.okun içinde bırakıyorlar, içme suları ise günlerce akmayabiliyor. Bunlar az şeyler mi?)

Gerçi biz söylüyor, biz dinliyoruz ama şunun şurasında seçimlere 6 ay gibi bir zaman kaldı…

İnsanlarımız bu yaşadıkları ızdırapları, çektikleri sıkıntıları sorarlar! (Sorarlar sanırım, sorarlar mı acaba?)

Vizyonu geniş, kaliteli ve bilgili yöneticiler olmadıkça sürüler her zaman rahatlıkla yönetmek mümkün oluyor! Aydın olanları bile sürülerin içinde görmek şaşırtmamalı bizleri.

Nereden nereye geldik ama gelinmesi gerekiyordu geldik!

Pisliğin içinde insanları yaşamaya zorlayan zihniyete yazıklar olsun!

Bu zihniyeti bu şekilde kabul edenlere de yazıklar olsun!

Cennet gibi, Akdeniz’in insisi dediğimiz sahillerimize, güzelim şehrimize bakmayanlar, yeterince ilgilenmeyenler, elbet bir gün sizlerde bir pisliğin içerisinde kalırsınız, bu gidişlere kalmanız çok yakın..!

S.C.